# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
JORDAN RUDESS – Explorations
| 20.05.2014

Progresif klasik müzik.

Jordan Rudess tartışmasız şekilde progresif metalin en ünlü klavyecisi, hatta birçoğuna göre en iyisi. Bence bunun başlıca sebebi, klavye metalde daha çok akor basarak destek olmak ve ambians yaratma gibi görevlerde kullanılırken, Rudess’in özellikle teknik dozajı yüksek soloları sayesinde neredeyse bir gitarist gibi shred fenomeni haline gelmiş olması. Takip edenlerin bileceği gibi, Rudess’in DREAM THEATER’ın dışında bir dünya progresif rock/metal tabanlı projesi var. “Explorations” onun son solo albümü ve beki de tek başına yaptığı işler arasında en enteresan olanı.

Rudess her ne kadar progresif rock/metal’e gönül vermiş olsa da, küçük yaşlardan itibaren klasik müzik formasyonu ile eğitim görmüş. “Explorations” temelinde bir klasik müzik albümü, albüme adını veren parça 3 bölümlük orkestral bir çalışma ve Sinfionottia Consonsus adlı Polonyalı orkestra ile icra edilmiş (Bu orkestranın daha öncede DREAM THEATER parçalarını orkestraya uyarladıkları “Symphonic Theater of Dreams” adlı bir albüm çıkardıklarını da not düşelim). Aslında parçayı “klavye konçertosu” olarak sınıflandırmak daha doğru olabilir, çünkü her ne kadar orkestral bir çalışma da olsa, parçayı alıp götüren ana etken Rudess’in klavye soloları.

Müziği analiz etmeden önce Rudess’in bu albümü finanse etmek için yürüttüğü kampanyadan bahsetmek istiyorum. Malum, günümüzde KickStarter ve Indiegogo aracılığıyla yürütülen bu tarz kampanyalar baya popüler ve sanatçılara bir plak şirketine bağlı kalmadan albüm çıkarabilmek için eşsiz bir fırsat sunuyorlar. Rudess de bu albümü çıkarmak için benzer bir taktik kullandı ve hayranlardan yardım istedi. Ben ilk başta Rudess gibi bir adamın böyle bir kampanya başlatmasına çok şaşırmıştım. Sonuçta DREAM THEATER progresif metalin en büyük grubu ve sürekli çıktığı turnelere bakarsanız elemanların maddi olarak büyük zorluklar içinde olmadığı ortada. Hani küçük çaplı ve çok parası olmayan grupların böyle işlere girmesini anlarım da, Jordan Rudess gibi bir ismin niye böyle bir desteğe ihtiyacı olduğuna anlam verememiştim.

Daha sonra gördüm ki, bu kampanyanın altında yatan tek neden para değil. Asıl motivasyon bir plak şirketinden tamamen bağımsız olmak. Yani yaratıcı gücün tamamen sanatçının elinde bulunması ve kimsenin buna müdahale edememesi. Bu açıdan bakınca daha çok hak veriyorum Rudess’a, çünkü DREAM THEATER’ın uzun zamandır bu tarz kısıtlamalar altında hareket ettiğini az çok biliyoruz. John Petrucci yıllar önce verdiği bir röportajda LIQUID TENSION EXPERIMENT’ın kurmalarının ana sebebinin bu tarz bir müziği DREAM THEATER adı altında yapamayacakları olduğunu, şirketin buna izin vermeyeceğini söylemişti. Sanıyorum Rudess da bu albümdeki klasik müzik – progresif rock konseptinin plak şirketi tarafından olumlu karşılanmayacağını düşündüğü için bağımsız olarak bu albümü çıkarmayı seçti.

Albümü dinlemeden önce ister istemez aklınıza “bu kadar ağır klasik müzik ögelerinin üzerine progresif rock tadındaki klavye tonları gider mi acaba?” gibi sorular takılıyor. Fakat rahatlıkla söyleyebilirim ki Rudess bu işin altından çok ustaca kalkmış. Zaten çok baskın olmasalar da, synth-vari kemanlar ve orkestral ögeler DREAM THEATER müziğinde daha önce rastladığımız şeyler, o yüzden “Explorations”ı dinlerken kendinizi müziğe çok da yabancı hissetmiyorsunuz.

Ağır bir Stravinsky etkisi olduğunu düşündüğüm müzikte dikkatimi çeken bir başka nokta parçanın klasik senfoni-konçerto mantığıyla düzenlenmemiş olmaması oldu. Örneğin klasik eserlerde temalar çok fazla tekrar edilir, hatta bir çok parça aynı partisyonların 2-3 kez üst üste çalınmasından oluşur. “Explorations” ise progresif müziğin ruhuna uygun olarak çok az tekrar içeriyor ve her bölümde birbirinden bağımsız bir sürü tema var. Yine benzer şekilde klasik parçaların ortasında kimi zaman 10 dakikayı aşan sakin ve yavaş bölümler olur, oysa “Explorations” nerdeyse hiç yavaşlamıyor ve dur durak bilmeyen bir hızla ilerliyor. Klasik müziğin tonalite ve armonisinin, progresif rock’ın düzensizliği ve enerjisiyle bu şekilde birleştirilmesini ben çok sevdim.

Rudess’ın yazdığı müziğin orkestra için aranje edilmesini ise yakından tanıdığımız bir isim, Eren Başbuğ üstlenmiş. Kendisiyle yaptığımız röportajda bahsettiği gibi, Rudess’ın “bunları insan çalacak” diye düşünmeden yazdığı keman ve flüt partisyonlarını insani seviyelere indirmiş. Bir de en son DREAM THEATER konser yazısında bahsettiğim gibi, ben Eren’in özellikle yavaş ve duygusal kısımlar için yaptığı aranjmanlardan çok etkileniyorum. Yaylıları o kadar güzel dağıtıyor ki, dinlerken ürpermemek mümkün değil.

5

Rudess beklendiği gibi albümde tam anlamıyla gövde gösterisi yapmış. Piyano ve klavye çaldığı yetmediği gibi geliştirilmesine yardımcı olduğu mobil aplikasyonları da kullanıp, tuşlu/dokunmatik enstrümanlardan çıkartılabilecek bütün seslere hükmetmiş. Eğer Rudess’e sadece DREAM THEATER’dan aşinaysanız, kendisini diğer yönlerini keşfetmek için bu albüme bir şans vermek isteyebilirsiniz. Özellikle caz ve klasik müzik etkilenimlerini cömertçe sergilemiş. Bir de bu albüm maalesef bütün DREAM THEATER üyelerinin maruz kaldığı “bu adamlar virtüöz, bülü bülü çalıyolar, hiç duygu yok” eleştirilerinin yıkılması için de olumlu bir adım. Dibine kadar teknik olsa da, albümde birçok harika duygusal pasaj da yer alıyor. Mesela albümün kapanışını yapan ve Rudess’ın kampanyaya destek veren hayranlar için yazdığı A Pledge to You şarkısına kulak verin ve bu adam duygusuz çalıyor demeden önce bir daha düşünün.

Albümle ilgili tek olumsuz görüşüm prodüksiyonla ilgili. Sanırım bolca klasik müzik dinleyen biri olduğumdan dolayı, özellikle orkestranın miksajından memnun kalmadım. Mesela üst düzey bir klasik müzik albümü kaydını dinlediğinizde yaylıların, nefeslilerin ve perküsyonların nasıl panlandığının müziğin dramatik etkisi üzerinde büyük etkisi olduğunu görürsünüz. Maalesef “Explorations” orkestral bir çalışmadan ziyade bir rock albümü olarak mikslenmiş gibi duruyor. Yani sesler sağdan soldan saldırmak yerine hep ortadan geliyor gibi. Şahsen bu albüm bir klasik müzik albümü gibi mikslenseydi çok daha vurucu olabileceğini düşünüyorum.

Sıkı bir klasik müzik ve progresif rock dinleyicisi olarak bu albümdeki sentezden, aranjmanlardan ve Rudess’in dudak uçuklatan performansından çok keyif aldım. Kendisiyle sahne arkasında ettiğimiz kısa bir sohbette bu çalışmadan çok memnun kaldığını ve ileride benzer işleri görebileceğimizin sinyallerini verdi, merakla bekliyoruz.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.67/10, Toplam oy: 24)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2014
Şirket
El Emeği Göz Nûru Plakçılık
Kadro
Jurdan Rudess: Bir sürü tuşlu çalgı, teknolojik aletler
Eren Başbuğ: Orkestral düzenlemeler
Sinfonietta Consonus: Orkestra
Şarkılar
1 - Explorations For Keyboard & Orchestra 1st Movement
2 - Explorations For Keyboard & Orchestra 2nd Movement
3 - Explorations For Keyboard & Orchestra 3rd Movement
4 - Screaming Head
5 - Shouri Now
6 - The Untouchable Truth
7 - Over The Edge
8 - A Pledge To You
  Yorum alanı

“JORDAN RUDESS – Explorations” yazısına 12 yorum var

  1. saw you drown says:

    Hiç sevmem bu adamı ya. Hiç ama hiç sevmem. Hatta nefret ederim. Albümünü de hiç merak etmiyorum. Al o continuum’unu…..neyse ağız bozmaya gerek yok. Kanımca Dream Theater’ın amına koyan iki müzisyenden biridir.

    Diğeri için; bkz; James Labrie

    Cattle Bilmemne

    @saw you drown, Biraz denyo bir tipi var bu adamın, bir de viuv viuv’ları fazla abartıp su kaçırıyor, yoksa iyi müzisyen aslında.

    saw you drown

    @Cattle Bilmemne, Kötü müzisyen demedim. Müzisyenliğine lafım yok. Dream Theater’a zarar verdiğini düşündüğüm için sevmiyorum. Bence ayrılırsa çok makbule geçecek; ama yok tabi. Adamın niyeti belli. Diğer grup üyelerini öldürüp grubu ‘Jordan Rudess Project’e çevirme planları yapıyor.

    ihsan

    @saw you drown, rudess’un gruba katılmasının ardından, metropolis pt. 2 sonrası çıkan albümlerin dinleyici kitlesini böldüğü, ilk albümlere kıyasla daha az benimsendiği aşikar. antipati de buradan doğuyor.
    bana kalırsa, dt’nin tek adamı petrucci’dir. bütün o continuum, harpejji, ipad olayları petrucci’nin hızına yetişmek için geliştirilmiş yöntemler.
    portnoy ayrılmadan önce bir nebze olsun petrucci egosuna ket vuruyordu diye düşünsem de, artık o da yok. bugün petrucci gruptan ayrılsa/şutlansa, değil vai mezarından kaldırıp hendrix’i getirsen dt sound çıkmaz. peki ya aynı ihtimali diğer elemanlara yorarsak? adam farkında, grubun maliki de o zaten.
    o yüzden, “rudess defolsun, bu kadar emprovizasyon bize fazla” gibisinden söylemler bana boş geliyor. dt böyle tınlıyor, çünkü petrucci böyle istiyor.
    tabi bana göre.

  2. Durakonis says:

    Eren’le yaptığın röportajı, kotalı net kullanmam ve bir hayli seçici olmak durudunda olmamdan ötürü izleyememiştim. Ama burada bahsettiğin, insan çalsın diye yazılmamış enstrüman sendromunu ben de yaşamıştım. Ve diğer enstrümanların çalışma dinamikleri, nefes boşukları gibi şeyler tam özümsenmediğinde bu durum yaşanabiliyor. Bu her ne kadar yaygın ve bildiğim bir sorunsal olsa da, şimdiye kadar aklıma hiç gelmemiş bir aydınlanma yaşamama vesile de oldu. Symphony X’in, The Odyssey ile beste ve özellikle vokal partları konusunda büyük bir değişime gittiğini, hep canlıda daha gaza getirici olmasına bağlamıştım şu dakikaya kadar. Ama düşündüm ki, SYX’in neredeyse her şeyini Michael Romeo yazıyor, ve Russell’ın yaşı, o nefes zorluğundaki partisyonlar için fazla geldiğinden o yöne girdiler sanırım. Çok teşekkür ederim, yazı da gayet güzel, ve en sevdiğim grupla ilgili bir detayı çok daha açılımlı yorumlamama vesile oldu.

    Kemal

    @Durakonis, Abi kendim yaptim diye soylemiyorum o roportaj cok guzel oldu :D Bence bi imkan yarat izle derim, ozellikle senin gibi progresif muzik seven birinin cok hosuna gidecegini dusunuyorum.

    Durakonis

    @Kemal, Mutlaka izleyeceğim zaten de, zamanını bilemiyorum. İyi bir şey olduğundan hiç şüphem yok. :)

  3. Ders videolarında “I used a reverse reverb algorithm” falan diyen adamın müzisyenliği bi zahmet tartışılmasın zaten. :)

    Cattle Bilmemne

    @Ahmet Saraçoğlu, Meali viuv viuv sanırım? :)

    Osman

    @Cattle Bilmemne, meali doremifamiredo, viuv viuv yani evet.

    Cattle Bilmemne

    @Osman, Dürüstlük ne ulvi meziyet.

  4. GiantZillerIndo says:

    explorations üçlemesi o kadar nefis bi şey ki sabahtan beri kaç kere dinlendim bilmiyorum. acayip güzel. tüm o ciyuvvuhuuciyuuhcuuuuv’ların altında demek pamuk şeker gibi bi adam varmış. sakalından öperim cordın.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.