Ah, KATATONIA… Geçenlerde Güzide ile konuşuyorduk, “Hayatın boyunca sadece 2 grup dinlemek zorunda kalsan hangilerini seçerdin” diye. Bu kadar grup dinledik, dinliyoruz, bazıları anlık oluyor, bazılarının bazı şarkılarını, albümlerini çok seviyor ve yanımıza alıyoruz. Bazılarınıysa asla ve asla bırakamıyor, can simidi gibi sarılıyoruz adeta.
Güzide’nin sorusuna verdiğim cevap çok netti: “IN FLAMES ve KATATONIA”.
IN FLAMES, çünkü her tür duyguyu şarkılarına koyabiliyorlar, IN FLAMES, çünkü neredeyse her an pozitif ve enerjik ve bir şeyler yapmadan duramayan bir insanım. Gaz şeyler dinlemeyi seven ve özellikle IN FLAMES’le kendini yükseltebilen, IN FLAMES müziğinden güç alabilen bir insanım. IN FLAMES gibi 100 tane daha grup var tabii bana böyle hissettiren, ancak IN FLAMES 33 yıllık hayatımın son 16 yılına damga vurmuş, dönem dönem yoğunlaştığım gruplar, türler olsa da hep arka cebimde taşıdığım, adeta bir can simidi benim için. Asla vazgeçemem.
Peki ya KATATONIA? Hani hep pozitif ve enerjiktim? Hani hep gülmeye çalışan, sıkıntılı bi durumda dahi en ufak bir iyi taraf varsa ona yoğunlaşma çabası güden bir kişiydim?
KATATONIA duygular üstüdür arkadaşlar. KATATONIA, “canımın sıkılacağı bir şeyler olsa da tadım kaçık halde KATATONIA dinlesem” diye düşündürten gruptur. KATATONIA adamın yaşam enerjisini alır; süründürmediği anlarda bile beklenti içinde bırakır; büyük bir acı çektirmediğinde dahi “keşke” dedirtir; KATATONIA çok güzeldir, çok gerçektir, içinde irili ufaklı pek çok hayal kırıklığının olduğu hayatımızın fon müziğidir…
Bu yüzden KATATONIA, ben yaşadıkça yanımda olacak, aklımdan hiç çıkmayacak bir gruptur. KATATONIA gerçek anlamda yaşanması gereken bir gruptur.
Enfes “Brave Murder Day”in 1 yıl ardından, KATATONIA’nın büyük değişimi öncesinde, Mikael Akerfeldt’in vokalist koltuğunda oturduğu ve grubun sadece Anders ve Jonas’tan oluştuğu “Sounds of Decay” EP’sini piyasaya süren ve baya bir can yakan KATATONIA, bundan bir yıl sonra ise yeni halini gözler önüne seren “Saw You Drown” EP’sini çıkarmış, butal vokalleri tamamen atmış, logosunu yenilemiş ve eski soğukluğunu daha ılıman bir hüzne çevirmişti. Acı, ızdırap, yerini büyük oranda kedere ve depresyona bırakmıştı. Bu geçiş EP’si sayesinde grup, “Brave Murder Day”den “Discouraged Ones” yumuşak bir geçiş yapmış ve bir anda şok bir değişim yapmış gibi gözükmemişti.
“Discouraged Ones”, yeni KATATONIA’ya temelli merhaba dediğimiz, Renkse’nin komple clean vokale geçtiği ve “Saw You Drown”da tanıtılan sound’un devam ettirildiği, hatta EP’deki iki şarkının direkt olarak alındığı –diğer ikisinin de bonus olarak eklendiği- bir albümdü. Grup adeta “Sounds of Decay” ile son bir acı çektirip, ardından da insanı hüzünlere gark etme amacı güden bir yöne kaymaya karar vermişti. “Discouraged Ones”, ilginçtir ki grubun bu tarz değişimine yönelik pek bir eleştiri oluşturmayacak düzeyde kabul görmüş ve “KATATONIA olsun da, zaten her şekilde iyi olur” düşüncesiyle birlikte grubun yeni sulara yelken açmasını kolaylaştırmıştı.
Albüm, KATATONIA’nın en sevilen şarkılarından bazılarını barındırıyor. Açılışı yapan mükemmel I Break; çıktığı dönemde çok canlar yakan Deadhouse; bir yere varamayan, boşlukta bırakan Relention; Renkse’nin “ama niye böyle yapıyosun…” dedirten vokaliyle olduğunuz yerde kalakaldığımız Cold Ways, Gone ve Nerve, albümün en çok dillendirilen şarkıları olsalar da, diğer şarkıların da bunlardan geri kalır yanı yok elbet. “Discouraged Ones” bir bütün halinde değerlendirilmeyi gerektiren ortak bir his barındıran bir albüm. “KATATONIA melodisi” dediğimiz olayın yaşam sevincimizi aldığı, Renkse’nin sonradan dünyanın en büyük hüzün kaynağına dönüşecek vokallerini gerçek anlamda ilk defa konuşturduğu –ve davulun başında da son kez oturduğu- “Discouraged Ones”, çıktığı dönemi hatırlayan biri olarak, baya büyük etki yaratmış, grubun ülkemizde bir kitle oluşturmaya başlamasını sağlamış, kısacası KATATONIA diskografisi içerisinde önemli bir yere sahip bir çalışmadır. Stratejik konumu dolayısıyla, KATATONIA’nın en büyük kırılmasıdır, yol ayrımıdır.
“Dance of the December Souls” gibi bir yıkıma imza atıp ardından da “Brave Murder Day” gibi bir klasik yaratmış, kendi sound’unu oluşturmuş bir grubun böylesi dramatik bir değişikliğe gitmesine rağmen dinleyicisinin canını sıkmaması (olumsuz anlamda) ve dinleyicisinin canını sıkacak (olumlu anlamda) bu yeni yolda hemen benimsenmesi, aslında kolay birşey değil. Adeta grubun tüm geleceğini belirleyecek, yol haritasını çizecek bir an. “Discouraged Ones” bu riskli olabilecek durumu, gözyaşları eşliğinde alkışlatacak kadar başarılı bir albüm. “Bakalım bu değişimi nasıl karşılayacaklar” şeklindeki olası bir düşünceyi, “Tamamdır arkadaşlar, KATATONIA’nın yolu belli oldu, buradan devam ediyoruz”a döndürmeyi başaran bir albüm. Çok iyi, çok çok iyi bir albüm. Aksi olması da beklenemez zaten, bahsettiğimiz grup KATATONIA.
Bildiğimiz gibi daha sonra “Viva Emptiness”la birlikte bu “Discouraged Ones”, “Tonight’s Decision”, “Last Fair Deal Gone Down” kafasını da değiştirdiler, üçüncü bir müzikal değişime geçtiler, şimdi oradan devam ediyorlar ve yine muazzam işler yapıyorlar.
Hayat KATATONIA’ya güzel yeaeaeaea… Ne yapsalar beğeniliyo. İyi valla…
(9.46/10, Toplam oy: 170)
Loading ...
Benim de en sevdigim 2 Katatonia albumunden birisi, muthis bir donusum. 2 dakika 47 saniyede insanın ömrünü yiyen parça nedir diye sorsalar cevabım direk Gone olurdu herhalde.. Boylesine bir rota degisikligine bu kadar olumlu tepkiler almak da her grubun basarabilecegi birsey degil, eline sağlık
Dünyanın en iyi albümü.Aksini iddia eden müzikten anlamıyor
“Katatonia melodisi” her şeyin özeti olsa gerek.
her katatonia albümü gibi güzel bir albüm.eskiyemeyen bir albüm olsa da geç kalınmış bir entry.katatonia nın en iyi albümü brave murder day kanımca ,iliğime kadar işlemiş bir albümdür.
19.06.2020
@Ozzy, bu da geç kalmış bir cevap olsun, BMD gerçek bir katatonia müziği değildir. ben de çok severim albümü ama bu grubun en iyi albümü olamaz.
19.06.2020
@necrobutcher, Katılıyorum. Çok iyi albüm, fakat Katatonia müziği ile ilgisi yok.
Benim ilk dinlediğim Katatonia albümü bu. Yanılmıyorsam 2010′du baskın bir Adana gecesinde kan ter içerisinde kalarak albümü bitirmiştim.
14.04.2014
@owlbos, Ayrıca ilk aşık olduğum Katatonia şarkısı Cold Ways <3
15.10.2022
@owlbos, artık dinlemiyorum bu albümü. ölene kadar da dinlemeye hiç niyetim yok.
15.10.2022
@owlbos, Kesinlikle çok iyi karar. Bu albümü 30′undan sonra dinlemek ölümle aynı yatağa yatmak demek.
14.01.2023
@owlbos, şuan albümü dinliyorum adsfghgjrjd
14.01.2023
@owlbos, Yapma, etme, eyleme.
14.01.2023
@deadhouse, neyse 30umu henüz doldurmadığım için şanslıyım.
Benim için Katatonia budur. Bu albüm hayatımda en çok dinlediğim 3-5 albümden biridir. Yeri apayrı. Ne kadar çok sevdiğimi ve ne kadar önem taşıdığını ifade edemem.
”Açılışı yapan mükemmel I Break; çıktığı dönemde çok canlar yakan Deadhouse; bir yere varamayan, boşlukta bırakan Relention; Renkse’nin “ama niye böyle yapıyosun…” dedirten vokaliyle olduğunuz yerde kalakaldığımız Cold Ways, Gone ve Nerve”
Ayıp ettin Ahmet abi. Saw you drown’ı saymaman üzdü.
Dinlediğim en damar albüm. O Last Resort yok mu.. Puanım 10.
Katatonia diskografisinin tamamını dinlememiş biri olarak, kritik ve yorumlar ağzımın suyunun akmasına sebebiyet veriyor.
Tanim : saheser … Ayrica “deadhouse” siker…
Dinlediğim en damar albüm (2). Bu albümle damarlıkta yarışabilecek sadece 2 albüm biliyorum. Biri I Could Live in Hope, diğeri Alternative 4. Ama benim puanım 9 olacak, kusura bakmazsınız dimi?
katatonia bu albümle birlikte the cure etkili şarkılara merhaba dedi. the cure’un özellikle pornography ve disintegration albümleri karamsarlık ve iç karartıcı gri soundlar içerdiğinden renkse bu albümde buna benzer düşünceleri kullanmaktan çekinmedi. kullanılan davul yazımlar oldukça düz bu da şarkılara direkt etki etmiş ve duyguyu ön plana çıkarmış. sonlara doğru bir iki şarkı vasat olsa da katatonia’nın en baba işlerinden. ancak bir last fair deal gone down değil tabi kesinlikle. müzikal olarak tepe noktası odur.
Katatonia’nın bu 3 farklı dönemi içerisinde en az ilgilendiğim ve bilgi sahibi olduğum dönemine ait bir albüm bu. Neden bilmiyorum, açıp dinleyesim bile gelmiyorum bu dönemdeki albümleri. Zorla sevdirin bana bunları bir ara. Albümden 3 şarkıyı biliyorum lan ahah, böyle fanlık olmaz olsun.
İn flames Whoracle ve dark tranquality The minds i ile birlikte hayatımda baştan sona kesintisiz en çok dinlediğim 3 albümden biri.
milleti üze üze ev arsa sahibi oldun katatonia
şaka bi yana uzun süre grubun adını duymama rağmen hep öryargılı yaklaşmıştım, acındırık doom yapan ergenimsi grup etiketi yapıştırmıştım ama kritik sayesinde bir şans verip iyice dinledim ve zamanında dinlemeyerek baya hata ettiğimi farkettim,sitenin bana kazandırdığı bir diğer grup oldu teşekkürler
yıllar geçti, zamanla katat bambaşka olmasa bile daha farklı bir gruba evrildi belki ama böyle bir şeyi yapılabilmiş olmaları çok garip geliyor bana hala. senelerce “yani bu nasıl olabildi acaba?” sorusunun gizemini koruyabilmiş albümlere bayılıyorum.
Allah belanı versin Last Resort, yaşama sevincimi sikip attın.
Ve adını yazmaya üşendiğim diğer 6 şarkı. Sizler de masum değilsiniz.
21.08.2016
@Öncül, +1 kere +1
uyuşturucuların en fenası. who’s painting my life sorrow blue aq yerinde?
Albüm kapağındaki meleği ben uzun süre kollarını yukarı kaldırmış adam zannettim. Meğer onlar kanatmış. Benim hayalimdeki kapak daha karizmaydı, onun meleksi bişeyler olduğunu anlayınca kapak biraz gözümden düşmüştü.
08.02.2015
@GLaDOS, Sen yine iyisin, ben kaç senedir dinlerim bu albümü şimdi sen deyince fark ettim.
Tam anlamıyla, hayatımı siken albüm.
Bir albüm bu kadar düz olup da nasıl bir insanı bu kadar üzebilir?
Bu albümü dinlerken muhtemelen bir iki litre gözyaşı dökmüşümdür totalde. Soğuk havaların, tek başına geçen otobüs yolculuklarının ve bir başına kalınan anların en önemli albümlerinden.
Agliyorum dinliyorum agliyorum dinliyorum agliyorum dinliyorum…
Kutsal album. Nasil bir ruh haliyle yaptiniz kardesim. Timeless classic dedikleri gercekten bu. Hala kopek gibi dinliyorum. Yalniz bu saatten sonra grup biz eskilere donuyoruz deyip bu tarz bir album yaparsa kafayi yer millet. Umut fakirin ekmegi iste boyle hayallerim var :(
Ayrica deadhouse dinlerken zikre dusuyorum kendimden geciyorum elim ayagim bosaliyor.
Last Resort. Bu şarkının değeri bilinmiyor. rastgele denk geldiğim, bu albüme dair dinlediğim ilk şarkıdır. belki de bu yüzden benim için özeldir, bilemiyorum.
01.11.2019
@killyourselfchuck, Bu şarkının değerini bilmeyen, henüz kendini bilmiyordur. Kral albümün kral parçalarından biri Last Resort.
bonus şarkılar quiet world ve scarlet heavens’ı ilk defa dinledim, sanırım. hiç hatırlamıyorum. neden bonus olduklarını anlıyorum ama acayip iyi şarkılarmış. scarlet heavens depeche mode cover’ı falandır kesin dedim dinlerken. değilmiş ama acayip bi şarkı olmuş. önceki bi ep’den sanırım. benzeri şeyler yapsalardı birkaç tane daha keşke diyorum şimdi.
Metal ile shoegaze’i harmanlayan ilk albüm bu olabilir mi? Düşünüyorum, aklıma daha erken örneği gelmiyor. Gerçi buradaki fikirlerin kökü Brave Murder Day’de bulunduğundan o da kabul edilebilir.
kaç senedir dinliyorum; hala hangi şarkıyı daha çok sevdiğime karar veremiyorum. sürekli ama sürekli bir şekilde bi’ last resort diyorum bir de stalemate. sonra tabii aklıma saw you drown falan geliyor, iyice batıyorum.
çok güzel albüm amına koyim.
Gece ikide kendimi burada bulduğuma göre boku yemişim demektir.
02.07.2020
@Raddor, Yolun yol değil.
Arkadaşlar bu albüme “nasıl kurtulurum bu illetten” olarak bakın. Mümkünse 10 yılda bir ya da bir daha hiç dinlemeyin. Ben bir hata yaptım, zamanında aşırı dinledim ve ciddi manada ebemi sikti. Dünyanın en mutlu insanı bile hissetseniz bu albüm sizi dünyanın en mutsuz insanı yapar. Last Fair Deal Gone Down da bu kapasitede ama onda az da olsa umut sezebiliyorsunuz. Bu albüm çok karanlık. Black metal, Depresif Black Metal falan hikaye. Anders ve Jonas ne yaşadılar bilmiyorum ama böyle bir müzik yaparak çok ocak söndürdüler.
02.07.2020
@deadhouse, Aga zaten ne zaman deadhouse dinlesem sen geliyorsun aklima. Bu da ayri bir durum. Bugun esti oyle sabah 1 tur dinledim. Sitede yorumlarini gorunce ah ulan dedim
@Alondate, Albümün hatırası büyük. Saygı manasında bu kullanıcı adını almıştım. Kaldı öyle. Şu an siteye yeni girmiş biri olsam başka bir ad kullanırdım da çok da dert değil, kalsın böyle.
Katatonia artık sikko bir “kuzeyli depresif RAK” grubuna dönüştüğü için buraya geldim.
City bilmem neyi yalnızca bir kere dinlemiştim ve yaşadığım hayal kırıklığınin ardından ne albüme, katatoniya dair herhangi bir şeye dönüp bakmıştım ne de puan vermiştim. o hâle getirdiler adamı.
Şimdi buraya geri dönüp bir bakıyorum da… Katatonia’nin en guzel albumu bence bu albüm gibi hissediyorum. depresif rock muzik gotik havayla işte böyle yedirilir.
Senelerdir (Saraçoğlu tabiriyle) şehirli hüznünün bokunu öyle bir çıkardıklari ki artık gına geldi. Son geldiklerinde de sınav senesi olmasına rağmen bütün gece içip ertesi gün yatarim diyip gitmeye karar verince ve o SIKKO OGLU SIKKO playlisti görünce de bu sefer iyi ki katatoniayi görmedim dedim ÇÜNKÜ ADAMI O HÂLE GETIRDILER.
seni burada hâla dinleyen insanlar herkesi etkisi altına alan ve türünün en iyi örneklerinden bir başyapıt olan B.M.D beklemediği bu albümdeki gibi geri dönüp dolastigimiz bir jilet de istemiyor, tanıyoruz çünkü seni…
2009′dan sonra çıkan bütün albümler senin olsun. uyuz olduğum bir tipe dönüştürdüler beni ve artık rahatlıkla diyebilirim ki brave ve discourged ones katatoniacisiyim.
allah belanızı versin, canım yanıyor. Yetiş imdadına stalemate
Ağzımı yüzümü sikti bu albüm benim
Ha Anders distrust solosuna giriyor ha bu evren bana. Öyle bir gece.
Gojira’dan önce metal müzikte ilk balina kullanımı bu albümde olabilir.
19.07.2022
@şeyh hulud, bu albümde balina nerede bilmiyorum ama Mastodon, Gojira’dan önce kullandı.
19.07.2022
@TanSolo, Deadhouse’da var
20.07.2022
@TanSolo, Nickim.
Deadhouse ve Saw You Drown albümde net en sevdiğim iki şarkı. Bu nicklere sahip arkadaş da sitede en sevdiğim kişi.
15.10.2022
@Yiğit, Sevgimiz karşılıklı Yiğitçim. ♥
15.10.2022
@Yiğit, bu ikisine Relention da ekleyeyim ilk 3 olsun benim için. Saw you drown nedir arkadaş şaka gibi amk
15.10.2022
@Yiğit, https://www.youtube.com/watch?v=uhw5SP5bNHA&ab_channel=gdmfer
bu şarkıyı size armağan ediyorum
Alkol yasak, ilaç biriktiremiyorum, hastane kapısı yakın görünüyor, Katatonia dinliyorum. Siktiğimin hayatı.
Berbat bir gece. İnanılmaz kötü hissediyorum.
Bu albümün altına yorum yapanlar olarak toplu intihara ihtiyacımız var. Başka türlü hiçbir şey kesmez.
18.09.2023
@deadhouse, eski nikin, yıllardır en sevdiğim şarkılardan biri oldu sayende…
Böyle albümün ben amına koyayım.
Tam hayatımda her şey yerinde giderken bu şerefsizin evladı albüme düştüm. Niye ya… Hayır yani bu albüm eşliğinde içip içip ağlayadamıyorum ki. Sadece bu dünyada ne kadar yalnız olduğumu suratıma tokat gibi çarpıyor bu albüm.