Ş. YILDIRIM
Seveni vardır sevmeyeni vardır geyiği yapmayacağım ama yine de Rammstein; müzik dinleyicilerini, yapılan müziği “kati suretle sevenler” ya da ‘hiçbir şekilde yaptıkları müziği metal olarak nitelemeyenler’ olarak ikiye ayıran gruplardan biridir. Bir kere grup, her şeyden önce oldukça eklektik bir müzik yapıyor. Nedir eklektik müzikten kastım, hemen açıklayayım; sert ve tekdüze ritimlerin hareketli klavye süslemeleriyle zenginlik kazandığı, içerik olarak melodik değil de ritmik özellikler barındıran, içinde hayattan ‘uç’ konular seçen ve elbette ki seçtiği tüm ‘uç’ konuların da ‘uçlarında’ gezinen bir grup bu.
Bana kalırsa, Rammstein’ın yukarıda tanımlamaya çalıştığım müziğini en net şekilde, saf bir öfkeyle ifade edebildiği albümü de “Sehnsucht”tur. Şarkıların ritimlerindeki ve sözlerindeki o keskin sertlik kendini daha ilk saniyeden hissettiriyor. “Mutter”deki hüzünlü yönler ya da “Reise Reise”nin coşkulu havası burada yok. Burada saf öfke var. Her bir parça ele aldığı kavramları kendine has öfkeli bir üslupla anlatmaya çalışmış. Metallica’nın “St. Anger”da yaptığı (ya da yapmaya çalıştığı) gibi Rammstein da albümde kızgınlığın insan doğasına kattıklarını vahşice anlatmış demek mümkün.
Engel’de tanrıya (ya da tanrının varlığı veya yokluğu meselesine) duyulan kızgınlık, Bück Dich’te cinselliğin kirli yönlerine karşı hissedilen öfkeye, Tier’de aşırıcı cinselliğe, Du Hast’ta aşka, Küss Mich’te cinsellikte tanışan ergenlerin hissettiği bir öfkeye dönüşüyor.
Gündelik hayatta sakin ve sükûn içinde duran her ruhun alt katmanlarında barındırdığı vahşet ve kontrolsüz dürtülerin bir dışa vurumu bu. İstisnasız her şarkıda var olan öfkenin (her ne kadar farklı konulara duyulanlar olsa da) varlık sebebi aslında yine insan davranışları. “Sehnsucht”ta ortaya çıkan öfke insan yaşamının olmazsa olmazı olarak görülen iletişimin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durum. İnsanlar arası etkileşimin ruhlara kazıdığı şiddet içgüdüsü ve yer yer kişilerin birbirlerine zarar verme isteği, terk edilmelerin ve reddedilmelerin, yanlış anlaşılmaların, sebepsiz acıların, ‘özlem’ duymanın’, yalnızlığın alt katmanlarına gizlenmiş ayrıntıda gizli duran şeytan misali fark edilememiş bir kızgınlık tasviri bu.
Her bir grup elemanı kızgınlık gibi riskli bir konunun altından rahatlıkla kalkmayı başarmış diyebilirim. Müzikte, hele de metal müzikte, konu kızgınlık olunca aşırıya kaçıp, güzelim müziği sıçıp batırmak gibi büyük bir risk var. Neyse ki içinde Till Lindemann gibi delilik derecesinde tuhaf bir adamın bulunduğu Rammstein bu riskin hakkından hiç kendini kasmadan gelmiş. Kontrolsüz öfkenin kontrollü şekilde anlatılmasının başarılabildiği ender albümlerden biri bu.
İçinde barındırdığı sayısız Rammstein klasiğiyle unutulmaz bir iş. Metal müzik ile uzaktan yakından alakası olmayan tiplerin bile müzik çalarlarını işgal eden Du Hast diye bir şey var albümde en başta. Hâlâ izlemeyenler için Bück Dich’in canlı performans videoları da tavsiye olunur. Canlı izleme şansınız olduysa zaten ne mutlu size… ‘From Dusk Till Dawn’ göndermeli Engel klibi de zaten apayrı bir olay.
Son olarak, Bück Dich şarkısının sözlerini yazarken aklından ne geçiyordu acaba Till’ciğim, gerçekten çok merak ediyorum.
Engel.
güzel iyi olmuş arkadaşım herkezde beğenir
bück dich şovu efsane ya..
Bück Dich şovu bence malum olayın öncesindeki klavye solosuyla da efsane.Audio kaydıyla çok sade bir şarkı,konserde tam anlamıyla devleştirmişler,bence Made In Germany videosundaki hali izlenmeli.
Bir de Sehnsucht’un genelinde şöyle bir durum var,introların şarkılarla alakası yok.Bir de albümde temponun hiç düşmemesi,tam bir ”gençlik albümü” dedirtiyor.
Askerde tıpkı benim gibi Rammsteincı bir eleman vardı. Sene 2019 Terhislerimize doğru cep telefonlarını serbest yaptılar (çok rahat bir askerlik geçirdim ehehe) Biz de o Rammsteincı elemanla her akşam koğuş önünde arka planda Du Hast’ı açıp mini bir konser verirdik. Millet koğuş önünde türkü falan söylerken biz Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde bir ilk olarak Du Hast söylüyorduk. Aydın Jandarma Eğitim Tabur Komutanlığı. Eğer buraları okuyorsa kendisine selam ederim.
10.05.2022
@Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, Ayrıca bu albümün iç kartonetinde tüm grup elemanlarının fetiş maskeleri ve ağızlıklarıyla fotoğrafları var, bitiyorum:
Till Lindemann: https://www.hizliresim.com/jruh3rn
Christoph Schneider: https://www.hizliresim.com/eg8iwm7
Flake: https://www.hizliresim.com/qzfosdg
Olive Riedel: https://www.hizliresim.com/9r616pi
Richard Z Krupse: https://www.hizliresim.com/gbtiz8d
Paul Landers: https://www.hizliresim.com/gzvdsml
11.05.2022
@Paul Pogba’nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü, benim de kel alaka yerlerden geçerken o anda dinlediğim müzik için “acaba bu yollardan yürürken daha önce -sallıyorum- Watain dinleyen olmuş mudur? Bu civarda Watain dinleyen ilk kişi ben miyim?” diye düşünme huyum vardır. Şu ara çoğunlukla Aydın’da yaşıyorum ve arada dinlenmek/stres atmak için Komutanlığın yanındaki mesire alanına gidiyorum ve orada da Aydın’da daha önce maksimum 3 kişi tarafından dinlenen gruplar listesine yeni eklemeler yapıyorum.
11.05.2022
@Berca B., Oralar çok güzeldir, bizim komutanlığın çevresi bol bol yeşillikti yanlış hatırlamıyorsam. Listeye demin bahsettiğim tertiple, beni de yaz. Tertiple baya metal muhabbeti döndürmüştük zira. Muhtemelen dinlediğin grupları o da biliyordur.