Grup geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamasında, yeni albümün şarkı listesini sundu ve albümdeki her şarkıya dair kısa notlar paylaştı.
“Değerli basın üyeleri,
CYNIC’in 5. stüdyo yayını ve 3. albümü “Kindly Bent to Free Us”‘ı sunmaktan çok büyük heyecan duyuyoruz. Bu proje, uzun yıllar süren sıkı bir çalışmanın ve severek verilen bir emeğin ürünü . Bu, tam anlamıyla üç kişinin yarattığı bir albüm ve şimdiye kadarki en progresif, aynı zamanda en şarkı odaklı materyal koleksiyonumuz. İşte şarkıları dinlerken aklınızda tutmanız için bir kaç şey:
True Hallucination Speak – Sözleri psikotropi yazarı Terence McKenna’dan esinlenen şarkı, direkt olarak, bir şaman iksiri olan Ayahuasca üzerindeki deneyimimin dışavurumu. Bu, bilinmezliğin içine süzüldüğünüz ve kendinizi birden yardıma muhtaç hissettiğiniz anda, deneyimlenebilecek en mutlak güzellik ve dehşetin içine bir yolculuk. Müzikal olarak, büyük bir nakarat ve orta tempo, groovy bir verse’e sahip, ilahivari “büyük” bir şarkı. Dinleyiciye albüm için mükemmel bir boşluk ve zemin yaratabileceğini hissettiğimiz için albümün açılış şarkısı olarak seçildi.
The Lion’s Roar - Şarkı sözleri, yaşamım ve bu seyahatteki spiritüel bakış açım arasındaki samimi ilişkinin dışavurumu olarak, yazar Chogyam Trungpa’nın bir yazısından esinlenerek yazıldı. Bu, enerjik ve üç müzisyenin de dahil olduğu bir prog rock şarkısı. – her şey ritim kısmında. Müzikal oalrak şarkı, girişteki riff’ten doğarak oluştu. Bu CYNIC için tam anlamıyla yeni bir yöne işaret ediyor. Şarkının yalın, dolaysız yapısına dikkat edin; bu, tüm albüm prodüksiyonunun yaklaşımını özetliyor.
Kindly Bent to Free Us – Şarkı, başlığını İngiliz hicivci Jonathan Swift’in ” In all distress of our friends / We first consult our private ends / While nature, kindly bent to ease us / Points out some circumstance to please us” sözlerinden alan Budist kitap “Kindly Bent to Ease Us”‘dan esinlenerek yazıldı. Zihinlerimizin, sonunda bizi özgürleştirecek şeye nasıl kaynak olabileceğine değiniyor. Şarkı albüme ismini verdi çünkü CYNIC’in nevi şahsına münhasır tüm elementlerini barındırıyor; köklerimize işaret ediyor ama aynı zamanda, şimdiye kadar “sınırlara” olan yaklaşımımızla aynı doğrultuda, onları zorluyor.
Infinite Shapes – Bu şarkı, her zamanki meditasyonum sırasında geliştirdiğim mizahtan esinlenerek yaratıldı. Bu, ‘hiç durmadan ortaya çıkan, sonsuz çeşitlilikteki düşüncelere ve mizah algısının, bir akıl sağlığı, bir dinginlik haline gelerek bu düşünce istilasına olan yaklaşımına’ bir bakış. Verse’ler oldukça (söylesem mi ?) seksi ve sakin ama nakaratlar oldukça hacimli. Genişleyen, 6 telin hepsini de kullanan açık akorlar ve ön görülemeyecek keskin armonik değişimler içeriyor.
Moon Heart Sun Head - Bu parça Gaia konseptine dokunarak esasen, nasıl da dünyadan ayrık bir vaziyette olmadığımızı anlatıyor. “Moon Heart Sun Head”, okkalı dinamik geçişleriyle, yükselen enstrumental kısımlarıyla ve aldatıcı biçimde, aslında bir kaç motifin dışına asla çıkmayan geniş aranjmanıyla, albümün epik prog rock şarkısı. Sean Malone’u Chapman Bass üzerinde yaptıklarını ve komplike gitar solosunu iyi dinleyin. Broken-down’larda duyacağınız sample’daki ses, Doğu felsefesi ve dinleri uzmanı Britanyalı filozof yazar Alan Watts’a ait.
Gitanjali – Bu şarkı, kanser yüzünden ölürken, gizlice yürek parçalayıcı şiirler yazmış olan 16 yaşındaki Hindistanlı kız Gitanjali Ghei hakkında. Şiirler Gitanjali öldükten sonra, annesi tarafından bulunmuş ve aile şiirleri yayınlamış. Gitanjali, Rabindranath Tagore’un Nobel ödüllü ünlü şiir kitabına ismini vermiş. CYNIC bu parçada heavy ve sludge bir ana riff, ürkütücü bir nakarat ve keşfedilmesi gereken, dinamik geçişler kullandı.
Holy Fallout – Bu dengesiz parça, kendini bir çöküntünün içine bırakma ve toplanmaya, düzelmeye çalışmama fikrinden esinlendi. – buna “pişerek yaşamayı öğrenmek” diyorum. Klasik prog CYNIC verse’leri ve riff odaklı bir nakarat. Bu şarkı muhtemelen albümdeki diğer şarkılara göre, en yüksek bitişe sahip olanı. Sean Malone, bu şarkıda da Chapman Bass’le duyulacak.
Endlessly Bountiful - Kim olduğumuza dair sorulara cevap arayan bir tesbih inşa eden, bir veda meditasyonu. Sürpriz, şarkının sonunda, muhteşem jazz gelenekleriyle ortaya çıktığımız saf bir üçlü enstruman anıyla geliyor –bu seyehatten karaya çıkma anında bize bir iç gözlem anı vaadeden akademik köklerimize, samimi bir selam.
Tüm bunları, sizleri, yeni materyali dikkatli kulaklar ve meraklı bir zihinle eşelemeye teşvik etmek için paylaştım. Tüm CYNIC müzikleri gibi bu da, subjektiflik ve tekrar tekrar dinleme talep eden bir kayıt. Bunu nihayet sizle ve tüm dünyayla paylaştığımız için heyecanlıyız.
Barış, sevgi ve selamlar,
Paul Masvidal”
Burada da CYNIC’in bir radyoda, 2:34 dakikalık bir kısmını çaldığı ”Moon Heart Sun Head” adlı şarkıdan bir tadımlık var.
ynic her zamanki gibi şaşırtmaya devam ediyor. Beğendim.
Son şarkılardan anladığım kadarıyla bu albüm için diyebileceğim tek olumlu şey, Cynic reunion’dan beri ilk defa bu kadar müthiş bir bas performansı sunuyor. Onun dışında şarkılar olmamış, The Lion’s Roar gibi Kindly Bent to Free Us’ı da dinledikçe sevemeyeceğim sanki. Eh be Cynic.
heyecan verici bir açıklama olmuş. sean malone’u duyacak olmak ise ayrı bir sevindirici. konseptler uçmuş zaten.
pre-ordered!
ilk şarkı yayınlandığında ben de sevmicem herhalde dedim ama kindly ve son yayınlanan tadımlık baya fikrimi değiştirdi. hadi bakalım
Yayınlanan şarkılara hala ısınamadım ama Moon Heart Sun Head baya iyi parçaya benziyor.
15.01.2014
@Baybora, +1.
tadımlıklar birbirine karıştı lan
Şu ana kadar beklentileri pek karşılamasa da albümün iyi olacağını düşünüyorum. Erkenden yorum yapmamak lazım bence sonuçta Cynic bu ne olacağı belli olmaz. Sean Malone’da gitgide yardırıyor özlemişiz baya. Albümün beni cezbeden başka bir yönü de Chapman Stick kullanılması. Malone sağlam geliyor.
cynic neden bu kadar önem taşıyor anlamaya çalışıyorum. aslında psychotic waltz v.b. gruplar gibi biraz yer altında olması gerekirken birçok kişi tarafından yeni çıkacak albümleri sabırsızlıkla bekleniyor, sayfalarca yorum yapılıyor falan. aynı ilgi spastic ink’e, watchtower’a gösterilmiyor. acaba diyorum grubun davulcusu sean reinert’dan mı kaynaklanıyor bu durum. sean, eğer human albümünde çalmasaydı cynic bu kadar bilinir miydi sizce? ya da el üstünde tutulur muydu?
19.01.2014
@baha, belki dediğin gruplarla pek alakası olmadığı için olabilir. ayrıca niye yer altında olması gerekiyormuş ki?
”kendini bir çöküntünün içine bırakma ve toplanmaya, düzelmeye çalışmama”
ya lan neyse ben bişey demiyorum.
masvidal’i albüm incelemesi yapması için pasifagresif bünyesine katma şansımız?
inceleme okurken bunları duymak istediğimi farkettim.
29.01.2014
@dysplasia, Kesinlikle, ben de şarkıların hikayelerini okumaktan büyük keyif alan biriyim bu tarz kritikler görmek güzel olurdu.
moon heart sun head’i çok merak ediyorum. şu ana kadar yayınlananlardan en çok onu döndürüp duruyorum. baya acayip güzel bir şeye benziyor
Ben yine beğendim yayınladıkları şarkıyı. Niye? Çünkü bas. Eheh, yok ya “The Lion’s Roar” kadar çok dinlemedim arka arkaya ama albümü epey döndürücem gibi
Cynic’in ilk yayınladığı şarkıyı bir kere dinledim, onun dışında diğerlerini özellikle dinlemedim. Böyle tek tek yayınlayıp piç ediyorlar şarkıları arkadaş. Albüm çıksın babalar gibi dinlerim hepsini uzun uzun.
True Hallucination Speak cidden çok hoşuma gitti sabahtandır döndürüp döndürüp dinliyorum
Yeni şarkı müthiş değil ama fena da değil. Beklentilerim hala üst seviyede.
Albüm i-tunes’a düştü beyler ön satışla. Her şarkıdan sample dinlenebiliyor yardırın bence.
İlk şarkıyı çok sevdim.
3 şarkıyı da birer kez dinledim. En Cynic gibi şarkı Kindly Bent To Free Us gibi geldi. Yalnız baslar her şarkıda çok iyi.
Arkadaşlar, olmamış. Fena albüm değil ama Traced in Air ve Focus efsaneliği yok, tek ilgi çekici yanı baslar.
Olmuş ve gittikçe dahada olacak gibi. En iyi albümleri bile olabilir. Albümün bir Cynic albümü değilmiş gibi dinlenilmesi lazım, çünkü o zaman bütün işlevini yitirir. Müzikal tarz açısından Traced in Air’la Focus arasında nasıl bir uçurum varsa Kindly Bent to Free Us’la Traced in Air arasında en az bi o kadarı var.
@Jester, dostum basları boşver, bir bütün olarak dinle :)
04.02.2014
@Osman, Bir bütün olarak dinledim/dinliyorum, zaten o yüzden sadece baslar ilginç dedim. Reunion’dan beri bas duyamıyorduk, iyi olmuş. Onun dışında bir Cynic albümü gibi dinlemeyip nasıl en iyi Cynic albümü olarak göreceğiz? Gerçi Cynic albümünden çok Aeon Spoke albümü gibi tınladığından bir Cynic albümü gibi dinlememe konusunda çok zorluk çekmedim zaten.
05.02.2014
@Jester, daha çok Aeon Spoke albümü gibi tınlamasında haklısın, ama ben, en sevdiğim, en iyi Cynic albümü demedim, sadece olabilitesi var dedim. Tabi herkes Cynic gibi Cynic bekliyor ama ben Cynic’in uzun aradan sonra yapmak istediği şeyi yaptığını düşünüyorum, ve bu Cynic’e benzemiyor. Tek dinlemede sindirilmesi zor, hatta olanaksız. Dikkat çektiğpim nokta buydu aslen.
Arkadaşlar söylememiş, albüm malum ortamlarda. Jester’ın yorumundan sonra şaaptım, ben daha 2-3 ay vardır diye sallamıyordum halbuki. Hala kasım civarında olduğumuzu düşündüğüme mi yanayım, sevgililer gününü nisan civarı bildiğime mi ağlayayım, hey gidi.
Yeni Behemoth’u iki şarkı dışında beğenmediğim gibi bu albüm de Moon Heart Sun Head dışında pek hoşuma gitmedi. Ama buna daha fazla şans vereceğim, Cynic sonuçta. Zamanla buraya gelip muhteşemmiş bile diyebilirim.
Henüz tam olarak hazmedemedim. Ancak Focus ve Traced in Air gibi bir albüm gelsin diye bir beklentim olmadığı için albüm hoşuma gitti. Cynic cynic’tir.
07.02.2014
@saw you drown, Bu arada albümdeki gitar tonuna bayıldığımı söylemeden geçmeyeyim.
Ask.fm uzerinden Tymon Kruidiener e (Traced In Air’da calan ve su an Exivious’un esas adami konumundaki gitarist) yeni Cynic albumu hakkinda ne dusundugunu sormuslar,ilginizi cekebilir diye Turkce’ye cevirip buraya koyuyorum.
“Ben gruptan ayrilmadan once Paul ve ben bu sarkilarin yarisinin uzerinde calisiyorduk. Paul sarkilarin temelini akustik gitarda demo olarak kaydederdi, daha sonra ikimiz bunlari Cynic sarkilarina donusturmeye calisirdik. Sarkilari ilginc hale getirmek benim icin cok zordu, cunku demolar beni fazla etkilememislerdi. Artik grupta yerim olmadigini o zaman anladim.
Bana sorarsaniz bu demolardan birkac tane ilginc riff cikarmayi basardim. Ayrica klasik Cynic numarasina basvurmadan (16lik notlarla, palm mute kullanarak her notayi ikiser kez calma) teknik ve sert bir sound elde etmeye yarayan bir stil de gelistirdim. Fakat bu bahsettigim stil ve riffler ben ayrildiktan sonra kullanilmadi.
KBTFU cok saglam bir album, zaten Cynic kalibresindeki bir gruptan daha azi beklenemez. Fakat Cynic’i benim sevmeme neden olan seyler; sihir, mistik atmosfer, sert ve hafif bolumler, temiz ve bogurtulu vokaller, uyumulu ve ahenksiz sesler arasindaki zitlik, artik yok.. Ve bir Cynic fani olarak bunlari ozluyorum”
08.02.2014
@Kemal, Çok doğru demiş, THAT’S NOT ART THAT’S NOT MINIMALIZM
08.02.2014
@Kemal, çok iyi söylemiş özellikle son paragrafa tamamen katılıyorum o gizem,zıtlık kalmadı artık şarkılarda.
09.02.2014
@Kemal, aslında hepimizin şikayet ettiği şeylere değinmiş son paragrafta neyse çeviri için saol
Moon Heart Sun Head ve Infinite Shapes başta olmak üzere epey beğendim albümü. Bir Focus veya Traced in Air gibi olmayacağını ilk tadımlığı dinlediğimde hissetmiş gibi olmuştum o yüzden beklentim o yönde değildi, dolayısıyla beklentilerimi karşıladı. 2014′ün en iyilerine girer mi bilemem, çok fazla epik grup var bu sene albüm çıkaracak ama 8/10 diyebilirim sanırım rahatça.