This is Anfield
Dünyaya gitar çalsın diye gönderilmiş, aşmış adam. Onu dinlerken tüm müzisyenleri sorguluyorum ister istemez.
Son yıllarda ilhamımın yegane kaynağıdır kendisi, bizim buralarda KFC falan yok ben de kafama BİM poşeti geçirip deniyorum bir şeyler ama olmuyor tabi. Keramet kızarmış tavuktaysa demek ki gofretlerle olmuyor.
Bir müzisyenin gelebileceği son noktadır, imkanım olsa karşıma alıp bir güzel paylamak isterdim. Nedir o Nottingham Lace vicdansız, hepimiz insanız nedir yani bizi hor görmeler de böyle şarkılar yapmak, demek isterdim ama sivilde tanıyamazdım herhalde.
Müzisyenlikte maske olayı da ayrıca hoşuma gidiyor, ben olsam ‘acayip ciddiyim bu konuda’ kafama poşet geçirip verirdim bütün konserlerimi, millet deli gibi merak ederdi mesela, kim la bu delik poşetin altındaki diye. Olması gerekli böyle şeyler müzik dünyasında ve bu düşüncesinden dolayı Brian abimi kutlarım.
Gizemli olabilmek için her şey mümkün kendinde hoş artık şapka düştü kel göründü ama ben hala maskesiz haline
bakamadım büyüsü bozulur diye, belki de onu senin benim gibi bir insan olduğuna inanmadığım için böyle görmek, müziğinin açıklamasında yardımcı oluyor.
Bu kadar fikir nerede, nasıl aklına geliyor anlamıyorum, hani bir iki güzel şarkı yaparsın anlarım abiciğim çok üstünde durmuşsun derim de her sene albüm çıkarıp içine boş şarkı koymayıp, hepsini aynı güzellikte yapmakta ne oluyor. Eğer bir gün ölürse Allah gecinden versin, bu adamın beynini incelemeliyiz. Hatta şimdi incelemeliyiz, Truman Show’daki gibi alıp götürmeliyiz onu, gözetlemeliyiz (spoiler), o ilham nasıl geliyor öğrenmeliyiz, yukarıdan iniyorsa inanırım, abi ben tuvalette oturunca geliyor hemen yazıyorum dersen bozuşuruz Brian’ciğim, artık açıkla gerçekleri, gizli güçlerim var de, Müzik Tanrısıyla 100 albümlük anlaşmam var de, uzaylıyım de hepsi kabul, ama öyle abi yemek yerken aklıma bir riff geldi yürüdüm oradan deme. İnanmayız bak.
Her neyse bu albümüne gelecek olursak herkes tarafından sevilen parçası Soothsayer albümün en gözde şarkısı, ama ben The Fairy and the Devil’ciyimdir.
Daha dokunaklı geliyor bilmiyorum. 2006 gibi yakın bir tarihte biz boş boş gezerken adam oturup bu albümü düşünmüş, yapmış.
İnsan Gerçekten Hayret Ediyor.
(8.47/10, Toplam oy: 66)
Loading ...
Beyler bu tip albümlere düşük not verince kızlar da size koşa koşa vermiyorlar, tr00 olma sevdasına neler kaçırıyorsunuz bir bilseniz.
Buket Kafa (Biri yapmalıydı)
Birkaç şarkısı dışında Buckethead dinlemişliğim yoktur pek. Fakat listemin en üst sırasında, bir gün oturup adam akıllı dinlemeyi düşünüyorum, adam bildiğin 10 numara müzik icra ediyor.
Bunu yazmak için gelmedim buraya gerçi, diyeceğim şu ki: Yukarıda okumuş olduğum kritik PA’da şimdiye kadar okumuş olduğum tüm kritikler içinde en zayıf olanı. Hani bir şarkı dinleriz nutkumuz tutulur, diyecek söz bulamayız; sadece, üzerine bastıra bastıra “Çok güzel be abi, muazzam, masterpiece <3" filan deriz ya hani, hah işte koca albüme "Buckethead çok güzel yææ, siz de dinlesenize" denilip bitirilmiş gibi.
20.10.2013
@Elvan, Teşekkür ederim yorumun için doğrudur 5 dakikada yazmıştım gecenin bir yarısı. Ama adamın daha onlarca albümü olduğuna göre bundan sonrakilerde daha iyi yazmaya çalışırım.
PasifAgresif’te Buckethead kritiği de gördüm ya ölsem de gam yemem amk.
20.10.2013
@Mert, Okuduktan sonra diyorum ki cidden kötü bir kritik olmuş. Albümü incelemek yerine daha çok Buckethead’i övmüşsün. 10 puanı da basmışsın üstüne. Puanını haketmiyor demiyorum tabii ama Buckethead’in diskografisine baktığımız zaman daha iyi albümler bulmak mümkün bence. Ama ne olursa olsun Buckethead kritiği görmek beni sevindirdi açıkcası.
Adam 2013′te 20 albüm çıkardı başka ne diyelim.
Kapak çok güzelmiş. Bir süredir ismini duyuyordum. Ara ara dinlemek lazım böyle denyesel şeyler.
Guns’ın son albümü chinese de de kendisini az çok duymak mümkün albüm kadrosunda olan kişilerden biri bu arada Mert katılıyorum kritik sürekli bucket’in üzerine olmasaymış daha iyi olabilirmiş genede emeğine sağlık.
20.10.2013
@Number 13, Sahi o albüm de güzeldi, bok yoluna gitti resmen.
Millet bu kritiği okuyup Buckethead’den soğur kusura bakma.
2007 – 2008 Yılları arasında en çok dinlediğim albümlerden biriydi telefonumun dediğine göre, elbetteki bir numara Soothsayer.
Kadro;
Buckethead; Gitar mitar hahahaha :D
Gidiyorum abidik gubidik gitaristler dinliyorum, bi şu adamı dinleyemedim yazıklar olsun gerçekten, çok şey kaçırmışım gibi bi his var içimde.
Buckethead ne kadar iyiyse kritik de o kadar, ya da o kadar değil de biraz daha az kötü olmuş. Bir de spoileri verdikten sonra uyarıyı yapmasaydın keşke.
Farkettim de ben de öyleyim, arada açıp öylesine bi Buckethead dinliyorum, adam akıllı dinlicem artık.
Gerçekten gitar ile ilgili algılarımı değiştiren bir insandır kendisi, Ron Thal’a benzetirim ben de . . . Her albümünü özellikle kompozisyon ve aranjman açısından oturup değerlendirmek müthiş keyiflidir.
Adam KFC virali gibi, ama 10 parmağında 10 marifet. Çok seviyorum bu elemanı.
Kritik için teşekkürler. Kriğin iyi & kötü olması bir yana, PasifAgresif’de bu kritği görmek hoş oldu. Eline sağlık.
genel kanı aksine, ben kritiği beğendim. sade ve rahat bir yazı olmuş, beckethead’in müziği gibi fazla kasmadan.
http://www.youtube.com/watch?v=kxW6a5bTlg0
zaten buckethead albümleri hakkında yazılan kritiklerin çoğu doyurucu değildir. ironik bir şekilde, bu herif(?) kfc’nin arkasında gizlenmiyor. bir tıkla dünyanın müziğine (genel olarak bilgisine) ulaşılan bu devirde, dinleyici buckethead’e bulaşmaya korkuyor. buckethead, filozoflara yakışır düsturuyla, yayınladığı onlarca albümün arkasında saklı. bir yandan “pop” bir yandan “orta parmak”.
http://www.youtube.com/watch?v=W2WsPN-rr9o
alternative rock çatısı altında toplayabileceğimiz rock gitaristleri arasında frusciante’den sonra gelen iki numaralı favorim. sadece solo albümleri değil, viggo mortensen’le, les claypool’la, bill laswell’la olan çalışmaları da kulaklık eskitecek cinsten. (v. mortensen örneği biraz abartı olabilir)
mesela, gnr’ın nightrain’i kafadan dinlediğim en iyi rock n’roll şarkılarından biridir, belki de en iyisi. şarkıda ki izzy-slash paslaşmaları gitar aleminin ayrı bir doruk noktasıdır. ama bu manyağın çaldığı aşağıdaki özelliksiz, gereksiz yere uzatılmış, melodiden nasibini almamış, gaz mı gaz solo şarkıya o kadar yakışıyor ki. ben buna müzik bigisi diyorum.
-MALMSTEEN! EĞER SESİMİ DUYUYORSAN, İZLE BUNU ABİCİM-
http://www.youtube.com/watch?v=uk7plGs3RP0
son olarak, buckethead’e nereden başlayacağını bilemeyenler varsa, önerim “in search of the” albüm serisine şans vermeleri. üçüncü albümde kayış kopacaktır.
pasifagresifteki en büyük eksiklik bu deli dahi adamın muhteşem albümleri sanırım. konu sıçmaya gitmekten dönüşte başyapıt albüm yapabilen bir adam olunca takibi gerçekten zor gerçi.