# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
İtiraf
| 13.04.2015

Aramızda ;)

“Basenlerim belime göre biraz daha geniş. Sıkılaşmak için spor yapıyorum. Aradaki farkı anlamak için de çocuk parkındaki küçük salıncaklara oturarak deneme yapıyorum.” (şhulem, Kadın, 32, İzmir)

Herkese mutlu ve hızla geçen bir Pazartesi dileyerek haftanın konusunu sunuyorum: itiraf.

Bu hafta geçmişteki ve günümüzdeki “siz”e ait sırlardan, gizli zevklerden, afacanlıklardan bahsedelim. İtiraflarınızın müzik çerçevesinde olmasına gerek yok, arzu ettiğiniz konuda ilginç veya karanlık yanlarınızı, bugüne kadar kimseye yansıtmadıklarınızı gönlünüzce paylaşın. Burada kural namına tek ricamız kimseyi ayıplamamanız ve yargılamamanız.

Köşemizde eğlenceli dakikalar geçirmenizi umuyor, her şeyiyle doyurucu bir hafta olmasını diliyorum.

  Yorum alanı

“İtiraf” yazısına 439 yorum var

  1. octopushasafriend says:

    Pek itiraf değil ama, sokakta yürürken dinlediğim şarkının ritmine göre yürüme hızım değişiyor, çoğunlukla progresif dinlediğim düşünülürse dışarıdan komik görünüyodur heralde, neyse ¯\_(ツ)_/¯

    ahmetarkun

    İlkokul 8. sınıfta harbi rapçi olan beni, arkadaşlarım zorla köşede sıkıştırıp metal dinletirlerdi. bi keresinde şarkıya dayanamayıp gruba falan çok pis sövmüştüm. o olaydan yaklaşık bi beş sene sonra metal dinlemeye başlayıp grup dağarcığım genişlemeye başladı ve death metale de giriş yaptım. dinlediğim ilk death metal grubu Death’ti ve hatırladım ki o sövdüğüm şarkı Story To Tell imiş. şu an en sevdiğim gruplardan birisi Death ve ben bunu hatırladığımda hep bi pişmanlık duyarım.

    ve kışın kar yağdığında kız arkadaşıma ayak izimi gösterip “bak karabasan oldum” dedim. bundan da hayvan gibi utanıyorum şimdi

    ahmetarkun

    @ahmetarkun, bazen de böyle yanlış yere yorum yaptığım için utanıyorum

  2. Korhan Tok says:

    Bazen dev sevileceğini umduğum kritiklerim hiç sevilmiyor, bazen de rezalet yazdığımı düşündüklerim dev seviliyor. Demek ki, diyorum, çok az anlıyorum lan bu işten. sdf.

    Ufuk Sönmez

    @Korhan Tok, yağcılık olsun diye söylemiyorum, senin kritiğini yazıp epey beğendiğin albümleri hiç dinlemeden fernando torrent’ten indiriyorum, bu da böyle biline.

    Korhan Tok

    @Ufuk Sönmez, Abi ne diyeyim. Çok teşekkür edeyim en azından. Var ol.

  3. saw you drown says:

    Alternatife Metal, Alternative Rock, Modern metal, Modern Rock…Bu tabirlerden nefret ediyorum. Hele hele bir grup kendine biz Modern Metal yapıyoruz derse o grup, en nefret ettiğim gruplar listesinde üst sıralara oynar.

  4. Belki tam itiraf sayılmaz ama, Star Wars’a dair hiçbir şeyi ilginç bulmuyorum. Tüm filmleri (olması gereken sırayla) izledim ve hepsi bittiğinde hissettiğim tek şey, “hmmm… hoşmuş” oldu.

    Onun dışında, bilgisayar oyunlarına da hiç ilgim olmadığı için aşırı derece mutluyum, açıkçası devasa bir zaman kaybı olarak görüyorum. En azından benim adıma öyle, seven için tabii ki çok iyi bir şeydir.

    saw you drown

    @Ahmet Saraçoğlu, Aynı durumdayız. Ama ben zaman kaybı olarak gördüğüm için değil, sadece ilgimi çekmediği için oynamıyorum. Bir de son 20 yılda herhalde pc oyunu hastası olmayan genç neredeyse yok. Herkes seviyor, herkes oynuyor. Bazen kendimi tuhaf hissediyorum, acaba bende mi bir sorun var diye.

    Ahmet Saraçoğlu

    @saw you drown, ben oyun meraklısı olmadığım için çok mutluyum açıkçası. Zaten sürekli bir şeylerle uğraşıyorum, bu yoğunlukta isteseydim de oyunlarla ilgilenemezdim, ama neyse ki bastırmaya çalıştığım böyle bir duygum yok.

    ihsanoird

    @Ahmet Saraçoğlu, @saw you drown, PC oyunları hakkında düşüncem sizlerle aynı. Zamanında oynadığım 3-5 oyun vardı ama onlardan da çabuk sıkıldım. Birisi oyun muhabbeti açınca kendimi cidden cahil, geri kafalı hissediyorum. Nasıl oynamazsın yaa şeklinde bir algı da var çünkü.

    Ugur

    @Ahmet Saraçoğlu, 30′uma 3 kala hala oyun oynuyorum heh.Tabi tek vaktimi harcadığım şey bu değil hatta buna kadar sinema, yelken, dalış falan çok önce gelir ama işte bazen yeni çıkan bir oyunun hikayesi ya da müzikleri üzerine uzun uzun konuşulacak etkiler bırakabiliyor.Ben de bunu seviyorum aslen.

    Star Wars konusunda da sanırım olaya nostalji gözlükleriyle bakmak gerekiyor.İlk üçleme için birşey söyleyemem ama teknik açıdan bakarak az buçuk bir sinefil yorumu yapmam gerekirse ikinci üçleme en fazla vasat üstü bir sci-fi blockbuster’ı olabilir.Ha SW evrenini seviyor muyum? evet.Yeni filmi izleyecek miyim? tabiki de.

    Bir de sci-fi konusu açılmışken; Alien serisi > Battlestar Galactica (2004) > Star Trek > Star Wars

    ben

    @Ahmet Saraçoğlu, I find your lack of faith disturbing, Ahmet. Lolz.

  5. InkognitOwl says:

    Bu yaşıma geldim, hala Kinder Sürpriz Yumurta alıyorum…

    Aslında yarı şaka oldu tabii, normalde almıyorum da şu Madagaskar Penguenleri figürleri çok hoşuma gittiğinden bu ara aldım. Hatta sanırım 9 çeşit figür var, aldığım 7 paketten 5 tane farklı figür çıktı. 4 tanesi eksik. Özellikle şu ahtapot Dave figüründen elinde veya kardeşinde falan fazla olan biri varsa İzmir-Kuşadası civarındaysanız takas falan yapabiliriz diyecektim. Daha fazla da alamayacağım şahsen, aynıları çıkma ihtimali epey yüksek artık zira.

    B U R Z U M

    @InkognitOwl, ahahaha:) aynı olay bende de var ya:) şirinleri tamamladım, sirada penguenler var. Sirinler i tamamlarken somurtkan sirin i bulabilmek icin götüm çıkti resmen:)

    InkognitOwl

    @B U R Z U M, Penguenli animasyon serisinden şu gri-beyaz kurt, erkek baykuş ve 4 penguenden 3′ü çıktı. Ahtapot’tan fazla çıkarsa haberleşelim bi şekilde. Bende fazladan bi kurt bi de şişko penguenlerden biri var. :)

    B U R Z U M

    @InkognitOwl, almaya basladiginda cikanlari yazarim tekrar buraya. Ona gore takas yapariz;)

    InkognitOwl

    @B U R Z U M, Tamam bekliyorum. ;) Seriyi tamamlama gibi bi derdim yok açıkçası, ama şu ahtapot’u baya istiyorum. Onun dışında bende fazla olanlarla kutup ayısını da takaslayabiliriz. Umarım sana aynılarından fazla çıkmaz, çıkarsa da kutup ayısı veya ahtapot çıkar da takaslarız. Ehehe.

  6. patognomonic says:

    iron maiden,judas priest hiç sevmiyorum.

    ahmetarkun

    @patognomonic, ben de birer albüm dışında o kadar da sevmiyorum

  7. ihsanoird says:

    Çoğunluğun sevdiği, sevmeyenin recm edildiği bir şey olduğundan bunu da bir itiraf olarak yazıyorum. Yüzüklerin Efendisi, Orta Dünya falan bunlara çok ilgim yok. Tolkien’in zekası, hayal gücü olarak bakarsak ortada muazzam bir yaratıcılığın olduğunu kabul edebilirim, ama maalesef böyle şeylere kendimi çok kaptıramıyorum. Fantastik şeylere çok fazla bağlanamıyorum. Gerçeklikle sıkıntısı olan insanların (ya da zamanı bol olanların :D) bu tarz şeylere kendini çok kaptırdığını düşünüyorum.

    Korhan Tok

    @ihsanoird, Seninkinin üzerinden ben de fantastik olmayan meselelere karşı ilgimin sıfıra çok yakın olduğunu itiraf edeyim. Gerçeklikle sıkıntı tespitine de hayli katıldım.

    Papaz Efendi

    @Korhan Tok, Sanırım bu daha önemli bir itiraf oldu yaşattığı sıkıntı itibariyle eheh

    saw you drown

    @ihsanoird, İlginç. Benim de gerçeklikle sıkıntım var. Hatta bazen epey fazlalaşıyor bu durum. Ama nedense fantastik kitaplara, filmlere ilgim neredeyse sıfır. Hatta en sevdiğim yönetmenlerden biri Haneke’dir. İlginç hakkaten. Gerçeklik, ben de ters etki yapmış demek ki:D

    you are a dead punk, Payne!

    @ihsanoird, yeri gelmişken ben de buraya yazıyım, hayatı fantezi/bilim kurgu üzerine kurulu biri olarak yüzüklerin efendisi hiç sevemedim. Dünya, evren yaratma (Worldbuilding) olayına meraklı olduğumdan Silmarillion çok daha fazla ilgimi çekiyo mesela.

  8. Hiçbir işim olmasa bütün gün sabahtan akşama kadar “en güzel 500.000 gol” videosu izleyebilirim.

    Korhan Tok

    @Ahmet Saraçoğlu, Daha yarım saat önce “Top 50 playoff plays of Micheal Jordan” videosunu izlemiş bir insan olarak +1

  9. oguzhan says:

    -şimdiye kadar hiç bi thrash metal albümünü baştan sona dinlemedim
    -iron maiden,ac-dc,motörhead,led zappelin de dinlemedim
    -tech n9ne’ı baya bi severim tabii 2pac biggy smalls eski nigga rapçileri de dinlerim
    -bazen grind dinlerken fransız popu açarım
    -kulaklarım da midem gibi pis iğrenç
    -HAIL SATAN

    Ugur

    @oguzhan, Yalnız değilsin, Marduk dinlerken bir anda Chemical Brothers’a geçiş yapabiliyorum ben de hehe

    saw you drown

    @oguzhan, Yalnız değilsin (2) İnsan Burzum dinledikten sonra Oasis dinler mi ya haha.

    you are a dead punk, Payne!

    @oguzhan, ben de şöyle yazıyım kısaca, drudkh ve 70′ler disko.

  10. Çocukken Neyzen Tevfik’in Neyini kırdım.

    Pek inanılası gelmiyor değil mi? Olay şöyle gelişti, babam o sıralar ortalama benim yaşlarımdayken Yalova’da ney kursu tarzı bir oluşuma kayıt oluyor. Ney enstrümanının zorluğu malumdur, kursa katılan kişi sayısı da bir iki kişiyi geçmiyormuş zaten, babam bir gün gibi kısa bir sürede neyden ses çıkartmayı başararak hocasının gözüne girip, 2-3 günde segah peşrevini başarıyla çalmaya başlayınca hocası babama “sende büyük cehver var, ney çalmayı asla bırakma” tarzı motive edici cümleler söylüyor. Babamın kendine ait neyi olmadığından elektrik borusundan kendisine ney yapıp onu çalıyor, hocası bunu görünce dayanamıyor ve üzerinde Neyzen Tevfik’in imzası da olan neyi bir süreliğine babama veriyor.

    3-4 yaşındaydım, hayal meyal o neyi hatırlıyorum, harbiden sopa diye sağa sola vuruyordum. Artık nasıl vurmuşsam ortadan ikiye ayrılmış ney. Babam da gidip söylemiş çocuğum neyi kırdı diye. Adam da bir daha sakın bu kapıdan içeri girme falan deyip (ki bence temiz sövmüştür de babam söylemiyordur) kovmuş babamı.

    Haliyle babamın müzik hayatı burada sona eriyor. Ben de Neyzen Tevfik’in neyini kırarak müzik hayatına giriş yapıyorum.

    Özet; ABGV Ozan.

    Furkan Keskin

    @Ozan H. E. Turakine, Bunu bir kaç kez senden dinledim ama burada okuyunca yine dev güldüm ya ahah. Hasan abiye baya üzülüyorum.

    Ozan H. E. Turakine

    @Furkan Keskin, Harbiden komedi mi trajedi mi belli değil. Biz daha çok gülerek hatırlıyoruz ama geçen babam bi arkadaşına anlattı bu olayı, herif bana öyle bir bakış attı ki utandım yemin ediyorum.

  11. Direk siteyle ilgili birisini anlatayım utana utana. Bana Pasifagresif’i ilk kez gösteren (2010′un başları) arkadaşım o zamanlar Death, Atheist ve Cynic vs dinliyordu, ben ise neredeyse sadece Slayer dinleyen bir vizyonsuz evladıydım. Neyse, bir gün bana Scream Bloody Gore kritiğini okutmak amacıyla PA’yı açtı okuldaki bilgisayardan ve OHA LAN ÇOK MANTIKLI METAL ALBÜMÜ DİNLEYİP DELİ GİBİ ÖVÜYOLAR OHA tarzında bir tepki verip baya büyülenmiştim ahah. İşin garip kısmı ise, herif “Death’in sadece bu ve bundan bir sonraki albümünü dinle sonra diğerlerine bakarsın, giderek ibneleşiyo hem sen sevmezsin” demişti bana. Ben ise zaten dünyanın en sert metalcisi olma gibi bir kaygı barındırdığımdan “Ben SEVEMEM zaten öyle şeyleri” (şu an dünyada en sevdiğim 2-3 albümden biri ITP) diyip 1 yıl falan neredeyse sadece leş death metal albümlerini dinlemiştim. Hatta grup önerme başlığının ilk yorumlarından birinde Amputated Genitals diye bir brutal death metal grubu önerilmişti, iki hafta kadar onu dinleyip kendimi dünyanın en metal insanı sanarak sert müziğin bir insan için gelebileceği en sıkıcı noktaları tecrübe ettikten sonra “eeh yeter lan Death’in diğer kritiklerine de bakıcam artık. İbne mibne, dinlerim” diye gazlanarak “Human”a giriştim. Ve o güne kadar sertlik yarışı olduğunu düşündüğüm metal, benim için kaliteli müzik kategorisine o kritikle girdi. Çünkü Human o zamana dek dinlediğim en güzel şeylerden biriydi. Halen de öyle gerçi.

    Bir de şey var, metal dinleme macerama vurulan en büyük darbe SOAD’ın Atatürk’e söven şarkısının olduğunu öğrenmemdi sanırım. O zamanlar SOAD’la ilgili haberler mailime geliyordu, o derece seviyordum adamları ve netteki bir haberde bu Holy Mountains muhabbetini gördüğümde geceleri grup elemanlarının beni hapislere falan tıktığı kabuslar görmeye başlamıştım. Bu yüzden bir sene kadar metali bırakıp rap dinledim. Hem de baya Sagopa’lı Ceza’lı rap. Liseye geçtiğimde ise nedense birden “allah kahretsin bu ne tüh abv” diyip rock ve pop dinlemeye başladım. Hayatımda ciddi ciddi yeni çıkan pop şarkılarının hepsini dinlemeye uğraştığım bir dönemim oldu. Radyolarda SÜREKLİ aynı şarkıların çaldığını fark etmeye başlayınca ise, ki baya kısa sürdü bu, tekrar metale dönmüş buldum kendimi.

  12. Berca B. says:

    Çocukluğumdan beri Mecidiyeköy’le Şirinevler’i karıştırıyorum. Nasıl oluyor da oluyor bilmiyorum ama Mecidiyeköy dendiğinde aklıma Şirinevler geliyor, oradan bahsedildiğini sanıyorum. Şirinevler denince de Mecidiyeköy kafamda canlanıyor. Artık ne gibi bir olay sonucu böyle birbiriyle uzaktan yakından alakası olmayan iki farklı yeri beynim yanlış kodluyor anlamadım ama bu huyum yüzünden kendimi gerizekalı durumuna düşürdüğüm çok oldu.

  13. Finlandiya Uskumrusu says:

    Bir metal albümünü yorumlarken ve dinlerken diğer görüşlerden çok etkilenirdim. Örnek vermek gerekirse metale yeni başladığım zamanlar ”Reign in Blood en iyi Slayer albümü” diyordum halbuki daha Hell Awaits veya South of Heaven muazzamlığını daha dinlememiştim. ”Çevremde en çok övülen albüm o, o zaman en iyisidir” diye bir sığ düşünceye sahiptim. Ama Slayer albümlerinin neredeyse hepsini dinledikten sonra en iyi albümün South of Heaven olduğunu karar verdim.

    Bunu en kötü yorumlaması şeklinde de yapıyordum. Örneğin; Eskiden Soundtrack to Your Escape kötü albüm derdim çünkü sevmeyeni boldu. Bende bir ortamda ”kötü albüm o ya In Flames batırmış derdim”. Ama o albümü iyice hazım ettikten sonra anladım ki benim için Clayman’dan sonra en iyi In Flames albümüydü. Oldukça salakça bir laf etmiş, başkalarının görüşleriyle hareket etmiştim. Gerçekten çok aşağılık bir şey; senin kulağın müzik zevkin beynin yok mu başka görüşlerinin etkisi altında kalıyorsun?

    İşte böyle bir huyum vardı bir zamanlar ama zaman ilerledikçe bu huyumu bıraktım.

    O zamanlar çok toy bir metalciydim bunu çıkarıyorum.

    Benim gibi davrananlarda olmuştur mutlaka.

  14. Aiden says:

    -11 yaşımdan beri black metal dinliyorum hatta ilk dinlediğim grup Gorgoroth’tu ama bunu 14′üme kadar hem ailemden hem okuldaki arkadaşlarımdan sakladım. Dışarıya çıkışım çocuğun birinin “Bütün metalciler salak yea” demesiyle oldu. Çocuğun üstüne atlayıp yerde baya bi yumruklamıştım. Burnu kırılmıştı falan da neyse o günden sonra okulda arkadaşım kalmamıştı pek. Artık ne kadar hayatının grubu Rush olmuş bir birey olsam da hala hayvan evladı gibi black metal dinlemeye devam ediyorum. Hala kız arkadaşımdan başka arkadaşım yok pek.

    Ha bu pek itiraf gibi değil biliyorum ama yazmak istedim sadece. Buna benzer şeyler yaşamışlarımız vardır aramızda belki.

  15. Harley Quinn’in gelmiş geçmiş en seksi hayali karakter olduğunu düşünüyorum.

    B U R Z U M

    @ismail vilehand, ya yuh anca bu kadar denk gelir ya. Saka gibi. Daha dün gece saat 23:30 da batman arkham asylum a basladim. Oradaki harley quinn de malum. Zaten en sevdigim karakter the joker, ama bu manyak hatun da en az onun kadar deli karizma. Olunce ekranda laf sokuo falan hakikaten mukemmel.

    Headmaster

    @ismail vilehand, Harley Quinn aylardır masaüstümde duruyor. Tek ben değilmişim demek ki. :)

    http://thepack.com.tr/wp-content/uploads/2014/12/harley_quinn-wide.jpg

    ismail vilehand

    @Headmaster, bende de uzun süredir http://bit.ly/1Jm5Eol şunun wallpaper versiyonu var. yok yani uzunca düşündüm bunu Harley Quinn’den daha harika bir bayan karakter aklıma gelmiyor.

    Headmaster

    @ismail vilehand, 2016′da beyaz perdede göreceğiz bakalım inşallah güzel olur :)

  16. klozette benim veya benden önce sıçan kişinin bok lekeleri kalırsa tam üstlerine nişan alıp tazyikli işeyerek onları temizlemeye çalışıyorum. ve bunu benden başka milyonlarca insanın yaptığına emin olduğum halde konusunu hiç açmıyorum.

    ÖNCÜL

    @ismail vilehand, ahahah o milyonlarca insandan yalnızca biriyim.

    Aiden

    @ismail vilehand, bazen sırf onları temizlemeye çalışırken işimi görmüş oluyorum ahahaha

    you are a dead punk, Payne!

    @ismail vilehand, yurtta kaldığım için tuvaletlerde söylediğin şeyi yapmak için fazlaca fırsatım oluyo. şanslı ben.

  17. vavi says:

    ABD’li black metal gruplarını hiç sevmiyorum.Ne kadar dinlesem de o karanlığı hissettiremiyorlar sanki.Atmosferik/senfonik bm için de geçerli bu durum.

  18. octopushasafriend says:

    Arada köpeğimi gezdirirken etrafta kimse yoksa kasıtlı olarak arabaların kapılarına,tekerlerine işetiyorum, özellikle pahalı olanların, sırf ibnelik olsun diye euheuheueu

  19. riser says:

    yolda yürürken karşıdan metal grubu tişörtü giyen bir gencin/gençlerin bana doğru geldiğini görürsem, yanından geçerken ellerimi aşağıda tutup “devil horns” işareti yapıyorum. umarım birileri fark etmiştir :/

  20. Biraz ağır olacak ama, hayatımda hiç King Crimson dinlemedim.

    (İtiraf gibi itiraf.)

    B U R Z U M

    @Ahmet Saraçoğlu, +1

    you are a dead punk, Payne!

    @Ahmet Saraçoğlu, bende ilk kez 2 hafta önce dinlemeye başladım. Gerçi hala ilk albümlerini döndürüp duruyorum, takılıyo insan, diğerlerine hiç geçesim gelmedi daha. Ne diyim, pişmanım.

  21. oguzhan says:

    müzik dinleyerek yürürken güzel bi riff ve ya güzel bi solo duyunca baya mutlu oluyorum 10000000. kez dinlediğim bi şarkı olsa da durum değişmiyor. boş bi yoldaysam sıkıntı olmuyor ama kapalı bi yerdeysem ve ya karşıdan biri geliyorsa çok zorlanıyorum

    saw you drown

    @oguzhan, Ben de şarkının çok sevdiğim bölümünü bazen defalarca başa sarıyorum. O bölümü 10 defa ard arda dinlediğim oluyor. Mesela; Cemetary Gates solosu.

  22. şimdiden bu başlığa 6 tane itiraf yazmışım ama neredeyse bi 6 tane falan daha paragraf paragraf yazıp “oha lan. o kadarını da insanlara anlatmanın anlamı yok.” diyip göndermeden silmişliğim var. belki ilerde siktir et diyip hepsini tekrar yazarım bilemiyorum ama sitedeki en efsane sohbet başlığı bu oldu bence. kimin aklına geldiyse helal olsun.

    saw you drown

    @ismail vilehand, Katılıyorum. Bence bu itiraf bölümü sitede kalıcı olarak bir köşeye konmalı. Çünkü gerek müzik gerek de başka konular hakkındaki itiraflar bitmez. Şahsen müzik hakkındaki itiraflarım bile o kadar çok ki, ben de senin gibi yazsam yazsam bitmez yani.

    Güzide Arslaner

    @ismail vilehand, Sitede böyle bir köşe olması fikri de, 2,5 yıldır çıkan tüm tartışma konuları da bana ait; teşekkür ederim.

    “…tek ricamız kimseyi ayıplamamanız ve yargılamamanız” diye not düştük, rahat olun. :)

    saw you drown

    @Güzide Arslaner, Öyle diyorsunuz ama itirafı yazdığım an birileri kaçabilir, birileri dalga geçebilir, hatta birileri benim yerime bile utanabilir. Bence her şeyi yazmamak gerek :) Aşırı dürüstlük ve gerçekçilik insanların kaldırabileceği bir durum değil bence. Hiç olmazsa şimdilik böyle, diye düşünüyorum.

    Güzide Arslaner

    @saw you drown, Pişmanlık olasılığı varsa hiç girmemek lazım. :)

    saw you drown

    @Güzide Arslaner, Var epey var. Ama işin kötü tarafı da şu, hep birilerine söylemek istiyorum ama işte bir şekilde söyleyemiyorum, hep içimde kalıyor. Neyse. Görünen o ki, hiçbir mecrada söyleyemeyeceğim :)

  23. saw you drown says:

    En çok yolda yürürken müzik dinlemeyi seviyorum ve en çok da, gece vakti: Ya da, havanın kapalı olduğu zamanlar. Ve nedense müziği şu ana kadar hep müzikçalar’dan dinlemeyi tercih etmişimdir. Telefondan müzik dinlemeyi sevmiyorum.

  24. saw you drown says:

    Yaw bir itirafım var ama, site müsait değil. Aslında müsait ama cidden çok ama çok aykırı duruyor. Bilmiyorum bir ara anlatırım belki. Biraz da ayıplanma korkusu var. Bu da etkili biraz. Şu ana kadar sadece 1-2 arkadaşıma anlattım :)

  25. saw you drown says:

    Müzik tarihinin en önemli grubu belki ama The Beatles hiç sevmiyorum, bir tek yesterday şarkılarını, o da pek değil.

    ismail vilehand

    @saw you drown, aynen bende The Beatles’ı mega sevmiyorum. hatta sırf 60lar tribine giricem diye dinleyenlere epey ayar oluyorum. 60lar tribi peşindeysen siktir git The Doors dinle pezevenk The Beatles nedir yani.

    B U R Z U M

    @saw you drown, inanması güç belki ama hic bidıls dinlemedim ben. Belki duymusumdur biyerde çaldıysa. Çok şey kaçırdığımı zannetmiyorum.

    crowkiller

    @saw you drown, aynen bende öyle, bir de baya karanlık bir grup diye biliniyor, dünyanın en sansasyonel grupları listesinde başlardaydı hatta, charles manson un cinayetlerini beatles’tan etkilenip yaptığını söylemesi,manson ailesinin piyanist filminin yönetmeni roman polansky nin karısını öldürüp duvara helter skelter yazması(beatles şarkısı) falan acayip şeyler bunlar,dinledim bi kere la la la hayat ne güzel tarzı pop yapıyorlar baya bildiğin bi bok anlamadım

    İlker

    @saw you drown, Beni de yazın şuraya ya. 2-3 albümlerini baştan sonra dinledim birkaç kez sevebilmek için ama cidden hiçbir şey ifade etmiyor bana.

  26. BABYMETAL konseri olsa direk giderim.

  27. Ş. Yıldırım says:

    Taake’yi grubun vokalisti sanıyodum. Ve tek kişilik sanıyodum. Neden böyle sanıyodum? (bir seneye yakın oluyor taake dinlemeye başlayalı :(

    Ozan H. E. Turakine

    @Ş. Yıldırım, Taake tek kişilik gibi bir şey zaten, albüm kayıtlarında ve konserlerde yardım alıyor. Çok da hatalı değilsin yani. :)

    Ş. Yıldırım

    @Ozan H. E. Turakine, teselli oldu. Resmen utandım çünkü grup elemanı isimleri gördüğümde ahah

  28. Raddor says:

    - Hekimoğlu’nu House’tan daha çok beğendim.

    - Brian Johnson’ı Bon Scott’tan daha iyi buluyorum.

    - Gitar sololarının gereksiz olduğunu düşünüyorum.

    - Konserleri sevmiyorum. Hiç ilgimi çekmiyor. Şimdi Iron Maiden mahallene geldi deseler ‘belki’ gider bakarım.

    - Orta okulda metal dinleyen hocamın arkasından “amk satanisti” diye sallıyordum.

    - Lisede Jonathan Davis’e benzeyeyim diye her gün dua ediyordum. Kabul oldu. Bıyıklarımın ortası çıkmadı. Yıllarca Süleymancı zannedildim.

    - Serbest Kürsü’de (20. sayfa) Pornoyu kötüleyen devasa yazımdan sonra pornoya tekrar başladım. Zar zor yeniden bıraktım. Çok kötü bir deneyimdi.

    - Sallıyorsam rapçi olayım. Zamanında tamamen doğal yollardan penis büyütmenin yolunu buldum hahha. İki yılda dört santim. İtiraf edin merak ettiniz.

    - Böyle edepsiz yazıyorum ama iflah olmaz derecede romantiğim. 400 gündür aynı kıza aşığım. Hatta bir ara çıkmaya başladık tadım kaçtı. Neyse ki olmadı da tekrar tatlı acıma döndüm. Lemmy’nin dediği gibi. The chase is better than the catch.

    - Adam Sandler filmlerine aşırı gülüyorum. Jack and Jill dahil.

    - Paramore dinliyorum.

    - Buraya yazarak başlığın yeniden hortlamasını amaçlıyorum.

    Tanrı günahlarımı affetsin.

    TanSolo

    @Raddor, itiraf ediyorum, merak ettim.

    chuck

    @Raddor, Gitar sololarının gereksiz olduğunu düşünüyorum.

    metal dinlemeye nu-metal vb. genellikle içerisinde solo bulunmayan albümlerden, parçalardan başlamış olabilirsin diye düşünüyorum.

    Konserleri sevmiyorum. Hiç ilgimi çekmiyor. Şimdi Iron Maiden mahallene geldi deseler ‘belki’ gider bakarım.

    kasıntı bir tip olduğum için kalabalıklar içerisinde rahat edemiyorum. en büyük hayalim, kitleler içerisinde metal konserlerinde ki gibi kendimi kaybetmeyi başarabilmek.

    Paramore dinliyorum.

    şu an seni vurmak istiyorum. :P

    Raddor

    @chuck, Hayley Williams’a aşıktım. O benim kızıl tavşanımdı. Sesini de çok severdim. O nedenle hala Paramore’u dinlerim. Hem çok da güzel bir New Wave albümü yaptılar en son. :)

    Müziği tamamen işitsel bir keyif olarak gördüğümden sevmiyorum konserleri. Gözlerimi kapatıp, çalan şeyin zihnimde kendi akışında görseller oluşturmasını seviyorum. Bu nedenle beğendiğim parçaların kliplerini bile izlememeye gayret gösteririm.

    Solo konusunda da; çok sevdiğim sololar var fakat cidden gitar sololarının yüzde doksanı sırf zorunluluktan çalınmış gibi değil mi ya? Sadece orada olsun diye varlar sanki. Parçayı yarım dakika daha geçiştirmek için doğaçlama çalınmış, üzerine düşünülmemiş bile. Hepsi öyle değil ama çoğu öyle. İyi olanları ayırıyorum tabi onların yeri ayrı.

    deadhouse

    @Raddor, Solo konusuna katılıyorum. Şu şarkıdaki kalitede solo olmayacaksa şarkıya solo koymanın çok da anlamı yok. Zorunluluk mu başka bir şey mi bilmiyorum ama gereksiz geliyor bazı sololar.

    Şu şarkı: https://youtu.be/9-fOpoLtj7U

    chuck

    @Raddor, hocam, solo konusundaki fikrine göre bass gitar, davul, ritim gitar hatta ve hatta sözler ve vokalde ”sadece var olsun diye var” gibi bir şey oluyor. bence pek mantıklı değil.

    Kaan

    @Raddor, 2. itirafına ben de katılıyorum :)

    deadhouse

    @Raddor, Her hafta bu şekil yazsan okurum. Hatta kitap çıkarsan alırım. (Çok ciddiyim)

    Raddor

    @deadhouse, hahhah sırf sizin için blog açacağım. En azından bir okuyucuyu garantiledim. :)

    enemyofgod

    @Raddor, hekimoğlu’nu yöreselliğe bulaştırmadan çok güzel uyarladılar çok çok iyi oldu ama orijinalini geçer mi bilemedim

    Raddor

    @enemyofgod, House’ta Gregory House’un Eric Foreman’a onun gençliğinde hırsızlık yaptığını bildiğini ve onu kendi pis işlerini yaptırmak için doktor olarak tuttuğunu açıkladığı sahne ile aynı sahnenin Hekimoğlu versiyonunu karşılaştırırsak;
    https://youtu.be/544qS5z6Lek
    https://youtu.be/UbjkUcUMkck

    ; drama ve duygusallık bakımından bizim versiyonu daha başarılı buluyorum ben. O yüzden daha çok sevdim. Daha kaliteli demiyorum tabi. Kalite açısından House tur bindirir. Hele Hugh Laurie gibi bir faktör varken.

    enemyofgod

    @Raddor, Zaten dramayı gerçekten iyi yapıyoruz orası doğru. O zaman ikimiz de aynı düşünüyormuşuz :).

    Dysplasia

    @Raddor, Merhaba;
    1 ve 3′e uyuz oldum.
    Teşekkürler.

    ismail vilehand

    @Raddor, “Sallıyorsam rapçi olayım. Zamanında tamamen doğal yollardan penis büyütmenin yolunu buldum hahha. İki yılda dört santim. İtiraf edin merak ettiniz.”

    Anlat bakalım. Tahmin ettiğim şey mi merak ettim.

    Raddor

    @TanSolo, @ismail vilehand, fazla kan pompalamakla ilgili. Gündüz kan yapıcı besinler alıyoruz. Dut pekmezi veya dut özü olabilir. Ben keçiboynuzunu severim mesela. Akşamında ya bismillah diyerek dikiyoruz aleti. Cetveli tutup normal ölçüsüne bakıyoruz. Sonra veriyoruz coşkuyu. Bir sonraki santime ulaşacak şekilde kan göndermeye çalışıyoruz. Bir saniyeliğine çıkıyor da. Kas çalışır gibi tekrar tekrar şişiriyoruz. Bir süre sonra kalıcı olarak büyümüş olduğunu farkediyoruz.

    ‘Bir arkadaşım’ denemiş işe yaramış hahah. Ben de çevreme anlatırım. Vücut çalışmak, kolları şişirmek ayıp değilse bu neden olsun diye.

    Neyse ki buradan kimsenin denemeyeceğini biliyorum. Yoksa aman bokunu çıkarıp sağlığınızdan olmayın diye uyarırdım ama ne de olsa ülkemizde herkes zaten en az 20 cm maaşallah, kamaşullah.

  29. chuck says:

    az önce çok tuhaf bir ”video” izledim.

    kızın biri suratına corpsepaint yaptı. baya ürkünç bir şekilde gözlerinde siyah, filmlerde iblis gibi yaratıklar için kullanılan siyah lensler vardı. kalçasının etrafına pentagram çizip sevişmeye başladı.

    sanırım bugünlük bu kadar internet yeter bana.

    Ugur

    @chuck, Ortada bir tuhaflık varsa o da link paylaşmamandır.Terbiyesiz herif.

    chuck

    @Ugur, hahaha. aslında daha ayrıntılı anlatacaktım ama malum sitenin kuralları ve seviyesini aşmamak için konuyu fazla açmadım.

  30. Boba Fett says:

    - Metal festivallerinden nefret ediyorum, çok fazla poser ve iki yüzlü tip var.

    - Deathcore’a tahammül edemiyorum, başıma ağrılar sokuyor.

    - Slayer eskisi gibi zevk vermiyor.

    - Çok fazla imkanın müzik adına insanı doyumsuz ve her şeyi çok çabuk tüketebilir yaptığını düşünüyorum.

    - Karı kız muhabbetleri artık feci sıkıyor.

    deadhouse

    @Boba Fett, 5. madde harbiden sıkıntı. Saatlerce seks muhabbeti yapanlar var. Kendilerinden geçiyorlar resmen. 5 10 dakika tamam ama 60 100 dakika bunun muhabbetini yapmak hakikaten sağlıklı olmayan bir insanın durumu. Böyle olunca onlara “konuşmayı kesin gidin kimi sikiyorssnız sikin biz de kurtulalım siz de” diyorum. İcraat yok, şunu sikseydim, bunu sikseydim diye sızlanıyorlar.

    Boba Fett

    @deadhouse, O muhabbet zaten tırt üzerine ben bir yıldır falan flört dahi etmiyorum çok sıkılıyorum, ben de bak şu kızla konuşayım şu kadınla sohbet edeyim hissi uyandıran kimse yok hayatımda aniden aseksüel mi oldum ne oldum hahahaha Keşke olsam ama maalesef o da değil, geçici heves kaybı falan sanırım.

  31. chuck says:

    -hayatımda hiç rolling stones dinlemedim. grubun herhangi bir şarkısını bile duymamakla birlikte grup isimleri dışında ne bir parçalarının ismini, ne sözlerini hatta ve hatta ne türde müzik yapıp nereli olduklarına dair en ufak bir bilgim yok. içimden de hiç merak edip açma isteği gelmedi.

    -phil anselmo’yu bir metal müzik askeri olarak görüyor ve yaptığı bütün işleri taktir edip her şeye rağmen tutunmasını seviyor olsam da artık o sesle, o gırtlak ile müzik yapmasını mantıklı bulmuyorum. adamın her şeyi metal. hayata bağlayan da metal ve muhtemelen çoğu kişi gibi ölene kadar (bir hastalık önünü kesmez ise) bu müziği yapmaya devam edecek. ama artık vokalini duyduğumda çok üzülüyorum ve başkası olsa katlanamazdım gibi geliyor. yine de anselmo candır.

    -crossover’ı düz thrash metalden daha çok seviyorum. bazı anlarda daha basit ve daha düz bir anlayış olarak gözükse bile beni daha çok heyecanlandırıyor. belki punk ruhu daha yüksek olduğu için olabilir.

    -lise zamanı otobüste giderken bazen 80 kişilik otobüs 120 kişi ile doldurulmaya çalışıldığı, akşam trafiği olduğu vs. için hemen cam kenarına kafamı yapıştırır, çantamı ayağımın arkasına gelecek şekilde yere atar; yaz-kış, soğuk-sıcak terleme havasızlık bilmem ne demeden kafam cama dayalı bir şekilde ayakta müzik dinlerdim ve farkında olmadan kafamı yavaş yavaş ritimden gaza gelerek cama ”tıklatırdım”. bir gün -ne dinlediğimi hatırlamıyorum- fazla gaza gelmiş olucam ki birisi omzuma vurdu ”evladım sen ne yapıyorsun??” dedi. kulaklığı çıkarıp etrafıma bir baktım herkes mal gibi bana bakıyor, tanımadığım okuldan liseliler gülüyor. aynada kendi alnıma bir baktım kıpkırmızı… artık nasıl gaza geldiysem ses bile çıkmadan kafamı yolda araba hızlandıkça müzikle birlikte cama ”dokundururken” son 30 saniye mi ne BAM BAM diye vurmuşum. muhtemelen okula her zaman uykusuz gittiğim, saatlerce bölüm derslerinde ayakta kaldığım ve yorgunluktan sersem olduğum için fark etmemiştim. ne hissedeceğimi bilememiştim pek.

    -12-13 yaşında benden bir yada iki yaş büyük olan muhalleden eski bir arkadaşım bana ”iş görürken” sabun kullanırsan daha iyi olur demişti… ALLAH SENIN BELANI VERSIN AMK. o zaman yeni başlamıştım bu tarz atraksiyonlara günde 5-6 kere kimse evde yok nasılsa diye abanıyordum. akşamları ateşlenip uyanırdım. TAŞŞAKLARIM YANIYOR BU NE!!!! diye…

    evde de 30 çeşit krem, vücut losyonu yağ mağ var. allah beni kahretmesinn…

  32. Rust in Peace. says:

    Diskografisine hakim olduğum grup sayısı çok az. Gerçekten az. Burada herkesin her albümünü defalarca kez dinlediği baba grupların bile çoğunun en fazla 1 – 2 albümünü ve popüler şarkılarını dinledim. Metallica’da mesela Ajfa’da 5, Rtl’de 3 şarkının neye benzediğini bile bilmiyorum. Morbid Angel’ın birkaç şarkısını dinlemiştim. In Flames’in toplasan 6 – 7 şarkısını biliyorum. Dark Tranquillity de aynı şekilde. Bathory’ye hiç girmeyeyim.
    Daha önceden bunu çok büyük bir sorun olarak görüyordum ama artık sorun gibi gelmiyor bana. Önemli olan ne kadar dinlediğim değil dinlerken ne hissettiğim. Uzun süredir aynı şarkıları uzun süreler boyunca dinleyebiliyorum ve sıkılmıyorum, ayrıca “o kadar çok albüm var ki hangisine zaman ayıracağımı bilemiyorum” derdinden kurtulup sadece dinlediğimden keyif alabiliyorum.

  33. Aura magula says:

    Dayanamayıp bende bişeyler itiraf ediyorum

    1-metal dinlerken lyriclere bakmayıp sadece müziği dinlediğim doğrudur.Mâlum sebep yüzünden(ingilizcem kötü)

    2-Grup önerme bölümüne yeni çıkan albümlerden 1 haftada 25 tane öneririm ama aralarından sadece birkaçını yıl boyunca dinlerim.

    3-Düz thrash metale 30 dakka bile katlanamam.Hatta groove,crossover falan değilde düz cınt cınt soundlu thrash’sa bir şarkı bile dinleyemem.Ayrıca baştan sona dumtak diye giden düz trash beatine katlanamam

    4-Esas linçlik kısım burda.Ekstrem metal dışı hiçbir metal türüyle ilgilenmem.Belki doom ama onunda epikmepik deyil yavaş süründürmeli olanına hastayım.Birtek blind guardian nightfall in middle eartı severim ekstrem dışı türlerden

    5-Marduk’un norsecore dönemi pek hoşuma gitmez.Hatta mortuuslu dönemini çok daha severim legionu düz bulurum ama live için bişey diyemem.Zaten frontchveinle tanışmıştım mardukla.Panzerdivisionu hiç sevmem

    6-Pig sequal’ımsı vokaller,raw punk vokali (amatörce bağırmalı) ,DSBM baykuşumsu veya ciyak vokali,osuruk gibi çıkan goregrind vokali duyduğumda koşarak kaçarım.Clean vokalleri yada nakaratları çok severim

    7-Sonunda core olan türlere ekstra ilgi duyarım.Mutlaka bakarım ama çok azını beyenirim

    8-Ekmeğimin üstündeki peynir veya herhangi bişey yere düşerse üfürüp yerim.Zararlı olduğunu bildiğim halde.

    9-Soulfly veya herhangi cavalera grubunu yeni sepulturadan dahaçok severim,yeni darkthrone’u eskisinden daha çok severim, panteradan sadece vdop albümünü severim ve soundunu çok eski bulurum,godseed bence gaahlsız king’siz gorgorotdan daha iyi,müzikal anlamda kriegsmaschine>mgla

    10-Akustik gitar dinlemeyi çok severim ama çalmasından nefret ederim.Hatta eşşek gibi çalışıp satın aldığım akustik gitarımı çalmaktan sıkılırım onun yerine arkadaşdan emanet bas gitarla idare ederim

  34. Mikko Aspa'nın Göbeği says:

    - İron Maiden , Manowar , Anthrax’ın hiçbir albümünü dinlemedim.

    - Power Metal bana her zaman gay müziği olarak gelmiştir. Nedenini bilmiyorum.

    - Grindcore’un bütün türlerini çok severim.

    - Ekstrem metal müzik dışında çok az müzik türü dinlerim.

    - Albüm dinlerken bir yandan da telefonda batak oynarım.

    - Sonu Core’lu biten hiçbir türü dinlemem.

    - Varg Vikernes müzik ve zihniyet olarak gereksiz bir şahsiyet. ( Keşke Euronymous bunu öldürseydi )

    - 2 günde 1 illaki Deathspell Omega’nın bir albümünü veya ep’sini dinlerim.

    chuck

    @Mikko Aspa’nın Göbeği,

    ”Grindcore’un” bütün türlerini çok severim.
    Sonu ”Core’lu” biten hiçbir türü dinlemem.

    Raddor

    @Mikko Aspa’nın Göbeği, gay müziği he mi?
    https://youtu.be/cibM5gJxuUA

  35. ismail vilehand says:

    En basit bulgur pilavı > her türlü pirinç pilavı
    Tavuk kanadı > tavuk butu ve geri kalan bütün parçaları
    Hamsi > istavrit
    Yürek > ciğer
    Fava > humus
    Sarımsaklı cacık > haydari
    A101 > Bim + Şok
    Carrefour > Migros
    Stoner rock > Stoner metal
    Clutch > Kyuss
    Darkthrone > Mayhem + Burzum + Immortal
    Selâmün aleyküm > merhaba + selam
    Faslı kızlar > Rus kızları
    Bursalı kızlar > İzmir kızları
    Ucu büyük, areolası ufak meme ucu > ucu ufak, areolası büyük meme ucu
    Koyu renk ojeler > açık renk ojeler
    Domatesli biberli kokoreç > İzmir usulü kokoreç
    Minicik ucuz midye > büyük pahalı midye
    Futbol > basketbol
    Muay Thai > diğer bütün dövüş sanatları
    Manchester United > Liverpool
    Real Madrid > Barcelona
    Ronaldo > Messi
    4-3-3 > 4-4-2 > 3-5-2 > 4-6-0 > 4-2-3-1
    Gülben Ergen > Hülya Avşar
    Burger King > McDonald’s
    Pipe > bong > kova > cigaralık
    Kebaplı rakı > balıklı rakı
    Burbon viski > İskoç viskisi
    Footjobs > handjobs
    Bebek yağı > vazelin > durex’in boktan kayganlaştırıcıları
    Terror > Hatebreed
    Uncharted > Tomb Raider
    Sonic > Mario
    Ken > Ryu
    Scorpion > Sub-Zero
    Muğla > Antalya
    Parmak arası terlik > sandalet
    Cytotoxin > Necrophagist
    Sodom > Kreator > Destruction > Tankard
    Slayer > Metallica > Anthrax > Megadeth
    Lemmy > Allah

    deadhouse

    @ismail vilehand, Pirinç pilavından nefret ediyordum bir ara. Yağsız pirinç pilavını keşfettiğimden beri başka bir şey yemez oldum. Çin’de yaşasam sıkıntı çekmem.

    ismail vilehand

    @deadhouse, benim aslında pirinç pilavı ile bir sorunum yok ama bulgur pilavının olduğu yerde tenezzül dahi etmem. Hele ki bol acılı patlıcanlı bulgur pilavı için adam keserim.

    Bahsettin yağsız pilav ince uzun yasemin pirincinden olan mı?

    deadhouse

    @ismail vilehand, Yok, Baldo pirinçten. Suyu kaynatıyorum, pilavı içine atıyorum 7 8 dakikada pişiyor. Sonra da suyunu süzüyorum, 10 dakika bekletiyorum, mis gibi. Henüz çevremde benden başka yiyenine rastlamadım.

    Berca B.

    @ismail vilehand, İzmir’de okudum, Bursalıyla evliyim. APPROVED.

    ismail vilehand

    @Berca B., kuzenlerim Bursa’da yaşıyorlar ve Bursalılarla evliler. Çok yakın iki çocukluk arkadaşım Bursalılarla evlendi. İstanbul harici en çok vakit geçirdiğim şehir Bursa ve yıllardır her gidişimde “maşallah, maşallah bunlar ne güzellikler böyle.” diye geziyorum şehirde. Yeteri kadar Doğu Avrupa görmüş birisi olarak söylüyorum bunu.

    İzmir’e de çalışma ve eğlenme amaçlı çok gittim. Bence İzmir kızlarını bitiren şey “İzmir kızı” klişesinin üzerlerinde yarattığı olumsuz hava. Düz ve standartlar ama gerekenden fazla özgüven sahibi olmaları iyi bişey değil bence.

    Bir de benim Bursalılarla evli kuzenlerim ve arkadaşlarım “Bizim hanımlar biraz fazla tutumlu.” diyorlar sürekli hahaha.

    Berca B.

    @ismail vilehand, öncelikle şunu yazayım sonra konuyu bağlayacağım. Rusya, Ukrayna, Bosna, Sırbistan görmüş biri olarak:

    Balkan kızları > Rus / Ukrayna kızları

    Üniversiteden sonra İstanbul’a dönsem de babam Karşıyaka’da yaşadığı için halen sık sık İzmir’e gidiyorum. Bence İzmir’deki olay arada “oha o neydi lan?” seviyesinde güzel kadınlar çıksa da genel toplam Bursa kızlarından yana. Rusya ve Ukrayna’da da arada nadiren tokat gibi çarpan güzellikte kadınlar oluyo ama Balkanlar’da istisnasız bütün kadınlar güzel, bi yerden sonra insanın gözü alışıyo.

    Bu arada bildiğim kadarıyla Bursa’da baya Balkan göçmeni var, ordan da bi paralellik var gibi.

    Rust in Peace.

    @ismail vilehand, bulgur pilavına sonuna kadar katılıyorum. Megadeth’i Anthrax’ın altında görünce ise kırıldım

    ismail vilehand

    @Rust in Peace., kimseyi kırmak istemezdim ama Megadeth sevgim anca o kadar maalesef.

    Mustaine’in grubu ilk kurduğunda “lan ben gitarda kalayım da şu gruba en iyisi bir vokalist alayım.” dediği bir paralel evrende Megadeth fanı olabilirdim belki. Kısmet.

    chuck

    @ismail vilehand, Selâmün aleyküm > merhaba + selam

    ismail vilehand ile bir yerde karşılaşsak ve bana üzerinde DARKTHRONE tişörtü ile falan SELAMUN ALEYKUM nasılsın falan dese bi tuhaf hissederdim kendimi.

    ismail vilehand

    @chuck, ya aslında doğrusu “merhaba” ve “selam”dır ama esnaf ortamına “selâmün aleyküm” harici bi lafla giriş yapmak “haydi beni sikin.” demekle eş değer. Ondan tercih etmiyorum.

    Transilvanian Hunger tişörtümle sana yaklaşıp “Selâmün aleyküm birader” diyeceğim. Dikkatli ol.

    chuck

    @ismail vilehand, ben her zaman kolay gelsin diye girip aynı sözle çıkıyorum. öyle bir alışkanlık etti ki gündüzleri komşular günaydın ya da yakşamlar derlerse ağız alışkanlığından kolay gelsin diyorum; fark ettiğim anda da cümlenin yarısı sessizleşiyor ve ”ne dedim lan ben ya” diye diye yavaşça uzaklaşıyorum…

  36. chuck says:

    ahmet abinin sürekli güncel işleri takip etmesini ve siteye bu kadar çok vakit ayırmasını seviyorum. ama bazen içimdeki küçük metalci faşist dışarı fırlıyor ve kendisi bir oda da elleri masaya kelepçeli bir şekilde laptop üzerinden kritik yazmaya çalışırken, kendisine sadece benim sevdiğim grupların sevdiğim albümlerinin ve klasik olup hala sitede yer almayan albümleri elimde bir kırbaç ile yazdırmak istiyorum.

    mesela şöyle: NEDEN HALA BATHORY KULLIYATI YOK!!11 SEN METALCI DEGIL MISIN NEREEDE TRVE KVLT HA??? NEREDE!!! sonra sırtına sırtına vurmaya ve zorla sevdiğim grupların kritiklerini yazdırıp ona müziklerini dinletiyorum.

    başta en nefret edebilecekleri ya da sevmeyeceği işleri yazdırmak istiyorum. mesela Marilyn Manson ve herhangi bir senfonik, power, gotik metal albümü. üzerinde katatonia tişörtü ile gözyaşları aksın.

    kaziklubey

    @chuck, millet ne sigaralar içiyor

    chuck

    @kaziklubey, bi ara gel, sana da sarayım

    https://www.youtube.com/watch?v=sE_-ijutOVs

    kaziklubey

    @chuck, arkada sleep çalarsa olur

  37. riser says:

    - metal müziğe linkin park ve korn dinleyerek başladım. internet kafeye gidip korn albümlerinin şarkı sözlerini araştırır, deftere yazardım. ikisi de hala deli gibi sevdiğim gruplardır.

    - türkçe rap ve türkçe pop’u çok severken, yabancı rap’i hiç sevmiyorum. hatta iğreniyorum bile denebilir.

    - bir döneme kadar tek dinleyebildiğim black metal şarkısı “dunkelheit” olmuştu. hatta last.fm’de yorumum vardır: tek sevdiğim black metal şarkısı diye.

    - ahmet saraçoğlu ile kaan kural’ı kafamda hep eşleştiriyorum. sanki farklı alanlarda birbirlerinin klonu gibi geliyorlar. ama ahmet saraçoğlu’nu çok severken, kaan kural’ı pek sevmiyorum.

    - fenerbahçe’yi sevdiğimden çok galatasaray’dan nefret ediyorum.

    - bir albümü sevmem için ilk şarkı çok önemli. ilk şarkı güzelse albüm benim için güzel oluyor. ilk 2 şarkı iyiyse çok güzel, ilk 3 şarkı güzelse süper oluyor. tüm şarkılarını sevdiğim albümler bir elin parmaklarını geçmez. en sevdiğim albümlerde bile bana göre “filler” anlar olabiliyor.

    - christina aguilera’nın “hurt” şarkısının klibini 10 kere izlediysem, 7′sinde ağlamışımdır.

    - bunun dışında televizyonda ya da internette yaşlılar ile ilgili iç burkan bir haber olduğunda, nedense çoğu zaman gözlerim doluyor.

    - destroy the opposition’ın sonlarında “destrooooy” diye coşuluyor ya; o şekilde coşarken sürekli birilerine yakalanıyorum. özellikle iş yerinde. açıklamak zor oluyor.

    - yolda metal t-shirt’ü giyen biri görürsem, onun göreceği şekilde metal işareti yapıyorum. henüz gören olmadı sanırım :)

    - yıllar önce kızkardeşimle aynı odada kalırken, onun dediğine göre uykumda “face of all your fears” diye bağırmışım. çok korkmuş, bi’kaç kez “abi” diye seslenmiş ama ben uyumaya devam etmişim. gerçekten de anlattığı dönemlerde “blinded by fear”ı çok dinlerdim.

    - metal dinlemek hayatta en sevdiğim şeylerden biri olsa da, sevdiğim metal şarkıların kliplerini izlemeyi hiç sevmiyorum. müzikle olduğu gibi asla bütünleşemedim.

    - amerikan futbolunu basketboldan, basketbolu futboldan daha çok seviyorum.

    - bi’ de beni tanıyanlar için itiraf falan değil tabii ki ama; 15 aylık ikiz çocuklarım var. inanılmaz yorucu bir süreçten geçiyorum. bu süreçte bırakmadığım tek hobim, müzik dinlemek oldu.

    yazarım ben buraya arada sırada.

  38. chuck says:

    - yazdıkları her ota boka üç nokta ekleyen insanlardan nefret ediyorum. hele hele paragraflarca uzun cümleler yazıp, her birine ayrı ayrı koyanlardan daha da rahatsız oluyorum. sebebini bilmiyorum

    - her ne kadar kendim de bir takım yazım yanlışları yapıyor olsam ve dil bilgim çok iyi olmasa da türkçedeki bazı kelimelerin yanlış yazılımlarını gördüğümde uyuz oluyorum. Özellikle şu sıralar sıklıkla her yerde karşılaştığım “direkt” kelimesi. Direkt olacak o amına koyduğum, direk ne. Haddim değil, kimseyi de uyarmam, gıcıklik etmem ama nedense bi kaç kelimede bu beni tilt ediyor.

    - etrafımda kimse olmadığı zamanlar kendime başka bir isim ile hitap ediyorum.

    - geçmişte yolda yürürken araba aynalarından ve camlarından kendime bakma alışkanlığım vardı. sebebini bilmiyorum.taşınınca kayboldu.

    - ortaokulda çevrem yüzünden ahmet kaya ve azer bülbül dinlemek zorunda kalmıştım. Ahmet kayayı epey bi sevdiğimi hatırlıyorum. Okuldan eve dönünce nasılsa kimse yok diye yüksek ses ile dinleyip sigara yakıyordum. Özellikle söyle parçasını çok dinliyordum. O yaşta bi paket sigara bitirtmisligi vardı. O zamandan beri geri dönüp bakmadım. “Söyle yağmur çamur, değmedi yüreğime”

    -

    Börbır

    @chuck, İlkine inanılmaz katılıyorum. Ayrıca üçüncüsü mükemmel olay bence

    12ParmakBağırsağı

    @chuck, İlk ikisine ben de gıcık oluyordum, hayatımda tanıdığım en zeki insanın bütün mailleri hayvan gibi yazım yanlışlarıyla dolu ve İngilizce katliamı olunca alıştım. Of yerine fo, the yerine teh falan yazıyor ve her cümleyi rastgele sayıda noktayla bitiriyor. Biri 2 nokta, biri 5 nokta, biri 3 noktayla bitiyor. Aşırı miktarda dil bilgisi katliamına maruz kalınca yalama oluyor.

    çaksu

    @chuck, Ben sana görünmiyim o zaman.. :)

    Ben iki nokta diye bir noktalama işareti icat ettim. Okurken essay’lerimde falan kullanırdım hep. Genelde müzik, sanat tarihi vs hakkında şeyler olduğundan serbest, sürekli kendi kendime konuştuğum, soru üretip ona göre yön belirlediğim şeyler yazardım. Bana da kendi kendime sorduğum retorik bir soruyu soru işareti ile bitirmek itici gelirdi. Böyle sorularda, sonraki paragrafa işaret ettiğim ucu açık cümlelerde falan üç nokta kullanır gibi yapar, 3 nokta estetik olarak gözüme çirkin göründüğünden (hehe, çok uzun) 2 nokta koyup geçerdim. Zamanla kendi kullanım alanları falan da oluşmuştu haha. 3 nokta da kabul etmeyen garip yerlere falan koyardım, olurdu.

    deadhouse

    @chuck, Üçüncüsü düşündürücü. Olumlu manada ilginç buldum.

  39. Marvin Yanbasanyan says:

    Üniversite zamanları, final haftası. Hafta başında da evde yıllardır bulamadığım eski ipod’u bulmuştum, içinde böyle psychotic waltz, alarum, nevermore, dream theater gibi uzun süredir dinlemediğim gruplar vardı. Bütün final haftasını bunlarla geçiriyodum, hasret gideriyodum. Cuma günü, dönemin son finalinden çıktım. 3 günün uykusuzluğu var üzerimde. O 3 gün içinde toplasan 4 saat belki uyumuşumdur, kahveyle mahveyle bi şekil ayakta duruyorum ama bi yere oturduğumda 5 dakikada çöküyorum hemen, açamıyorum gözlerimi. Neyse çıktım sınavdan, geçtim metrobüs durağına. Bi yandan sigara içip etrafı kolaçan ediyorum, bi baktım o kız. Mimarlık fakültesinden son haftalarda ara ara kestiğim, fırsat olursa muhabbet kurmayı düşündüğüm baya güzel bi kız. O da 1 metre yanımda metrobüs bekliyo. Normalde o kızı gördüm mü üstümü başımı toplama ihtiyacı hisseder, hiç değilse en azından bi saçımı düzeltirdim. Ama o gün -af buyurun- zerre sikimde olmadı. O an hiç kafam kaldırmaz diye ayaküstü muhabbet kurmaya yeltenmedim bile, kulağımda kulaklık, scenes from a memory dinliyorum.

    Metrobüs geldi, şansıma da boştu, direkt ikili koltuklardan birinin cam kenarına yapıştım. Kız da hemen peşimden yanıma oturdu. Kafayı cama yasladım, inceden kesiyorum bunu. O büyük boru şeklindeki mimar çantasını aldı bacağının arasına koydu, elinde de telefon takılıyo öyle. Lan dedim sinyal mi çakıyo bu, kafamda dönüyo. Bi yandan o mimar çantasını gösterip “baba bu bazukanın taşıma ruhsatı var mı sizde, siz mimarlar niye paso bu şekil tam teçhizatlı geziyonuz” diye sikko bi şakayla muhabbete girmeyi düşünüyorum bi yandan da deli gibi uykum var. Karar veremiyorum. Şöyle 2-3 dakika düşündükten sonra o an uykuya bi kadından daha fazla ihtiyacım olduğu sonucuna vardım. “Sikerler ya biraz kestiriyim, muhabbeti bilahare kurarız zaten” dedim.

    Kulaklıkta beyond this life, fatal tragedy falan devam ederken ben de hafiften uyumaya başladım, kafa camın üzerine düştü, bilinç yavaş yavaş kapanıyor. Kendimi biliyorum, müzik dinleyerek uyuduğumda da bilincin yarı açık, yarı kapalı olduğu zaman dilimi epey uzuyor bende. Nasıl bi cenabetlikse artık ne olduysa zaten o an oldu. Home denilen o amına kodumun şarkısı da tam o ana denk gelmiş. Sonradan farkettim tabi bunu. Tam uyku evresine geçtikren bi 10-15 dakika sonra kasıklarımda sıkışma ve rahatsızlıkla uyandım. Buradakilerin çoğu biliyodur ama yine de anlatayım: dream theater’ın home adlı parçasının ortalarında müziğin arkasında 1 dakikaya yakın süren karı inlemesi, sikiş sokuş sesleri vardır. O an beni öyle gafil avlamış ki o 1 dakikada baya dimdik olmuşum. Bilinçaltım o inlemeleri alıp nerelere nerelere gitmişse artık ben baya baya uçmuşum. Cihaz azami düzeyde ayaklanmış, isyan ediyor açın yolumu diye. Rahat diye esneyen siyah kottan yapılan pantolonlardan giyiyordum, o da bi noktaya kadar esneyebilmiş ve tüm mal varlığımı ayan beyan tüm metrobüse göstermiş. Tabi ben o sıkışma rahatsızlığıyla uyanıp bütün bunları farkedince “ananskim” diye öne eğilip cihazın üzerine kapandım. Sonra sağıma baktım, koltuk boştu. “Hee iyi, kız gitmiş en azından o görmemiş bu rezaleti” dedim. Kafay kaldırdım, ayakta insanlar vardı ama kimse yanıma oturmamıştı, hatta yaklaşık 1.5 metrelik yarıçapımda bir tane adem evladı bulunmuyordu. Özellikle uzak durduklarını anlamam çok sürmedi. Teyzenin biriyle göz göze geldim, nefretle ve yargılayan gözlerle bana bakıyodu. Kafayı çevirip 10 saniye sonra tekrar kaldırdım, teyze hiç çekinmeden nefretle bakmaya devam ediyodu. Teyzenin arkasına dikkat kesilince gördüm; kız inmemiş, sadece uzaklaşmış benden, ilerdeki kapının orada ayakta gitmeye devam ediyordu. “Hay anasını avradını sikeyim böyle işin, kaç dakkadır bu pozisyondayım lan ben” diye düşündüm. O an zaten anlamıştım home yüzünden böyle olduğunu çünkü daha önce de başıma gelmişti ama evde olduğu için sorun olmamıştı. Bi baktım spirit carries on çalıyor. Home bitmiş, the dance of eternity bitmiş, one last time bitmiş de anca spirit’in başlarında uyanmışım ben meseleye. En az 15 dakikadır o pozisyondayım demek yani. Daha da kötüsü aşırı uykusuzken bu ateşin dinmesi çok daha zor oluyor, bi kere ayaklandı mı kolay kolay bastıramıyosun isyanı. Hayır kalkıp metrobüsten de inemiyorum, ayağa kalksam bu sefer her şey çok daha kötü olacak. Utanç içerisinde eğildim, kollarımla önümü kapayıp, kafayı da eğip cenin pozisyonunda beklemeye başladım. Normalde zincirlikuyu’da inecektim, durak geldi ama inemedim. Bu şekilde ateşin tamamen sönmesini bekleye bekleye burhaniye’ye kadar gittim. Burhaniye’de inip ters istikamete binip zincirlikuyu’ya döndüm.

    O günden sonra o kızı ne zaman görsem o anın utancı suratıma vurdu ve bulunduğu ortamdan kaçmayı tercih ettim. Keşke o gün onun bazukasını sorsaymışım, belki muhabbet başka noktaya gidebilirdi. Benim bazukanın bu hususta bi iletişim unsuru olamadığı kesin. Belki onunkisi olabilirdi. Zaten o günden sonra o şarkıyı da dinlemedim. Ne zaman shuffle’dan home çalmaya başlasa direkt “kapat şu müziği muhittin abi” moduna giriyorum.

  40. chuck says:

    küçük yaştayken birçoğumuzun annesi gibi annem beni “anasının kuzusu” diye severdi. sanırım bunu ben salonda uyuya kalmadan önce pijamamı bana zorla giydirip, akşam beni yatağa yatırırken söylerdi. aklımda böyle yer etmiş en azından.

    sonra günlerden bir gün, ben artık 4-5 değil artık 6-7 yaşıma geldiğimde birden bire orta okuldan liseye geçen ergen misali deli gibi boy atıp, ayı gibi kilo alınca annem muhtemelen beni artık yatağa taşıyamadigindan olsa gerek bana “fok, balina yavrusu” demeye başlamıştı.

    geceleri artık kendi yatağıma istediğim saatte gidip uyuma ve pijama giymeme özgürlüğümün başlangıcı da bu şekilde oldu.

  41. İddaa Baronesi says:

    İddaa muhabbeti geçince aklıma geldi. Üniversitedeyken bi aralar ev arkadaşımın iki arkadaşıyla birlikte dört kişi “blöflü pişti” oynamaya sarmıştık. Bu diğer iki arkadaş bir gün “hadi parasına oynayalım” dediler. Ben de son birkaç oyundaki iyi performansımdan ötürü kabul ettim. O günlerde de Dostoyevski’nin Kumarbaz romanını okuyordum ve epey etkisi altındaydım. Hepimiz bir yandan arpa aromalı meşrubatlarımızı yudumluyor, kâh kazanıyor kâh kaybediyorduk. Bir noktada kendimi o ayın kirasının son 50 liralık kısmını ortaya koyarken buldum. Ve kaybettim. Ev arkadaşım da kaybediyordu. Gecenin sonunda misafir arkadaşlar “biz önceden konuşmuştuk, paranızı alma niyetimiz yoktu, heyecanlı olsun diye önerdik, bi daha da paralı oynamayın :D” diyip paramızı geri verdiler.

    Acemi kumarbazlıktan iddaa baronesliğine işte böyle geldim…..

  42. chuck says:

    şu sıralar çok boş muhabbet edesim var. o sebepten ötürü yukarılarda ismail abinin yaptığına benzer karışık bir büyüktür küçüktür listesi sunuyorum. epey bi’ boş yapıcam hazırlıklı olun.

    Basketbol > Futbol
    Puzzle > Bulmaca
    Nakit > Kredi Kartı
    Kedi > Köpek
    Kadın Öğretmenler > Erkek Öğretmenler
    Camel Soft > Diğerleri
    Alman ordusu üniformaları > Diğer tüm I. ve II. Dünya Savaşı’nda yer alan orduların uniformaları.
    Moğollar > Cem Karaca > Barış Manço
    Biyoloji > Fizik+Kimya
    Tarih+Felsefe > Diğer Dersler
    ingiliz metal ve rock müzik grupları > ABD rock ve metal grupları.
    iç ve doğu anadolu bölgesinin yöresel yemekleri > tüm karadeniz bölgesi.
    Hentai > Twitter Türk Pornosu (Gocan Seni Bööle Sikiyo muğ?)
    OPETH > DT > Haken > Leprous
    APC > TOOL > Deftones – Slipknot > Korn > LP – AIC > SG > Nirvana –
    Lemmy > Ozzy=Dio – Varg > Euro – Fenriz > Frost – Demonaz > Abbath
    Camel > Rush > Yes
    Pink Floyd’un Kariyerinin ilk Yarısı > İkinci Yarısı
    I > Abbath
    sıradan bir türkçe rock grubu > pentagram
    swedish melodeath > norwegian black metal
    orta ve doğu avrupalı klasik müzik sanatçıları ve eserleri > kuzey avrupalı yazarlar ve edebiyat eserleri.
    Mario > Sonic – Knight Online > Metin 2 – DOTA > LOL – CS > COD – Layers of Fear > Outlast – Assassin’s Creed II > Diğer AC oyunları – Arkham City > Diğer Batman Oyunları –
    Bugs Bunny > Tom&Jerry – Regular Show > Adventure Time > Gumball –
    Pardon > Gora – Vampirle Görüşme > Dövüş Kulübü – İki Kule > Yüzük Kardeşliği > Kralın Dönüşü > Matrix –
    Leyla ile Mecnun > Avrupa Yakası – South Park > Rick and Morty – HIMYM > Friends –
    İtalya > Fransa – Yunanistan > Bulgaristan – İsrail > Azerbaycan – Portekiz > İspanya – Polonya > Ukrayna – İrlanda > İskoçya – İngiltere > Amerika – İran > Türkiye+Azerbaycan – Finlandiya > Danimarka > İsveç > Norveç -
    Farsça > Türkçe – İbranice > Arapça – Rumca > Yunanca > Ermenice > Bulgarca – Almanca > Rusça – Fransızca > İtalyanca – Kore > Japonya – Hindistan > Çin –
    Othello > Hamlet > Bir Yaz Gecesi Rüyası > Romeo ve Juliet
    Hayvan Çiftliği > 1984 –
    Silmarillion > Bitmemiş Öyküler > Kutsal Üçlü > Hobbit – Huri’nin Çocukları > ve diğer öyküler – Sırlar Odası > Felsefe Taşı – Zümrüdüanka+Melez > Diğerleri – Kargaların Ziyafeti+Ejderhaların Dansı > Diğerleri –
    FMA Brotherhood > Hellsing > Death Note (Manga)- FMA Brotherhood > Death Note > Hellsing (Anime)
    70′>90′>80′ – Kapalı Alan > Açık Alan
    Ekstrem Metal > Heavy Metal – GLAM > Power+Speed Metal – Death Metal > Black Metal – Death-core > Metal-core – Nu-Metal > Sikik Christian Rock+Metal
    MOTÖRHEAD > Mercyful Fate > Judas Priest > Black Sabbath > Iron Maiden
    PANTERA > Slayer > Metallica+Megadeth+Anthrax
    Baba > Anne – Anneden Yenilen Dayak > Babadan Yenilen Dayak – Abla > Abi, kardeş – Kuzen > Amcaoğlu – Teyze > Hala – Amca > Dayı –
    Pizza > Hamburger – Mısır > Kestane – Sac Kavurma > İskender – Mantı > Makarna – Çiğ Köfte > Döner – Et > Tavuk –
    Çay > Kahve – Ayran > Fruko > Cola > Pepsi – Rakı >
    Buğday > Beyaz+Esmer Ten – Turuncu > Kahverengi > Kızıl > Sarı > Siyah Saç – Ela > Siyah > Yeşil > Kahverengi > Mavi Göz – Dalgalı > Kıvırcık Saç –
    30-35 Olgun > 20-25 Genç – Yahudi Asıllı Kadınlar > Hristiyan Kadınlar – Küçük > Büyük Kalça/Göğüs – Tek Yatakta > Çift Yatakta – Homemade > Public – Kelepçe+Gözbandı > Ağız ve Kıç Tıkacı -
    Ayn Rand > Nietzsche > Sartre – Kapitalizm > Komunizm+Sosyalizm+Marksizm
    Sahipkıran Timur > Yıldırım Bayezid – Cem Sultan > II. Bayezid – Şah İsmail > Yavuz Sultan Selim –
    Mansur Yavaş > Ekrem İmamoğlu –
    Android > IOS – Tuşlu > Dokunmatik – Masaüstü > Dizüstü – Amazon > Netflix -

    Mikko Aspa'nın Göbeği

    @chuck, dur bende aynısı yapmaya çalışayim :)

    futbol > basketbol
    edebiyat > dil bilgisi
    matematik > geometri
    marksizm – leninizm > diğer tüm ideolojiler
    izlanda > norveç
    deathspell omega > mgla > medico peste
    manhunt > silent hill > resident evil
    imdb’den 6′dan yüksek almış bir korku filmi > herkes tarafından beğenilen film
    iskender > adana kebap > lahmacun
    cattle decap>cannibal corpse > dying fetus > suffocation > death
    grindcore > heavy metal :D
    likör > rakı > şarap > bira
    euronymous > death > maniac > atilla csihar > varg

    çaksu

    @Mikko Aspa’nın Göbeği, 6 7 civarında çok iyi ve lezzetli korku/gerilim işleri var hakkaten.

    12ParmakBağırsağı

    @chuck, Off neredeyse hiçbirine katılmadığım için baştan sona yüzümü ekşite ekşite okudum, durduramadım da kendimi ahahaha.

    chuck

    @12ParmakBağırsağı, hahaha, aynısı bende de oldu şimdi.

    dışarıda karşılaşsak muhtemelen gülümseyerek konuşmaya başlar, sesimizi yükselterek ayrıldık birbirimizden.

    12ParmakBağırsağı

    @chuck, Hshsahaha, yok yahu, çok iyi anlaşıyorum benimle tamamen zıt zevklere sahip birçok kişiyle.

    çaksu

    @chuck, Public e zaafım var ya. Beni sapkınlık çok açıyo sanırım. Kendimi baskılayarak büyüdüğümden midir… Sapık oldum. Nerde nasıl denk geldim hatırlamıyorum ama, hayvanlı videolar da aklımı alıyor. Henüz benden iğrenmediyseniz. Tabi kadın insan erkek hayvan. Zorlama bişey dahil değil mevzuya. Açıyo bile denmez belki ama özgürlük hissi mi veriyo ne biliyim.. Etkiliyor gözümü alamıyorum. Haha.

    Yakın zamanda izlediğim, ve en sevdiğim filmler arasına direk giren The Devils (Ken Russell) da, (uncut versiyonu resmi olarak yayınlanmış değil, ama kesilmiş sahnelerin amatörce eklendiği kopyalar internette var) feci sapkın sahneler var. Rahibelerin dahil olduğu cinsel ve psikolojik histeri görüntüleri. Acayip etkiliyo beni, olmaması gerektiği için.

    deadhouse

    @çaksu, The Devils 10/10′luk film. Muhafazakar, ikiyüzlü İngiliz ülkesine Ken Russell tarafından atılmış sert bir tokat. İşlerine geldiğinde sansüre hayır derler, özgürlükçülük edebiyatı yaparlar. İşlerine gelmediğinde onlarca yıl bir filmi yasaklarlar, keserler, yakarlar. Film gerçekten müthiş bir din ve toplum eleştirisi. Orgazm olacaktım izlerken neredeyse.

    çaksu

    @deadhouse, Ben de uyuyamadım izlediğim gece. Üzerimden tır geçmiş gibiydi.

    Belki biliyorsundur. Filmin ortasındaki climax i, meşhur “rape of Christ” sahnesi kesiliyor piyasaya çıkarken. Sonra kayboluyor. Tamamen yok olduğu varsayılıyor. Sonra 2000 lerin başlarında Mark Kermode (İngiliz film eleştirmeni, süper insan) bi arşivin bi bodrumunda bi yerde buluyor kesilmiş film kaydını. Yaptığı The Devils belgeselinde yayınlıyolar. İnternetteki “tamamlanmış” versiyonlar da o sahneyi belgeselin youtube kaydından kesip yapıştırmış.

    Kaydı bulduktan sonra Ken’le ve editörle bi commentary kaydediyolar hatta. O da ortalarda, bendeki bi korsan versiyonda 2. audio olarak var. Artık uncut DVD yi çıkarırız diye. Ama Warner Bros yanaşmıyor. Kermode un vloglarında yıllara yayılmış şekilde uğraşlarının dökümü var.

    WB İngiltere yi de arkalarına almışlar hatta, ama Amerika’daki merkez reddediyomuş hala. Birileri ölene kadar bişey değişmez heraldi. İngiltere’de özel gösterimlerle falan sınırlı şu an Uncut versiyonun macerası. Birinde Ken’le de takılmışlar.

    https://www.youtube.com/watch?v=wZhXt1_4ek4
    On-Stage Q&A with Ken Russell

    https://www.youtube.com/watch?v=Xeg1yIvalSo
    Hell on Earth The Desecration & Resurrection of The Devils 2004

    Bütün bu abesliklerin (stilize edilse de) gerçekten olmuş olması olayı ayrı bi boyuta taşıyor. A. Huxley’nin ilgili kitabına dayalı herşey. O da listemde.

    Sapkınlıkla suçlanan filmin hristiyan inancına, en azından hristiyanlığın yücelttiği bazı erdemlere karşı doğrulayıcı tavırda olması da başka bir ilginçlik. The Exorcist gibi biraz.

    Haha bu kadar yazmaya niyetim yoktu. Gaza geldim. Heyecanlandırıyo beni Ken Russell şu sıralar. Altered States’i daha önce izlemiştim. Şu an Women in Love, The Music Lovers falan diye sıradan geçiriyorum. Lezzet akıyor adamın filmlerinden.

    deadhouse

    @çaksu, Evet mevzuları biliyorum. Rezillik. Üçüncü dünya ülkesinde olması gereken şeyler diye düşünüyorsun am İngiltere’de oluyor böyle şeyler. Ken Russell harika bir insan. Tommy de çok iyiydir. Filmlerinin çoğunu izledim. Amerikanlaşmış İngiliz sinemasında açan bir çiçek gibi kendisi.

    deadhouse

    @chuck, Umarım birileri daha senin yaptığın gibi aşırı ayrıntılı hayat görüşü belirtmez. Faydalı oldu aslında bu. Şunu anladım: Bu bir müzik sitesi ve hayata bakışımızla ilgili çok fazla ayrıntıya girmemeliyiz. Hayal kırıklığına uğramak istemiyorum daha fazla. :D

    (Hayat görüşünden kastım, politik, siyasi görüş. Hangi yemeği, müziği, kahveyi sevdiğimiz pek önemli değil. )

    chuck

    @deadhouse, sayfanın maksadı bu diye paylaştım aslında.

    ben tabi işin suyunu birazcık çıkarmışım. kendimle ilgili ufak tefek fikirler vermiş oldum. hehe

    deadhouse

    @chuck, Şaka yapıyorum tabii. İsteyen istediğini yazar. Keyifle okudum. 12ParmakBağırsağı gibi yüzüm ekşiyerek okumasam da yazdıklarının % 90′ının zıttını düşündüğümü söylemeliyim. Ama bir önemi yok. Bana benzeyen kişilerle anlaşamıyorum zaten.

    Aura magula

    @chuck, Canım çekti bende yapayım
    Groove metal,black-death,Nu metal>Deathcore>sludge>stooner doom metal>Geriye kalanlar(bunlar arasından çok az albüm severim.Metal dediğin kafa sallatacak,kazıyacak,melodik olacak)

    (Gitaristler)Max cavalera>Chuck shuldiner>dimebag darrel>Varg vikernes>Robert vigna>Trey azagtooth>Dso gitaristi>Muhammet suiçmez

    Deathcore>Djent>Metalcore>grindcore

    Roots>Chaos ad>şizofrenia>benath the remains>>>>>Arise

    Rpg>Tbs>Rts>crpg>afps>openworld action

    Fallout serisi>Geriye kalan tüm oyunlar

    Diablo3 ros >Geriye kalan tüm zindan kesmeceler

    Monster hunter serisi>Middle eart shadow of mordor>Geriye kalan tüm aksiyon kılıç kalkan oyunları

    Last of us>uncharted

    Rdr2>>>>>>>>>>>>>>>Gta serisi

    Far cry 4>Killzone serisi>>>>Call of duty serisi

    Lotr evreni>geriye kalan tüm kitaplar

    Red kit>Conan the barbarian

    chuck

    @Aura magula, paşam her şeye eyvallah ama max’ı chuck’ın, dimebag’in, muhammet’in önüne koymak nedir? bu isimleri bana verseler senin gitar listenin tam zıttını yapardım muhtemelen, hhaha.

    muhtemelen groove metali diğer türlerden daha fazla sevdiğin için böyle olmuş.

    Aura magula

    @chuck,Maxın groove anlayışını dimebagın kinden daha çok seviyorum.Muhammeti en sona koyma sebebim epitaph dan soloları çıkarınca ortaya çıkan şeyin hoşuma gitmemesi.Ritim ve solo anlamında listedeki tüm death metal gitaristleri daha iyi bence. Yinede Muhammetin soloları aşırı güzel olduğu için listeye almak istedim.Solo ağırlıklı tech death fikri hoşuma gidiyor.Bu arada listedeki tüm gitaristler arasında burun farkı var. Neredeyse eşit severim

    Ençok dinlediğim tür groove olduğu için ve max bana daha çok ilham verdiği için maxı başa koydum.

  43. Dysplasia says:

    Artık eline gitar alıp minör akor basan, atonal inleyen, triton gören grup kurup albüm çıkarıyormuş gibi geliyor bana. Sikicem death-doom-black-sludgeınızı diye haykırmak istiyorum.

    Börbır

    @Dysplasia, Öyle deme ya Inter Arma’nın son albümü çok iyiydi

  44. ismail vilehand says:

    Yukarıda görünce aklıma geldi de; Kral TV’ye, Televole’ye, Şamdan dergisine, Bulvar gazetesine, hatta şifreli Cine5 yayınına hunharca otuzbir çekmiş birisi olarak “Hentai”ye otuzbir çekilmesini anlayamıyorum.

    Alondate

    @ismail vilehand, izmirli bir online arkadasim var yillardir konusuruz. Adam sadece hentaiye 31 cektigini soyler. Aklima o geldi simdi. Ben de anlayamiyorum bunu hemfikiriz.

  45. ismail vilehand says:

    Gagball ve titreşimli yüzük falan gibi bir çok cihazın alayı yaklaşık on senedir bende mevcut. Yıllarca hijyenik hanımefendiler için yıkayıp paketine geri koyup, çakmakla poşedini yakıp yapıştırdım ve hep poşedi yırtıp “Al sana yeni açtım dedim.”.

    Ayıp bişi değil ki. Yediğin, içtiğin; çatalı, bıçağı, kaşığı, tabağı, bardağı falan çöpe atılmıyorsan bu tarz oyuncaklarıda yıkayıp kullanılabiliriz bence.

    chuck

    @ismail vilehand, allah seni kahretmesin.

    ismail vilehand

    @chuck, abicim kullan at gagball, cock ring falan mı olurmuş? Kolay temin edilen şeyler değil bunlar. Bi suya sabuna tutuyorum tamam işte mikrobu kırılıyor. Ağza giren herşey çöpe atılmaz. Müsriflik günahtır.

    chuck

    @ismail vilehand, abi ben de sana katılıyorum, dünyanın parası. iki-üç sefer kullanıp atmamak gerekiyor ama 10 YIL (YAZIYLA ON YIL) kullanmak nedir. İnsan ikinci, üçüncü senesinde bi’ döner ”lan, şunun yeni modelini alayım en azından” der.

    senden öğrenecek çok şey var üstat.

  46. ismail vilehand says:

    Nedenini bilmiyorum ama hayatımda hiç evde yalnız rakı içerken rakı bardağında içmedim. Kendimi bildim bileli karşımda eşlik eden yoksa rakı bardağı çıkartmayıp çay bardağında içiyorum. Üşengeçlikle alakası yok, tüm bardaklar kolay yerde duruyor ama uzun rakı bardağı asla kullanmıyorum.

  47. Berca B. says:

    Geçen bir şekilde tekrar karşıma çıkınca farkettim, Erci-E’nin Bin Arabama şarkısının sözlerini 20 yıldır unutmamışım, hala her şeyiyle ezbere biliyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=eFjLOFCo1f8&ab_channel=sanozmen

    İlkiyle alakasız bi itiraf ama Peep Show’u çok sevsem de izleyemiyorum. Mark o kadar ezik ki onu izlemek aşırı zor geliyor. 3 yıldır ara ara izliyorum 5. sezona anca geldim (dizi 8 sezon).

  48. Artık bunu itiraf etmem gerekiyor. Hayattaki en büyük zevklerimden biri Fenerbahçe yenildikten sonra Ahmet Ercanlar, Çubuklu Analiz, Sadece Fenerbahçe gibi YouTube kanallarındaki Fenerbahçelilerin isyanlarını dinlemek. Onların yakınmaları, takımı eleştirmeleri, isyan etmeleri kulaklarıma müzik gibi geliyor. Doyamıyorum, acayip zevk alıyorum. Misal Çarşamba günü Fenerbahçe-Başakşehir maçı var, Başakşehir kazanırsa beni harika zamanlar bekliyor, gerçekten iple çekiyorum.

    Ali Koç geldiğinden bu yana “kulübüne öfkeli Fenerbahçeli dinlemek” hayattaki en büyük hobilerimden biri oldu yemin ederim.

    Alondate

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi ben o adamlarin hepsini takipten cikardim. Objektif bir taraftar olarak midemi bulandiriyorlar. Karsi takimlarin taraftarlarina da boyle madara ediyorlar bizi.

    Misal bir macta yarak gibi oynamisizdir. Sutumuz dahi yoktur. Ahmet Ercanlar: “Hakem tacimizi vermedi”. Gel de simdi sikme bunun gibi adamlari.

    Ayrica ligimizde 3 mac kazanan takimi allah katina cikarip 3 maci kaybedeni de yerin dibine soktuklari icin artik hic bir yorumcuyu kaale alip dinlemiyorum. Yazilarini okumuyorum. Cuce pornosu izlemeyi tercih ederim.

    Ali Koc bence gelecek secimde gidecek. Yerine kim gelir bilmiyorum ama su aptal “abilik” sistemine bir son verip gercekten modern bir anlayisa geceriz. Hayal ama ne bileyim iste ummaya devam

    Fenerli olmak covide yakalanmaktan daha aci vericidir. Bu sene bunu anladim

    Ahmet Saraçoğlu

    @Alondate, şöyle çok fazla kanal var ve FB taraftarı da tavuk gibi ciddiye alıyor inanılmaz bir şekilde.

    https://youtube.com/c/Fenerbah%C3%A7eHaberleriveDuyumlar%C4%B11907

    Yıllardır aynı şey devam ediyor ve bu algı muhabbeti bir geçim kapısına dönüşmüş olacak ki FB muhabirleri, fenoları her şeye inanılmaz düzeyde müdahale ediyorlar, kendilerini kulübün önemli bir figürü olarak yansıtıp dev kitle yapıyor, sonra da bahis sitesi reklamı falan paylaşıyorlar. Esasında Twitter’daki büyük GS, FB, BJK feno hesaplarının büyük kısmı aynı kişiler tarafından yönetiliyor ama milletin öyle bir aidiyet açlığı ve aşağılık kompleksi var ki 2 satır gaza getiren her dallamanın peşine takılıp cahil cühela adamların “adamın dibisin”, “had bildiriyor kral” falan diye götünü kaldırıyorlar. Onlar da kalabalığı görünce coşuyor, şu gitsin bu gelsin diyecek cüreti buluyorlar. Gazeteci desen değil, adamlar Türkçe yazı yazmayı bilmiyor; muhabir desen değil, gerçekten futbolun f’sinden anlamıyorlar. Ben Galatasaraylıyım. Muhabiri, fenomeni, TV’deki şakşakçısı istisnasız hepsi aynı bokun soyu ama GS, BJK en azından 1-2 senede bir şampiyon oluyor, öyle ya da böyle top oynuyorlar. Fenerbahçe sadece rating’i yüksek diye eciş bücüş adamların dilinde yıllardır kaos içinde yuvarlanıyor.

    Bir sonraki sezon Türkiye şampiyonu direkt CL’ye gidemiyor, ülkede yarrak gibi futbol oynanıyor, millet hâlâ “abi Mesut Ocak’ta gelir mi?”

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu,

    https://youtu.be/NiUXaIj3RDI

    hayatımda futbol ile alakalı en fazla tekrar tekrar izlediğim video budur. Bazen abuk subuk saatlerde ne izlesem diye düşünüp karar veremeyince bunu açıyorum hep. İzle izle yıllardır sıkılmadım.

    S.A.Ç. reisin program boyunca söylediği her cümlesini ezberledim artık. Türk futbol tarihinin en efsane canlı programı olabilir.

    Ahmet Saraçoğlu

    @ismail vilehand, ben de çok fazla izledim bu videoyu.

    “Vardar ya bu Vardar Vardar. Gerçekten mahalle takımı ve gerçekten 255. sırada.”

    SAÇ aklı başında adam, laf sokuyor aşağılıyor ve haklı da. Esas bu Twitter fenomeni AE gibi ruh hastalarının ağlamaları inanılmaz keyifli oluyor.

    Ece

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi ayıp oluyor ama shsgdfs.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ece, ahaha valla engel olamıyorum bu coşkuya.

    Ece

    @Ahmet Saraçoğlu, @Alondate https://www.youtube.com/watch?v=r8kQbZPksQU (fondaki müziğe hastayım)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ece, bu ekip komple cringe etrafında döndüğü ve işin şovuna kaçtığı için bunları izlemiyorum, ama o müziklerin falan seçilme aşaması cidden çok acayip. Birileri bunlara kafa yoruyor. Ben gerçekten saf öfke ve hırs içeren daha gerçek isyanlıları seviyorum. Bazıları ailesine küfür edilmiş gibi oluyor Fenerbahçe yenilince, onlar hayatıma renk katıyor.

    Tabii burada FB’yi hedefleştirmeye gerek yok. Yukarıda da dediğim gibi her takımın şakşakçısı birbirinin aynısı, %90′ı cidden beş para etmez adamlar.

    Bu arada gerçekten analiz ve doğru düzgün Fenerbahçe yorumu dinlemek isteyenlere Çubuklu Analiz’i tavsiye ederim. Bir GS’li olarak futbol konuşulan ve yapıcı eleştiri getirilen, aklı başında birkaç mecradan biri. Onlar kadar düzgün bir ekip ne GS’nin ne de BJK’nin YouTube taraftar grupları arasında var. Hatta ekipten biri metalci; yayına Slayer, Metallica, Megadeth, Motörhead tişörtüyle çıkıyor arada.

    Ece

    @Ahmet Saraçoğlu, Ciddi manada izlemelik değil zaten ama şu büyü muhabbeti falan.. Anırıyorum baya ahahshsh.

    Ali Ece’yi severdim ben yorumcu tayfası içinde, hatta yıllar önce Twitter kullanıyorken hem kendisi hem eşi Senem’le takipleşiyorduk, son zamanlarda çıktığı programları hiç takip edemiyorum, Fb futbolundan inanılmaz soğumuş olmamın da etkisi var bunda, kim ne diyor vs. bir şey duymak izlemek istemiyorum.

    Onur Erdem’le de muhabbetimiz baya vardı ki kendisi sayesinde Ntvspor’u ziyaret etmişliğim vardır 2011 yazında, güzel bir deneyimdi.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ece, ben uzun zamandır sadece Socrates ekibini ve Uğur Karakullukçu, S Sport ekibi gibi işiniz düzgün yapan insanları yakından takip ediyorum.

    Ali Ece sürekli söz kestiği ve alakasız anılar anlattığı için pek dayanamıyorum ona.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Aynen. Çok seviliyor ama ben dayanamıyorum ona. Zaten genel olarak da programlarda söz kesme olayını abartan kişiler çok sinir bozucu oluyor. Ali Ece bu konuda zirve. SAÇ ile olan Vole videolarını sırf onun yüzünden seyredemiyorum. Tam SAÇ konuşmaya başlıyor, on kere araya giriyor.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, ben Vole premium üyesiydim, Uğur ve SAÇ’ın sözlerini kesip saçma sapan anılar anlattığı ve sürekli Türk filmlerinden şiveli espriler yaptığı için üyeliğimi iptal ettim. O derece bezdim.

    ihsanoird

    @Ahmet Saraçoğlu,

    Sırf şu şarkı bile adamdan soğumaya yeter. Çok büyük rezillik ahahah

    https://www.youtube.com/watch?v=7Y5ZbbTAYQc&ab_channel=AliEceveUstalar

    çaksu

    @Ahmet Saraçoğlu, Sinan Yılmaz severdim ben. Analizleri üst düzey, tavrı da samimi ve iyi niyetli. Ama Türk ligine ilgim o kadar azaldı ki GS bile (90lar, Hagi, çocukluktan takımım) doğru düzgün izlemiyorum şu sıralar. Onu da pek takip etmiyorum eskisi gibi. YT kanalı da açtı sanırım yeni. Futbolarena’da idi bıraktı vs.

    https://twitter.com/sinan_yilmazz

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Ben de yapıyorum bunu. Aslında Bjk’yi ile Fb’yi eşit derecede sevmem. Nedendir bilmiyorum, Bjk yenildiğinde Bjk’lilerin isyanlarını izleyesim gelmiyor. Fb’lilerin isyanlarını izlemek ise gerçekten keyifli. Fb yenildikten sonra önce Rıdvan’dan başlayıp Youtube, Twitter yazar, fenomen hangi Fb’li varsa okuyup izliyorum. Gs kazandığında bu kadar keyif almıyorumdur.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, “Gs kazandığında bu kadar keyif almıyorumdur.”

    Bu çok psikopatça bir şey ve aynısı benim için de geçerli hahah

  49. dreadfulfate says:

    itiraf 1: Lemmy’nin sesinden hoşlanmıyorum. (Linç yemekten korkuyorum)

    itiraf 2:tırnaklarımın etrafındaki deriyi yemeye bayılırım.

    itiraf 3: Odamda Sabbat’ın şu fotoğrafı var
    ( https://www.metal-archives.com/images/5/8/0/580_photo.jpg?3720 ) sabah uyanınca Gezol un fotoğrafına Gezol un verdiği pozu vererek bakıyorum.

    itiraf 4: 19 yaşındayım. hiç öpüşmedim.

    Rzeczom

    @dreadfulfate, ikinci itirafını ben de çok yapıyorum. tırnak yemekten hiç anlamam ama etine arada sarıyorum.

    bu arada ilk yazdığın itiraf için ismail vilehand ve çetesi tarafından bıçaklanabilme ihtimalin var. etrafta boş dolanma, sağına soluna bak.

    Rzeczom

    şimdi son yazdığım cümleyi tekrar okuyunca fark ettim ki yanlış anlaşılabilme ihtimalim yüksek. ondan dolayı dalga geçtiğim kalsın burada.

    dreadfulfate

    @Rzeczom, yanlış anlaşılacak bir şey yok aslında. ismail vilehand in kritiklerinde durduk yere “mötorhead kainatın en iyi grubudur” demesinden biliyorum mötorhead manyağı olduğunu haha.

  50. çaksu says:

    Knives Out > Parasite.

    Kimseyi provoke edebilir miyim merak ediyorum hehe.

    Geçen yıldan favori filmimi seçiyorum galiba şu an. İkisi de müthiş bence. Parasite’ı yeni izledim. Son kısmını sevdiğim söylenemez. Oraya kadar harikaydı.

    Kamerayı da, mekanları da hem göze sokmadan tespit yapmak, hem de mizansen yaratmak için müthiş kullanmış herif. Senaryo da çok iyi, oyuncluluklar da, çekimler de, tatlar arası geçişler de..

    Zaten bu Koreliler bu farklı tatları bir arada yedirmeyi, ya da film içinde ton değiştirmeyi falan iyi yapıyor. Bongjon un diğer filmlerinde de olan bişey. The Wailing, The Handmaiden gibi müthiş örnekleri de var.

    Knives Out baştan sona kusursuzdu bence. Ve de izlerken bi tık daha fazla keyif aldım sanırım.

    deadhouse

    @çaksu, Gosford Park’ı izledin mi? Aynı temayı Knives Out’a göre daha derinlemesine işliyor.

    çaksu

    @deadhouse, Yok izlememiştim. Listeme alayım, eyvallah.

    Derinliğini bilmem de Knives Out kadar “olmuş” film çok az denk geliyor. Ondan önce en son Inside Out böyleydi benim için.

    Tabi güncel işlere hakim değilim. Muhakkak vardır bilmediğim bir dünya 10/10 iş.

    Bi de şöyle bi tarama yapınca bayadır doğru düzgün saf drama/normal insan filmi izlemediğimi farkettim. İlle bi abukluk, bi stil, bi öcü bücü olacak.

    enemyofgod

    @çaksu, Knives Out modern bir klasik. Agatha Christie 2019′da roman yazsa bu kadar olurdu. Parasite da çok çok iyi bir filmdi ve boşuna Oscar kazanmadı ama Knives Out Parasite kadar konuşulmadığı ve ödül almadığı için hep üzülüyorum.

    çaksu

    @enemyofgod, Christie de okumadım bak hala hiç. Bi insana bi kişi olmak yetmiyor. İki üç kişi olmak lazım.

    Sinema görsellik benim için. Gerek kadraj, gerek hareket ile. İkisi de kurgularının süperliği yanında derdini görselle anlatmayı, görsellikle eğlendirmeyi de çok iyi yapıyor.

    Melkor

    @çaksu, Knives out iyi gözüken rezil bi filmdi. Derdini kusmayla anlatmaya çalışan rian johnson çapsızlığı. Buna last jedi’dan sonra film yönettiren sektörün ağzına sıçayım.

    çaksu

    @Melkor, O zaman şöyle bişey var.. Sen haksızsın ben haklıyım.

    :)

    Şaka tabi. Zevk meselesi. Star Wars’a hiç ilgim olmadığından hiç bi fikrim yok orda naptı ne etti. Looper’ı sevmiştim. Brick’i daha izlemedim. Bi de Breaking Bad Ozymandias’ı çektiğini biliyorum ki.. Uyyy.

    Kusma olayı da süper fikirdi bence haha. Acayip renk katmış filme.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.