# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
BLACK LABEL SOCIETY – Catacombs of Black Vatican
| 12.07.2014

Vatikan mezarları.

Genellikle geçmişte güzel anılarıma dahil olduğu ve işlerini sevdiğim için takip ettiğim grupların yeni albümlerini, yayınladıkları yeni materyalleri heyecanla kucaklar ve dinler dinlemez hakkında söyleyecek bir sürü şey bulurum. Benim gibi kelimelerle, yazmakla çizmekle arası pek olmayan insana bile söyleyecek bir sürü şey verir bu tarz albümler. Hemen kafamda pozitif düşüncelerle +1 puanı yazarım hanelerine ve öyle devam ederim dinlemeye.

Black Label Society çetesi de benim için zamanında kusana kadar dinlediğim ve peşin peşin güzel hissiyatla yaklaşıp pozitif tutum izleyeceğim gruplardan. Kısacası severim BLS’yi. Bence gayet net bir müzik yapıyorlar. Üzerinde fazla düşünmeye gerek kalmıyor, çalmaya başlar başlamaz insanı içine çekiyor ve ritimle savruluyorsunuz. Savruluyordunuz. En azından ben son dinlediğimde öyleydi.

“Catacombs of Black Vatican”ı “Mafia” albümüyle karşılaştırıp “Metallica Kill ‘Em All’dan sonra bozdu yaeeeaaa” yapan adam gibi anlaşılmayayım istiyorum ama en azından bu albüm bir “Shot To Hell” olur diye bekliyordum. Olmadı. “Order Of Black” albümünde hissettiğim hisleri hissettim bu albümde de. Yani hiçbir şey. “Bu albümü sevmiyorum.” diyemem çünkü BLS için gayet standart şarkılar barındırıyor bana göre. O yüzden içimde ufacık bir yeri bile kıpırdatmadan koca albüm eridi gitti. Dağ gibi albüm aktı gitti sevgili okurlar ve bir anında bile kendimi müziğe veremedim.

Black Label Society bilmeyen birine açsan belki de son albümden bir şarkıyla “The Blessed Hellride” albümünden bir şarkıyı birbirinden çok farklı bulmaz ama inanın ikisini de vaktinizi verip biraz döndürünce tarifi çok zor olan bir gerçeklik farkı çıkıyor ortaya. Tabii ki öznel olan bu durumu tarif etmek için aklıma pasta örneği geldi mesela. Bazen düğünlerde falan yediğiniz pasta vardır ya, kartondan imal edilmiş de içine krem şanti niyetine sıva konmuş gibi bir şeydir, ama öte yandan parayı verip kalitelisinden alınca tamamı .rar formatında gelen ve ağıza atınca 4 paket çikolata yemişsiniz gibi zevk patlaması yaşatan pastalar vardır. İşte fark buna benziyor. Halbuki ikisi de dışardan benzer duruyor. Onu sindirene kadar anlamıyorsunuz çünkü ikisi de aynı gözüküyor. Bu albümdeki şarkılar da eskilerle aynı gözüküyor ama biraz dinleyince sıkıntıdan hazmınız zorlaşıyor.

Orta tempoda ilerleyen ve birbirine benzer şarkıların aralarına serpiştirilmiş melekli, gözyaşlı akustik şarkılar var. Bunlar genelde 2 şarkıda ve 3 şarkıda bir gelip sizi güya dinlendiriyor. Tabii ki bir “Suicide Messiah” ve “Forever Down” sonrası gelen “In this River” etkisi yapamıyor bunlar. Hakkaten de 4 sene boyunca albüm yapmamış BLS için daha iyi işler bekliyordum. Ben kesinlikle bu albümün ne “Stronger Than Death” ne “Mafia” ne de “The Blessed Hellride” albümüne yaklaşabileceğini düşünüyorum. Zakk Wylde “Bu albüm nasıl bir albüm?” diye soranlara “Son 9 albüm gibi, sadece şarkı isimleri farklı” diye şaka yapıyor. Ben öyle düşünmüyorum.

5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.07/10, Toplam oy: 30)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2014
Şirket
Mascot Records (Avrupa)
E1 Music (ABD)
Kadro
Zakk Wylde: Vokal, gitar
John DeServio: Bas
Chad Szeliga: Davul
Şarkılar
1. Fields of Unforgiveness
2. My Dying Time
3. Believe
4. Angel of Mercy
5. Heart of Darkness
6. Beyond the Down
7. Scars
8. Damn the Flood
9. I've Gone Away
10. Empty Promises
11. Shades of Gray
  Yorum alanı

“BLACK LABEL SOCIETY – Catacombs of Black Vatican” yazısına 7 yorum var

  1. ismail vilehand says:

    vay be hala BLS dinleyenlerin etrafta olması güzel bişey. kritik için teşekkürler. ancak kritiğe hiç katılmıyorum. Shot To Hell bence en zayıf BLS albümü. yıllardan beri hiç açıp dinlemiyorum desem yeridir. Order of the Black ve bu albüm ise gayet canavar gibi. My Dying Time, Believe, Beyond The Down, Empty Promises falan güzel şarkılar.

    birde BLS’nin yaptığı müzik eskidi mi desem modası mı geçti desem en doğru nasıl ifade edilir bilemiyorum ama bu tür müzik yapan gruplar bariz biçimde zamana yenik düşmeye başladılar. yani 2014 yılında şu müzik piyasasına bakıldığı vakit bir çocuğun yada gencin BLS duyup hastası olması BLS dinlemeye başlaması ihtimali bana çok uzak geliyor. halbuki bundan 10 sene önce ben ilk BLS duyduğumda manyak olmuştum ne süper grupmuş lan bu diye.

    saolsunlar post-modern technical progresif death metal/deathcore virtüözleri ve dijentçiler piyasayı öyle bir domine ettiler ki (piyasanın anasını siktiler yazmıştım en başta) müziğe bakış açıları ve beklentiler komple değişti. artık insanlar 30-40 senelik gruplardan bile acayip şeyler beklemeye başladılar.

    sanırım birkaç sene içerisinde BLS ve benzeri gruplara karşı ilgi azalarak yok olacak. kısa sürede müzikte dengelerin bu derece değişmesini ben şahsen asla tahmin edemezdim. daha 30′umu görmeden dinozor oldum anasını satıyım…

    Cattle Bilmemne

    @ismail vilehand, Birde şöyle bir ilginçlik var, emin ol heavy metale klasiklerden değilde yeni nesil gibi damardan girenler aslında çok daha dezavantajlı oluyor, Djent’idir, Core’udur boku püsürüdür zehir gibiler resmen, bu tip müziklere alıştıktan sonra klasik heavy metal ve hatta geri kalan tüm Rock alt dallarına alışmak çok daha zor oluyor, ben kısmen yeni nesilin yaptığı gibi direk damardan girdim mesela, şimdi lanet ediyorum kendime; ne adam gibi Deep Purple, Judas Priest gibi klasik türleri icra eden grupları dinleyebiliyorum, ne de arkadaş arasında müzik muhabbetti başlayınca iki kelam laf edebiliyorum, dinlediğim müzik gerçekten işin mutfağını az çok bilen insanların anlayabildiği, zor ve kimi zaman Jazz/Blues hatta klasik müzik etkileşimli olsa da kimseyle oturup Djent muhabbetti çeviremem mesela, resmen ucube bir janr çünkü, işin derinini bilmeyen insanları korkutup kaçırtacak kadar karmaşık, halbuki metale senin gibi klasik türlerden başlayan bir insan gayet de Motorhead, ne bileyim bir Black Sabbath muhabbetti çevirebilir, yalnız kalmaz ve dahası bir kaç arkadaşına kendi dinlediği müziği sevdirebilir mamafih bizim gibiler en azından toplum içinde müzik söz konusu olduğunda yalnız kalmaya mahkum oluyor. Senin de dediğin gibi iyi bir şey değil aslında bu akımlara kendini kaptırmak kısacası, klasik Rock N Roll kafasından da uzaklaştırıyor çünkü bir süre sonra adamı, esir alıyor insanı.

    Number 13

    @Cattle Bilmemne, Ben de diyorum bu çocuk neden Judas Sabbath muhabbetlerine girmiyo benle bundanmış yapma oğlum kendine böyle şeyler üzme kendini :(

    Cattle Bilmemne

    @Number 13, O değil de Allah peygamber aşkına malum yere gir, çok değiştim oğlum ben bayağı bildiğin Rock N Roll adamı oldum.

    Number 13

    @Cattle Bilmemne, Malum yerdeyim pusuya yattım :D

    Kerem Kaan

    @ismail vilehand, Abi ben bu müziğe ilk 11 yaşımda Gorgoroth gibi bir grupla başladım. 2 sene katıksız black metal dinledim neredeyse. Arada bir Amon Amarth,Mastodon falan dinliyordum odur yani. Şimdi 17′yi bitirdim daha birkaç ay önce. Bir yaklaşık 4 yıldır falan da karışık dinliyorum baya. BLS de tshirtünü aldığım ilk gruptur. Hastasıyım adamların resmen. The Blessed Hellride ve Mafia albümlerinin hastasıyımdır baya. Klasik şeylerin yanında deli gibi Animals As Leaders,The Faceless,Fallujah falan da dinliyorum. Geçen Rock Off’ta Jorn’la kısa da olsa Dio muhabbeti edecek kadar Dio da dinlerim falan ama cidden bizim jenerasyonun artık her gruptan “acayip” şeyler beklemesi konusunda dibine kadar haklısın. Adam son Black Sabbath albümü için “Çok Black Sabbath olmuş bu ne lan?” dedi önümde ya. Ulan Black Sabbath orijinal kadrosuyla tekrar albüm yapmış herif beğenmeyip gidip Periphery dinleyip “İşte bu ya. Her notası değişik yani anlıyor musun?” havalarına giriyor. Old school şeylerin değerini bilmiyor artık kimse. Ha tabi her şey eskisi gibi olsun gibi bir beklentiye girmek de yanlış ama bu BLS abi yaptığı müzik belli. Neyse çok konuştum.

  2. Tny says:

    Şu eski albümler gibi olmasını bekleme olayından vazgeçilmesi lazım. Çoğumuz 18 yaşımızda dinlediğimiz müzikleri şu an sıklıkla dinlemiyoruz veya o zaman sevmediğimizi şimdi deli gibi dinliyoruz. Zakk de yaşlandı sonuçta. Takip ediyormusunuz bilmiyorum ama verdiği konserlerin akşamında bile hala eski virtüözlerin gitar teknik kitaplarını alıp odasında çalışan bir adam. Albümü bir daha dikkatle dinlersen yazdığı sololarda gerçekten bir fark olduğun, adamın çalıştığını hissedersin. Metallica Bozdu Ver.908123 şeklinde bi kritik Order of the Black için yazılsa hakveririm ama bu albüm için değil. Anlaşılmak istemem diyip aynen ”bozdu yeaa kritiği”.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.