Geçenlerde televizyonda Scooby Doo’ya denk geldim. Hangi bölümdü hatırlamıyorum, ama uzun süredir izlemediğimden, çizgi filmi çok özlemiştim ve sonuna kadar izleyip nostaljimi yaşadım. Ama bir taraftan da şimdiye kadar her bölümdeki suçlunun kim olduğunun aslında belli olduğunu fark ettim. Temalar da ana hatlarıyla aynıydı: Perili ev, hayaletler, ıssız ada… Ürkütücülük hep aynı şekilde uygulanıyordu, ama en nihayetinde ben dâhil çoğu kişi izlemeye bayılıyordu. Siz “bu ruh hastası neden çizgi film eleştiriyor” demeden önce esas girişi yapayım.
CARACH ANGREN de çıkardığı her işte benzer konseptleri işleyen bir grup. İlk işleri hayalet hikâyeleri ve mitlerle ilgiliyken en son albümleri Where The Corpses Sink Forever’da savaşa yöneldiler, fakat ürkütücü atmosferleri ve senfonik altyapıları aynı kaldı. Yeni albümleri This is No Fairytale’da da bunlardan hiçbir şey kaybetmemişler. Atmosfer yine gruba has ve senfonik öğeler de hiç sırıtmadan ve kulağa mekanik gelmeden uygulanmış, hatta şarkıların kulağa önceki albümle neredeyse aynı geldiğini söyleyebilirim. Fakat aslında bu albümde grubun yaklaşımında bir farklılık var: Albüm tamamen konsepte odaklı ve birebir uyum içinde.
Önceden böyle olmadığı için değil, fakat bu albümdeki her rifin ve geçişin uygulanan tema adına özellikle yazıldığını fark edebiliyorsunuz. Buna göre gitardaki armonik oyunlar azaltılmış ve “chugging” rifleri daha fazla uygulanmış, bunu senfoninin daha da öne çıkarılması olarak da yorumlamak mümkün. Bu açıdan grubun sound’u özellikle de bu albümde SEPTICFLESH’e benzetilebilir, zira senfonik öğeleri öne çıkarmak adına gitardaki oyunları azaltmak son albümlerinde onların da yapmış oldukları bir şey. Sırf senfonik öğelerin varlığı bile SEPTICFLESH ile benzetilmelerine yetiyor zaten, ve bunu anlasam da bunu uygulama yöntemlerinin oldukça farklı olduklarını ve o kadar da benzerlik olmadığını düşünüyorum. Neyse, biz gruba geri dönelim.
Albümle ilgili şöyle bir gerçek var: Konsept cidden çok iyi uygulanmış. Ben önceden de defalarca söylediğim gibi konsepti zerre sevmediğimi belirtmeliyim, zira oldukça klişe ve o kadar da derinliği olmayan bir hikâyeyi işliyor. Grup önceden de basit konulara değinse de bu albümde işin parodiye geldiği noktalar var (bkz. Two Flies Flew into a Black Sugar Cobweb’in lirik videosundaki palyaçolu kısım). Normalde tabii ki böyle bir şeyi eğlenceli bulurum, ama bir CARACH ANGREN şarkısı dinlerken birdenbire gülmekten nefes alamayacak dereceye gelmeyi istemiyorum açıkçası. Şarkının kendisini enstrümantal olarak müthiş buluyorum, ama o kısımdan sonra şarkıyı ciddiye almam maalesef imkansıza yakın oluyor. Albümün genelinde de buna birkaç defa rastlıyoruz (VIOLENCE, VIOLENCE, VIOLENCE, VIOLENCE).
Albümün enstrüman boyutuna girmişken, davulların yine müthiş olduğunu söylemeliyim. Hatta rahatlıkla CARACH ANGREN’in şu ana kadarki en iyi davul yazımını içerdiği de söylenebilir. Bunun dışında Seregor da vokallerde yine zirvede, okuduğu sözlere kendini cidden verdiği hemen belli oluyor. Tek sıkıntım ise melodik açıdan önceki albümler kadar şey vadetmediği için gitarlar. Konseptin doğası bol tarama ve chugging gerektirse de yine de aralarda daha fazla oyun yapılabilirdi.
CARACH ANGREN, ellerindeki konseptle yapılabilecek en iyi albümü yapmış. Fakat sorun da burada başlıyor: Albümün müzikal açıdan hiçbir kritik sıkıntısı olmamasına rağmen verdiği şey kulağa oldukça sınırlı geliyor. Bana kalsa böyle bir konsepte hiç girişmemiş olmalarını dilerdim, fakat eminim ki beğenecek birçok kişi olacaktır ve bunda hiçbir sorun yok. En nihayetinde Scooby Doo’nun da önceki bölüm kadar olmasa da iyi olan birçok bölümü olmuştur; CARACH ANGREN de şimdiden ileride dönüp dönüp dinleyeceğim bir grup hâline geldiğinden başlarda kızsam da artık bu albümde yaptıklarını o kadar da sorun etmiyorum. Sadece bundan sonra güvenli bölgelerinden biraz daha çıkmalarını umuyorum.
Kadro Dennis "Seregor" Droomers: Vokal, gitar, bas
Clemens "Ardek" Wijers: Orkestrasyon, klavye
Ivo "Namtar" Wijers: Davul
Şarkılar 1.Once Upon A Time…
2.There’s No Place Like Home
3.When Crows Tick On Windows
4.Two Flies Flew Into A Black Sugar Cobweb
5.Dreaming Of A Nightmare In Eden
6.Possessed By A Craft Of Witchery
7.Killed And Served By The Devil
8.The Witch Perished In Flames
9.Tragedy Ever After
Kritikte de söylenildi ama gitar kullanımında eski albümlere nazaran baya bir farklılık var ama maalesef bu değişilik eski güzel melodileri de kendiyle birlikte götürmüş sanırım. Davullar ve senfonik öğeler yine gayet yerinde ama şarkılar melodisizlikten ölecek gibi. Genel anlamda iyi şarkılar tabii var ama özellikle “Where the Corpses Sink Forever” gibi bir grubun bence en iyi albümünden sonra baya sönük kaldı bence bu albüm. Ancak, kayıt kalitesi her geçen albümde daha da güzelleşiyor bunu söylemeden geçemem. Yalnızca kayıt kalitesi bakımından en iyi albümleri bu diyebilirim.
Kritikte de söylenildi ama gitar kullanımında eski albümlere nazaran baya bir farklılık var ama maalesef bu değişilik eski güzel melodileri de kendiyle birlikte götürmüş sanırım. Davullar ve senfonik öğeler yine gayet yerinde ama şarkılar melodisizlikten ölecek gibi. Genel anlamda iyi şarkılar tabii var ama özellikle “Where the Corpses Sink Forever” gibi bir grubun bence en iyi albümünden sonra baya sönük kaldı bence bu albüm. Ancak, kayıt kalitesi her geçen albümde daha da güzelleşiyor bunu söylemeden geçemem. Yalnızca kayıt kalitesi bakımından en iyi albümleri bu diyebilirim.