Türk tasarımcı Melike Acar, bir tesadüf eseri Instagram’da James Hetfield’la bağlantı kurmasının akabinde grubun ORION müzik festivali için bir pena tasarımı yapmış. Aşağıda, Birgün gazetesinden alınan Barış Akpolat imzalı röportajı okuyabilirsiniz.
Kaynak.
Hikâye ilginç… Metallica hayranı bir çizgi roman çizeri Melike Acar, Instagram’dan Metallica solisti James Hetfield’i takip etmeye başlar. Hetfield, ertesi gün Acar’ın tüm işlerini beğenip yorum yapar ve takibe alır. Ardından müthiş bir teklif sunar Acar’a: “Metallica için bir şeyler çizer misin?” Grupla bir yıldır çalışan ve onlara ‘Orion’ adındaki festivalleri için gitar penaları tasarlayan Acar’ın Metallica’yla örülen müthiş hikâyesini ağzımız açık dinledik.
Metallica hikâyesi nasıl başladı?
Instagram’da başladı. Metallica’ya hayran olduğumu bilen müzisyen bir arkadaşım, James Hetfield’in Instagram’a girdiğini söyleyince takip etmeye başladım. Ertesi sabah James neredeyse bütün çizimlerimi beğenmiş, yorumlar yazmış, beni takibe almıştı. Yaşadığım şoku anlatamam. Çizimlerimden birinin altına Metallica için bir şeyler çizip çizemeyeceğimi sorduktan sonra, detayları konuşmak için özel bir hesap açtı. Daha sonra e-mail üzerinden konuşmaya başladık.
Gerildiniz mi hiç?
Tasarım istedikten sonra beni bir panik ve endişe sardı, ‘Bu işin sorumluluğunu kaldırabilir miyim’ diye endişelendim. Diğer yandan olay zaten yeterince inanılmaz… Bana ‘O gerçek James Hetfield değildir’ diyenler olunca Metallica’nın sitesine ‘James olduğunu iddia eden biri benimle çalışmak istiyor’ diye mail yazdım. ‘Evet James’in ta kendisi’ diye cevap gelince sevinci tekrar yaşadım. Eğer çocukluğumdan beri Metallica fanı olmasaydım bu iş daha az stresli ve kolay olurdu.
Metallica üyeleriyle bire bir tanışma fırsatı yakaladınız mı? Veya telefonda konuştunuz mu?
Yüz yüze tanışmadım fakat konserlerine açık davetiyem var. Orion Fest (Metallica’nın düzenlediği festival) için davet ettiler, iş yoğunluğu ve uçak fobim nedeniyle gidemedim.
Sizden nasıl bir şey istediler?
James, Orion Fest için pena tasarlamamı istedi. Festivalin mitolojik kahramanı ‘Orion The Hunter’ için karakter çizmemi istedi. ‘Orion The Hunter’ Yunan mitolojisinde av tanrısıdır. Yaklaşık 20 farklı kabataslak yolladım, James hepsini beğendi.
Bu ne kadarlık bir süreçti?
Üzerimdeki stresi atmam, çizime konsantre olmam gibi ilk etkileri de dâhil edersek işi teslim etmem yaklaşık iki aylık bir süreçti. İlk etapta yaklaşık 40 çizim yapıp 20’sini önce kendim eledim. Onlarla da eleme usulüyle ilerledik. Mesela, James bir fikri beğenince, önce uygun stil alternatifleri, daha sonra da renk alternatifleri yolladım. Yaptığım eskizlerde beni, James ve grubun menajeri Toby yönlendirdi ama finalde diğer grup elemanlarının da fikri alındı.
Bu süreçte en komiğinize giden şey ne oldu?
En büyük sorun nasıl hitap edeceğimi bulamamaktı. İlk skeçleri yollayacaktım fakat mail’e başlayamıyordum. Çok saygı duyduğum için James diyemiyorum, Mr. Hetfield yazayım dedim, ‘Mr. Hellfielt’ (Bay Cehennem Tanrısı) yazmışım. Gönderdikten sonra fark ettim. Panik oldum, “Kusura bakmayın, bende disleksi var, gözlüklerimi de takmamışım” gibi bir dizi rezalet mail yolladım. Sonra gelen mail: “Melike, mailin bana ulaşmadı, tekrar yollar mısın?” oldu. Belki beni rahatlatmak için öyle yazmıştır.
Size yollanan penalardan bir kısmını Facebook’tan dağıtmak istediğinizi hatırlıyorum. Neyle karşılaştınız?
Gelen penaları takipçilerle paylaşmak istedim. Çekilişle 10 pena dağıtacaktım. Kendi halinde bir ileti yazdım. 20 kişi beklerken birkaç saatte yaklaşık 2 bin kişi başvurdu.
Bu fırsat sonrasında başka gruplardan talepler geldi mi hiç?
Bazı yerli plak ve prodüksiyon şirket sahipleri ulaştı. Albüm tasarımları için halen görüştüklerim var. Normalde reklam, medya, basın iletişimi gibi şeylerden hoşlanmadığım için bu işin de reklamını yapmayı tercih etmedim, duyurmadım. Bunu haber yapmak isteyenlere “Ana akım medya olarak popüler bir sanat haberi yapmak istemeniz çok güzel fakat biz sanatçılar Taksim’de gaz yerken neredeydiniz, şimdi neden size röportaj vereyim” diyerek hepsini reddettim.
Bir ara Upper Deck ve Rittenhouse gibi toplam altı kart şirketine skeç kart çiziyordunuz. Bunlar hâlâ devam ediyor mu? Başka yeni haberler var mı?
Şu an çalıştığım altıdan fazla skeç kart şirketi var, bu şirketler de Marvel, DC gibi büyük şirketlerle çalışıyor. Ben çizgi romandan ziyade tamamen Marvel ve DC skeç sanatçısı olarak tanındım Amerika’da. Kariyerim o yönde yol buldu, ben de memnunum. Ekstra durumlarda çizgi roman ve illüstrasyon yapıyorum. Dark Horse gibi şirketlere çizgi roman kapakları çiziyorum. Şu an halen skeç kart, çizgiroman kapakları, albüm tasarımı ve sipariş işler devam ediyor.
Neticede uzun bir süre bağlantıda kaldınız kendileriyle? Nasıl bir muhabbetiniz oldu? Nasıl insanlar?
James Hetfield inanılmaz pozitif, enerji dolu ve çok mütevazı. Çizim yapmayı seviyor. Kaliteli çizim malzemelerinden, dövme sohbetine, yeni saç modelime kadar çok alakasız konularda konuştuk. En çok dikkatimi çekense bu iş için sürekli olarak teşekkür etmesi oldu. “Asıl ben teşekkür ederim” dedikçe, o üzerine yine teşekkür ediyordu. Bir de bu süreç içinde beni motive etmek istedi. “Tanrı vergisi yeteneğin var, ödüllendirilmişsin” gibi iltifatlar etti. Bu bana ömrümün sonuna kadar yetecek motivasyonu sağladı sanırım. Her şey bittikten sonra da bana ekstra olarak harika bir hediye yolladı. Lars Ulrich’in davul setinden bir trampet derisi üzerine teşekkür notu yazıp grubun maskot karakterini çizmiş, hatta ismimin baş harfi M’yi Metallica’nın M’si gibi çizmiş. O koca davul parçası üç kıta gezip bana geldi. Onur duydum.
Ahah çok iyi.
Kadının yaşadığı heyecanı tahayyül bile edemiyorum. Muazzam bir olay.
Harikaymış ya. Canım social media.
Vay anasını ya, bundan sonra sosyal medyada daha sosyal olucam. Ben de metal dünyasının uyuşturucu ihtiyacını karşılayabilirim. Torbacı değil, kimyacıyım yanlış anlaşılmasın.
29.12.2013
@atoutlemonde, yo bitch
Ne güzel
Heyecandan ben baya saçma sapan bir mail atardım herhalde.
Penalar yakıyor yalnız.
Güzel, çok güzel. Bu haberleri görünce hem metal müzik dinleyicisi, hem tasarımcı olarak feyz alıyoruz.
-Metallica üyeleriyle bire bir tanışma fırsatı yakaladınız mı? Veya telefonda konuştunuz mu?
Yüz yüze tanışmadım fakat konserlerine açık davetiyem var. Orion Fest (Metallica’nın düzenlediği festival) için davet ettiler, iş yoğunluğu ve uçak fobim nedeniyle gidemedim.
Bir insan fobisini yenmesi için daha ne tür ekstrem bir şeyle karşılaşabilir ki! Çok yoğun bir duyguda yaşıyor olsa bile diye bir cümle kuracaktım ama aklıma Dennis Bergkamp geldi o da Arsenal ve Hollanda’nın en önemli karşılaşmalarına bile sırf uçak fobisi olmadığından gidemiyordu.
Tabi bu bir kenara ben bile okurken baya heyecanla okudum yetenekli bir insan için hayat boyu taşıyabileceği ve hakettiği olağanüstü bir ödül bu.
Bu arada James ve tüm Metallica üyelerinin her daim mütevazi ve übermensch kişiliğine hayran kalmamak elde değil.
Vay anasını ya ben burda heycandan sandalyeyi kemirdim kız Hetfield ile kanka oluyor festivale davet ediliyor ”ck younm ve ucak fbm vr yha.s.s”diyerek reddediyor.Bazı insanlarda ne lüksler var be
abi bu ne güzel hikayedir ya ben burda bu kadar mutlu olmuşken kız taklalar atmıştır bu süreç boyunca.
bide jamesi hep böyle eğlenceli aynı zamanda mütevazi-iyi bi insan olarak olarak tasavvur ediyodum kızın anlattıklarına bakınca(özellikle mail olayı) haklıymışım dedim
o ucak fobimden ölecağimi bilsem yine davete giderim lan
bir dislektik olarak yaşadığı zorluklardan sonra böylesi bi yeteneği olduğunu keşfedip sonunda ödüllendirilmesi ne kadar güzel.