“Helvetios” kritiğinde ELUVEITIE’nin bendeki kredisi bu albümle birlikte bitmiştir demiştim. Bundan sonra çıkaracakları albümler için heyecan duymadığımı ama beni yanıltırlarsa sevineceğimi de belirtmiştim hatta. İşte grup bu albümle beni öyle bir ters köşeye yatırıyor ki… demek isterdim ama maalesef grup tam beklediğim yönde gitmeye devam edip vasatlığın doruklarında geziyor yeni albümleri “Origins” ile.
“Helvetios” kritiğini şöyle bir okudum da orada yaptığım eleştirilerin hepsinin hala geçerli olduğunu görüyorum acı bir şekilde. “Origins” ELUVEITIE’nin o bilindik soundunun vasat bir kopyası olmaktan kurtulamıyor maalesef. Bolca kullanılan hurdy gurdy, flüt vs. melodileri artık gerçekten o kadar birbirinin aynısı geliyor ki, grubun bir melodi bulup onu farklı albümlerin değişik şarkılarına kopyalayıp yapıştırdığını düşünmeye başladım. Gitar melodilerini geçtik hadi onlardan zaten çok düz bir melodeath performansından daha fazlasını beklemiyoruz ama geri kalan kısım da bu kadar bayat olunca gerçekten sıkıntıdan patlıyorum albümü dinlerken.
“Helvetios”ta en azından Anna’nın vokali ve biraz daha değişik yapılarıyla öne çıkan A Rose for Epona, Alesia gibi çok güzel şarkılar vardı. Bu albümde maalesef o tip akılda kalıcı bir şarkı bile yok. Call of the Mountains bahsi geçen şarkıların tırnağı bile olamayacak bir deneme olmuş. “Kol of dı mauntıııns, huuuhuuhuu, huuuuu” diye nakarat mı olur lan? Yapmayın etmeyin. Vianna da yine benzer bir deneme ama o da çok sıkıcı geldi.
Albümde uyuz olduğum noktalardan biri de aralarda çıkıp aksanlı ve yavaş konuşarak atmosfer yarattığını sanan dayı/teyze/kız çocuğu. “Nothing – Intermezzo” şarkısında o teyze her konuşmaya girdiğinde ağzının ortasına patlatasım geliyor yemin ediyorum. “Today became history, history became legend” gibi klişe ötesi cümleler, o aksan, off. Çok fazla yapmacık geliyor öyle böyle değil. Böyle konsept albüm yapıp, epik olmaya kasmayın lütfen ELUVEITIE. Yine dizmişsiniz zaten 16 tane şarkıyı dayamışsınız albümü bir saate epik olsun diye. Birbirinin aynısı şarkılar, dinle dinle bitmiyor.
“Slania”sına, “Spirit”ine hasta olduğum ELUVEITIE için böyle kafa göz girişeceğim bir kritik yazacağım aklıma gelmezdi birkaç sene öncesine kadar. Ama son üç dört albümdür gerçekten grup otomatiğe bağladı. Hep aynı sounda sahip ama gittikçe vasatlaşan albümler yapıyorlar.
“Olmuş” diyebileceğim bir tek From Darkness ve Celtos var herhalde. Celtos albümdeki en orijinal şarkı olmalı sanırım. Eğer daha önce hiç folk metal dinlemediyseniz albümün geri kalanı belki ilginç gelebilir ama onun dışında kalan grup için ortalama ile vasat arası giden melodilerle dolu bir saat sizi bekliyor. Yani şarkılar o kadar da kötü değil ama heyecan verici bir an yok resmen. Düz, vasat.
ELUVEITIE daha önce dinlemediyseniz “Spirit” veya “Slania” dinleyin, bu albümden uzak durun. Tıpkı “Helvetios” gibi bu albümü de kritiği yazdıktan sonra bir kere dahi açıp dinleyeceğimi sanmıyorum. Grup bu arada folk metalin en ünlü gruplarından biri olma yolunda hızla ilerliyor ama maalesef çıkardıkları albümlerin kalitesi de sabit bir hızla aşağı iniyor. Bu gidişe bir dur deyin be artık. Değişik bir şeyler yapın, lütfen.
Kadro Chrigel Glanzmann: Vokal, flüt, bodhran vs.
Merlin Sutter: Davul
Ivo Henzi: Gitar
Anna Murphy: Hurdy gurdy, vokal
Päde Kistler: Gayda
Kay Brem: Bas
Rafael Salzmann: Gitar, solo
Nicole Ansperger: Keman, çello
Şarkılar 1. Origins (Intro)
2. The Nameless
3. From Darkness
4. Celtos
5. Virunus
6. Nothing (Intermezzo)
7. The Call of the Mountains
8. Sucellos
9. Inception
10. Vianna
11. The Silver Sister
12. King
13. The Day of Strife
14. Ogmios
15. Carry the Torch
16. Eternity
Pek folk metal dinleyen biri değilimdir, ama sanırsam folk metal; kolay yapılabilecek bir tür değil. Araya folk öğeler, etnik enstrümanlar serpiştirerek folk metal yapılmaz bence.
” Origins ELUVEITIE’nin o bilindik soundunun vasat bir kopyası olmaktan kurtulamıyor maalesef. Bolca kullanılan hurdy gurdy, flüt vs. melodileri artık gerçekten o kadar birbirinin aynısı geliyor ki, grubun bir melodi bulup onu farklı albümlerin değişik şarkılarına kopyalayıp yapıştırdığını düşünmeye başladım. Gitar melodilerini geçtik hadi onlardan zaten çok düz bir melodeath performansından daha fazlasını beklemiyoruz ama geri kalan kısım da bu kadar bayat olunca gerçekten sıkıntıdan patlıyorum albümü dinlerken.”
Ne yazık ki albüm bu. Geçmişinde folk metalin en efsanevi örneklerini, albümlerini yapmış bu taptığım grup şimdi tamamen böyle bir albüm çıkarmış bulunmakta. From Darkness, The Call of the Mountains(hakikaten şu “huuuhuuhuu” kısmı hariç tabi), King ve Carry the Torch güzel parçalardan, ama koskoca albümde sadece bunlar biraz fark yaratıyor. İlk dinlediğim zaman ilk 3-4 parçada “fena başlamadı, hadi bakalım”ken sonrasında öyle bir sıradanlık, vasatlık ve aynılık sarmalına sokmuştu ki albüm. Neredeyse her parçada aynı formülün başarısız örnekleri. Hiç olmazsa geçmişte bunu muazzam bir şekilde başarıyorlardı. Tam da yeri gelmişken söyleyeyim, ben Helvetios’u genel olarak seviyordum. Direkt bayıldığım en az 6-7 parçasıda vardı yani. Origins ise çok geride gerçekten. Tamam formülde sıkıntı yoktu geçmişte, ama şimdi bu hiç olmamış. Gitar melodileride çok az yerde yırtıcı, enerjik.
Yine dayı, teyze olayınada sonuna kadar katılıyorum. O “Today became history, history became legend”lar falan cidden “off.” yani. Bir tek Ogmios’ta ki kız iyi, Arya Stark gibi maşallah.
folk metal geçmişimin olmaması ve eluveitie’nin diğer albümlerini dinlememiş olmamdan kaynaklansa gerek benim hoşuma gitti albüm ama bu kadar insan aksini sölüyosa vardır bi bildikleri :)
Folk Metal dinleyicisi olarak eleştirinin abartılı düzeyde bulduğumu söylemeliyim.
Hatta isterseniz nota nota çıkarın önünüze koyun . Benzermi değil mi diye.
Yöresel enstrümanları duyunca benzer şarkılar demeyin yahu bırakın da müzik eğitimi almış herifler eleştirsin.
Ama Eluveitienin diğer albümleri gibi mi diye soracak olursak değil.
Ben bu grubu sevmenin ve sıkılmamanın şifresini buldum galiba :)
Öncelikle grubu yılda sadece 1-2 kez dinlemek gerekiyor,çünkü Ömer in de dediği gibi flüt ve hardy gurdy ler birbirine çok benziyor.Böyle olunca hep aynı şarkıları dinliyormuşsun gibi oluyor.
Yazdığım yorumları takip eden varsa 2014 ün enleri entry sinde 2014 ün hayal kırıklığına bu albümü koymuştum.Fakat dünden beri albümü dinledim,özellikle Vianna parçasına bayıldım resmen loop a aldım.Ama bu albümü çıktığı tarihte dinlemeden önce defalarca Slania ve Sprit albümlerini çevirdiğimden bu albümdeki tüm parçalar acayip vasat sıkıcı ve basit gelmişti.
Bunu kendime sürekli söylüyorum ve sanırım söylemeye de devam edeceğim.Bir albüm için kötü yorumunu yapmak çok kolay çünkü dinlediğin an,dış etmenler,ruh hali vs o kadar önemli ki.Al işte aylar önce çöp dediğim albüm şimdi gayet dinlenebilir geliyor hatta şubatta gitsem ya bu gruba özlemişim lan dedirtiyor…
Bence bu grup yillardir Inis Mona’nin ekmeğini yiyor.Yillarca tek albümden ekmek yiyeni gördüm ama bi şarkıdan bu kadar ekmek yiyen grup azdır.
Pek folk metal dinleyen biri değilimdir, ama sanırsam folk metal; kolay yapılabilecek bir tür değil. Araya folk öğeler, etnik enstrümanlar serpiştirerek folk metal yapılmaz bence.
” Origins ELUVEITIE’nin o bilindik soundunun vasat bir kopyası olmaktan kurtulamıyor maalesef. Bolca kullanılan hurdy gurdy, flüt vs. melodileri artık gerçekten o kadar birbirinin aynısı geliyor ki, grubun bir melodi bulup onu farklı albümlerin değişik şarkılarına kopyalayıp yapıştırdığını düşünmeye başladım. Gitar melodilerini geçtik hadi onlardan zaten çok düz bir melodeath performansından daha fazlasını beklemiyoruz ama geri kalan kısım da bu kadar bayat olunca gerçekten sıkıntıdan patlıyorum albümü dinlerken.”
Ne yazık ki albüm bu. Geçmişinde folk metalin en efsanevi örneklerini, albümlerini yapmış bu taptığım grup şimdi tamamen böyle bir albüm çıkarmış bulunmakta. From Darkness, The Call of the Mountains(hakikaten şu “huuuhuuhuu” kısmı hariç tabi), King ve Carry the Torch güzel parçalardan, ama koskoca albümde sadece bunlar biraz fark yaratıyor. İlk dinlediğim zaman ilk 3-4 parçada “fena başlamadı, hadi bakalım”ken sonrasında öyle bir sıradanlık, vasatlık ve aynılık sarmalına sokmuştu ki albüm. Neredeyse her parçada aynı formülün başarısız örnekleri. Hiç olmazsa geçmişte bunu muazzam bir şekilde başarıyorlardı. Tam da yeri gelmişken söyleyeyim, ben Helvetios’u genel olarak seviyordum. Direkt bayıldığım en az 6-7 parçasıda vardı yani. Origins ise çok geride gerçekten. Tamam formülde sıkıntı yoktu geçmişte, ama şimdi bu hiç olmamış. Gitar melodileride çok az yerde yırtıcı, enerjik.
Yine dayı, teyze olayınada sonuna kadar katılıyorum. O “Today became history, history became legend”lar falan cidden “off.” yani. Bir tek Ogmios’ta ki kız iyi, Arya Stark gibi maşallah.
Ah ulan… Bir daha böyle yapmayın lütfen.
folk metal geçmişimin olmaması ve eluveitie’nin diğer albümlerini dinlememiş olmamdan kaynaklansa gerek benim hoşuma gitti albüm ama bu kadar insan aksini sölüyosa vardır bi bildikleri :)
Koca bir LEL.
Grup Slania’dan sonra öyle bir sıvamaya başladık ki evlere şenlik.Bu da olmadı.
Folk Metal dinleyicisi olarak eleştirinin abartılı düzeyde bulduğumu söylemeliyim.
Hatta isterseniz nota nota çıkarın önünüze koyun . Benzermi değil mi diye.
Yöresel enstrümanları duyunca benzer şarkılar demeyin yahu bırakın da müzik eğitimi almış herifler eleştirsin.
Ama Eluveitienin diğer albümleri gibi mi diye soracak olursak değil.
Hayatımın grubundan bir müzik şöleni daha. Helal olsun 9/10
Ben bu grubu sevmenin ve sıkılmamanın şifresini buldum galiba :)
Öncelikle grubu yılda sadece 1-2 kez dinlemek gerekiyor,çünkü Ömer in de dediği gibi flüt ve hardy gurdy ler birbirine çok benziyor.Böyle olunca hep aynı şarkıları dinliyormuşsun gibi oluyor.
Yazdığım yorumları takip eden varsa 2014 ün enleri entry sinde 2014 ün hayal kırıklığına bu albümü koymuştum.Fakat dünden beri albümü dinledim,özellikle Vianna parçasına bayıldım resmen loop a aldım.Ama bu albümü çıktığı tarihte dinlemeden önce defalarca Slania ve Sprit albümlerini çevirdiğimden bu albümdeki tüm parçalar acayip vasat sıkıcı ve basit gelmişti.
Bunu kendime sürekli söylüyorum ve sanırım söylemeye de devam edeceğim.Bir albüm için kötü yorumunu yapmak çok kolay çünkü dinlediğin an,dış etmenler,ruh hali vs o kadar önemli ki.Al işte aylar önce çöp dediğim albüm şimdi gayet dinlenebilir geliyor hatta şubatta gitsem ya bu gruba özlemişim lan dedirtiyor…