Ömer Kuş
Metal dünyasının çok konuşulan, tartışılan, eleştirilen gruplarından biri olan IN FLAMES, “Siren Charms” albümünden sonra çıktıkları Avrupa turnesini kendi evleri olan Göteborg’un buz hokeyi arenası Scandinavium’da sonlandırdı. Buz hokeyi maçlarında 12000, konserlerde 14000 kişilik kapasitesi olan arena, IN FLAMES konserinde oturma kısımlarındaki tek tük boşluklar hariç neredeyse tamamen doluydu. Yani en az bir 10-12000 kişi vardı konserde. Birçok kişi tarafından İsveç’in en büyük rock/metal grubu olarak gösterilen IN FLAMES, bu konserle bir kez daha bu iddiaların boşa olmadığını gösterdi.
Bu konserin güzelliklerinden biri de grubun konserde yeni DVD’sini kaydetmesiydi. Çıktığında alıp kendimi görmeyi umuyorum kısmetse (gerçi belki görmesem daha iyi o halimi). Neyse, bu bilgilerden sonra konsere geçelim.
WOVENWAR
Aslında konserin ilk grubu İngiliz metalcore grubu WHILE SHE SLEEPS idi ama grubu hiç dinlemediğim için ve pek tarzım olduğunu düşünmediğim için konser mekanına biraz geç gidip performanslarını kaçırdım. Björn Gelötte ve Peter Iwers’ın sahibi olduğu restoran 2112′de takılıp IN FLAMES dinlemeyi tercih ettik.
Mekana gelip yerimi aldığımda WOVENWAR performansına yeni başlamıştı. Grup AS I LAY DYING elemanlarının (vokalist hariç tabii ki) yeni grubu. Bilmeyenler için söylemiş olayım. Bunların da tarzı pek bana hitap etmiyordu açık söylemek gerekirse. Ama yine de temiz bir sesle, iyi bir performans sundular. Seyirciyi gaza getirmek için çeşitli katakulliler deneseler de (“IN FLAMES bu akşam DVD kaydedecek. Hadi o DVD’de neler yapabileceğinizin provasını bu şarkıda gösterin!” gibi) pek başarılı olduklarını söyleyemeyeceğim.
PAPA ROACH
WOVENWAR’un ardından sırada ünlü Amerikan grup PAPA ROACH vardı. Bu grupla tanışıklığım 10 yıl öncesine falan gider. EA Sports’un NHL serisinin hastası olan biriyim ve o oyunlardan birinde (NHL 2004′tü sanırım) She Loves Me Not şarkısıyla konuk olmuştu grup. O günden bu yana sevdiğim birkaç şarkısını ara ara açıp dinlerim.
Grup tecrübesini konuşturarak daha ilk şarkıdan seyirciyi gaza getirmeyi bildi. Getting Away with Murder gibi bir şarkıyla girmelerinin de bunda etkisi olabilir tabii. Ardından yine sevdiğim şarkılardan Between Angels and Insects çalındı. Ardından bilmediğim birkaç şarkı ve Broken Home çaldılar. Broken Home’a girmeden önce EMINEM’in Lose Yourself’inden bir kuple söylemeyi de ihmal etmedi vokalist abimiz. Son şarkı ise tabii ki Last Resort oldu. Vokalist sahnede bayağı hareketli, hatta sahneden inip seyircilerin arasına karışmayı da ihmal etmedi.
PAPA ROACH gibi bir grubun bir gün IN FLAMES’e alt grup olacağı kimin aklına gelirdi acaba?
Setlist
Getting Away with Murder
Between Angels and Insects
Where Did the Angels Go?
Infest
Blood Brothers
Burn
Broken Home
Face Everything and Rise
Still Swingin’
…To Be Loved
Last Resort
IN FLAMES
PAPA ROACH’un ardından sıra geldi IN FLAMES’e. Sahne kocaman siyah bir perdeyle kapatıldı ve bekleyiş başladı. Grubu 6. izleyişim olacaktı ama hem İsveç’te ilk IN FLAMES konserim olacağı için, hem DVD kaydedecekleri için hem de “IN FLAMES ulan!” oldukları için bayağı heyecanlıydım. Sahneye oldukça yakın bir yerdeydim.
Perde inmeden önce bütün elemanlar sahneye geldi ve perdenin arkasında silüetlerini görebiliyorduk. In Plain View’ün ilk saniyeleri başladı. Müzik tam hızlandığı sırada bir patlamaya perde indi ve üzerimize konfeti yağdı. Seyirciler çıldırdı tabii ki. Bunun hemen ardından yine yeni albümden Everything’s Gone geldi. Anders’in performansı konser boyunca gerçekten iyiydi. Şu herifin özellikle clean vokalini ne kadar geliştirdiğini görmemek çok zor. The Chosen Pessimist’de falan çok iyiydi. Evet evet, The Chosen Pessimist çaldılar. Neyse sıradan gidelim.
Üçüncü şarkı Fear is the Weakness idi ve seyirci tıpkı ilk iki şarkıda olduğu gibi eşlik ediyor, coşuyordu. Bu şarkıdan sonra Anders ilk defa seyirciyle konuştu. “Aranızda elinde telefonla sürekli video çeken çok kişi var. Tamam çekin bişi demiyorum ama bu kadar para verdiniz konsere şu sahnede ne olup bitiyor bir ona da bakın he? Hem bak zaten DVD’ye çekiyoruz konseri en kalitelisini izliceksiniz b’oolum” dedi. Çok da güzel dedi bence. Ben de iki üç fotoğraf çekmeye çalışıp sonra konsere verdim kendimi tamamen. Dördüncü şarkı yine çok sevdiğim Trigger’dı. İlk dinlediğim IN FLAMES şarkısıydı belki de, tey tey. Ardından bu konserde çalınan en eski şarkı olan Resin geldi. Bu noktada birşey söylemek istiyorum arkadaşlar: Beni bilen bilir, IN FLAMES’in her albümün sevsem de ben de eski IN FLAMES’e aşığım, ben de o şarkılarla sevdim grubu. Resin’in de köpeğiyim resmen. Ama şöyle bir gerçek var ki, IN FLAMES’in son albümlerindeki şarkılar bariz bir şekilde konserlerde çok çok daha iyiler. Hiç beklemediğim bir şekilde Resin belki de konserde en az keyif aldığım şarkılardan biri oldu. Kötü çaldıklarından falan değil, kütür kütür çaldılar işte. Ama konserlik şarkı değil. Ardından Where the Dead Ships Dwell çalındı mesela bir anda silkinip kendime geldim yine coşmaya başladım.
Sonra yine son albümden With Eyes Wide Open ve Paralyzedd geldi. Yine eşlik edilesi, konserlik şarkılar. Sonra Through Oblivion ve Ropes. Bu arada ilk başlarda ses sisteminden pek memnun değildim, Björn’ün gitarlar çok iyi duyulmuyor gibiydi. Zaten Through Oblivion’ın en sevdiğim yerlerinden olan o mini soloyu es geçti Björn, dümdüz ritim çaldı. Laflar hazırladım kendisine. Niclas Engelin genelde olduğu gibi grubun yine en çok seyirciye pozitif enerji saçan adamıydı.
Sonra Delight and Angers ve yine bir konser klasiği Cloud Connected geldi. Anders ara ara insanları gaza getirip crowdsurfing, moshpit falan yaptırıyordu bu arada. Only for the Weak’ten hemen önce şanslı bir arkadaşımız sahneye çıkıp bu şarkının performansını sahneden kameraya çekme fırsatını yakaladı. Videoyu youtube’a koymuş bile, ben de buraya koyuyorum. Only for the Weak’te nasıl deli gibi zıpladığımızı anlatmama gerek yoktu zaten ama şimdi kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Ses kalitesi çok kötü tabii ki.
Only for the Weak’ten sonra The Chosen Pessimist geldi. Son dönem IN FLAMES şarkılarının arasında en sevdiklerimden olan bu şarkıyı da sonunda canlı dinlemek güzel oldu. Daha önce dediğim gibi Anders baya güzel kotardı bu şarkıyı da. Sonra yine konserlerin vazgeçilmezlerinden The Quiet Place ve ardından Emilia Feldt’in konuk olarak sahneye geldiği When the World Explodes geldi. Ardından yine son albümden Rusted Nail ve A sense of Purpose’tan The Mirror’s Truth çalındı. Bu şarkı sırasında Anders circle pit yapmamızı istedi, ben de daldım tabii hemen. Bakalım DVD’de görebilecek miyim kendimi.
Sondan bir önceki şarkı yine tam bir konser şarkısı olduğunu düşündüğüm Deliver Us ve son enerjimizi de tüketmemize sebep olan Take this Life oldu.
Anders konser sonunda diğer gruplara, güvenlik elemanlarına, seyircilere bayağı teşekkür etti. Böylece bir konserin daha sonuna vücudumun her yerinde ağrılarla geldim. IN FLAMES için ne derseniz diyin ama tam bir konser grubu oldukları su götürmez bir gerçek. Ben zaten son albümü de beğenmiştim ama bu şarkıların asıl gücünün konserlerde ortaya çıktığını gördüm şahsen. IN FLAMES gerçekten de ne kadar çok izlesem de bıkmayacağım gruplardan.
Haftaya yeni bir konser yazısında görüşmek üzere.
Setlist
In Plain View
Everything’s Gone
Fear Is the Weakness
Trigger
Resin
Where the Dead Ships Dwell
With Eyes Wide Open
Paralyzed
Through Oblivion
Ropes
Delight and Angers
Cloud Connected
Only for the Weak
The Chosen Pessimist
The Quiet Place
When the World Explodes
(Emilia Feldt ile)
Rusted Nail
The Mirror’s Truth
Deliver Us
Take This Life
Eline sağlık (ve yeter artık amına koyayım) Ömer. In Flames hayranı biri olmasam da, kendilerini canlı izlemeyi çok istiyorum cidden. Özellikle kendi evlerinde verdikleri bi konserin ne kadar hayvani olacağını tahmin edebiliyorum. Yazıyı da ağzım sulanarak okudum zaten hahah.
Konseri cep telefonlarıyla kaydedenlere gelen laf cidden çok yerinde olmuş, benim de hiç sevmediğim, tilt olduğum bir hareket. Papa Roach’un In Flames’e opener olduğunu da mı görecektik diyeyim bir de.
20.11.2014
@Batuhan Bekmen, iki konser yazisi daha yolda :)
Gecen cumartesi gittigim konserde de telefonla video ceken tiplere o kadar uyuz oldum ki, artik icimden kufur uzerine kufur saliyorum bu elemanlara. Kafam almiyor yahu resmen.
20.11.2014
@Ömer Kus, Buradaki Opeth konserinde Mikael de laf etti indirtti telefonlari hahah. Grup soylemese piril piril her konserde her taraf, hakikaten akil alir gibi degil.
Sarıkaya’nın bi karikatüründe çocuğun biri Justin’e “Şahane ergenlik geçiriyosun Justin” der.(altada koyuyim baya iyidir sdfgh) Aklıma o geldi. Bizlerde benzer bi durumdayız çünkü. Şahane bi hayat yaşıyosun abi, şahane ahah
http://www.karikaturbul.com/5031
Şu konsere gidebilme ımkanım olsaydı, herhalde wss’yi izleyip terkederdim konser alanını. Her anlamda müthişler. İngiltere’nin küçük diyebileceğimiz bir şehrinden çıkıp tek albümle gelebilecek en iyi noktaya vardılar bile. bir de Türkiye’de görebilsek şu adamları…
Setlist’e bakınca baya suratım büzüştü lan. Nasıl bir In Flames setlist’i bu. :(
Neyse biz İstanbul’da şunu görmüş insanlarız, zaten bunun yanında hepsi sönük kalıyor.
1. Cloud Connected
2. Episode 666
3. Artifacts of the Black Rain (yağmur eşliğinde)
4. Pinball Map
5. System
6. Dial 595-escape
7. Colony
8. Scorn
9. Gyroscope
10. Behind Space
11. Pallar Anders Visa
12. Jotun
13. Bullet Ride
14. Embody the Invisible
15. Clayman
16. Morphing into Primal
17. Only for the Weak
18. The Quiet Place
19. Moonshield
20. Graveland
21. Trigger
22. Touch of Red
23. My Sweet Shadow
15.11.2014
@Ahmet Saraçoğlu, Abi o yağmur yağarken Anders en önde mi şarkı söylemiş grup elemanları davul setinin orada mı oturmuş o sırada öyle bir şey olmuş. Anlatsana dinleyek biraz. :D
20.11.2014
@Cattle Bilmemne, Gyroscope’u o şekilde söyledi anders.
15.11.2014
@Ahmet Saraçoğlu, Abi şu son setlist’e geçen gün denk gelip kahrolmuştum resmen. Ya her şeyi geçiyorum ama The Quiet Place’in çalındığı bir setlist’de My Sweet Shadow nasıl çalınmıyor, anlamlandıramıyorum.
18.11.2014
@Ahmet Saraçoğlu, Ne efsane setlistmiş be böylesi sitcky fingers live dvd de bile yokdu
20.11.2014
@Ahmet Saraçoğlu, Allah dedim. nereden nereye vah
01.12.2014
@Ahmet Saraçoğlu, bugün insanlar hayallerindeki setlist’i yazsa moonshield’ı falan çıkarır, “oha lan ben de çok abarttım” diye. cidden efsane setlist.
Setlist’te Resin var çok iyi. Yani mükemmel bir şarkı olmasına rağmen değeri bilinmemiştir. Konserde bol bol çalıp halka tanıtın şu şarkıyı.
In Flames hastası biri olarak bu yazıyı hayranlık+kıskançlık ile okudum. Gerçekten enfes bi setlist olmuş ama, whoracle veya jester race’den de birer parça konulsa iyi olurmuş. Adamlar kendilerine edilen 1 kamyon lafı hiç takmadan çatır çutur dünyayı turladılar, coşturdular, albümleri çoğu kişi tarafından sevilmese de oldukça fazla satıldı, merchandise desen tükendi resmen. Bu senenin en başarılı grubu diyebiliriz herhalde, hem ticari hem müzikal anlamda. Darısı başımıza…
Resin nasıl konserlik şarkı olmuyor onu anlamadım, bu arada http://www.wdr.de/tv/rockpalast/extra/videos/2014/1031/in_flames.jsp bu turnenin bir konserini baştan sona izleyebiliyorsunuz.