Ömer Kuş
Gerçekten de son yılların en garip, en özensiz ve ne idüğü belirsiz isimlerinden birine sahip TURISAS’ın 2013 yılında çıkarttığı son albümü “Turisas2013″. İlk duyurulduğu zaman şaka yaptıklarını düşünen pek çok kişi olmuştur eminim. Ben de bunlardan birisiydim. Ama şaka maka albüm çıktı ve hala kimse “Beyler biz şaka yapmıştık aslında eheh.” demedi. Bildiğin adı “Turisas2013″ olan albüm çıktı piyasaya. Yani ne denir ki lan buna daha fazla? Kaç saniye düşündünüz bu ismi bulmak için? Gerçi az sonra açıklayacağım gibi albüm baya değişik, TURISAS’tan beklemediğimiz şarkılar içeriyor. Belki de oraya bir gönderme vardır, “Aha TURISAS’ın 2013 yılındaki hali bu işte.” der gibi. Artık devir değişti, e tabi TURISAS da değişti, e kısa kes… evet kısa keseyim.
Artık genel olarak bilindiği üzere TURISAS ağırlıklı olarak klavye kullanıp epik atmosfer yaratmaya çalışan, sözleri genellikle savaş üzerine kurulu ve birçok kişi tarafından “battle metal” olarak tabir edilen bir müzik yapıyor. En azından bu albüme kadar bunu yapıyordu. Bu saydığım özelliklere ilaveten keman, Mattias Nygard’un başarılı temiz vokalleri ve pek göze batmayan ritim gitar kullanımı grubun sound’unu tamamlar nitelikteydi. Bundan önceki albümleri “Stand Up and Fight”a çok ısınamamıştım ve pek dinleyemedim açıkçası. Şimdi gelin şu “Turisas2013″ adlı albüme bakalım.
Albüm çıkmadan önce ortama salınan şarkıları dinlememiştim o yüzden beni bekleyen şey hakkında pek bir fikrim yoktu. “For Your Own Good” büyük bir sürpriz oldu denebilir o yüzden. Şarkının bildiğimiz, gaza getiren, “battle metal” yapan, sıklıkla klavye ve koro vokal kullanan TURISAS ile pek bir alakası yok. Grubun fanlarının neden hayal kırıklığına uğradığını anlayabiliyorum o yüzden. Ama ilginçtir ki albümdeki en sevdiğim şarkılardan biri oldu “For Your Own Good”. Özellikle nakaratındaki vokal melodilerini sevdim. Arkasından gelen “Ten More Miles” ve “Piece by Piece” eski TURISAS’a yakın soundu olan şarkılar. Ama pek de beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Özellikle “Piece by Piece”i biraz sıkıcı buldum. Zaten nakaratlarda abanılan koro vokallere oldum olası ısınamadım.
“Run Bhang-Eater, Run” da garip bir şarkı. Balkanları andıran melodilerle başlayıp hızlanarak devam ediyor ve sonra saçma sapan bir şekilde yön değiştirerek ucuz erotik filmlerde kullanılabilecek saksonofonlu falan bir müziğe geçiş yapıyor ve tam bu sırada bir kızın zevkle inlemelerini duyuyoruz. Çok gereksiz buldum açıkçası. Fazlaca uzun tutulmuş. Şarkının sonları da yine sanki stüdyoya başka bir grup girmiş gibi bir anda yön değiştiriyor. Tam bir çorba olmuş bence.
Albümde eksikliğini hissettiğim şeylerden biri de Olli’nin kemanı oldu kesinlikle. Çok nadir olarak ortaya çıkıyor ve çıktığı zaman da pek bir şey yaptığı söylenemez. “No Good Story Ever Starts With Drinking Tea” adlı albümün içme şarkısı kontenjanını dolduran şarkının nakaratında olmasa da olur bir melodi çalıyor mesela. Bu adı geçen şarkı da maalesef biraz basit, ucuz ve “In the Court of Jarisleif”i aratan bir parça.
“Greek Fire” ve “The Days Passed” yine iyi olduğunu düşündüğüm parçalardan. “The Days Passed”in sık sık tekrar eden gitar melodisini gayet hoş buldum mesela. Yalnız albümün en büyük sorunlarından biri sanki grubun ne yapmak istediğine karar verememiş olması. Neredeyse her şarkı birbirinden farklı havada. Hatta yukarıda örneğini verdiğim “Run Bhang-Eater, Run” gibi aynı şarkı içinde bile gayet uyumsuz kısımlar var.
Sonuç olarak, büyük bir TURISAS fanı olmadığımdan facia olduğunu, hayal kırıklığı olduğunu falan söylemeyeceğim (hatta en beğendiğim şarkılara alışıldık TURISAS’a benzemeyenlerdi sanırım) ama grubun bir silkelenip kendine gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu albüm sanki aceleye gelmiş ve akla gelen bütün fikirlerin kullanıldığı bir albüm gibi duruyor. Değişmekle değişmemek arasında kalmışlar gibi. Eski TURISAS fanlarının sevebileceği birkaç şarkı barındıran, belki gruba yeni fanlar kazandırabilecek ama çoğu eski dinleyeninin yüzünde koca bir “HA?!” ifadesi bıraktıracak bir albüm “Turisas2013”. Kritiği “Run Bhang-Eater, Run!”dan felsefik sözlerle bitirelim:
“Rude awakening
No more bathing
Public erection
Gives little affection
You need a good plan
If you pee on the Sultan
I’ll escape this story
In all my glory”
Bizdeki Ahmet, Mehmet, Murat neyse İsveç’te de Jesper, Anders, Niklas o oluyor sanırım, şu isimlerinden biri olmayan isveçli grup yok gibi. :D
Grubun yaptığı müzik benim pek tarzım değil, ondan yorum yapamayacağım.
Run Bhang-Eater, Run’ın sözleri harbi nedir öyle yahu. Ayrıca albüm kapağı yüzünden uzunca bir süre kırmızı görmek istemiyorum. Sdfs.
acaba?
https://www.google.com.tr/search?q=Bhang&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=PbU-Up7kLI_MtAbIyoGIDQ&ved=0CAcQ_AUoAQ&biw=1680&bih=916&dpr=1
22.09.2013
@nordson, olabilir tabii.
Şarkı sözleri özene bezene yazılmış :)
Turisas ilk albüm bir harikaydı. Özenilmiş düşünülmüştü fakat ne hikmettir ki sonrasında çıkan bu başarıdan dolayı : nasıl olsa albüm tuttu bir tane daha yaparız öylede gider hatta yaptık bir daha yapalım 2013 desekte olur nasıl olsa yerler falan dediler sanırım. Bir zaman Rhapsody gibi güzel bir grup için hollywood metal yapıyor diyenler vardı işte hatırlatmak gerek gerçek Hollywood metal Turisastır hatta BOLLYWOOD diyelim…yazık o kadar beklemiştim enteresan bir albüm olacak diye…
Yaklaşık bir buçuk senedir zevkle dinliyorum Turisas’ı. Albümü de daha pre-order zamanında aldım ve 4-5 defa dinledim, For Your Own Good ve Into The Free’yi yayınlandıkları zaman dinlemiştim.
Şahsi fikrimi sorarsanız, bence gayet güzel bir albüm olmuş. Nygard zaten önce ve gruba yollanan ‘fena’ mesajlardan sonraki röportajlarda zaten belirtmişti “Hep aynı yolda gidemeyiz, biz ne istersek onu yaptık” diye (en kısa özeti bu en azından) Adam da bir noktada haklı, sadece fanları dinleyen, fanların sevdiği tip müzik yapan kuklalar da olacak değiller ya?!
Ha, tabi albüm ismi son olarak “Turisas2013″ diye duyrulunca şaşırmadık mı? Hatta biraz kuşkuya düşmedim desem yalan olur. Şarkılar bir Battle Metal, bir Holmgard and Beyond gibi klasik mi? Biraz zor. Bhang-Eater biraz gereksiz olmamış mıdır? Evet, hele “o kısım” gerçekten gereksiz olmuştur. Ama albümün hakkını yememek lazım diyorum. Başka pekçok review’larını okudum ve insanlar albümle ilgili çok güzel şeyler söylüyor. Diğer şarkılar hem söz hem de müzikal anlamda gayet özenilerek yazılmış, özellikle “Piece By Piece” (o kadar da sıkıcı değil yahu), “Ten More Miles” ve “Into The Free”yi baya baya beğendim(hatta TMM şu anki telefon zilim ehuhehehe) “No Good Story Starts With Drinking Tea” de kıyak olmuş, sanki Korpiklaani stüdyoyu işgal edip “Bak Mathias, arkadaşlarını bir daha göreceksen alkolik bir şarkı yazacan, bu kadar basit!!” demiş gibi (Alkol Klaani işidir arkadaş, başka yolu yok!)
Kişisel not: “We Ride Together”ın sözlerini eğer hayranların yolladığı “ben artık fan değilim!!” mesajlarıyla karşılaştırırsanız, sanki mesaj onlaraymış gibi duyuyor (Fear The Fear’daki duyguları tekrar yaşadım, tüylerim diken diken oldu)
Yani toparlamak gerekirse, Turisas sadece istediğini yaptı ve çok da güzel yaptı. Belki Battle Metal yapmaktan uzaklaştılar ama esintileri hala devam ediyor, yok olmuş değil. Sözleri belki bize tarihi bilgiler vermiyor pek ama hala mesajları var. Bence değişik birşeyler yapmaları ZATEN gerekiyordu. Keyifli ve güzel bir albüm olmuş, en kötüsü bi 7,5-8′i hakeder diyorum ve “Ten More Miles”ın olayı özetleyen sözleriyle kapatıyorum:
“Who will be there when the skies turn grey?
- Turisas! You can count on us!
Who’s gonna push you through heavy days?
- Turisas! Rugged and robust!”
24.09.2013
@Öykü, yok zaten yazıda da dediğim gibi bence değişmelerinde hiçbir sorun yok. Ama bu albümde benim gördüğüm biraz iki arada bi derede kalmış olmaları, albümde bi bütünlük olmaması. Eski Turisas’la bağları koparmak isteyip de tam koparamamışlar gibi. Senfonik olayları çok sevmeyen biri olarak bu albümde de yeni tarzdaki şarkıları beğendim en çok. Nygard vokalini de geliştirmiş gibi sanki.
Kısacası bunu bir geçiş albümü olarak görüyorum ben, ileride ne yapacaklar bakalım.
Albümün ismi içinse hala diyecek bişi bulamıyorum :)
Ayrıca çay içtikten sonra da gayet güzel bir başlayabilir bence. Turisas’a sesleniyorum buradan, gelin bi demli çayımı için.
26.09.2013
@Ömer Kuş, ben o “arada derede kalma” işini Mathias abimizin ‘albümün belirli bir konsept üzerinden olamaması’ (özetindeki) sözlerine bağlıyorum.
Ben… pek geçiş olarak görmüyorum bunu. Biraz “EEh, yeter şu Varyag tarihinin edisinden büdüsünden; politik çevreden, çiçek böcekten ilhamlı, kendi çapımızda şeyler yazacam ulan. Fuck the fans!!” albümü olmuş şahsen. Tabi gelecek hiçbir zaman öngörülemez, her an bir ‘Turisas 201(herhangi bir rakam)’ da gelebilir ya da ne biliyim ‘Turisas 2.3′. TABİ, “Stand Up And Fight”ta Boğaz dondu, Vikinglerimiz şehri terk etti, e sonra noldu? The Great Escape’teki ‘Norveç’e mi dönek acep’ sözleri sonuç aldı mı? belki Norveç’in tek krallık olmasını, Harold Fairhair’i falan anlatırlar.. kim bilir!
Zaten eskiyi pek kopacaklarını düşünmüyorum bu saatten sonra, sadece formatını ve ‘şiddetini’ değiştirip adapte ederler (yarısını anlamadıysan, sadece boşver xD) Ben eskili yenili, albümün %85′lik oranda sevdim :D (bi Bhang-Eater bi baya baya gereksiz olmuş, ona ben de katılıyorum) Ben power/senfonik/folk insanıyım, kahveyi epik içerim (sabah alarmı In My Sword I Trust, öyle düşün)
Yazında ve Warlord amcanın dediği gibi ‘Turisas: Version 2013′ Adamlar minimal düşünmüş :)
Yanında Can-Bebe de var mı? Can-Bebe’mizi de yesinler gelmişken :D (Bi de konser hiç fena olmaz *Heidenfest’i kaçıracak olmanın açtığı yaralar*)
İlk kez 1 verdiğim albüm oldu. Olmamış Turisas başka albümlere artık diyorum :P
Aslında bu tur folk/viking tabanlı gruplarla pek işim olmaz. Nitekimde grubun stand up and fight albumunu zerre kadar beğenmemistim ama bu albumlerini baya beğendim. Özellikle senfonik ögeleri iyi yedirmisler sarkılara.
Tam bir fan-killer. Çoğu metal grubunun büzüğünün yemeyeceği bir iş, birden bütün fanlarına resmen orta parmağı gösterebilmek ki baya iyi bir albüm bence. Tahminim bu yolda devam etmezler, yine de sonraki albümlerinde adımları ne tarafa gidecek merak edicem. Bir de öyle çok sık albüm yapan bir grup değiller, bu albüm sonrası isimlerinin soğuması riski de var.