# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Haberler
Metal dinleyicilerinin ortak psikolojisine dair araştırma
10.11.2013

İşte sonuçlar.

Londra’daki University Of Westminster’da yapılan bir araştırmada, metal dinleyicilerinin ortak psikolojileri hakkında bazı bulgular ortaya konmuş.

18-57 yaş arası 219 kadın ve 195 erkek metal dinleyicisi ile yapılan çalışmada, metal dinleyicilerinin, diğer müzik türlerinin seven insanlara oranla;

1- Yeni şeyler deneyimlemeye daha açık,
2- Otoriteye karşı daha olumsuz tepkiler veren,
3- Daha kendine güvensiz,
4- Farklı olmaya daha çok ihtiyaç duyan,
5- Dini konulara daha uzak

oldukları sonucuna varılmış.

Çalışmanın sonuçlarına dair yorumlar da şu şekilde:

- Yeni deneyimlere açık olma konusunda, dinleyicilerin heavy metali tercih etme sebepleri, bu müziğin yoğunluğu, çeşitliliği, karmaşıklığı ve alışılmamışlığı gibi durumlarla ortaya çıkıyor.

- Yabancılaşmanın bir altkültürü olarak nitelenebilecek olan heavy metalin otoriteye ve geleneksel topluma karşı tepkili olması da bu açıdan mantıklı görünüyor.

- Kendine olan güven konusunda ise, heavy metal dinleyicilerinin bazı olumsuz duygularını bastırmak ve bu müzikten güç almak adına heavy metale sarılmaları ve kendilerine olan güvensizliklerini bu yolla bastırıp, müzikten aldıkları deşarj unsuruyla kendilerine olan güvenlerini tekrardan kazanabilmeleri de olası olarak gözlemleniyor…

…muş.

  Yorum alanı

“Metal dinleyicilerinin ortak psikolojisine dair araştırma” yazısına 31 yorum var

  1. S.P.Q.R says:

    Doğru tespitler helal olsun 4/5 yaptım sanırım.

  2. Levent Yıldırım says:

    tamamen doğru tespitler
    5′te 5.

  3. m_Keles says:

    Eger arastirmanin hepsi bu kadarsa uzuldum, ben de soylerdim sorsalardi :D Yalniz desarj kisminda altta yatan ezikligin sadece benim icin gecerli oldugunu sanardim.

  4. atoutlemonde says:

    Kendime olan güvenim olaya göre değişir, farklı olmaya hiç ihtiyaç duymuyorum ki zaten elektron mikroskobuyla bile baksalar ne dinlediğimi anlayamazlar. 3,5/5 diyelim.

  5. Erdem says:

    1 ve 3 kendisiyle çelişiyor

    masterofpuppet

    @Erdem, 1 ve 3 nasıl çelişiyor anlamadım

    selim

    @masterofpuppet, sanırsam erdem yeni şeyler deneyimlemeye daha açık insanların kendine güvenmesi gerektiğini düşünmüş, 3.maddede ise tam tersi bir bulgu var

    Harun

    @Erdem, O çelişki muhtemelen çeviriden kaynaklanıyor. Psikolojide 5 büyük kişilik özelliğinden “Openness to experience” o, yalnız tam kelime anlamını karşılamıyor. Openness to experience’ı yüksek olan insanlar daha yaratıcı, özgür düşünen, hayalperest, meraklı insanlar oluyor. Bunun da kendine güvenle (self-esteem) kesin bir korelasyonu yok, hatta düşük olması gayet normal.

  6. mert says:

    gerçekten yerinde tespitler

  7. Ziegevolk says:

    yetersiz bence herkesin ruh hali farklıdır bir kişi metal dinleyicisi diye dinsin ve kendine güvensiz olacak değil genelleme yapmak yanlış olur

  8. patognomonic says:

    Farklı olmaya ihtiyaç duymak ne lan ? Bu nasıl bi ihtiyaç

    firat

    @patognomonic, o daha çok ergen irisi gençlerimize ithafen olsa gerek. küçüklüğümde ben de hatırlıyorum farklı daha ekstrem şeyleri dinlediğimde gelen güzel hissi. budur belki söylenmek istenen.

    patognomonic

    @firat, abi düşündüm de, benim gibi tum cocuklugunu batmanda (Türkiyede bir sehir) gecirmis bir insanin farkli olmak için yapacagi en son şey, metal muzik dinlemek olur galiba.Gider bir iki tavuk sikerdim yine de sira metale gelmezdi

  9. Melkor says:

    5′te 4

  10. sefagn says:

    5. si dışında hepsiyle uyuşuyorum vay amk

  11. OMustafar says:

    5 hariç hepsine evet dedim.
    Doğru ve isabetli istatistikleri seviyorum.

  12. sueda says:

    bunlar bilindik şeyler zaten. şaşırılacak bir madde göremedim.

  13. lulubi says:

    Ne kendine guvensizler tanidim metalden korkarlardi… Kendine guvensizlik yerine duygulariyla basa cikamayan tarzi bisey aciklamasina da daha iyi otururmus..
    Iyiyiz iyi

  14. AlperKse.Ultraslan says:

    Kesinlikle doğru 5/5 :D

  15. Exorsexist says:

    Sonunda hepimizin loser olduğu gerçeği ortaya çıktı.

  16. Aeonian_Lich says:

    1- Yeni şeyler deneyimlemeyi pek sevmem. Daha ziyade, hobi skalamın içinde progresif veya dağınık bi gidişim vardır. Nadiren tüm hobilerimden, uğraşlarımdan sıkıldığımda yeni şeyler deneyimlerim. O da bir süre gider, sonra eski olaylara devam.
    2- Otoriteyle yollarım uzun yıllardır pek kesişmedi. Ama kendim de deli cesaretinde bir karşı-otoriterliğe bürünebiliyorum, otoriter bir muameleye uğradığımda. Neyse ki, uzun süredir bunu yapmak zorunda olmadım.
    3-Genelde kendime güvenirim, ama nadiren sorumluluk aldığım için çok kendine güven gerektirecek meşgalelerim yok.
    4-Açıkçası, bu derin bi konu. Sıradan görülen şeyleri de çok denesem de, genelde marjinlerde kalmış konularla ilgiliyim. Saç uzatma, sakal bırakma gibi bi farklılıksa, evet o yollardan geçtim tabii.
    5-Bu işte tam ben. Aslında otoriteye karşı olumsuz tepki vermek ile bi korelasyon kurarsak, bence alakalı bir durum. İnsanların %100′ünün, tam olarak ne olduğunu bilmediği şeylere inandıklarını, veya felsefi olarak sorguladıklarını düşünüyorum. Böyle olguları sistemleştiren, ve organize bi biçimde dayatan kişilere, kurumlara tepki koyanlar, bir de “şüphesiz inanıyoruz” deyip, kendini sağlama alan güruhlar var. Zaten bu güruhlardan biriyle 10 cümleden fazla bir diyaloğa girildiğinde, karşı taraf ya saldırganlaşıyor, ya da kaypaklaşıyor.

  17. mfeci says:

    1- Kesinlikle.
    2- Otoritesine göre değişir :) Otorite bensem sıkıntı yok :P
    3- Kendime güvenirim her zaman
    4- Umrumda değil
    5- Elhamdunillah Müslümanız :) (Ciddiyim)

    Ya bendeki sıkıntı büyük, ya da bu araştırma fazla yüzeysel :))

  18. eXozmen says:

    Kendimi şöyle bi yokladım ve 4 maddenin özelliklerini taşıdığımı gördüm. Dini konulara yakınımdır, hatta dindar bile sayılırım. Bunun dışındaki 4 maddeyi benimseyebilirim.

  19. moruk says:

    5′e ben de katılmıyorum… metalin dini konulara uzaklıkla alakası yok, bilakis dinin içinde ve onunla bağlantılı… Karşıtlık ihtiva ediyor olması ona uzak olduğu anlamına gelmez.. herşey zıttıyla vardır.. ‘dini konulara uzak olmak’ tabiri kendi içersinde ilgizilik barındırdığı için böyle dedim… ‘geleneksel dinlere karşıt olmak-sorgulak vs’ denseydi kabulümdü…

    Dolayısıyla din ve din’in tarihsel ve felsefi yönleri hakkında bilgi sahibi olmadan bu müzik türü icra edilemez…Bu müziğin sözel boyutu olduğu için böyle söylüyorum… alakalı konularda donanımın yoksa metal müzik sözü yazamazsın… yazarsan komik düşer, eksik olur, rezil olursun…

    Aynı şekilde bu müziğin felsefi kökenleri hümanizmle, aydınlanma felsefesiyle ve rönesansla son derece sıkı fıkı… Öyle ki bu üç akımın da ortak noktası ‘dinsiz bir dünya’ anlayışıdır…Hümanizmin özü insan sevgisi gibi boş bir tanımla boşaltılmaya dursun, esas olarak anlamını ‘dinin olmadığı bir hayat anlayışında insan merkezcilikten almaktadır…

    Bir kere bu müzik direkman kabala inancıyla bağlantılı, albüm kapaklarında şarkı sözlerinde kabalayı sık sık refere eden bir müzik türünden bahsediyoruz… Bunun dışında ibrahimi dinlerin bu müzik üzerinde büyük etkisi var…özellikle yahudilik nesne olarak bu müziğin belkemiğinde var… ama bahsettiğim kabala inançlarıyla yoğrulmuş olan yahudilik..

    Bu müziğin ilham noktası dolaylı olarak Hz Yakup(Jakob) ile başlar.. Yahudiliğin kurucusu kendisi olmamakla beraber kabalacı inanış Yakub’a çok önem verir. Hz. Musa Yakub’un torunun torunun çocuğudur… Dolayısıyla İsa Peygamberden 1300-1350 yıl kadar önce yaşadığı kabul edilen Hz. Musa ile büyük atası arasında 150-200 yıllık bir zaman farkı olmalıdır… Bu da günümüzden 3500 yıl öncesine tekabül ediyor… Yakub da Abraham’ın torunudur… ama İbrahim Peygamber bu müzik açısından önem arz etmiyor. Bahsedene ben pek rastlamadım en azından.

    Siyasal anlamda ilk yerleşik toplulukların vücuda geldiği mezopotamyada o zamanda hüküm süren Asurlular döneminden bahsediyoruz.. Öte yandan Mısır’da da büyük bir yerleşik medeniyet var ve fazlasıyla mezopotamya etkisi altındalar… Benzer özellikler Girit’te de görülüyor, ama din adamlarının örgütlenmesi ve ucu bucağı açık savunmasız toprakların savunulması bakımından Mezopotamya ile Girit kıyaslanamaz.. Dolayısıyla organize olmuş din adamları Mezopotamya ve Mısır’da var.

    Meseleye gelirsek Hz. Yakub’un 12 oğlu vardır.. Bunlar bugünkü İsrailoğullarını oluşturan kabilelerin atası sayılırlar… Bu oniki oğuldan en önemlisinin adı Yusuf(Joseph) ötekisi de abisi Yahuda’dır(Bu aynı zamanda Hz İsa’yı Yahudi Valisi Pontius’a ispiyonlayan bir yahudinin de adıdır). Yahuda’nın ibranicede kelime olarak hiçbir anlamı olmayan tanrı Yehova ile alakası yoktur… Nitekim Hz Musa’da eski ahit’te bu ismin anlamını sorgular…

    neyse Yusuf firavunun sarayındadır ve kendisini kuyuya atan kardeşlerini yanına çağırtır.. Yahuda burada kabalacı Mısır öğretilerini dinin içine yedirir ve galip çıkar..Beni İsrail’in bugün Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni budur… Yusuf’un yolundan gitselerdi Yusufi olarak anılacaklardı….

    İşte Musa Peygamber Yahuda öldükten sonra firavunların zulmüne maruz kalagelmiş olan atası Yakubun(Jakob’s) halkını Mısırdan çıkartır…Musa’nın halkının Moleke isimli bir buzağıya taptığı biliniyordu. Bu buzağı’nın Zeitgeist isimli uydurma belgeseldeki astrolojik buzağı-boğa vb şeyle alakası yoktur…Bu buzağının benzerini Mastodon’un albüm kapağında da görüyoruz..(Bu arada Zeitgeist birçok doğru şeyin yanında kendi uyduruk fikirlerini de pazarlayan kötü niyetli bir dezenformasyon belgeselidir… Ardındaki finansörü Rotschild’ı araştırısanız ne demek istediğim daha iyi anlaşılır..)

    Bu arada Yahudiler ne Davud’u(David) ne de Süleyman’ı(Solomon) peygamber olarak kabul etmezler..Fakar Süleymanın bilgisine ve iktidarına hayrandırlar…Ayrıca İsrail(Yakub’un gece seyahet etmesinden dolayı arapça lakabı İsra-il’dir. Kuranda kendisinde bahsedilirken yer İsrail diye yer verilir. Farklı şekilde İsra-il yahudi kaynaklarına göre ‘tanrı ile güreşen’ ve hatta ‘tanrıyı yenen adam’ anlamına gelir. Tevratta konuyla ilgili bir kısım da
    bulunuyor.

    Yalnız Kuran’da İsrail olarak bahsedilen Yakub için Tevratta İsrael denmektedir. Bir harf çok şeyi değiştirir. Çünkü ibranice’de ‘el’ takısı sonuna ve başına geldiği isme tanrısallık atfeder..Benzer şeyi 4 büyük melek olarak ibrahimi dinlerde geçen mikail mikael, cebrail gabriel, azrail azrael’de de görebilirsiniz… Bu şekilde dinsel figürlere ayrı ayrı tanrısallık atfeden kabalacı bir inanışla karşılaşıyoruz..

    Süleymanın mührü bugün pekçok yerde özellikle israilin bayrağında kullanılıyor. Bu altıgen cinlerle iletişime yaradığı söylenen bir tılsımdır. Kabala inancı ise bu yıldıza ayrı bir önem vermektedir çünkü 6 kenarı, 6 köşesi ve 6 üçgeni vardır 666!…

    http://eil.com/images/main/Iron+Maiden+-+Flight+666+-+LP+PICTURE+DISC-467500.jpg

    Yahuda’nın yahudileri kabalacı öğretileri zerdüştlük inancında da adı geçen Harut ve Marut’dan öğrenmişlerdir. İbrahimi dinler de bu iki isme referans verirler. Bunlar Babile ait firgürlerdir. Nitekim Musa’dan 1000 yıl sonra Musa’nın öğretileri ve Süleymanın tüm izleri tamamen yeryüzünden silinmiştir. Bundan sonrası hurafeler halini alacaktır. M.Ö.6-5 YY’da Babil kralı Nabukatnezar’ın kudüs baskını ile tevratın tüm nüshaları ve kudüs yok edilmiştir.

    Daha sonra Yahudiler Kudüsten çıkarılıp bugünkü Irak civarında bir yere sürüldüklerinde Kabalacı Yahudi Hahamlar Talmud’u kaleme alırlar. Bu metin ensest ilişkiyi, yalanı, zinayı, hırsızlığı ve daha dinen pekçok gayrimeşru eylemi Yahudilere meşru görmektedir. Bütün milletleri köle yahudileri de bunların efendisi olarak niteleyen tespitler bu metinlerde yer alır ve dünya hakimiyetini yahudilerin hakkı olarak görür. Zamanla bu metinlerdeki öğretiler sümer ve babil efsaneleri ile birlikte yahudi inancının tortularıyla karışacak ve yahudi inanç sisteminin bir parçası haline geleceklerdir.

    Sonraları İsa’nın öğretileri gelecek ama öğretilerin aslı Pavlus adlı Zerdüşt kökenli bir aryan yahudisi tarafından bozulacaktır. Dolayısıyla bugünkü Hıristiyanlık denen şey aslında Pavlus’un dinidir ve içinde fazlasıyla zerdüştlük, mitraizm ve diğer pagan unsurlar bulunmaktadır(roma ve helen gibi). Baba-oğul, teslis, vaftiz gibi uydurma öğretileri Pavlus Hıristiyanlığın içine sokmuştur. Bu öğretiler bugün Genelkurmayın elinde olduğu rivayet edilen Barbanas incilinde geçmemektedir. Bunu Barnabas incilini hakkaride bulunduktan sonra genelkurmayın beşiktaş ofisinde inceleyen bir araştırmacı-yazar’da teyit etmiştir. Barnabasın havarisi bugün hem vaticanca hem de tarihsel olarak da reddedilip lanetlenir. Neden acaba!

    Hz. İsa’nın doğum tarihi 25 aralık pazar olarak gösterilir. Oysa 25 aralık iran güneş tanrısı Mitra’nın doğum günüdür. Yahudilerin Hanuka dedikleri ışık bayramı ibrani takviminde kislev ayının 25. günü başlar. Kislev miladi takvimde aralık ayıdır. Ayrıca güneşe tapan yezidilerin ve zerdüştlerin de bayramı o gündür. Pazar günü ise Sunday yani güneş günü anlamındadır. Herşey çok açık değil mi? Matta, Markos, Luka ve Yuhanna kimin öğrencileri? Konstantin Romayı İstanbula taşıdıktan sonra seçtiği din mitraizm olmalı. Kendisini de zaten apollo-tanrı ilan etmişti. Konsülleri toplatan da ine aynı Konstantindir.

    Masonluk da burada devreye giriyor. Doğrudan Yahudi öğretisi olduğunu söylemek güç, ama iki sistemin içinde de kabala var. Papa Urbanas’ın kudüse saldırısı zamanında kabalacı yahudilerden kabalayı öğrenirler. Bu masonluğun da başlangıcıdır. Savaşta yenildikleri için dönüşte tutunamazlar ve birçok kabalacı yeni yetme hıristiyan ingiltere ve iskoçyaya kaçar. 1717′de ilk resmi mason locası ingilterede açıldığı vakit masonlar pekçok şeye hakim olmuş durumdadırlar.

    Başa dönersek metal müzik bu süreci şu veya bu şekilde kullanır ve refere eder. Söz gelimi tek göz figürü bunlardan biridir. Bu aslında iblisin gözüdür. İblisin tek gözlü olması Kuran’da da Eski Ahit’te de geçer.

    Kartal figürü de aynı şekilde eski mısırdan beri kullanılan kabalacı bir figürdür. Pagan Roma’nın putuda kartaldır.

    Aynı şekilde Baykuş’da kabalacı mısırdan gelir. Mısır tanrısı Uluka baykuş suretinde resmedilir ve ölümün ve karanlığın efendisidir. Baykuş figürüne ankh adı verilen antik mısır sembolü ile çeşitli yerlerde rastlamak mümküm. Mezopotamya tanrısı Lilth de baykuş silüetindedir. Pekçok metal albüm kapağında baykuş figürünü sağa sola saklanmış kafasını uzatırken görebilirsiniz. İlk aklıma gelen Dark Tranquillity ve Okan Bayülgen haha…

    Burada Ejderha da dahil hepsi bir arada kullanılmış:
    http://metalship.org/archives/albums/album8301.jpg

    Yine Yılan çok çok çok önemli bir kabala sembolüdür. Eski Mısır’da firavunlarla beraber tasvir edilen bir hayvandır. Yılan aynı zamanda şeytanı sembolize eder. Serpent olarak da geçtiği olur. Genesis’te Adem ve Havva’yı eden’e sokan da bir yılandır zaten. Pekçok albüm kapağında yılan görebilirsiniz.

    http://www.metal-archives.com/images/7/7/77.jpg

    http://www.metal-archives.com/albums/Omen/Warning_of_Danger/2103

    Bir diğer önemli figür Baphomet’tir. Yani Mısır’ın güneş tanrısı Mendes, babildeki adı EA keçi boynuzlu tanrı. Baphomet kabalacı masonların mendese taktığı isimdir. Baphometin bir eli havada bir eli aşağıdadır. Burada güneş ile insanlar arasında aracılık sembolize edilir. Masonik pergel ve gönyenin ortasında yer alan G harfide keçi boynuzlu baphometi sembolize eder zaten. Mendesin simgesinin ise Pentagram olduğunu söylemeden geçmeyeyim.

    http://www.metal-archives.com/bands/Ea/84048

    Aynı şekilde güneş’de bu sembollerden biridir. Güneş diski firavunların hiyerogliflerinde başlarının üstünde bulunur. Özellikle RA sık sık bu şekilde tasvir edilmiştir. Mitra’yı yüzyıllardır İsa olarak tanıtan vatikanın isa figürlerinde de sürekli bir güneş diski ike resmedildiği görülür.

    RA çok çok önemlidir. Kendisinin iki oğlu iki de kızı vardır. Bunlar birbirleri ile evlendirilir ki iktidar bölünmesin. Eski Mısırda bu tarz ensest evlilikler yaygındı. Bu daha sonra talmud’a geçecektir. Neyse RA kendisinde sora Osiris’i veliaht seçer ve onu kız kardeli ISIS(4 harfi birleştirene gıcır gıcır benjamin benden) ile evlendir. Diğer erkek kardeş Seth kıskançlıktan Osiris’i parçalar ve 9 ayrı bölgeye gömer. ISIS her parçayı bulur ama Osiris’in çük’ünü bulamaz.

    http://www.youtube.com/watch?v=0FpMo9JGlxo

    http://www.youtube.com/watch?v=ubPDWJ1l-LI

    Osirisin ISIS ile münasebetinden şeytana hamile kalır bu Horus’tur.(Bir de Anubis var bu arada 2. bir ensest ilişkinin sonucu olarak) Daha sonra amcasından intikam almak için geri dönecek ve savaşırken tek gözünü(sağ) kaybedecektir! Metal müzikte sık sık refere edilen tek göz Horus’un gözüdür. Tek gözlü güneş tanrısı haline gelir. ISIS ise dul kamıştır(Dul Kadının Oğulları diye bugün kime deniyor acaba?)

    sağ gözü körlerden biri daha…
    http://images.coveralia.com/audio/d/Dark_Tranquillity-Projector-Frontal.jpg?72

    Yani bu müziğin sembolizm ve liriksel anlamda bu anlattıklarımla çok yakın bağı var. Dolayısıyla dinle de alakası var. Metal müzik nihilizmin ve ateizmin marjinal anlamda konusu olabilir ancak. Ortaya çıktığı tarihsel dayanaklar hiççilikten değil bal gibi dine şu veya bu şekilde dine dayalı.. Dolayısıyla bu konular ve sembolizm hakkında bilginiz yoksa bu müziği anlayamaz ve icra edemezsiniz. İbrahimi dinleri Yakub’dan bu yana günümüze kadar ana hatlarıyla iyi bilmezseniz metal müziğin içersindeki çoğu göndermeyi anlayamazsınız..

    sefagn

    @moruk, vay abi bu nedir ya :\ neyse rezervledim bir ara okuycam bu yazıtı

    Noshophoros

    @moruk, Verdiğin tarihsel bilgilerin bazılarını onaylamak ve sürdüğün ana fikri bir ölçüde desteklemekle birlikte, death metal müzik camiasının tümünü böylesi entelektüel bir aşkınlık seviyesine yerleştirmeni mantıksız buluyorum ve bu noktada hemen hemen hepsini de sanki “önemli birer” araştırmacı ya da akademisyenlermiş gibi sunmanı da kurduğun zorlama bir bağlantı olarak yorumluyorum. Çünkü büyük bir çoğunluğu da yargısı kıt ve ince fikirli düşünemeyen bireylerdir. Evet, sadece Amerika’ya, hatta Florida death metaline baksak bile söylediğin inanç ve gizemlerle karşılaşabiliriz ki , Mayhem,Dissection gibi guruplarla da İskandinav bölgesinin bu konuda aşağı kalır yanı yok. Doğru, ama bir yere kadar doğru.

    Death metal camiasının beslendiği iki ana karanlık tema satanizm ve Okültizmdir ki bu ikisi de birbirine bir yerden bağlanabilen inanç ve yönelimlerdir ki, bu temaların dışında kalan yönelimler çoğunlukla o müziği icra eden kişilerin felsefesine göre değişkenlik ya da çeşitlilik gösterir. Yani öyle dediğin gibi İsa’nın aslında eski Mitra’ya dönüştürülmüş olması, Vatikanîn bunu saklaması gibi ya da Yahudilerin Babil sürgünü, Talmud yazımı gibi noktalar konu dışı ve gereksiz bilgi olduğu gibi, esas yazdığın konunun içeriğine en çok oturan temalardan olan Laveyan satanizminin adını anmamışsın bile.King Diamond’dan eski Benediction ve Bolt Thrower vokali Dave Ingram’a, hatta Marilyn Manson’a kadar yığınla isim yapmış üyesi var Lavey’in kurduğu okült-satanist kilisenin metal camiası içinde.

    Bir başka konu olarak death metalde bilgisi, araştırması, konularının çeşitliliği itibariyle diğerlerinden sıyrılan bazı death gurupları var doğru. Bana kalırsa Morbid Angel, Death ve de her ne kadar tarzını sevmesem de türde önemli bir gurup haline gelmiş Nile gibi guruplarn entelektüel anlamda farklı pozisyonları var. Morbid Angel’a bakarsak Satanizm’den okültizme, Lovecraft’in korku edebiyatından antik Sümer inancına kadar yoğun bir yelpaze görülebilir. Bir araya geldiğinde anti-Christianity adı altında rahatlıkla birleşebileceği için, kendi arasındaki bu dallanıp budaklanma, en fazla araştırma meraklıları için önemlidir lakin.Dışarıdan bakan biri için anti-christ tespiti yeterlidir.
    Death’e baktığımızda ise adeta felsefeleşen bir müzik görürüz. İlk albümü bir istisna olmakla beraber Leprosy’den The Sound of Perseverance’a kadar, her birinde adeta çerçeveletilecek aforizmalara, tespitlere, bakış açılarına imza atmış ve müziğini de felsefesinin girift ve keskin kimliğine büründürmüştür ki bu noktada Death, diğer tüm death metal guruplarından hem konu hem de işleyiş itibariyle bambaşka bir yerde durur.Nile keza;Antik Mısır temalı bir death metal yapıyor yıllarca.

    Ama bunların neticesinde demek istediğim, tüm bu gizemler, araştırmalar ve entelektüel ve mistik inanç arayışları vs.. death metal müziğinin kendisine değil, onu icra eden müzisyenlerin yalnızca bir kısmına bağlanabilir, hepsine değil. Yoksa hadiseye bir kere de kuş bakışı baktığımızda stil ve ifade biçimleri farklı olsa da esasen Morbid Angel’ın da, Deicide’ın da ve daha sayabileceğimiz çoğu death gurubunun esas içeriği de satanizm veya anti Christianity’dir ve bu husus çok fazla sayıda death metal gurubu için ortaktır, çünkü müzikteki pure karanlığı, korkuyu ve dehşeti mevcut otorite ve dogmaya karşı en baskın şekilde hissettiren temalar bunlardır. İlla sözle desteklemek zorunda değiller, gurup logolarının şekilleri, albüm kapakları dahi bu imayı verir.Ayrıca sadece Türkiye’de değil, dünya çapında, insanların metal müziği “satanistlerin” yaptığı bir müzik olarak görmesinde, 90′lı yıllarda hem death metalin hem de black metalin yükselişe geçmesi ve özellikle black metalin içinde cinayetlerin,kilise yakmaların vs olması da çok büyük etkendir. Paganizmin yeniden dirilişinin Hristiyanlığa büyük ölçüde tepki olarak doğduğunu zaten biliyoruz.Bunu eden söyledim; çünkü death gurupları içinde pagan tanrılarını, pagan kültürünü ve bileşenlerini Hristiyanlığa karşı yüceltenlerin sayısı bir hayli fazladır. İskandinav black metali neredeyse bunun üzerine kuruludur. Ama death metal guruplarının atladığı bir nokta da şu ki; Hristiyanlık doğduğunda, Hristiyanlar’da paganlardan çok çekmişti. Hristiyanlar, ta Roma İmparator’u Nero’dan, Diocletianus’a kadar gerek var olma anlamında yaşama, gerek de inançsal anlamda yaşama açısından büyük zorluklarla karşılaştılar,işkence gördüler,öldürüldüler ama ben henüz Hristiyanların acılarını anlatan bir death metal gurubu görmedim. Bu da büyük ölçüde satanizm ve left hand path’e kaymış bir okültizmle yoğurulmuş death metal algısını ve bunun popülerliğini benim gözümde daha bariz kılıyor. O nedenle death metali anlamak için öyle çok derin gizem araştırmalarına girmeye gerek yok. Biraz tarih, biraz din, biraz da mitoloji bilgisiyle söz de yazar, death metal de yaparsın.Abartılacak bir şey yok bunda.

  20. aaa says:

    5. madde hariç hepsine hayır dedim.

  21. Ekin says:

    Zamanında Türkiye’de satanist olayları ilk patlak verdiğinde gazetenin birinde “Satanistlerin En Belirgin Özellikleri” gibisinden abuk bir yazı vardı. Aklıma o geldi nedense. Tabi bu daha akademik bir çalışma olmuş, bahsettiğim yazı bununla karşılaştırılamaz bile…

  22. cayci b.c. says:

    3 hariç katılıyorum

  23. ismail vilehand says:

    1,2 ve 5 doğru ama bana göre bu tarz araştırmalar komple tırı vırı. sigortalı bir işe girsinler bence.

  24. rock says:

    bu arastırma baska bir grup topoluluğa yapılmış olsa kabul etmezdiler heleki kendine güvensizliği ama biz daha çok 5 maddeyi reddediyoruz bu grubu bu yuzden seviyorum

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.