Bu sene içerisinde binlerce metal müzik hayranının gönlünü çalan, posterleri odaları süsleyen Angela Gossow ARCH ENEMY’ye veda etti. Haberin çok ani gelmesi sebebiyle herkes bir şok yaşadı. Akılları başta hayal kırıklığı, ama sonra da şüphe sardı. Elbet Alissa da iyiydi, güzeldi, güzeldi, gü…
Ama zaten grubun son albümü çoğunluk tarafından beğenilmemiş, hatta bazıları tarafından yerin dibine sokulmuştu. Üstüne bir de bu kadar kritik bir kadro değişikliği eklenince ortaya nasıl bir iş çıkacaktı? Alissa nasıl adapte olacaktı?
Tam da bu klipteki gibi. ARCH ENEMY’nin albümden yayınladığı ilk şarkı ve klip olan “War Eternal”da Alissa şaşırtıcı derecede doğal ve de vokalinin Angela’dan sonra grubun sound’una gidebilecek en iyi ses, daha doğrusu “bayan” ses olduğu ortaya çıkıyordu. Yerine Johan Liiva gibi bir vokal tabii ki gelebilirdi, ama dürüst olalım, Alissa’nın bariz çekiciliği ve de vokal performansı ortadayken riske girmenin pek bir anlamı yoktu grup için. Ve de Johan Liiva demişken, eğer ARCH ENEMY’yi Burning Bridges’a kadar seven ve sonrasında yüzüne bakmayanlardansanız, bu albüme kesinlikle şans vermenizi öneririm. Çünkü bu albümün herkesin beklentilerini aştığından eminim.
Albümün konsepti aslında çok basit: Yaşam ve ölüm. Kapakta yansıtılan da hayatımızın başlangıcı ve de sonrasında hayatımız boyunca karşılaştığımız engellerin sembolleri. Albümün beni hem kapak hem de konsept açısından memnun ettiğini söyleyebilirim, çünkü ARCH ENEMY uzun zamandır ortaya güzel bir albüm kapağı çıkaramıyor veya RÖRÖRÖ SAVAŞ dışında bir konu işlemiyordu. Bu konuyu SONSUZ SAVAŞ adında bir albümde genişletmeleri tabii ki biraz ironik, ve de sonuçta savaş teması yine ortada. Sadece grup “savaş” konusunu bu sefer gerektiği gibi, progresif bir halde ele almış. Ortada ergenliği yeni alevlenmiş bir gencin anarşi edaları yok.
Sade bir intro ile başlayan albüm, ikinci şarkı “Never Forgive, Never Forget” ile patlıyor ve bir HA ŞÖYLE çekiyorsunuz içinizden. İnanılmaz derecede THE BLACK DAHLIA MURDER’ı andıran bu şarkıdan sonra albümün kalanı ilk şarkıya kıyasla normal tempoda devam ediyor. Sololar yine hızlı ve de tıpkı davullar, melodiler gibi sapına kadar ARCH ENEMY. Bu yüzden sololar bazı yerlerde gereğinden fazla coşabiliyor ya da bazı melodiler akıl uçurmayabiliyor, fakat kesinlikle her şarkıda akılda kalacak anlar var. Albüm ilerledikçe bazı kısımlarda farklı enstrümanlar olduğunu fark ediyorsunuz, ve “Dur bi’ dakika” diyorsunuz…evet, albümde gerçek bir orkestra çalıyor. İşin garibi grubun albüm öncesi ya da yapım aşamasında böyle bir şeyden hiç bahsetmemiş olması, sadece birkaç hafta önce yayınlanan bu röportajda bahsi geçiyor. Albümün ilk yarısından sonra orkestra daha da fazla rol almaya başlıyor, ve de işin güzel tarafı orkestrasyonların hiçbir yerde sırıtmaması. Hem kararında kullanılmışlar hem de çok iyi aranje edilmişler, ARCH ENEMY’den böyle bir atılım cidden beklemezdim. İyi ki akıl etmişler diyorum, çünkü bize “Time is Black” gibi bir şaheseri verdiler. Bu şarkıyı cidden ne kadar abartsam az, albümün en iyi şarkısı olduğunu düşünüyorum ve de grubun en sevdiğim şarkısı olma yolunda ciddi bir ilerleme kaydediyor.
Enstrümental olarak başlayan albüm yine aynı şekilde ve de en sonda kalp atışlarıyla son buluyor. Bittiğinde birçok melodi, birçok söz aklınızda kalıyor. Ve de albümün belki de en önemli noktası bu, geçen albümlerde bu öğeleri yeterince sağlayamayan grup bu albümde dinleyicinin aklında kalmaya yemin etmiş. Arada yer doldurması için konulmuş anlar tabii ki var, ama albümü azıcık bile sevdiyseniz buzdolabına bakarken SAYFAALAAR YANARKEEN diye mırıldanmanız ya da ıslıkla albümle aynı isimli parçanın nakarat melodisini çalmanız muhtemel.
Ve zaman siyah ulan, ZAMAN SİYAH.
afedersiniz ama inceleme tam bir komedi… Bu kadar uyduruk, baştan savma,özentisiz bir albüm ancak bu kadar yüceltilebilirdi. Bu albümde gördüğüm bir fiyasko. Alissa elinden geleni yapıyor bence ama sorun michaeldan ibaret… Saçma sapan beste yapıları sayesinde yanındaki kaymak gibi gitariste dahi adam gibi alt yapı veremiyor, Nick in yeteneğini kulanmasını engelliyor. Kendi desen tüm sololar eski soloların bazı kısımlarını kes yapıştırdan ibaret. Riffler çok sade, şarkı yapısı yavan ve bazen alakasız. Hatta war eternal şarkısında michael in attığı solo tam bir komedi kanaatimce. ölçüyü doldursun diye vibratoyu uzatma, saçma sapan notalar basma falan. Allah’tan nick peşine güzel bir solo çakıyor da kurtarıyor. neyse bence Khaos Legions ta dahi çok orjinal riffler sololar melodiler ve armonik bölümler vardı (örnek Cruelty Without Beauty- 02.50 ya da City Of The Dead 02.37 gibi)bu albüm benim için Arch Enemy nin geri dönmeyecek bir yola girdiğinin göstergesi… Ah Chris ah…
16.06.2014
@Gariban, Biraz biz de gaz versek ”Bu albümü dinleyen yedi gün içinde ölecek” de diyeceksin diye korkuyoruz gariban kardeş.
16.06.2014
@Cattle Bilmemne, yok be dostum benim tepkim kritiğe gibi anlaşılmış. Bağışlayın asıl tepkim michael’aydı. Kritiği yazan arkadaştan özür dilerim tekrar da bilmiyorum bu albümü beğenmedim yalnızca. Biraz abartılı tepki vermiş olabilirim ancak hayal kırıklığı ve kızgınlığın bir karışımı sonucu açığa çıkan bir tepki :)
16.06.2014
@Gariban, Boşver Arch Enemy kendini kızdırıp üzmeye değecek grup mu, yıllardır ne halde oldukları ortada.
sitedeki bu hariç bütün arch enemy kritiklerinin sahibi olduğundan keşke sayın saraçoğluda bir kritikleseydi bu albümü. onunda yorumunu merak ediyorum
Bence on numara albüm. Sevmeyen dinlemez zaten. Muhteşem melodiler var ilk 6 parçada falan.
Fena albüm diil, ama 8.5′luk bir albüm de diil. Oha çüş baybora bey ehe ehe… Bide son şarkı Aşkın Nur Yengi’den arak, çok hoş ama yaa.
http://www.youtube.com/watch?v=lljieonaBDI
08.01.2015
@Osman, HAHAHAHSFGJS. Bunu yeni görüyorum ya ahahah, muazzam olaymış.
Çok güzel albüm valla dondurma gibi, hafif bunaldığında dinliyorsun serinletiyor, mutluluk veriyor.
Cob’u da bu grubu da öyle sevmiyorum ki; anlatamam. Yalnız Arch Enemy’nin karılar öncesi dönemini severim ve saygı da duyarım. Olmuyor abi. Belki geri kafalı diyeceksiniz; ama şu bir gerçek bu gibi türlere kadın vokal gitmiyor. Doom metal, gothic metal vs. kabulümdür; ama gelmiş burada melodic death metal’e yok angela, yok alissa…bi siktirin gidin işinize diyesim geliyor.
17.06.2014
yalnız gayet de kadınlar öncesi dönemi bok gibiydi.ne kayıtlar temizdi, ne de vokal sağlamdı. ben şahsen johan liiva dönemini hiç sevmem. sanki tuvalette sıçarken vokal yapıyormuş gibi bir atmosfer katıyor ıkınıyor gibi. ama hatunlar öyle mi, bi kükrüyo sağır sultan bile duyuyor. herkesteki şu yeniye sövgü olayını da bir türlü çözemedim.”daha iyisini siz yapın da dinleyelim” triplerine girmeyeceğim ama gayet taş gibi bi albümü şöyle harcamamalısınız bence. bilhassa son 3 albümü çok hoşuma gidiyor arch enemy’nin zaten. gayet de güzel yoldalar kanımca.
17.06.2014
@saw you drown, johan liiva dönemi tam bir kaos. davul hızdan, gitar kürek gibi palm mutelerden ibaret. vokal sıçarken kayda girmiş sanki. klasik bir kaos metali. angela’nın katılımıyla beraber, -angeladan olduğunu düşünmüyorum- grup kendine özgü ARCH ENEMY TARZI nı oluşturuyor. normal sakin riffler, ardından klasik melodik michael melodileri, christopher ın hammer on / pull off teknikleriyle sarkıya kattıkları ve bitirici davullar… johan liiva dönemini grubun adapte süresi olarak değerlendiriyorum ben. çoğu death metal grubu bu şekilde başlayıp, kendine özgü tarzını oluşturur. amon amarth, death gibi gruplar buna örnek. o yüzden o devri yüceltmeye gerek yok. şimdi gelelim senin bu son üç albümü sevmene. son üç albümü sevmene saygı gösteriyorum ama bu albümlerin beklenenle ilgisi yok. grup tamamen yeni ufuklara yelken açmış, fanlarını bir kenara atmış durumda. sen farklılık istiyorsan yaparsın ama khaos legions gibi bi rezaletten sonra orkestralı, saçma sapan melodili bi albüm daha çıkarır, herkese dinletmeye çalışırsan müzikal çizgini kaybedersin. arch enemynin başına gelen ve bundan sonra da böyle devam ederse gelecek olan budur
17.06.2014
@HCan, Burning Bridges’i tenzih et hemen ölümlü.
18.06.2014
@Cattle Bilmemne, haklısın af buyur, bu arkadaş son üç albüm diye söyleyince, dikkatim ona kesilmiş
Yavaş yavaş dinleyince ısınıyor insan. Eski albümlere kıyasla pek bir değişme yok gibi duruyor. Yani Arch Enemy, Angela’nın gitmesi dışında fazla bir farklılık sunmamış bize. Time is black parçasının alt yapısında bulunan orkestra neden bilmem hafiften Dimmu tadı verdi bana o da ufak bir artısı. İşin özü küfür kafir edip albümü dışlamaya ya da en iyi A.E albümü demeye gerek yok. Zamanla sindirilip sevilecek bir ürün ortaya koymuşlar. 7 / 10
Dipnot: Ve evet Johan Liiva dönemi tam bir kaos idi.
18.06.2014
@delikassaP, bu albümü şarkı şarkı, ardından genel olarak değerlendiren bir yazı laım kaleme ve pasif agresife gönderdim. eğer yayımlanırsa beraber okur, üstüne yine kritik yaparız
Geçen sene nasıl Soilwork’ü uzun bir süre sonra enerjisini toplamış bir şekilde gördüysem, bu sene de aynı şeyi Arch Enemy için söyleyebilirim. Tabii Soilwork’ün ki biraz daha farklıydı.
albumun rıf ve soloları kısada olsa cok ıyı zaten onlarda olmassa albumun pek bır degerı yok ama bı sonrakı albumun daha ıyı olmasını ıstıyorum sarkılar daha oturmus olsun
ya Arch Enemy sevmem tamam ama klip izlemeyi çok severim. yutubta bütün plak şirketlerinin kanallarına da aboneyim yani bana alakasız olan grupların kliplerini bile severek izlerim her zaman müsait bi zamanımda. neyse, baktım Arch Enemy bu albümden 3 şarkıya klip çekmiş dedim sıradan bi izliyim. offf bu ne lan. 3 klip bana 3 saat gibi geldi yeminle.
tamam grubun Johan Liiva sonrası kötü ama bu son hali abartı kötü. metalci metalciye bunu yapmamalı bence. kendi soyunu kırmaya çalışıyor bu grup. Arch Enemy tam TEYZE METAL olmuşken ilk başta Alissa gruba mavi saçlarıyla renk kattı gibi düşünmüştüm klipleri izlemeden önce, bildiğin metal müziği bitirmeye odaklı paralel yapı olmuşlar. aman evlerden ırak…
25.06.2014
@ismail vilehand, Angela Gossow dönemi gayet başarılı. Johan Liiva dönemi yaptıkları müziğin aynısından sana 100 tane grup bulurum ben
26.06.2014
@HCan, Katiliyorum, Johan Liiva donemi cok abartiliyor.
breaking the law coverı çok güzel olmuş
http://www.youtube.com/watch?v=5_i8zJNU7to
Son albümden falan iyi tabi, biraz toparlanmış olmalarını görmek güzel sayılır ama yine çok bi olayı olmayan bi albüm olmuş bence. 6 veririm en fazla, o da son albümün rezilliğini biraz olsun kapayabildiği için. Eh ulan Amott.
Albüme ısınabilmek için arabada evde yolda yürürken dahi dinledim.Şunu kesin söyleyebilirim ki çook geç ısınılıyor.Fakat kritikte söylendiği gibi albüm bittiğinde kafanızda epey nakarat ve melodi kalıyor.İşin güzel yanı bu parçaları dinlerken isimlerine bakmıyorum ki sadece bu parçalara takılıp kalmayayım.
Bence Gossıw dan sonra güzel bir başlangıç oldu diyebilirim.Orkestra zaten metal müziğe ayrı ahenk katıyor ki bu albümde de güzel gitmiş.Melodic Death metal seven bir adam için ortalamanın üzeri bir albüm.Doomsday machine den sonra beni bu kadar saran,akıllarda bu kadar kalan bir albümleri olmamıştı
Arch Enemy Gitaristleri 3. Sınıf Gitaristleridir ve Gurup Kurulduğundan Beri Gitaristlerin Yetersizliği Ortadaymış.
Jeff Lomis Guruba Dahil Oldu ve Bu Yüzden Arch Enemy İçin Ümitliyim. Alissa İyi Bir Vokal, Gitaristler Kötü, Bass Eh, Bateri Eh Ama Jeff Guruba Nevermore deki Gibi Harika Riffler, Sololar, Melodiler Katacak..
Amott’a 3. sınıf gitarist demek neyse de, bir de üstüne iki yerde “gurup” yazman :(
Albümü şu an ilk kez dinliyorum ve kimsenin şundan bahsetmemiş olmasına şaşırdım.
https://youtu.be/tc-p93x5rPQ?t=51
https://youtu.be/GOedlRvU_MQ?t=47
15.10.2017
@Ahmet Saraçoğlu, tespitin böylesi :D
Ayrıca albüm Wages of Sin’den bu yana çıkan en iyi Arch Enemy albümü bence. Alissa’ya iyi denk gelmiş.
Abi arch enemy piyasa oldu zaten
Bu albumden iki uc sarki dinleyebildim. Alissa(dogru yazdim mi bilmiyorum) bu kadin kendi tarziyla eski grubunda daha iyiydi(cleanler i saymazsak) burada angela da olayim kendim de olayim derken olamamis.yazik olmus. Arch enemy i zaten iyi bir grup olarak gormuyordum ama bu son sarkilar tek kelimeyle zorlama.zorlama.zorlama.
Suraya da biraz sundan koyalim bos kalmasin solo at alissa sen de el kol yap iki angela gibi su soyle olsun bu boyle tamamen bir meta, hic bir his bir ictenlik alamadim.
Taniniyoruz meshuruz nemalanalim alissa yi da aldik ooo satar bu album kafasi.
Su konuya da deginmeden edemiycigim bu kadin vokallerin pazarlama araci olarak gorulmesinden biktim.bu uzunca ayri bir tartisma konusu. Hadi eyv
bu albümdeki gitar ve davul tonları çok güzel. yalnız alissa the agonist’te daha iyiydi. sesi arch enemy için çok boğuk.
albümü sanırım 2015 yılından beri aktif olarak dinliyorum. bana sorarsanız; arch enemy’nin ilk üç albümü olan ”stigmata” ”burning bridges” ”wages of sin” ve bu albüm dışında elle tutulur pek bir albümleri yok. tüm diskografilerini dinledim ama bu 4 albüm dışında 3. kez bile olsun baştan aşağı tekrar dinlemedim.
albüm içinde barındırığı konsept, müzikalite vs. olsun oldukça iyi bir iş. arch enemy güzel bir materyal çıkarmış. albüme olan notum: 8
Michael Amott’un bir sürü riff araklamasına gıcık oluyorum. War Etrrnal’ın nakaratında bir melodi var çok bildiğim bir şeyden ama ismini hatırlayamıyorum. 80lerden İngilizce pop olabilir, olmaya da bilir.
Bu arada albüm güzel. Bu albümün üstüne de daha çıkamazlar muhtemelen.
02.07.2021
@enemyofgod, aklımı kaybetmeden buldum sonunda. It’s A Sin’in nakaratının giriş melodisi,transpoze edilmiş ama sonuçta aynı.