Yavaş yavaş başlayan konserler ve yazın yaklaşmasıyla neşenizin yerine geldiğini umduğum bir haftadan hepinize merhaba. Bu hafta çoğumuzun aktif şekilde kullandığı, kullanmayanların da hayatında kendine iyi kötü yer bulan dev bir kavramdan, sosyal medyadan konuşalım. Sosyal medya başlangıçta “öylesine” paylaşım yapılan birtakım çevrimiçi mecralar olarak algılanmış olsa da, zaman içerisinde etkili, hızlı ve saygın bir basın yayın organı olarak ağırlığını ortaya koymuş bir kitle iletişim aracı haline geldi. Toplu iletişimde ilk başvurulan kaynaklar bütünü haline gelen sosyal medya, doğal olarak rock ve metal haberciliğinde de kayda değer bir ağırlık kazandı. Haber siteleri, organizasyon şirketleri, menajerler, plak şirketleri ve yapımcıların yanı sıra, müzisyenlerin kendileri de sosyal medyayı aktif şekilde kullanarak sosyal medya hesaplarını ilk ağızdan haber alınabilen önemli kaynaklara dönüştürdüler. Haber nitelikli metinlerin yanı sıra görsel-işitsel içeriğin de kolay şekilde paylaşılması ve yayılması, sosyal medyanın en kuvvetli yanlarının başında geliyor. Hızı başta olmak üzere pek çok avantajı bulunan sosyal medya, yanlış ya da teyit edilmemiş bilgilerin yayılmasına aracı olabilmesi gibi olumsuz yanlara da sahip. Ancak deneyimli internet kullanıcıları ve sosyal medyanın işleyişinden haberdar olan kişiler zamanla bunları ayırt edebilir ve sorgulayabilir hale gelmekteler.
Bu hafta hem metal bağlamında hem de genel anlamda sosyal medyayı kullanma tarzımız hakkında konuşalım ve hatta takip ettiğimiz ilginç kaynakları paylaşalım. Grupların, müzisyenlerin sosyal medya hesaplarını takip ediyor musunuz? Hangi mecrayı en sık şekilde kullanıyorsunuz? Sosyal medyanın katılımcı ve üretici tarafında mısınız yoksa tüketici tarafında mı? En çok hangi sosyal medya sitesinde aktifsiniz ve neden en çok bu mecrayı seviyorsunuz? Diğer kullanıcılarla etkileşime girmeyi seviyor musunuz?
Eğlenceli bir tartışma konusu olmasını umuyor, Pasifagresif’in haberler haricinde de paylaşımlar yaptığı sosyal medya hesaplarını takip etmenizi diliyoruz.
PA Facebook
PA Twitter
PA YouTube
Gün içinde girip birkaç (twitter’da en fazla 30-40) mesaj okuyup, hayatıma devam etmek bana daha uygun. Çok fazla sevdiğim müzisyen var, ama takip ettiğim hemen hemen yok. Ürünlerle ilgileniyorum daha çok, ve başka şekillerde ürünlerin çıkmasından haberdar oluyorum. Bir şeye bağlandığımda aşırı bağlandığımdan, genelde kaçınıyorum olmaması için. Müzik zevkimin uyduğu kişiler bazen beni ekliyor, ama özellikle twitter’daki mesaj sayısını kıstas alıyorum takip edip etmeme konusunda. Eğer harbiden bana bişey katacak şeyler paylaşan biriyse, günde 4-5 mesaj ortalamasına varım. Değilse de ya eklemiyorum, ya da az mesaj atan biriyse ekliyorum. Facebook’ta birkaç yıl öncesine kadar tüm sevdiğim grupları falan ekliyordum, ama baktım ki o kadar şey okumak istemiyorum, sildim hemen hemen hepsini.
Ben facebook ve twitter kullanmaktayım en çok. Özellikle sanatçıları, organizasyon sayfalarını takip ettiğim söylenebilir. Şarkı-grup paylaşımı zaman zaman yapıyorum, özellikle çok bilinmeyen güzide şarkılar-gruplar paylaşmayı çok seviyorum. Soundcloud da sosyal medya olarak sayılırsa son zamanlarda orayı da sık olarak kullanıyorum, cover kaydedip yüklerim sık sık.
Twitter sayesinde New Jersey’li Killed The Fixtion isimli grupla tanışma fırsatı buldum, tamamen tesadüfi bir şekilde. Üyeleriyle de Facebook üstünden tanıştım, halen zaman zaman yazışıyoruz, beste yapımı gibi konularda fikir danışıyorum. Sosyal medyanın en sevdiğim yanı da bu sanırım.
Özellikle facebook’ta laykladığım sayfaların hemen hepsi spor ve müzik içerikli. Şöyle bi baktım da, 300-400 küsür müzik şeysi beğenmişim. Bu sayfaları takip etmek, arkadaşlarla iletişim halinde olmak amacıyla feys kullanıyorum. Çılgın gibi paylaşım yaptığım yok. Yani daha çok ‘tüketici’ tarafında oluyorum sanırım.
Twitter’ı daha çok güncel olaylarla alakalı düşüncelerimi dışa vurmak amaçlı kullanıyorum. Bir de twitter sporla alakalı gelişmeleri daha hızlı öğrenmemi sağlıyor. Bunun haricinde ask.fm denen sitede takılıyorum.(Biliyorum biliyorum, bu ask.fm denen yerde şeyimizi sallasak ergene çarpacak. Ama beni ilgilendirmiyor. Amacım İLETİŞİM ne de olsa, değil mi? ‘AA buraya üyeymiş, ergen amk’ gibi düşüncelere sahip olanlar kalmamıştır umarım artık)
Sosyal medya sayesinde bugün Bayburt – Erikdibi’nde yaşayan bir metalhead; Ghost’un, Vintersorg’un albümlerini indirebiliyor; sayfalarını takip edebiliyor; hatta tüm bunlar yetmiyormuş gibi onları eleştirebiliyor da. Net muazzam bir olay.
Peki ben nasıl kullanıyorum? Misal dün bu sitede prog rock grubu tavsiyesi istedim ve bir sürü öneri geldi. Kendim arasam belki çok zaman kaybedecektim. Aynı şekilde ben de başkasına tavsiyelerde bulunuyorum. Sosyal medyanın paylaşımcı ve etkileşimli tarafını cidden çok seviyorum. Zaman zaman Facebook’ta grupların statüsüne PLS COME TO TURKEY yazıp hevesle cevap bekliyorum. Bu da işin platonik tarafı.
Burada yazdığım bir kritiği nasıl olduysa bulan bir grubun gitaristi, teşekkür edip beni Facebook’tan ekledi. Kritiği İngilizce’ye çevirmemi rica etti. Sosyal medya böyle enteresan ve hoş olaylara da gebe.
Son zamanlarda sosyal mecralarda takip ettiğim grup sayısını azalttım; çünkü konser ve albüm haberlerini tek tek takip etmek yerine PA gibi sürekli güncellenen bir site aracılığıyla öğrenmek daha kolayıma geliyor. Bu siteyi kurulduğundan beri takip ediyorum ve epey de faydasını gördüm. ARO.
Bura dışında en çok twitter’da takılıyorum. Kullanım kolaylığı ve içeriğin yayılım hızı olarak şu an daha iyisi yok. Reelde birbirine denk gelememiş, aklı başında ve ortak paydaya sahip insanların takipleştiği nezih bir ortam. Bunlar dışında sürekli girdiğim sabit bir site yok.
Sosyal medyayla aram pek iyi değil ama bazı mecburiyetlerden dolayı iki yıl boyunca kapalı tuttuğum FB hesabımı yine iki yıl kadar önce açmıştım.
FB’da yaptığım nadir işlerin başında da tam bugünkü konumuz geliyor. Beğendiğim birçok grubu FB üzerinden takip ediyorum. “Aşkitomla pompiş keyfi”, “kankilerle waffle keyfi” tipi paylaşımlarla hiçbir zaman sıkı fıkı olmadığımdan hesabımı bu yönde kullanıyorum.
grup önerme,bilgi paylaşımı bölümünde paylaşmama rağmen bu bölümün daha uygun olduğuna karar verip genellikle underground metal grupları ve geri planda kalmış albümlerden paylaşımlar bulabileceğiniz sayfamızı takdirinize sunuyorum.daha önce yazmıştım büyüme gibi bir amacım hiç olmadığı gibi az da olsa insanların paylaşımlarımıza ulaşabilmesini,dinlemesini istiyoruz.desteğinizi alabilirsek elbet mutlu oluruz.
https://www.facebook.com/metal.all.genres
abi gelin el ele verelim tüm pasifagresif ailesi,yazarlar,okurlar herkes bir uçak kaldırıp danimarkaya gidelim kaçırılacak gibi değil!!!!!
hala şoktayım bu nasıl bir kadro biri bana açıklasın.cidden bir açıklamaya ihtiyacım var.akıl sağlığımdan şüpheye düştüm.bu gerçek mi cidden??????
http://copenhell.dk/line-up/
16.05.2014
@myshs, ya aynı festivalde iron maiden ve gorguts izleme şansı.taake ve watain.mercenary ve black label society…
şaka dimi şaka.offfff
18.05.2014
@myshs, Bu arada Taake ve Watain’i görmezden geldim. Böyle talihin amk:(
18.05.2014
@myshs, Gerçekten de muazzammış. Gorguts ne demek ya. Her türden var zaten. Dediğin gibi Iron Maiden ve Gorguts bir anda harika olurdu cidden.
Satışların durumu, şirketlerin ve dinleyicilerin değişen yaklaşımları ve diğer tüm dinamikler düşünüldüğünde, mainstream olmayan, her gün TV’de, radyoda çalmayan şeyler haricindeki şeylerin ayakta kalması adına belki de en önemli şey sosyal medya. Yaptıklarınızı insanlarla paylaşmak, kendinize dair her şeyi duyurmak adına hayati önem taşıyan bir şey.
Facebook’un grup sayfalarına uyguladığı para olayı baya sıkıntılı bir şey ve pek çok orta ölçekli grup bu konudan yakınıyor. “Ne yapmaya çalışıyorsun Facebook? Müzik yapmayı bırakalım mı?” falan diyorlar. Yani sosyal medya bu denli önemli çoğu grup için.
Müzisyenlerin Facebook, Twitter, ask.fm, Instagram, vb. gibi mecralarda aktif olmaları da çoğu zaman hem kendilerine hem gruplarına büyük yarar sağlıyor. Sırf bir müzisyenin sosyal medyadaki tavrından, duruşundan dolayı bulunduğu daha çok grubu seven, dolayısıyla da o grubun konserlerine gitmeyi, tişörtlerini almayı isteyebiliyor insanlar.
İlk aklıma gelen THE BLACK DAHLIA MURDER’ın sosyal medya kullanımı. Adamlar resmen bir metal sitesi gibi, buldukları iyi grupları paylaşıyorlar. 1.300.000 Facebook like’ı olan bir grubun, sadece müziklerini sevdikleri ve daha çok insana ulaşmasını istedikleri için 300 küsür like’ı olan alakasız bir grubun şarkısını paylaşması ve “bu adamlara mutlaka bakın” falan demesi, TBDM’ı pek çok kişinin gözünde dünyanın en samimi grubu yapıyor mesela. Bu gibi şeyler kısa/uzun vadede grubun (TBDM) da iyiliğine oluyor.
25.05.2014
@Ahmet Saraçoğlu, şöyle bir şey de var,yüzbinlere hitap eden paylaşım platformları elinden geldiğince gerçekten iyi müzik yapan (ya da yapmaya uğraşan) grupların tanıtımına yardımcı olsa yine belli bir kitleye ulaşabilir gruplar fakaaat görüyoruz ki bu tarz oluşumlar,müzik gruplarına yardımcı olabilmek varken sırf beğeni kasmak adına zaten bildiğimiz,sayfalarına baktığımızda yüzbinlere hatta milyonlara ulaşmış grupları paylaşıyorlar.bu bir ego savaşı değil arkadaşım,paylaşsana diğer adamları da.illa beğeni istiyorsan onları paylaş zaten dinlemeyen bile beğeniyor,başkaları görsün en azından ana sayfasında farklı insanlar ulaşsın.facebook aslında beş para etmez bu konuda.pasifagresif gibi ailelerin varlığından oldukça memnunuz.
last.fm vardı ya. Öldü sanırım; ama hala kullanıyorum.
ı-ıhh. olmuyo hacı olmuyo. facebook, twitter, g+ gibi ortamlarla metalci profili örtüşmeeeeez;
facebook: kolejli ergenin partiye mal düşürmek için geliştirdiği bir uygulama. görsel konsept ve teknik içereki aynı düzeyde ama kullanım daha beter. ha araçtır sonuçta amaç değildir ama mal da bu malesef.
twitter: candır iyidir hoştur da mavi muhabbet kuşu :D Genel amaç selfie ve sağdan soldan özlü söz copy-paste…
Sen giyersin 10 tl lik siyah t-shirt altına 40 tl lik kot ve tamamlaycı metalik renkde opsiyonel aksesuarlar. peheee heh…
g+: entel yuvası,facebookdan 4 kat daha iyi olmasına rağmen tuhaf bir sevimsizlği de yok değil hani. Türkiyede pek kullana yok. 5 e 1 heralde face e oranla.
lastfm, deezer gerisi size gelmez gardaş