Meşhurlardan kurulu TWILIGHT OF THE GODS’dan yeni şarkı sözü videosu
23.09.2013
Children of Cain.
BATHORY’ye saygı projesi olarak kurulan grup TWILIGHT OF THE GODS, 27 Eylül’de piyasaya sürülecek “Fire on the Mountain” isimli yeni albümünden “Children of Cain” isimli parça için hazırlanan şarkı sözü videosunu paylaştı.
Aşağıda da “Destiny Forged In Blood” isimli parçayı mevcut.
Grup daha önce de albümle aynı isimdeki parçasını paylaşmıştı. “Fire On The Mountaiın” isimli parça, Osmanlı İmparatorluğu’nun Viyana kapılarına dayanmasını konu ediyor. Videodaki sözlerden okunabilir. Grup, şarkıya dair yaptığı açıklamada, “Türkler’in Viyana’yı alamamasının Batı medeniyetinin bugünkü haline gelmesinde büyük önem taşıdığını, bu yüzden de bu konuyu işleyen bir şarkı yaptıklarını” ifade etmişti.
Grup üyeleri ise şöyle:
Alan Averill (PRIMORDIAL): Vokal
Nick Barker (eski-CRADLE OF FILTH, eski-DIMMU BORGIR, eski-TESTAMENT, eski-EXODUS): Davul
Rune Eriksen (AURA NOIR, eski-AVA INFERI, eski-MAYHEM): Gitar
Patrik Lindgren (THYRFING): Gitar
Frode Glesnes (EINHERJER): Bas
Detaylar da aşağıda.
01. Destiny Forged In Blood 02. Children Of Cain 03. Fire On The Mountain (1683) 04. Preacher Man 05. Sword Of Damocles 06. The End Of History 07. At Dawn We Ride
Yorum alanı
“Meşhurlardan kurulu TWILIGHT OF THE GODS’dan yeni şarkı sözü videosu” yazısına 22 yorum var
Türklerin Viyana’yı almaya çalışması baştan yalnıştı zaten.. Yanlış anlaşılmasın Osmanlı karşıtı değilim, lakin sevdalısı da değilim… Tarihin bir dönemi sonucunda…
Söz konusu Viyana bozgunu Osmanlıda silsileler halinde gelen bozgunlar serisini başlatan ateş oldu aynı zamanda…
Kimisi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ihanete uğradığını, kimisi servet ve ün peşinde olduğu için Viyana seferine çıktığını söyler… Bunlardan hangisi doğrudur bilemem…
Kanımca Kanuni’nin bile başaramadığı bir şeyi yaparak tarihe Viyana Fatihi olarak geçmek istedi..
Lakin işgal karşısında ‘haçlı’ damarı kabaran avrupalı ülkelerden bilhassa Lehistan(polonya yani) Osmanlı ordusunu arkadan ani bir biçinde 40 bin kişilik kuvvetiyle sardı… Osmanlı 200 bin kişi olmasına rağmen bu baskın karşısında çembere alındığını hissedince panik havası tüm birlikleri bir anda sardı ve Osmnalı ordusu kaçmaya(evet kaçmaya) başladı…
Öyle ki, tarih kitaplarında Viyana ve Belgrad arasının başı kavuklu cesetler, ölü atlar, parçalanmış sancaklar ve yakılmış top arabaları ile dolu olduğu yazılır…
Avrupa’da bu zafer duyulur duyulmaz ‘Osmanlıyı avrupadan şimdi attık attık yoksa tren kaçar’ düşüncesi de yavaş yavaş yerleşmeye de başlamış oldu..
Merfizonlu Mustafa Paşa ise kendince suçluyu derhal buldu… Budin Beyi İbrahim Paşa ve Kırım Hanı Giray Han…
İbrahim Paşa’nın tepeleri kontrol altına alması gerekiyordu, ki yapmamıştı.. Giray han ise düşmanı arkadan çevirecekti, ki o da sözünü tutmamıştı…
Kanımca iki Paşa osmanlıya değil, viyanayı alarak dokunulmaz bir ilah! statüsüne erişecek olan Merzifonlu Paşa’ya ihanet ettiler.. Onun fazla güçlenmesi işlerine gelmedi…
Sonuçta Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın kellesi Padişah emriyle alındı..
Aslında yapmak istediği şey çok zor ve önemli birşeydi, koca orduyu yüzlerce kilometre ötedeki bir şehre at üstünde-yayan götürmek her babayiğidin harcı değildir.. ama ters tepti… Avrupada’ki Türk düşmanlığı ise geriye kalan miraslardan biri..
Bathory’den çok Manowar’a benzettim; Youtube’daki yorumlara baktığımda da yalnız olmadığımı anladım.
Parçayı beğendiğimi söyleyemem; ancak gerçek bir klip çekilmesini isterim açıkçası.
Bir de umarım saçma bir Haçlı – Türk siber-savaşı çıkmaz bu şarkı yüzünden.
Bravo adamlara… Bizim metal grupları güya agresiflikten, şiddetten bahsedeceğim diye kafa göz yararken elin oğlu bizim tarihimizden bahsediyor. Gerçi sanırım Viyana bozgunumuz anlatılmış ama olsun. Osmanlı candır ;))
Amacım Osmanlı Milliyetçiliği yapmak ya da “Fatih’in Torunlarıyız” geyiği döndürmek değil ama Bathory, Primordial veya yukarıda adı geçen grupların çoğunun şarkılarındaki asıl motivasyon kaynağı Batı Medeniyetinin bugünkü hali değil mi?
Neticede Hristiyan Ahlakını yada Modern Batı kavramlarını çok da savunan adamlar değiller. Galiba Osmanlı hala Avrupa’da insanların Batılılıklarını hatırlamalarını sağlıyor. Ama ana fikir olarak dediklerinin doğru olduğu da ortada.
Neyse kadro sağlam ve albümü merakla beklemeye başladım. Epiğe doyacağız hayırlısıyla..
ulan hala ayasofya istanbul kuyruk acıları var şu avrupalıların.lan en basiti bile sabunu bile bizden öğrendiler , pislik içinde kanalizasyonlu caddelerde dolanıp duruyorlardı pislikten vebadan sıtmadan kaç bin kişi geberdi hala osmanlıyı bozguna uğrattık falan filan kıçınızı yıkadığınız sabunu biz icat ettik. neyse osmanlı damarım tuttu.he bide vlad tepes dalgaları var bu puştların zamanında bu vlad denen denyo babası aracılıyla osmanlıda medrese dersi alması için gönderilmiş ve fatihinde arkadaşıymış ulan ekmek yediğn çanağa yaparsan işte böyle mezarının yeri bile belli olmaz…
“Şafakta uyandık Viyana’ya dayandık” kafasında karşı çıkmadan dinlenince gayet hoş şarkı, albümü merakla bekliyorum.
Ayrıca türk metalinin zayıf olmasının sebeplerinden birinin de sürekli iyisiyle kötüsüyle bahsetmemiz gerektiğini düşündüğüm tarihimizin güçlü bir şekilde yansıtılamaması olduğunu düşünüyorum. Avrupalı gruplar gerek söverek gerek överek tarihlerini canlı tutarken bizde bu konseptte yapılmış, hakikaten insanı etkileyen, epik ve kendi reklamını iyi yapabilmiş bir albüm/grup yok benim bildiğim.
yalnız öyle bir döneme denk geldi ki baya güldüm bu haberi görünce. sanki adamlar burdaki gelişmeleri takip etmişler, Melih Gökçeği, Bülent Arınçı falan görmüşler sonra “lan iyiki bunların himayesine girmedik olm! teğet geçmişiz lan!” diyip sevinçten bu şarkıyı yazmışlar. ahahaha hala gülüyorum.
Vokal çok rahatsız edici 2. dakikada kapattım. Bu arada bence osmanlı viyanayı alsaydı da bir bok değişmezdi. İyi ki osmanlı almamış viyanayı falan demelerine gerek yok avrupalıların. Büyük haçlı kuvvetleri osmanlıyı zaten ve elbet avrupadan atacaktı. Atatürk’te iyi ki bu kafası sarıklı adamları yok etmiş. Yoksa bizde şimdi kafamızda sarıkla falan gezerdik.
Kılık-kıyafet devrimini yapan esas 2. Mahmut’tur.. Onun dönemine kadar osmanlı ahalisi kaftanlı-kavuklu giyinirdi.. Onun zamanında, Avrupanın da dayatması ile, Osmanlıda tam bir kıyafet devrimi yaşandı…Çok basit, sadece eline bir tane osmanlı padişahları ansiklopedisi al ve padişahların portrelerine bak… 2. mahmuta kadar tüm padişahlar geleneksel iken, 2. mahmuttan sonrası avrupai giyim içinde resmedilmiştir…
Nitekim bizimkiler Avrupadaki konferanslara katılıp batılı devletlerin kulübünde yer almak istiyorlardı… Batılı devletler de ‘madem bizim aramızda yer almak istiyorsunuz, bizim istediğimiz bir takım reformları yapacaksınız dediler’ Islahat ve Tanzimat gibi fermanlar bunun bir sonucudur…
Nihayetinde Avrupalı devletlerin mali ve askeri yardımına muhtaç olan Osmanlı söz konusu fermanları derhal çıkartmıştır… Böylece Osmanlıda ilk defa batı tarzı eğitim kurumları, askeri birlikler vs açıldı..
Okullardaki ders müfredatı da avrupaileşti.. Öyle ki 2. Mahmut ve sonrasındaki padişahlar çok iyi piyano çalarlardı.. 2. Mahmutun soyundan gelen tüm şehzadeler batı tarzı birer prens gibi yetiştirilmiştir…
Bugün Türkiyedeki yargı, il idaresi ve eğitim sistemi taa 1800′lerin ortalarındaki kanuni düzenlemelerle ortaya çıkmıştır.. Bu sistemleri Atatürk kurmuş değildir… Bu üç sistemi kuran kanunlar cumhuriyetten bile eskidir.. adlarını google’da aratabilirsin…
Atatürk ise 2. Mahmut kurumlarının yetiştirdiği bir devlet adamıdır… Dolayısıyla batı medeniyetini hedef seçer… Atatürkün yaptığı kıyafet devrimi tam bir devrim değildir.. Zatan kendisinden 90 yıl kadar önce 2. Mahmut işin büyük kısmını çok kan akıtarak yapmıştır..Tesadüfe bakın ki kavuğu çıkarıp fes takmak istemeyen ahali bu seferde Atatürk döneminde fesi çıkarıp yerine fötrü takmak istememiştir… İnsan psikolojisi işte alıştığı şeyi bırakmak istemiyor…
Özetle Atatürk devleti kurtarmaktaki fonksiyonu dışında, reformlar anlamında yeni bir şey yapmamış, olanı nihayete erdirmiş, tamamlamıştır… Bu bakımdan ‘Atatürk kim?’ diye sorarsan, ’2. Mahmut devrimlerinin tamamlayıcısıdır’ derim tek cümle…Ülkeyi tam anlamıyla batılılaştırmıştır çünkü…
Burada yazdıklarımı işkembeden atmadım… Kaynak kitap olarak Rifat Uçarol’un Siyasi Tarih kitabına bakabilirsin, ki alanındaki en kapsamlı, en iyi kitaptır… Külçe gibidir. Üniversitelerin hemen hepsinde ders kitabı olarak okutulur… Kitabın yazarı da cumhuriyetçi bir Albaydır ayrıca… Verdiğim bilgilerin çok benzerlerini İlber Ortaylının kitaplarında ve Emre Kongar’ın Tarihimizle Yüzleşmek isimli eserinde de görebilirsin…(bak sana hep Atatürkçü, Cumhuriyetçi yazarlarımızdan örnek veriyorum)
Bilip bilmeden demogoji yapma yani… Tarihini doğru öğren… Atatürk yaşasaydı o da öyle yapılmasını isterdi… Metalci adam sorgulayıcı olur… Öyle abuk ezberlerle konuşmaz…
@Sacrifist, yazdığım tespitlerin hepsi Rifat Hocanın kitabında aynen var… Hatta Kongar olayı daha ileri götürür ve Atatürk ve Fatih benzer zihniyetteki liderlerdir der…
Bu tespitler tabi ki ‘osmanlıyı komple tarihe gömüp çağdaş bir cumhuriyet kuran Atatürk’ ezberiyne ters düşüyor… ne bekliyordun ki?
@Sacrifist, öyle bir algı vardır toplumda… Osmanlı çok kötüydü, Atatürk yeni bir devlet kurulmasına karar verdi ve yenisi kurdu gibi anlatılır(sanki aksini yapsa osmanlı yaşamaya devam edebilecekmiş gibi).. Ki çok ütopik bir yaklaşım yolu bu…
Osmanlı’yı tarihe gömen Atatürk değil, 1880′lerin başında kurulan Duyun-u Umumiye’dir.. Osmanlı daha Atatürk bebek iken iflas etmiş ve ekonomisinin kontrolünü komple avrupalılara bırakmıştır… ve bir 30 yıl(aslında 1. paylaşım savaşına kadar 13-14 yıl) can çekiştikten sonra da tarihe karışmıştır..
konun dışına çok çıktık… burda kesiyorum… daha çok bilgi almak istiyorsan rifat hocanın kitabını okumanı tavsiye ederim… hoca 10 yıl boyunca tv’ye dahi bakmadan osmanlı arşivlerini kullanarak yazmıştır o kitabı… piyadaki benzer eserlerin hiçbirinde bu özellik yoktur…
Bathory’e saygı projesinin Bathory ile alakası yok. Bi kere Bathory Viking ve İskandinav mitolojisi konseptinin dışına çıkmaz bu bir. Power vokal olayı Bathory’de görülmez bu iki. Üçüncüsü ve en trajikomiği de yukarda aynen aliihsan ballının dediği gibi, bu gibi extreme grupların ana motivasyonu batı medeniyeti, yarattığı ahlak kavramlarıdır ve bu gibi gruplara gaz veren, şarkılarında sövüp saydıran aslında batının ta kendisidir, hristiyanlıktır. Sen ”Viyanaya dayandılar alamadılar, doğuyu yok et, haçlılar üstün” minvali şeyler dersen kendi içinde çelişirsin, komik durumlara düşersin. Mesela eskiden Mardukta yapardı böyle. Sen hem İsa’ya söv, sonrada haçlıların avukatlığını yap. Kardeş sen ne ayaksın derler adama. Hadi hepsini geçtim müzik bi kere çok kötü. Quorthon usta yaşasaydı böyle bir projeye izin vereceğini de zannetmiyorum.
Kısacası her şeyiyle fail bir grup. Bir daha açıpta dinleyeceğimi zannetmiyorum. Çok sevdiğim bir davulcu olan Nick Barker’a da böyle bir projeyi yakıştıramadım.
Not: Sevmememin şarkıdaki konseptle doğrudan ilgisi yok.
Kadro müthiş tamam ama ben parçaya bayıldım.. Uzun zamandır çıkan en ümit verici all-star projesi.
Türklerin Viyana’yı almaya çalışması baştan yalnıştı zaten.. Yanlış anlaşılmasın Osmanlı karşıtı değilim, lakin sevdalısı da değilim… Tarihin bir dönemi sonucunda…
Söz konusu Viyana bozgunu Osmanlıda silsileler halinde gelen bozgunlar serisini başlatan ateş oldu aynı zamanda…
Kimisi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ihanete uğradığını, kimisi servet ve ün peşinde olduğu için Viyana seferine çıktığını söyler… Bunlardan hangisi doğrudur bilemem…
Kanımca Kanuni’nin bile başaramadığı bir şeyi yaparak tarihe Viyana Fatihi olarak geçmek istedi..
Lakin işgal karşısında ‘haçlı’ damarı kabaran avrupalı ülkelerden bilhassa Lehistan(polonya yani) Osmanlı ordusunu arkadan ani bir biçinde 40 bin kişilik kuvvetiyle sardı… Osmanlı 200 bin kişi olmasına rağmen bu baskın karşısında çembere alındığını hissedince panik havası tüm birlikleri bir anda sardı ve Osmnalı ordusu kaçmaya(evet kaçmaya) başladı…
Öyle ki, tarih kitaplarında Viyana ve Belgrad arasının başı kavuklu cesetler, ölü atlar, parçalanmış sancaklar ve yakılmış top arabaları ile dolu olduğu yazılır…
Avrupa’da bu zafer duyulur duyulmaz ‘Osmanlıyı avrupadan şimdi attık attık yoksa tren kaçar’ düşüncesi de yavaş yavaş yerleşmeye de başlamış oldu..
Merfizonlu Mustafa Paşa ise kendince suçluyu derhal buldu… Budin Beyi İbrahim Paşa ve Kırım Hanı Giray Han…
İbrahim Paşa’nın tepeleri kontrol altına alması gerekiyordu, ki yapmamıştı.. Giray han ise düşmanı arkadan çevirecekti, ki o da sözünü tutmamıştı…
Kanımca iki Paşa osmanlıya değil, viyanayı alarak dokunulmaz bir ilah! statüsüne erişecek olan Merzifonlu Paşa’ya ihanet ettiler.. Onun fazla güçlenmesi işlerine gelmedi…
Sonuçta Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın kellesi Padişah emriyle alındı..
Aslında yapmak istediği şey çok zor ve önemli birşeydi, koca orduyu yüzlerce kilometre ötedeki bir şehre at üstünde-yayan götürmek her babayiğidin harcı değildir.. ama ters tepti… Avrupada’ki Türk düşmanlığı ise geriye kalan miraslardan biri..
Bathory’den çok Manowar’a benzettim; Youtube’daki yorumlara baktığımda da yalnız olmadığımı anladım.
Parçayı beğendiğimi söyleyemem; ancak gerçek bir klip çekilmesini isterim açıkçası.
Bir de umarım saçma bir Haçlı – Türk siber-savaşı çıkmaz bu şarkı yüzünden.
Meşhurlardan kurulu ama hiçbirini tanımıyorum. Daha çok dinlemem lazım anlaşılan.
Bravo adamlara… Bizim metal grupları güya agresiflikten, şiddetten bahsedeceğim diye kafa göz yararken elin oğlu bizim tarihimizden bahsediyor. Gerçi sanırım Viyana bozgunumuz anlatılmış ama olsun. Osmanlı candır ;))
Türkler Viyana’yı alsaydı, geri kalmıştık demeye getirmişler yani
Amacım Osmanlı Milliyetçiliği yapmak ya da “Fatih’in Torunlarıyız” geyiği döndürmek değil ama Bathory, Primordial veya yukarıda adı geçen grupların çoğunun şarkılarındaki asıl motivasyon kaynağı Batı Medeniyetinin bugünkü hali değil mi?
Neticede Hristiyan Ahlakını yada Modern Batı kavramlarını çok da savunan adamlar değiller. Galiba Osmanlı hala Avrupa’da insanların Batılılıklarını hatırlamalarını sağlıyor. Ama ana fikir olarak dediklerinin doğru olduğu da ortada.
Neyse kadro sağlam ve albümü merakla beklemeye başladım. Epiğe doyacağız hayırlısıyla..
ulan hala ayasofya istanbul kuyruk acıları var şu avrupalıların.lan en basiti bile sabunu bile bizden öğrendiler , pislik içinde kanalizasyonlu caddelerde dolanıp duruyorlardı pislikten vebadan sıtmadan kaç bin kişi geberdi hala osmanlıyı bozguna uğrattık falan filan kıçınızı yıkadığınız sabunu biz icat ettik. neyse osmanlı damarım tuttu.he bide vlad tepes dalgaları var bu puştların zamanında bu vlad denen denyo babası aracılıyla osmanlıda medrese dersi alması için gönderilmiş ve fatihinde arkadaşıymış ulan ekmek yediğn çanağa yaparsan işte böyle mezarının yeri bile belli olmaz…
“Şafakta uyandık Viyana’ya dayandık” kafasında karşı çıkmadan dinlenince gayet hoş şarkı, albümü merakla bekliyorum.
Ayrıca türk metalinin zayıf olmasının sebeplerinden birinin de sürekli iyisiyle kötüsüyle bahsetmemiz gerektiğini düşündüğüm tarihimizin güçlü bir şekilde yansıtılamaması olduğunu düşünüyorum. Avrupalı gruplar gerek söverek gerek överek tarihlerini canlı tutarken bizde bu konseptte yapılmış, hakikaten insanı etkileyen, epik ve kendi reklamını iyi yapabilmiş bir albüm/grup yok benim bildiğim.
aka. ALL HAIL JAN SOBIESKI.
yalnız öyle bir döneme denk geldi ki baya güldüm bu haberi görünce. sanki adamlar burdaki gelişmeleri takip etmişler, Melih Gökçeği, Bülent Arınçı falan görmüşler sonra “lan iyiki bunların himayesine girmedik olm! teğet geçmişiz lan!” diyip sevinçten bu şarkıyı yazmışlar. ahahaha hala gülüyorum.
Vokal çok rahatsız edici 2. dakikada kapattım. Bu arada bence osmanlı viyanayı alsaydı da bir bok değişmezdi. İyi ki osmanlı almamış viyanayı falan demelerine gerek yok avrupalıların. Büyük haçlı kuvvetleri osmanlıyı zaten ve elbet avrupadan atacaktı. Atatürk’te iyi ki bu kafası sarıklı adamları yok etmiş. Yoksa bizde şimdi kafamızda sarıkla falan gezerdik.
17.07.2013
@saw you drown, kardeş tarih bilgin yanlış…
Kılık-kıyafet devrimini yapan esas 2. Mahmut’tur.. Onun dönemine kadar osmanlı ahalisi kaftanlı-kavuklu giyinirdi.. Onun zamanında, Avrupanın da dayatması ile, Osmanlıda tam bir kıyafet devrimi yaşandı…Çok basit, sadece eline bir tane osmanlı padişahları ansiklopedisi al ve padişahların portrelerine bak… 2. mahmuta kadar tüm padişahlar geleneksel iken, 2. mahmuttan sonrası avrupai giyim içinde resmedilmiştir…
Nitekim bizimkiler Avrupadaki konferanslara katılıp batılı devletlerin kulübünde yer almak istiyorlardı… Batılı devletler de ‘madem bizim aramızda yer almak istiyorsunuz, bizim istediğimiz bir takım reformları yapacaksınız dediler’ Islahat ve Tanzimat gibi fermanlar bunun bir sonucudur…
Nihayetinde Avrupalı devletlerin mali ve askeri yardımına muhtaç olan Osmanlı söz konusu fermanları derhal çıkartmıştır… Böylece Osmanlıda ilk defa batı tarzı eğitim kurumları, askeri birlikler vs açıldı..
Okullardaki ders müfredatı da avrupaileşti.. Öyle ki 2. Mahmut ve sonrasındaki padişahlar çok iyi piyano çalarlardı.. 2. Mahmutun soyundan gelen tüm şehzadeler batı tarzı birer prens gibi yetiştirilmiştir…
Bugün Türkiyedeki yargı, il idaresi ve eğitim sistemi taa 1800′lerin ortalarındaki kanuni düzenlemelerle ortaya çıkmıştır.. Bu sistemleri Atatürk kurmuş değildir… Bu üç sistemi kuran kanunlar cumhuriyetten bile eskidir.. adlarını google’da aratabilirsin…
Atatürk ise 2. Mahmut kurumlarının yetiştirdiği bir devlet adamıdır… Dolayısıyla batı medeniyetini hedef seçer… Atatürkün yaptığı kıyafet devrimi tam bir devrim değildir.. Zatan kendisinden 90 yıl kadar önce 2. Mahmut işin büyük kısmını çok kan akıtarak yapmıştır..Tesadüfe bakın ki kavuğu çıkarıp fes takmak istemeyen ahali bu seferde Atatürk döneminde fesi çıkarıp yerine fötrü takmak istememiştir… İnsan psikolojisi işte alıştığı şeyi bırakmak istemiyor…
Özetle Atatürk devleti kurtarmaktaki fonksiyonu dışında, reformlar anlamında yeni bir şey yapmamış, olanı nihayete erdirmiş, tamamlamıştır… Bu bakımdan ‘Atatürk kim?’ diye sorarsan, ’2. Mahmut devrimlerinin tamamlayıcısıdır’ derim tek cümle…Ülkeyi tam anlamıyla batılılaştırmıştır çünkü…
Burada yazdıklarımı işkembeden atmadım… Kaynak kitap olarak Rifat Uçarol’un Siyasi Tarih kitabına bakabilirsin, ki alanındaki en kapsamlı, en iyi kitaptır… Külçe gibidir. Üniversitelerin hemen hepsinde ders kitabı olarak okutulur… Kitabın yazarı da cumhuriyetçi bir Albaydır ayrıca… Verdiğim bilgilerin çok benzerlerini İlber Ortaylının kitaplarında ve Emre Kongar’ın Tarihimizle Yüzleşmek isimli eserinde de görebilirsin…(bak sana hep Atatürkçü, Cumhuriyetçi yazarlarımızdan örnek veriyorum)
Bilip bilmeden demogoji yapma yani… Tarihini doğru öğren… Atatürk yaşasaydı o da öyle yapılmasını isterdi… Metalci adam sorgulayıcı olur… Öyle abuk ezberlerle konuşmaz…
17.07.2013
@moruk, Atatürk’ün yaptıklarını küçümseyici bir tavır algıladım!
17.07.2013
@Sacrifist, yazdığım tespitlerin hepsi Rifat Hocanın kitabında aynen var… Hatta Kongar olayı daha ileri götürür ve Atatürk ve Fatih benzer zihniyetteki liderlerdir der…
Bu tespitler tabi ki ‘osmanlıyı komple tarihe gömüp çağdaş bir cumhuriyet kuran Atatürk’ ezberiyne ters düşüyor… ne bekliyordun ki?
17.07.2013
@moruk, Çağdaş bir cumhuriyet kuran Atatürk ezberi derken ne kasteddiğini anlamadım?
17.07.2013
@Sacrifist, öyle bir algı vardır toplumda… Osmanlı çok kötüydü, Atatürk yeni bir devlet kurulmasına karar verdi ve yenisi kurdu gibi anlatılır(sanki aksini yapsa osmanlı yaşamaya devam edebilecekmiş gibi).. Ki çok ütopik bir yaklaşım yolu bu…
Osmanlı’yı tarihe gömen Atatürk değil, 1880′lerin başında kurulan Duyun-u Umumiye’dir.. Osmanlı daha Atatürk bebek iken iflas etmiş ve ekonomisinin kontrolünü komple avrupalılara bırakmıştır… ve bir 30 yıl(aslında 1. paylaşım savaşına kadar 13-14 yıl) can çekiştikten sonra da tarihe karışmıştır..
konun dışına çok çıktık… burda kesiyorum… daha çok bilgi almak istiyorsan rifat hocanın kitabını okumanı tavsiye ederim… hoca 10 yıl boyunca tv’ye dahi bakmadan osmanlı arşivlerini kullanarak yazmıştır o kitabı… piyadaki benzer eserlerin hiçbirinde bu özellik yoktur…
17.07.2013
@moruk, Avrupai kılık kıyafet dediğin bu mu? :D
http://3.bp.blogspot.com/-jE0boPJB2ag/UPlXOk4j9lI/AAAAAAAAClY/oT87vtJp-Zo/s1600/2.abdulhamid.jpg
17.07.2013
@saw you drown, aynnen öyle bu avrupai bir kılıktır… adamın üzerinde bildiğin ceket var… daha ne olsun!!!
ceket ile kaftanı yan yana koy bak hangisi daha oryantal??
Bathory’e saygı projesinin Bathory ile alakası yok. Bi kere Bathory Viking ve İskandinav mitolojisi konseptinin dışına çıkmaz bu bir. Power vokal olayı Bathory’de görülmez bu iki. Üçüncüsü ve en trajikomiği de yukarda aynen aliihsan ballının dediği gibi, bu gibi extreme grupların ana motivasyonu batı medeniyeti, yarattığı ahlak kavramlarıdır ve bu gibi gruplara gaz veren, şarkılarında sövüp saydıran aslında batının ta kendisidir, hristiyanlıktır. Sen ”Viyanaya dayandılar alamadılar, doğuyu yok et, haçlılar üstün” minvali şeyler dersen kendi içinde çelişirsin, komik durumlara düşersin. Mesela eskiden Mardukta yapardı böyle. Sen hem İsa’ya söv, sonrada haçlıların avukatlığını yap. Kardeş sen ne ayaksın derler adama. Hadi hepsini geçtim müzik bi kere çok kötü. Quorthon usta yaşasaydı böyle bir projeye izin vereceğini de zannetmiyorum.
Kısacası her şeyiyle fail bir grup. Bir daha açıpta dinleyeceğimi zannetmiyorum. Çok sevdiğim bir davulcu olan Nick Barker’a da böyle bir projeyi yakıştıramadım.
Not: Sevmememin şarkıdaki konseptle doğrudan ilgisi yok.
23.09.2013
@Nightwing, Ballı mı? :((
hay anasını ya twilight of godoş okudum ahahadsg