Başlamadan önce bir şeyi açıklığa kavuşturalım: FAITH NO MORE sıradan bir grup değil. Ne müzik açısından, ne tavırları açısından, ne de sahneleri açısından. Oluşumlarının başından beri bir şekilde etrafındakileri sarsmayı başarmış, tek şarkı ile (Epic) zamanındaki müziğin tepesine oturmuş ve de NIRVANA basçısı Krist Novoselic’in “bizim için yolu açtılar” diye bahsettiği bir gruptan söz ediyoruz. Söz konusu FAITH NO MORE olduğunda sürekli bir aykırılık var ve hayır, bu lisede çocuğun tekinin iç çamaşırını kafasına geçirme türünden bir aykırılık değil. Bu onlar için fazla piyasa olurdu, Mike Patton bir çocuğa kabadayılık yapacak olsa onu yere serer, tepesine biner, sonra da at gibi sürmeye başlardı. Son röportajlarında da bahsettikleri gibi, FAITH NO MORE kural koyan bir grup değil: Kuralları ortadan kaldıran bir grup.
Bu kadar niteliğe sahip olmalarına rağmen FAITH NO MORE’un dağılışı pek de görkemli olmadı. Yan projeler ve müzikal farklılıklar yüzünden çökmeye başlamalarının yanında belki de en sevilmeyen albümleri olan “Album of The Year”ın da çoğunlukla olumsuz eleştiriler almasından sonra ortadan kayboldular. 11 yıl süren bir ayrılıktan sonra ise 2009’da geri döndüler. Bu geri dönüş sadece konserler içindi, fakat bu tarz grup birleşmelerinin çoğunluğunda da olduğu gibi FAITH NO MORE bir süre sonra yeni bir şeyler üzerinde çalışmaya başlayacaklarını açıkladı. Bu moda gelmeleri de 6 yıllarını aldı, fakat hayranlar için bu o kadar da önemli değildi. Yeni bir FAITH NO MORE albümü ihtimali yer ve zaman ne olursa olsun ortalığı sarsacaktı ve sarstı da. Bir süre sonra bu haberi albüm detayları takip etti ve 2015 yılının en önemli albümlerinden biri için bekleyiş başladı, şimdi de burada.
Albüm sade bir intro’yla başlıyor ve ardından direkt olarak Superhero’ya geçiyor. Grubun albüm öncesi çıkardığı ikinci single olan Superhero her açıdan doğru bir hamle, zira “Motherfucker” ile beraber grubun geri dönüşünü bağırabilecek daha iyi bir single olamazdı. Dinlenildiği gibi daha da gaza getiriyor, kafalarda “King for a Day…Fool for a Lifetime”daki ruhun geri dönüşü gibi güzel ihtimaller daha da gerçekçi hâle geliyor. Fakat Superhero’dan sonra garip bir şeyler oluyor, bütün bunlar birdenbire sönmeye başlıyor. Sanki grup sahnedeymiş ve birdenbire seyirci susuyormuş gibi bir duygu çıkıyor ortaya, FAITH NO MORE topallamaya başlıyor. Ama iyi ki bu sönüklük çok fazla sürmüyor ve Cone of Shame’de grup hem deneysel, hem de cüretkâr tarafını ortaya çıkarıyor. Patton derinizi soyup gerçekten nasıl yapıldığınızı görmek istiyor. Bu nitelikler sonradan da kendini göstermeye devam ediyor ve bir süre sonra derin bir oh çekiyorsunuz. Arada bazı duraksamalar olmuş ve albüm sonlarına doğru biraz daha olacak olsa da FAITH NO MORE öylesine bir şey yaratmadığını sizlere kanıtlamış oluyor.
Yine de şöyle bir gerçek var: Bu tamamen tatmin edici bir FAITH NO MORE albümü değil. Bunu bu kadar net bir şekilde söylememin sebebi grubun çoğu hayranının “King for a Day…Fool for a Lifetime”ın delisi olması ve bu albümde ancak tam olarak tatmin olan bir hayran bu albümde %100 olarak tatmin olmuş olamaz diye düşünüyorum. Grup her ne kadar öylesine bir şey yaratmamış hatta dev iki single çıkarmış olsa da içinizden “hmm…” diye geçireceğiniz fazla an var ve 39 dakika gibi kısa süreli bir albümde geçen her yarım dakika grubun aleyhine işliyor. Mutlaka bu albümün de delisi olanlar ve genel olarak sunulandan memnun kalanlar olmuştur, ben de FAITH NO MORE’un şimdilik sunduğu şeyden memnunum. Fakat 18 yıllık bir aradan sonra hem 39 dakika olup hem de ortalama 1-2 şarkı barındıran bir albümle gelmeleri aklımda bir takım soru işaretleri bırakmıyor değil.
Öteki taraftan şu var: FAITH NO MORE’un bu albümle ilgili gram pişmanlık duymadığına eminim. Onca yıldan sonra yeni albüm çıkaracak bir grubun albümle ilgili en heyecanlı yorumu “yaratıcı bir şeyler yapmak çok iyi bir şey olurdu” olunca hiçbir ticari veya kişisel endişe içinde olmadıklarını, sadece miraslarının üstüne katıp ortalığı yeniden dağıtmak istediklerini anlayabiliyorsunuz. FAITH NO MORE sahne ışıklarını tekrar kendilerine yöneltmek için burada ve albümün sonunda “eve hoş geldin dostum” diyerek size “hoş geldiniz” deme inisiyatifini bile vermiyor, onlar çoktan hoş geldi.
Kadro Mike Bordin: Davul
Roddy Bottum: Klavye, vokal
Billy Gould: Bas
Jon Hudson: Gitar
Mike Patton: Vokal
Şarkılar 1. Sol Invictus
2. Superhero
3. Sunny Side Up
4. Separation Anxiety
5. Cone Of Shame
6. Rise Of The Fall
7. Black Friday
8. Motherfucker
9. Matador
10. From The Dead
Grubun geçmişiyle ilgili hiçbir bilgiye sahip olmayan biri olarak bu albümden epey keyif aldım ama genel bir “içlerinden geleni tam ortaya koyamama” hissi de sezdim dinlerken. Yine de dediğim gibi Faith No More’a uzak biriyim ve 7 alacak bir albümlerinden bile keyif alabiliyorsam önceki albümlerini en kısa zamanda dinlemem = ???
???
???
Yep, F A R Z.
Albümden Superhero, Motherfucker ve Separation Anxiety şu anlık favorilerim. Yazı da tam benim gibi FNM cahili dinleyicilere yönelik olmuş ve baya da doyurucu olmuş, eline sağlık BayBoRağ.
Superhero,Sunny Side Up, Separation anxiety, Cone of Shame ve Rise of the fall çok güzel gidiyor arka arkaya. Kritikte Matadora değinilmemiş.Bence o da albümün ağır toplarından,efsane olmuş.Motherfucker’ı bir ben sevemedim sanırım.Dev bir singledan ziyade “eh” geldi. Geriye kalan şarkılar olmasa da olurdu aslında. Albümle ilgili bir diğer muzdarip olduğum konu şarkıların yavaş kaydedilmiş olması. Konserde ne güzel yardırıyorlar oysa. Onun dışında üstte yazan arkadaşın da dediği gibi kafalarındakini tam aktaramamışlar sanki. Gitarlar eski albümlere nazaran çoook daha geri planda kalmış gibi geldi, bilemiyorum.Grubun iyice Mike Patton ve köleleri kıvamına gelmesinin bunda payı olabilir. Ama yine de ortaya güzel bir iş çıkmış ve bir efsanenin yeniden doğuşu tescillenmiş. Ne mutlu bize. Ben de bu albümle kendilerini dinlemeye başladığım için diğer albümleri çok daha fazla sevdim. Faith no more’a başlamak isteyen arkadaşlar da burdan girişebilirler. :D. Benden de bi 7,5 çalışır. Umarım daha güzel albümlerini görürüz, bir de Türkiye’ye bir kez daha gelirlerse tam bir dondurmalı kadayıf olur :D
Grubun geçmişiyle ilgili hiçbir bilgiye sahip olmayan biri olarak bu albümden epey keyif aldım ama genel bir “içlerinden geleni tam ortaya koyamama” hissi de sezdim dinlerken. Yine de dediğim gibi Faith No More’a uzak biriyim ve 7 alacak bir albümlerinden bile keyif alabiliyorsam önceki albümlerini en kısa zamanda dinlemem = ???
???
???
Yep, F A R Z.
Albümden Superhero, Motherfucker ve Separation Anxiety şu anlık favorilerim. Yazı da tam benim gibi FNM cahili dinleyicilere yönelik olmuş ve baya da doyurucu olmuş, eline sağlık BayBoRağ.
Superhero,Sunny Side Up, Separation anxiety, Cone of Shame ve Rise of the fall çok güzel gidiyor arka arkaya. Kritikte Matadora değinilmemiş.Bence o da albümün ağır toplarından,efsane olmuş.Motherfucker’ı bir ben sevemedim sanırım.Dev bir singledan ziyade “eh” geldi. Geriye kalan şarkılar olmasa da olurdu aslında. Albümle ilgili bir diğer muzdarip olduğum konu şarkıların yavaş kaydedilmiş olması. Konserde ne güzel yardırıyorlar oysa. Onun dışında üstte yazan arkadaşın da dediği gibi kafalarındakini tam aktaramamışlar sanki. Gitarlar eski albümlere nazaran çoook daha geri planda kalmış gibi geldi, bilemiyorum.Grubun iyice Mike Patton ve köleleri kıvamına gelmesinin bunda payı olabilir. Ama yine de ortaya güzel bir iş çıkmış ve bir efsanenin yeniden doğuşu tescillenmiş. Ne mutlu bize. Ben de bu albümle kendilerini dinlemeye başladığım için diğer albümleri çok daha fazla sevdim. Faith no more’a başlamak isteyen arkadaşlar da burdan girişebilirler. :D. Benden de bi 7,5 çalışır. Umarım daha güzel albümlerini görürüz, bir de Türkiye’ye bir kez daha gelirlerse tam bir dondurmalı kadayıf olur :D