Bu haftaki konuğumuz, 20 Mart’ta ülkemize gelecek olan Alman metalcore grubu CALIBAN. Konsere az bir süre kalmışken, hem yeni albümü “Ghost Empire“ı kısa süre önce çıkaran CALIBAN’ı siteye konuk edelim, hem de grubun ülkemizde vereceği konseri biraz daha duyuralım istedik. Bu yüzden de grubun gitaristi Marc Görtz ile kısa bir söyleşi yaptık.
Selamlar, umarız her şey yolundadır diyor, sorulara geçiyoruz. Yakın zamanda Rusya’yı kapsamlı şekilde turladınız. Nasıldı? Rus seyircisi, Avrupa’daki diğer seyircilerle kıyaslayınca sizde nasıl bir etki bıraktı?
Turne müthişti! Rusya’ya her gidişimizde bir öncekinden daha iyi oluyor. Rus seyircisi Avrupa’nın geri kalanından çok farklı değil, ancak konsere daha “aç” olduklarını söyleyebiliriz. O taraflara pek fazla grup gitmiyor, en azından Moskova ve St. Petersburg dışındaki şehirlere.
“Ghost Empire” yakın zamanda çıktı ve basından ve dinleyicilerinizden gelen tepkiler de baya iyi. Albüm hakkında neler söylemek istersin?
Benim için “I Am Nemesis”in arkasından gelmesi gereken albüm buydu. Bu yönde devam eden bir şey olmasını istedik. Ayrıca artık Andy de scream tarzında vokal yapabiliyor ki bunu “I Am Nemesis”te yapmak istemiştik, ancak o sırada sesi buna hazır değildi. Bu albümde bunu başarabildiğimiz için mutluyum. Albümde eski kovboy filmlerinden de bazı etkiler var; mesela “Once Upon a Time” veya “The Good, the Bad, the Ugly”deki gibi. Bir şekilde bu filmlerdeki gibi bir hava yakalamaya çalıştık diyebilirim.
Her albümde daha taze bir sound ortaya koyuyor gibisiniz. “Ghost Empire”ın bazı kısımlarında bir miktar djent havası var ve bence bu müziğinizi zenginleştiriyor. Albümü yazarken nasıl ortaya çıkacağıyla ilgili belirli bir düşünceniz var mıydı? Djent örnek olmak üzere önceden kullanmadığınız etkileşimler var mıydı?
Pek değil, bu az çok doğal olarak gelişiyor. Bu djent hissini seviyorum, ama çok karışık ritmler kullanmasını istemedim. Daha çok groove hissiyatı olmasını ama bunun djent’in yarattığı derin sesle olmasını istedim. Ortaya çıkan sonuçtan gayet mutluyum.
“Ghost Empire”da Avrupalı’dan çok Amerikalı bir sound var, ama yine de albümde özgün ve samimi bir atmosfer yakalamayı başarmışsınız. Albümdeki genel sound’a dair neler söylemek istersin?
Aslında amaç tabii ki orijinal olmak. Avrupalı veya Amerikalı bir sound oluşturma niyetim yoktu, bu bizim üstüne kafa yorduğumuz bir şey değil. Biz sadece albümü müziğe nasıl uyduğunu düşünerek miksledik. Şahsen ben o mükemmel sound’u bulmak amacıyla uzunca denemeler yapmak için gitarları ve bası kendi stüdyomda kaydettim.
Yeni albümdeki şarkılardan hangileri konserlerde en iyi tepkiyi alıyor?
Henüz böyle bir şeyi söylemek zor. Şimdiye kadar tamamını çalmadık. Ama “Your Song” gayet iyi. “nebeL” Almanya’daki performanslarda çok güzeldi. Fakat şimdiye kadar yeni albümle sadece 3 konser verdik. 2-3 ay içinde Avrupa’yı turladığımızda bunu cevaplamak daha iyi olabilir. Genelde her ülkenin kendi favori şarkısı oluyor.
Yeni favori gruplarından bazılarını ve beğendiğin yeni albümlerden önerilerini söyleyebilir misin?
DREAM ON DREAMER’ı dinlemeyi çok seviyorum, yeni albümleri “Loveless” muhteşem! Ayrıca ARCHITECTS her zaman iyi bir grup olmuştur. Bir sürü farklı müzik türü dinliyorum, 80′lerin synth grubu BIRTHDAY MASSACRE çok iyidir mesela.
Bu da son sorumuz. Bize röportajın manşetini söyler misin?
Ooo, bu zor bir soru haha. “İstanbul hayalet imparatorluğuna hazır mı?” Orada nasıl bir espirinin işe yarayacağından emin değilim, o yüzden “güvenli yolu” seçmek iyi olacak herhalde haha.
Sorular bu kadardı, röportaj için teşekkürler. 20 Mart’taki konserde görüşmek üzere.
Röportaj için çok teşekkürler! Bizi seven herkesi konserde görmeyi umuyoruz!
Röportaj
Ahmet Saraçoğlu
Konsere tahmin edilen katılım beklenilenin çok çok altında kaldı. Tabi artık şaşırmıyoruz bu durumlara.