Bu sabah uyandım ve şöyle bir temiz hava alayım, çimlere basayım, elektriğimi atıp güneşi selamlayayım diye bahçeye çıktım (güneşi selamlamadım). O sırada bir de ne göreyim, bahçede yavru bir köpek, kuyruğunu sallayarak bana bakıyor. “Çirkin misin sennnnnn! Çirkin misinnnnnn!!! :DDD” diyerek köpeği bağrıma bastıktan sonra, hazırladığım nefis mamayı önüne koydum ve içeri girdim.
Bu noktada ilginç olan, yoğurt kabında yoğurt, peynir, süt ve ekmek parçalarını bulamaç haline getirirken kafamda hangi grubun olduğunu hatırlayamadığım bir melodinin çalıyor oluşuydu. Yenilerde duyduğum, ancak hangi şarkıya ait olduğunu çıkaramadığım bu melodiyi, yeni dostumuz mamayı tüm suratıyla yediği sırada da mırıldanmaya devam ettim; ama düşün düşün, hangi şarkıdan olduğunu bir türlü çıkaramadım. Sonra bir de baktım ilerideki bir moloz yığınının üstünde kafasında kukuleta, suratında gaz maskesi olan biri, bir tahta oturmuş bana bakıyor. “Hah!” dedim, “Buldum işte tamam, o melodi Kemal’in grubunun yeni EP’sinin ilk şarkısında çalıyor.” O abi de orada ne yapıyorduysa artık…
Evet, bugün Boston’a gidiyor ve Pasifagresif’in en yeni yazarı, aynı zamanda projedaşım, bas gitar insanı Nazım Kemal Üre’yi de kadrosunda barındıran YOUR PAIN IS ENDEARING’in yakın zaman önce çıkan yeni EP’si “Upon a Throne of Hate”i inceliyoruz.
YOUR PAIN IS ENDEARING aslen deathcore yapan, bunu da death metalin çeşitli dinamikleriyle zenginleştirme yoluna giden bir grup. Zaman zaman taramalar, yer yer daha teknik tatlara kaçan bölümler ve her şeyiyle ezici olmaya çalışan bir müzik var karşımızda.
EP’ye dair söyleyebileceğim ilk şey, “Upon a Throne of Hate”i önceki “The Turning of Tides” EP’sine göre daha iyi bulduğum. Bir kere müzisyenlikler açık şekilde gelişmiş, ya da en azından, yapabildiklerini bu EP’de daha fazla sergilemişler. Şarkı yazımı konusunda da kendilerini geliştirdiklerini düşünüyorum. Önceki şarkılara nazaran biraz daha karakterli şarkılar görüyoruz. Zaten bu tür içerisinde şarkılara karakter katabilmek bence en büyük amaç olmalı, zira tür olarak biraz sınırlayıcı ve farklı bir hava yakalanmazsa birbirine çok benzer işlerin çıkabileceği bir müzik. YOUR PAIN IS ENDEARING, bu EP’deki 4 şarkıya da farklı kimlikler katmayı başarmış.
Eleştirel yönlere gelirsek; Nazım diyoruz, bas diyoruz, ancak EP’de bas namına pek bir şey duyamıyoruz. Nazım’ın nasıl bas gitar çaldığını bilen biri olarak, grubun bundan hiç yararlanmaması bence bir tercihin ötesinde, yanlış ve anlamsız bir karar.
Öne çıkmayı geçtim, bas gitarın ayrıştığı, arkalardan kendini belli edebildiği yerler dahi son derece sınırlı. Yine de Kemal’in EP’de neler yaptığını görmek için alttaki videoyu izlemeden geçmeyin.
Diğer bir konu olan prodüksiyondan da bahsetmek lâzım. Prodüksiyon, güçlü olma amacı güden böylesi bir müzikte çok iyi olmalı. Kimse böylesi düşük akortlu, kafaya vuran gitarlardan istenen gücün alınamadığı bir kayıt dinlemeyi istemez. Aynı şekilde, tek görevi gaza getirmek, tepiştirmek olan breakdown’ların da yeterince iyi kayıt olmadığı takdirde ne kadar bayık olabildiğini hepimiz biliriz. “Upon a Throne of Hate”te yeterli düzeyde bir kayıt var, ancak türün büyüklerinde olduğu kadar da bir duvar gibi çarpma durumu yok. Bunu da prodüksiyonu grubun kendisinin üstlenmesine bağlıyorum.
YOUR PAIN IS ENDEARING, özellikle ABD’de derya deniz miktarda grubun icra ettiği bir türü icra ediyor. Bu noktada özgün olmak, orijinal olmak, bence zorun da ötesinde, pek mümkün değil. Yine de grup farklı dokunuşlar ve özellikle bu EP’sinde denediği kimi tatlarla, farklı bir şeyler yapma çabasını belli ediyor. Kimi daha büyük gruplardan etkilenmeler yok mu? Elbet var; ama dediğim gibi, bu tür içerisinde bunun olmaması zaten pek mümkün gözükmüyor. Türün dev grupları bile başka gruplardan etkilenerek bu türü başlattıklarına göre, özgünlük düzeyini bir eleştiri olarak kullanmak da bir yere kadar olabiliyor.
YOUR PAIN IS ENDEARING elindeki bas kozunu keşke daha etkin kullansa diyor, bir sonraki çalışmalarını bekliyorum.
Not: baştaki köpek olayı komple doğru.
Ahmet tekrar eline saglik cok guzel olmus yazi :D Merak ettim bu arada hangi melodi takildi aklina? Tahminim Taste of Flesh in en sonu olabilir, bence EPde en akilda kalan melodi o :D
Ha bu arada EP spotify a dustu, oradan da dinleyebilirsiniz
Haha ikinci resme bittim.
Spotify’da varsa hemen acip dinleyelim bakam.
Bir EP’ye göre son derece güçlü şarkılar barındırıyor içinde. Şarkı yapılarınızı akustik, klasik gitarlar ile sık sık renklendirip diğer Deathcore gruplarının yanında farklılık yaratabilirsiniz bence, bunun dışında Nazım da büyük bir koz grup için. Başarılar. :)
17.10.2013
@Cattle Bilmemne, guzel yorumlarin ve tavsiyelerin cok tesekkuler :)
18.01.2014
@Kemal, Ne demek, The Taste Of Flesh’teki black metal hissiyatı veren riffler muazzam bu arada, kesik riffleri de çok iyi kullanıyorsunuz. Mamafih bas resmen duyulmuyor lan.
grup grup gezerek deathcore gecesi yapıyodum az önce denk geldim, Upon a Throne of Hate nasıl muhteşem, nasıl cabbar bir şarkıdır ya. nefis bişey.