Enstrümantal müziğe doyduğumuz bir konserin kritiğiyle karşınızdayım. Neden son yıllarda bu tür gruplar daha popüler olmaya başladı bir fikrim yok, ama bir enstrümantal müzik manyağı olarak bu durumdan oldukça hoşnut olduğumu söyleyebilirim. ANIMALS AS LEADERS son albümü “The Joy of Motion”un turnesi için yanına böyle gruplar alarak biraz risk aldığı ortada. Sonuçta insanların büyük kısmı metal konserlerine gaza gelmek için gidiyor ve sahnede bir vokalist olmadan gaza gelmek de epey zor. Bu açıdan değerlendirince bu konserin benim için büyük bir şaşkınlık olduğunu söyleyebilirim. Neyse fazla uzatmadan başlayalım.
PATHOGENIC
Konseri yerel bir grup ve benim yakin arkadaşlarım olan PATHOGENIC açtı. Davulcuları Anthony aynı zamanda YOUR PAIN IS ENDEARING’ın son EPsinde davulları çalmıştı. Bu adamları ne kadar övsem az, eğer fazla bilinmeyen ve keşfedilmeyi bekleyen bir progressive death metal grubu arıyorsanız mutlaka bakın derim. Oldukça karanlık, tekdüzelikten uzak ve tekniği yüksek bir müzik icra ediyorlar. Bu kadar zor şeyler çalmalarına rağmen sahne enerjileri de gayet iyi. Aşağıda Facebook sayfalarının adresini de veriyorum.
https://www.facebook.com/pathogenicmetal
CHON
Turnenin ön grubu olan CHON’un diğer iki grupla tek ortak noktası enstrümantal olması. Progresif esintili vokalsiz pop/rock olarak adlandırabileceğim bir türleri var. Ne yalan söyleyeyim beni pek açmadı bu grup, sahnede oldukça hareketsizlerdi ve performanslarında profesyonel bir gruba yakışmayacak derecede hatalar vardı. Bir de grubun müziği gerçekten bu tarz bir konser için fazla pozitif ve mutlu. İki tane karanlık grubun arasında ister istemez sırıttı bu aydınlık havaları. Yine de haklarını yemeyeyim, özelikle gitaristleri yetenekli adamlar. Eğer aydınlık ve ferah enstrümantal bir grup dinlemek istiyorsanız CHON’a bakabilirsiniz, ama bence grubun özellikle sahne konusunda daha çok tecrübe kazanması lazım.
CONQUERING DYSTOPIA
Ve geldik babalara… Kısa bir intronun ardından Webster-Loomis-Merrow üçlüsü bütün karizmalarıyla sahneye çıktılar ve Prelude to Obliteration’ın giriştiler. Webster’ın kafa sallaması ve Loomis’in daha ilk solodan bizi yerimize çivilemesi baya kraldı. Gerçekten taş gibi çaldı adamlar. Özellikle albümde biraz miks kurbanı olan Webster’ı daha rahat duyabilmem beni baya memnun etti. Loomis zaten benim en sevdiğim metal gitaristlerden biri, fakat bu konserde adama tekrar hayran oldum. Arkadaş o nasıl rahat ve temiz çalmaktır. Bütün salon ağzımı açık izledik. Albümü dinlerken çok dikkatimi çekmeyen soloları bile canlı görünce aklımı kaçırdım. Merrow ise çok daha geri planda takıldı. Hatta enerjisinin Loomis ve Webster’a göre daha düşük olması biraz sırıttı diyebilirim. Hoşuma giden bir detay da bütün seyirciyle konuşma işlerini davulcu Rudinger’a vermiş olmaları. Baya sempatik bir durumdu bence. Maalesef davullar aşırı trigger kurbanı olmuştu ve yaptığı şeyleri çok net duyamadık.
Sonuç olarak CONQUERING DYSTOPIA’nın performansından fazlasıyla tatmin oldum. Her ikisi de beni bir müzisyen olarak fazlaca etkilemiş iki adamı yan yana çalarken görmek de beni ayrıca etkiledi.
Setlist:
Prelude to Obliteration
Tethys
Ashes of Lesser Men
Kufra at Dusk
Autarch
Resurrection in Black
Destroyer of Dreams
ANIMALS AS LEADERS
Bu ANIMALS AS LEADERS’ı 4. kez canlı izleyişim (tamam küfretmeyin..). BTBAM ile izlediğim ilk konseri bir kenara bırakırsak, bu sefer içimde biraz daha fazla heyecan vardı, çünkü son albümleri “The Joy Of Motion”ı gerçekten çok beğenmiştim. Grup artık kendileriyle özlemiş olan çift projeksiyonlu sahne kurulumunu yapıp çalmaya başladı. Yeni albümden Tooth and Claw ile girdiler. Bu noktada seyirciden ayrıca bahsetmek istiyorum. Yazının en başında değindiğim gibi, konserin tamamen enstrümantal olmasından dolayı seyircinin yeterince gaza gelmeyeceği konusunda endişelerim vardı. Bu konuda feci yanılmışım. İnsanların verdiği tepki inanılmazdı, özellikle ne zaman şarkılarda djentvari bir kısım girse millet kendini kaybedip pogo yapmaya başladı. Abasi’nin shred sololarına senkronize şekilde kafa sallayanlar da vardı. Yani kısacası seyirci deliler gibi eğlendi ve bir metal konserinden keyif almak için sahnede bir vokalist olması gerekmediğini gösterdiler.
Performansa gelince, maalesef ses sisteminde ciddi sorunlar vardı, ve grup da yarısı bilgisayardan verilen bir müzik yaptığından (bütün elektronik efektler, klavyeler ve bas gitarlar) bu sorunlar ufak kazalara yol açtı. Hatta bir noktada Javier Reyes aşırı sinirlendi, gitarını çıkartıp sahne arkasına gitti. Dedim herhalde adam konseri terk edecek. Neyse ki bir sonraki şarkıda geri döndü.
Abasi de maalesef gününde değildi sanırım, daha önce izlediklerime göre biraz daha sönük bir performans sergiledi. Aslında onu böyle görmem iyi oldu, yoksa adamın ciddi ciddi yarı-tanrı olduğunu filan düşünmeye başlayacaktım. Kendisi hala canlı izlediğim en teknik ve temiz çalan gitarist.
Beklendiği üzere son albüm ağırlıklı bir playlist çalan grup son olarak da bis içi geri dönüp en büyük hitleri CAFO’yu çaldılar.
Setlist:
Tooth and Claw
Tempting Time
Wave of Babies
Ka$cade
Lippincott
Air Chrysalis
Behaving Badly
Physical Education
The Woven Web
Weightless
CAFO
KONSER SONRASI ALEX WEBSTER İLE SOHBET
Alex Webster ile daha önce Berklee College of Music’de yaptığı bir klinikte tanışmış ve kendisiyle uzun uzun sohbet etme imkanı bulmuştum. Bu konserden çıktıktan sonra kendisini tur otobüsünü oralarda fanlarla takılırken görünce hemen yanına koştum. Önceki buluşmamızdan benim adımı hatırlayarak baya dumur etti beni. O an diğer fanların yanındaki karizmamı siz hayal edin artık!
Daha sonra kendisi ile CONQUERING DYSTOPIA, CANNIBAL CORPSE ve BLOTTED SCIENCE üzerine baya bir sohbet ettik. Haber değeri taşıdığı için bunları da sizlerle paylaşıyorum,
- Yeni CANNIBAL CORPSE albümünde tam 5 tane Pat O’Brien bestesi varmış ve şu ana kadarki en teknik ve albümleri olacakmış. Albümdeki gitarlara ve baslara insanlar inanamayacaklarmış.
- Ron Jarzombek yeni BLOTTED SCIENCE albümü için aktif şekilde beste yapıyormuş. Hatta gitar çalabildiği için davulcu Hannes Grossman da bestelere ciddi anlamda katkı yapıyormuş.
- CONQUERING DYSTOPIA geçici bir proje olarak başlamış. Fakat Merrow ve Loomis gördükleri ilgiye şaşırmışlar ve aşırı memnun kalmışlar. Bu yüzden grubu daha ön plana çekmeyi düşünüyorlarmış. Yeni bir albüm ve konserler ileride mutlaka olacakmış.
Webster’ın ne kadar sempatik ve alçakgönüllü bir adam olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Ben fanlarıyla bu kadar güzel iletişim kurabilen bir müzisyen daha görmedim.
Bir konser yazısı da böylece bitti, sırada SEPTICFLESH var. O yazıda görüşmek üzere.
Daha Pat’in adını duyunca beynim akıyor benim, beş beste katıksız Pat’ın besteleri mi? O_o
Zaten gitar ve baslarına inanamıyorduk,acaba şimdi neler olacak. ateist olacağız bu gidişle alex reiz
“BTBAM ile izlediğim ilk konseri bir kenara bırakırsak”
:’)
10.06.2014
@Baybora Topaloğlu, o konseri de surada yazmistim
http://www.pasifagresif.com/2011/11/between-the-buried-and-me-cave-in-animals-as-leaders-red-chord-tesseract-31-ekim-house-of-blues-boston/
10.06.2014
@Kemal, Abi bu diyalogdaki halim = http://www.youtube.com/watch?v=owzhYNcd4OM
oha arka arkaya temting time, wave of babies ve kaşcade’yi çalmışlar. bi de soraya olaymış iyiymiş.
keyifli bi yazı olmuş kemal, eline sağlık. önemli haberler de var. c corpse yeni albüm, blotted science, c. dystopia geleceği felan dvd extra’sı gibi olmuş :D. bu arada hannes grossman bu sene bi albüm çıkardı, onu dinleyeniniz var mı, nası bi albüm merak ediyorum.
loomis, istanbul konserinde bizim de ağzımızı açık bırakmıştı hayvanoğluhayvan, eşek sıpası, sarı pipi. ama bence karl sanders’le loomis aynı kişi. kilo alıp veriyolar, christian bale gibi.