# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
LEVIATHAN – Scar Sighted
| 27.03.2015

Puslu acılar coğrafyası.

Kimi insanın ruhu acıyla beslenir. Aslında sıkı bir pazarlıkla her insanın ruhunun acıyla beslendiğini, mutsuzluklar vesilesiyle yüceldiğini, manevi yaralarla güçlenip, mükemmele doğru biçimlendiğini de söyleyebilirim. Diğer yandan bu söylediğim şaşırtıcı değil, oldukça bariz bir gerçek, yüzyıllardan bu yana acı çekmenin insanı tertemiz, saf ve bedelsiz bir mutluluğa sürüklediği ile ilgili birçok söz söylenmiş, bu katıksız gerçeği birçok aydın insan yüzümüze vurmuştur. Yine de komik biçimde bunu kabul etmeyen (daha doğrusu bunca gerçekliğe dayanamayan) birçok mutluluk çubuğu olan insan hala etrafımızda. Bu kendi kendine bile doğru düzgün dürüst olamayan insanları bir köşeye bırakalım şimdi. Acının derinliklerinde yatan ferahlığı görebilen, hiç olmazsa çektiği zorluklarla günün sonunda ‘gönül eğlendirebilen’, farkındalık seviyesi yüksek insanlara büyüteç tutalım, çünkü bugün bahsedeceğim albüm, bahsettiğim ‘acıyla beslenme’ işinden mükemmel oranda istifade edebilen biri tarafından yazılmış. Sizin de bildiğiniz üzere bu adam Jef Whitehead (Wrest).

LEVIATHAN’la tanışmam 2012’de sitede girilen şartlı tahliye haberine dayanıyor. Kendimi tutamayıp bayağı saydırmıştım hatta kendisine orada. Yorumu yazdığım gece kalkıp “The Tenth Sub Level of Suicide” albümünü sinirle dinlemiş, fakat iki gün sonra kendimi albümün kulu köpeği olmuş biçimde bulmuştum. Yaptığı müziği dinleyip özümsedikten sonra ise o tarz suçları ancak ve ancak bu tip müzik yapan bir adam yapabilir diye düşünmüştüm. Fakat işin aslına bakarsanız, yanılmıştım. Depresif, mizantropik, en genel tabirle kasvetli müzikleri hakkını verir biçimde icra etmek için hiç de öyle ‘karanlık’ bir karakter olmaya gerek yokmuş. Wrest, bugün üzerine konuştuğumuz “Scar Sighted” albümünü yazmadan önce kendisi gibi yer altı metali insanı olan Stevie Floyd ile dünya evine girdi, hatta çoluk çocuğa karıştı. (Dünyalar tatlısı bir kız çocuğu var artık) Zaten eskisi gibi röportaj vermeyen, maillerine geri dönmeyen, evine kapanıp zamanının tamamını okumakla ve müzik yapmakla geçiren bir adam olmaktan da çıktı.

Peki bir insanın yaşantısı bunca düzelmişken, “At The Door To The Tenth Sub Level Of Suicide” gibi şarkılar yazan karanlık bir kişilikten, çocuğunu kucağına alıp esenlikle fotoğraf çektiren bir babaya dönüşmüşken kalkıp da nasıl LEVIATHAN diskografisinin zannımca en depresif, en kin ve nefret yüklü albümünü yazdı? Yahu bebeğiyle Decibel dergisine gurur fotoğrafı çektirdi bu adam, eşi ve çocuğuyla Instagram’da mutlu aile fotoğrafları var ve aynı insan kalkıp “All Tongues Toward” şarkısının 6:54’de başlayan son dönemde duyduğum en gerilim yüklü riflerden birini yazdı. Aslında olay yukarıda dediğim gibi, acıyla beslenebilmeyi bilmekte yatıyor, bu kadar basit.

“Scar Sighted” LEVIATHAN’ın bir hayli büyük diskografisi içerisinde kanımca en derin, en duygu barındıran albüm sıfatında. Bir önceki albümü olan “True Traitor, True Whore”da son dönemde başından geçenleri oldukça nefretle işleyen Wrest, müziğinin karakteristik bir özelliği haline gelen depresifliği iyice kısınca “Scar Sighted”da bir patlama yaşamış diyebilirim. Yumuşak ancak gerilimli bir introyla başlayan albüm, her yerinden kin akan riflerle dinleyiciyi selamlıyor. Albüm baştan sona birbiri ardına gelen tekinsiz melodiler, ara sıra yükselip düşen gerilim ve oldukça başarılı vokal kullanımlarıyla içindeki zehri dinleyiciyi rahatsız etmeden boşaltabiliyor. Bununla birlikte birbirine çok zıt olan birçok müzikal ögenin birbirine ustalıkla bağlanması ve bu işin albümün geneline ustalıkla yayılması da “Scar Sighted”ın artı yönleri arasında. Örneğin “Dawn Vibration” şarkısı normal black metal riflerinin egemenliğinde ilerlerken, orta kısımda giren klasik gitar üstüne depresif kıvranmalar hiç sırıtmıyor, aksine sanki gidişatın birer parçasıymış gibi hissettiriyor.

“Gardens of Corprolite”ın girişinin hafif, ortasının pervasız, sonunun ise hüzün iklimine çalan bir melodiyle bitmesi de söylediklerime iyi bir örnek niteliğinde. Bunca öğenin ustalıkla kullanılması, dinleyiciye aynı anda nefreti, hüznü, depresifliği, kini ve düşmanlığı yaşatabilmesi “Scar Sighted”ı kanımca bu senenin en kaliteli black metal albümlerinden biri haline getiriyor. Özellikle albüme ismini veren şarkıdaki depresif hava o kadar güçlü ki kendini vererek dinleyen birini anlık depresyonlara itmemesi mümkün değil. Albümdeki atmosfer öylesine samimi ki, gerçek anlamda yaşantısıyla ilgili problemler yaşayan kimseler için bu albümü dinlemek acı verici sonuçlara sebep olabilir.

Mutluluk tembelliğe iter, acı ise ilhamla dolup taşmıştır. Ancak bu hisler o kadar esnek, o kadar şekillendirmeye açıktır ki, her insanın içine doğan hisler benzer iken, herkes farklı biçimlerde bu duygu patlamalarını şekillendirir. Hepimiz çok büyük problemlere maruz kaldık, büyük acılar çektik, akıl almaz zorluklar yaşadık. Birçoğu bu acıları kendine kimlik bilip derbeder kişiliklere büründü ve internette hemen her sayfada karşımıza çıkan “Merhaba ben mutsuzum, bana çok yanlış yaptılar” insanına dönüştü, yalnızca çok küçük bir kesimise acının verdiği o sonsuz ilhamdan faydalanmasını bildi ve dünyaya mükemmel eserler bıraktı. “Scar Sighted” da bu mükemmel eserler arasında benim için.

Son olarak, acılarınızın verdiği ilhamı sizi unutulmaz kılacak eserler yaratmak için kullanın ve birçokları için sonsuz olun. Ve elbette bu albüme yolunuzu düşürün.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.37/10, Toplam oy: 59)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2015
Şirket
Profound Lore Records
Kadro
Wrest: Her şey
Şarkılar
01 -
02. The Smoke Of Their Torment
03. Dawn Vibration
04. Gardens Of Corprolite
05. Wicked Fields Of Calm
06. Within Thrall
07. A Veil Is Lifted
08. Scar Sighted
09. All Tongues Toward
10. Aphōnos
  Yorum alanı

“LEVIATHAN – Scar Sighted” yazısına 17 yorum var

  1. saw you drown says:

    Grup hakkında hiçbir bilgim yok. Ama yazı harika, her zamanki gibi. Eline sağlık.

    ”Mutluluk tembelliğe iter, acı ise ilhamla dolup taşmıştır. Ancak bu hisler o kadar esnek, o kadar şekillendirmeye açıktır ki, her insanın içine doğan hisler benzer iken, herkes farklı biçimlerde bu duygu patlamalarını şekillendirir”

    B U R Z U M

    @saw you drown, dostum kesinlikle atlama bu grubu ve en acilinden başla bence. ‘The Tenth Sub Level of Suicide’ albumu gercekten cok uygun baslangıç icin.

    saw you drown

    @B U R Z U M, Sağ olasın dostum dinleyeceğim zaten en yakın zamanda.

  2. B U R Z U M says:

    Kritik harika olmus yazarin eline saglik. Albumu bastan sona adam gibi dinleyemedim. dinlediğim parçalar beni nelerin beklediğini anlatmaya yetmişti. Bugünden itibaren ilk önceliğim bu album oldu. Tamamen simdirip ayrica yazıcam birşeyler.

  3. Ozan’ın, albümü anlattığı kritiğin etrafına, ana fikre katılsam da katılmasam da okumaktan oldukça keyif aldığım denemeler inşa etmesini baya seviyorum.

    Gene çok güzel yazı olmuş, eline sağlık babator. Albümü mutlaka dinleyeceğim.

  4. Borabay says:

    Sondan 1 önceki paragraf “Evet bu albümü kesin dinlemeliyim.” dedirtti bana. Zaten avant-garde da varmış içinde…

  5. Ahmet Arkun says:

    her ne kadar black metal dinlemeyi pek becerememiş olsam da bu albümü ilk yayınlandığından beri 3-4 defa dinlemişimdir ki all tongues toward en sevdiklerim listesine girdi bile. gerçekten bu adam o küçük kesimin içinde ve çektiği acının ona hayatın bahşettiği bir ilham kaynağı olduğunun farkında biri…

  6. Nurhacı Çeri says:

    Ozan kritiği okuyunca albümü dinlemiş kadar oldum, uzun zamandır yazdığın her şey tam benlik, ya olm Aspava’da önden getirdikleri şeyleri yiyip ana yemeği yiyemeyecek hale gelme durumunu yaşıyorum. Zalımsın Ozan.

  7. ali ihsan balı says:

    Eline sağlık Ozan. O kadar güzel bir yazı yazmışsın ki albümü dinlememek yazıya haksızlık olurdu. Neyse ki yazıda anlattığın kadar iyi bir albümmüş.

  8. owlbos says:

    Yazı çok başarılı olmuş eline sağlık. Bu arada kim 666 bin lira ister yarışmalarına soru olabilecek bir bilgi aktarımı yapayım. YOB – ATMA kapak tasarımı Stevie Floyd yengemiz imzalı.

  9. crowkiller says:

    güzel bi kritik olmuş eline sağlık, albümü 1-2 kez dinledimse de tam içine giremedim albümün ve bi bok anlamadım, bu tür albümlerin en büyük özelliği kendisini hemen belli etmeyip sabır ve dikkat istemesi,şu aralar pek o modda olmadığımdan istekli bir şekilde dinleyemedim

  10. Güzel yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar, albümün güzelliği yansımış diyelim :) Diğer yandan yeniden belirtme ihtiyacı duyuyorum, gerçekten çok iyi bir albüm, mutlaka kulak kabartılmalı. Özellikle A Veil Is Lifted’den itibaren sonuna kadar olan kısım bu senenin zirvesi benim için.

  11. silent enigma says:

    Black metal babysittingde çalan şarkı bunun değil miydi ya:)

  12. CupOfHeresy says:

    Hayatımın albümü!!

  13. Horrendous says:

    A-ha bir 10 puanlı 5.8 daha, tarikat bence bunlar…

  14. ismail vilehand says:

    Çok kıyak albüm. Ara ara tutuluyorum.

  15. TAAKE says:

    Bu grubun The Tenth Sub Level of Suicide albümü çok övülmesine rağmen ben çok bir şey bulamadım,vadettiği depresif hava yok,sindirmesi zor bir albüm olduğu kesin,uzun zaten,Ahmet abi den ricam grubun tonla işi olmasına rağmen adeta grupla özdeşleşmiş The Tenth Sub Level of Suicide albümünü kritiklemesi,hem kritiği,hem yorumları çok merak ediyorum

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.