Ali İhsan BALI
Metsatöll yaklaşık 5 sene önce falan ilk kez duyup, duyduğum andan itibaren de hastası olduğum bir grup. Bugüne kadar kuzenleri Finlandiya’ya gayet zıt bir şekilde neredeyse hiç büyük çıkaramamış olan Estonya metalinin muhtemelen en çok bilinen temsilcisi olmasının yanı sıra, ülkelerinde bir nevi kültür elçisi gibi de görülüyorlar. Senfoni orkestralarıyla birkaç bin kişinin katıldığı konserler falan veriyorlar yani, o derece popüler bir grup ülke içinde.
“Karjajuht” da (Sürü başı gibi bir anlamı var) grubun kariyerinde çıkardığı 6. ve şimdilik son albüm. 2011 yılında yine başarılı bir çalışma olan “Ulg”ü çıkaran bu Estonyalı cengaverler, o albümde, en iyi işleri olan “Aio”nun biraz gerisinde kalmışlardı. “Ulg” genel olarak daha yavaş tempolu, başarılı folk bölümlere sahip ve akustik kısımların bol olduğu bir albümdü. “Küü” ve “Kivine Maa” gibi öne çıkan şarkılarla da oldukça olumlu eleştiriler almıştı, en azından benden.
Peki, “Karjajuht” nasıl bir albüm? Öncelikle “Karjajuht” içine girmesi zaman alan bir çalışma değil. Bununla birlikte dinledikçe daha da sevmeniz gayet olası. Aslında “Karjajuht”da Metsatöll’ün daha önceden yapmadığı hiçbir şey yok. Daha önceki Metsatöll albümlerinde ne varsa “Karjajuht” da aynısına sahip. Heavy/thrash sound, bu sound’un üstüne çok güzel oturtulmuş folk melodiler, Varulven’in bilumum folk enstrümanını başarıyla çalması, KuriRaivo’nun bir folk metal grubunda duymaya alışık olmadığımız lömbür lömbür basları, Marko Atso’nun görev adamı davulculuğu ve elbette Markus’un karakteristik Estonca vokali…
Bu saydıklarım zaten Metsatöll müziğinde öteden beri olan şeyler. Ama her şey o kadar yerli yerinde ki “Bu ne be her albüm aynı terane” noktasına gelmiyorsunuz. “Karjajuht” ve “Surmamüür” şarkılarındaki santurlu kısımlar ya da ilk şarkı “Külmking”in girişindeki kemanın akort edilmemiş gibi çalınması falan hep eski albümlerde de duyduğumuz, bilindik Metsatöll numaraları.
Sitede geçtiğimiz aylarda yayınlanan Moonsorrow röportajında, grubun gitaristi Mitja, folk metal gruplarını eleştirirken, “Folk müziği doğru düzgün çalamayan gruplar bunu bir de kötü metal rifleriyle birleştiriyorlar. Bunlardan yalnızca bir elementi dinlerseniz zaten iyi değil, bu ikisini birleştirince daha da kötü oluyor.” demişti. Sonuna kadar katıldığım bu sözlerin ışığında bu albüme bakarsak, Metsatöll ta en başından beri hem folk müziği çok düzgün çalıyor ve hem de bunu müthiş metal rifleriyle birleştiriyor. Grubun gitar ve bas işçiliği bir çok folk metal grubunun kariyerleri boyunca olamayacağı kadar iyi.
Albüme şarkı şarkı değerlendirme yapmak istemiyorum. Yine de kısaca değinmek gerekirse albümde “VaidVaprust” gibi “Küü” gibi ilk seferde hastası olduğum bir şarkı olmadı. Bununla beraber boş şarkı da yok. Hatta dinledikçe bir çok şarkının köpeği oldum. Mesela Korpiklaani’den Jonne Jarvela’nın eşlik ettiği ve oldukça eğlenceli bir gayda solosu barındıran “Lööme Mesti”, “Must Hunt” (Yanlış olmasın şarkı İngilizce değil. Estonca’da Kara Kurt gibi bir anlamı var), yine güzel bir gayda melodisinin etrafında şekillenen “Öö”, daha önceden yayınlanan “Tõrrede kõhtudes”, “Surmamüür”, “Mullast” ve hafif hüzünlü melodisiyle son şarkı “Talisman” ciddi manada çok güzel şarkılar. Bu arada klip şarkısı olan “Külmking”in de memeli, popolu ve tırmıklı oldukça ilginç bir klibi var.
“Karjajuht” üzerine uzun uzun ahkam kesilecek bir albüm değil. Folk metal sevmeyen, Metsatöll dinlemeyen kişilere muhtemelen garip gelecektir. Ama türe ve gruba aşinalığı bulunanlar zaman geçirmeden bu albüme bakmalı. Benim gibi ikinci gruba dahil olanlar için “Karjajuht” keyifli bir 45 dakikalık dinleti vadediyor.
Toparlamak gerekirse “Karjajuht”, henüz ilk aylarını geçirdiğimiz 2014’ün en başarılı folk metal albümlerinden bir tanesi olma ihtimali gayet yüksek bir albüm. (Gerçi Arkona falan da albüm çıkaracak bu sene. Belli de olmaz o yüzden) Ayrıca yukarıda da belirttiğim üzere her ne kadar ilk dinlemede sizi yerinize çivileyen şarkılara sahip olmasa da dinledikçe kendine daha da bağlatan yapısı nedeniyle benim gözümde “Ulg”den daha iyi, “Aio”yla ise aynı seviyede olduğunu belirteyim.
Daha dinleyememiştim albümü, bugün dinliyim bu vesileyle.
İlk dinleyişte çok güzel kritikteki iki parçada, yazılanlardanda yola çıkarsam albümü beğenceğime emin gibiyim
Gerek kapak çalışmalariyla,gerek çıktıkları ülkenin kızlarıyla, gerekse de ”Ö”ler dolayısıyla her daim sempati duydugum bi grup.
Ama genel soundları itibariyle de pek dinleyemiyorum bu adamları.Vokale isinamiyorum en başta
Göl içinde çekilmiş süsü verilen havuzlu kliplerinden sonra Metsatöll denince aklıma ne paganlık, ne yerel motifler, ne de Estonya’nın şanlı geçmişi geliyor. KLOR KOKUSU GELİYOR KLOR!
Öö adlı parçayı epey merak ettim.