# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
THE BLACK DAHLIA MURDER – Everblack
| 01.07.2013

Capcanlı siyahlar.

Amerika’nın son 10 yılda çıkardığı ve tavırlarıyla hem metalin sert yüzünü sevenleri memnun eden, hem de “taviz” vermeksizin bilinirliklerini giderek artıran grupların başında, İsveç’in kırk bakiresine tapan ve bal yanağından tadan THE BLACK DAHLIA MURDER geliyor. Şu ana dek sitede hiç THE BLACK DAHLIA MURDER kritiği olmadığını fark ettiğim an kendimi pahalı hediyelerle cezalandırmamın ardından, grubun kısa bir süre önce çıkan ve pek çokları gibi benim de aklımı alan son albümü “Everblack”i yazmaya karar verdim.

Bilenler bilir, THE BLACK DAHLIA MURDER; AT THE GATES ile popülerleşen ve Kuzey Amerika’ya sıçradı sıçrayalı on binlerce grubu etkisi altına alan rif bazlı melodik death metali on yıldır hiç sıkmadan, baymadan icra etmekte. “Unhallowed” ile takip etmeye başladığım grubun “Everblack”e gelene kadar geçirdiği süreçteki gelişimine tanık olmak gerçekten keyifli bir deneyimdi. Önemli eleman değişikliklerinin ardından çıkan bu yeni albümüyse, “Deflorate” ve “Ritual”la beni o kadar da etkileyemeyen THE BLACK DAHLIA MURDER’ın adeta tekrardan sıçrayış yaptığı bir çalışma olarak görüyorum.

“Everblack”, en düz ifadeyle, 10 adet mükemmel şarkı barındıran hayvan gibi bir albüm. Albümdeki rifler, melodiler, sololar, düzenlemeler, vokaller, enstrüman kullanımları, kapak, sözler, kısacası her şey ama her şeyi, çok ve ÇOK beğenmek arasında gidip gelen bir skalada değerlendiriyorum. Öyle ki, son 2 haftada “Everblack”i günde en az 4 kez dinlemek suretiyle, 60 dinlemenin üzerine çıktım. Bu satırları İstanbul’dan yazıyor, Kıbrıs’ta bıraktığım albüme kavuşacağım Salı gününü iple çekiyorum. Böyle de bağımlılık yapıcı bir yanı var keratanın.

Aslına bakarsanız öyle çığır açan, akıllara sığmaz bir müzik yok “Everblack”te. İsveç’ten ilham aldığı belli rifler, Trevor Strnad’ın varyasyonlu çığlıkları, güzel sololar, harika besteler. Bu cümledeki “Trevor Strnad” yerine başka vokalist isimleri koysanız da aynı cümle pek çok gruba uyarlanabilirdi. Ancak THE BLACK DAHLIA MURDER’ı ve dolayısıyla da “Everblack”i iyi yapan şeyler;

1) Grubun şarkı düzenlemesi konusunda artık ustalaşmış olması nedeniyle her şarkının kendi karakterine bürünerek akıp gitmesi,
2) Belki ilk maddeden de önemli bir etmen, hatta THE BLACK DAHLIA MURDER’ın sevilmesinin birinci sebebi olarak, THE BLACK DAHLIA MURDER’ın her şeyleriyle GERÇEK bir grup olması.

Bunu biraz açalım.

Metal dünyasında imaj, tavır, demeçler, müzik dışı faktörler, bir grubun sevilip sevilmeme düzleminde önemli yer teşkil eden şeyler. THE BLACK DAHLIA MURDER, bu konuda bence çok özel bir yerde duruyor, zira grup elemanları, her ne kadar elle yapılan tırnak işareti eşliğinde “ciddi” bir müzik yapıyor olsalar da, genel havalarındaki rahatlık, “kafa elemanlar” hissi, onları sevilesi bir grup kılıyor.

Bu açıdan THE BLACK DAHLIA MURDER’ı biraz olsun NAPALM DEATH’e, Trevor’ı da Barney’e benzetiyorum nedense. Konser fotoğraflarındaki rahatlıkları, öfkeleri, ancak röportajlardaki samimi ve kasıntısız halleri, onları her anlamda oldukları gibi yapıyor ve bu da THE BLACK DAHLIA MURDER’ın en baştan bir sıfır önde başlamasına sebep oluyor.

Albüme dönersek, melodik death metal başta olmak üzere death metalin farklı fraksiyonları ile, yer yer black metal hissine de sahip bir müzik var albümde. Yaratıcı düzenlemeler, ustaca kotarılmış rif geçişleri, şarkıları dopdolu kılan ufak melodiler, sololar gibi çeşitli elementlerle, “Everblack”teki her şarkı bir başkasının favorisi olmaya aday hale geliyor. Şahsen favori seçemiyorum, albümü baştan sona çok seviyorum. Zaten şu 60 küsür dinleme dışında da bir kez bile “şu şarkıyı dinleyeyim” diye tek şarkı açmışlığım yok.

Biraz daha detaya inersek, Strnad’ın, düz gibi görünen ancak aslında çok farklı tarzlar barındıran, “kendisiyle atışan” vokal oyunları, Shannon Lucas’ın ardından davul koltuğuna oturan eski ABIGAIL WILLIAMS davulcusu Alan Cassidy’nin hiç sırıtmadan gruba adapte olmuş olması ve daha genel anlamda, grubun aynı anda ucu çok açık, özgür, gaza getirici, karanlık ve her anlamda dinlemesi çok zevkli bir death metal yapıyor oluşu, THE BLACK DAHLIA MURDER’ı ve “Everblack”i başarılı kılan başlıca etmenler.

Albümü çok iyi yazılmış, yaratıcı death metal şarkıları dinlemek isteyen herkese öneririm. Melodi, sertlik, eşlik edilirlik, akılda kalıcılık, bodosluk, hepsi tam olarak dozunda kullanılmış ve ortaya çok genele hitap eden ve buna rağmen nefis de bir atmosfer barındıran, taş gibi bir albüm çıkmış.

THE BLACK DAHLIA MURDER, yılın daha yarısına gelmişken yıl sonu listeme girmesi garanti bir albüm yaparak sıcak yaz günlerimi serinletmeyi başardı, tokuşturmak üzere kendilerine yumruğumu uzatıyorum.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.25/10, Toplam oy: 84)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2013
Şirket
Metal Blade Records
Kadro
Brian Eschbach: Gitar
Alan Cassidy: Davul
Max Lavelle: Bas
Ryan Knight: Gitar
Trevor Strnad: Vokal
Şarkılar
1. In Hell Is Where She Waits for Me
2. Goat of Departure
3. Into the Everblack
4. Raped in Hatred by Vines of Thorn
5. Phantom Limb Masturbation
6. Control
7. Blood Mine
8. Every Rope a Noose
9. Their Beloved Absentee
10. Map of Scars
  Yorum alanı

“THE BLACK DAHLIA MURDER – Everblack” yazısına 17 yorum var

  1. neant et rien says:

    kritik harika, elinize sağlık. bıkmamak için sürekli dinlemediğim albümlerden biri oldu.

    Ahmet Saraçoğlu

    @neant et rien, sağ ol. Ben de aynı şeyi düşündüm ama bilgisayar başına oturduğum anda kendimi “In Hell Is Where She Waits for Me”yi açmış buluyorum. :)

  2. Wildchild says:

    Raped in Hatred by Vines of Thorn’un solosuna hastayım günlerdir başka şey dinleyememiştim resmen.

  3. Ç A P U L C U (B U R Z U M) says:

    bu grubun sadece bi kaç parçasını dinlemiştim ama bu kritikten sonra sağlam bir ilgiyi hakkettiğini düşünüyorum…

  4. Mert says:

    Oha lan ben bunları hep Napalm Death falan tarzı grindcore grubu sanıyodum. Vay arkadaş.

  5. crowkiller says:

    tam da black dahlia murder – nocturnal kritiği yazıyordum :)

  6. Baybora says:

    In Hell Is Where She Waits for Me duyduğum en iyi açılış şarkılarından biri olabilir. Napıyosunuz arkadaş siz ya,o baştaki nasıl bir tırmanıştır,o giren çığlık nedir öyle. Riff’ler muazzam zaten.

    Birazcık basit kaçan Goat of Departure haricinde müthiş bir albüm bence de,şu ana kadar yaptıkları en iyi iş olabilir. Yeni davulcu cidden de hiç sırıtmamış bu arada,Shannon Lucas’ı ne olursa olsun özleyecek olsam da.

    İlk hafta sağlam satmış ayrıca albüm,tam rakamı hatırlamıyorum ama bir ekstrem metal albümü için çok iyiydi. Yani kısacası grup bu albümle camiadaki yerini sağlamlatırmış oldu,öncekilerle bunu yapmadıysa bile. Daha nice hayvanlıklar dinletmeleri dileğiyle.

    Baybora

    Goat of Departure’a basit demişim ya,neyin derdindeysem. Kusursuz albüm lan işte,özellikle şu son günlerde iyice köpeği yaptı.

  7. ismail vilehand says:

    bir önceki albümleri Ritual en melodik ve en karanlık albümleriydi. ama çok ufakta olsa bir eksiklik vardı. muhtemelen o eksiklik bodosluk yönündendi ve albümle o eksikliği giderdiler. bu albüm bence Nocturnal ve Ritual albümlerinin karşımı olmuş. Nocturnal’daki hayvanlık ile Ritual’in melodik ve karanlık havası birleşmiş ve yer yer black metal etkisi artmış. gerçekten ekstrem müzik adına inanılmaz bir albüm. tek bir vasat şarkı dahi yok ama benim favorilerim In Hell Is Where She Waits for Me ve Phantom Limb Masturbation. birde öyle solo hastası değilimdir ama albümdeki gitar soloları şahane.

  8. ismail vilehand says:

    ya bide bu adamların kliplerini izlemeyip grup fotolarına bakmayan birisi kedi kesip kanını içiyorlar sanır. halbuki ne alaka.

  9. Cemre says:

    Albüm bütünüyle gerçekten muazzam bir yapıda. Ben de hiçbir zaman “dur şu şarkıyı açayım canım çok çekti” tarzı birşey demeden direk “In Hell is Where She waits for me”den giriyorum ve bitmeden bırakamıyorum albümü. Albümün en sevdiğim şarkısı olmasa da en sevdiğim tarafı soloları, melodileri ve bu geçiş yerleri. Çok iyi.

  10. owlboss says:

    Bu hayvanlığı yılın sonuna attığım için kendimi boğazlıyorum şuan, evet.

    owlboss

    @owlboss, Grubu baya çok sevdiğim halde neden böyle yaptım hiç bilmiyorum.

  11. Beleg says:

    3 aydır gaza gelmek amacıyla kullanıyorum albümü ama genel olarak da oldukça epik bir yapıt hakikaten. TBDM ile hukukum 1-2 sene öncesine dayanır ama bu albümü gerektiğinden baya bir geç özümsedim o yüzden de kendime kızıyorum. Kızdıkça da albümü açıyorum. Adamların işlerini ciddiye alma biçimleri meyvesini hep veriyordu zaten ama bu albüme kattıkları olgunluk grubu yeni akım death metal’den çıkarıp ilham veric1i death metale soktu bence. 10u basmama sebebim ise daha sağlam şeyler gelebileceği olgusu. Ama In Hell Is Where She Waits for Me, Goat of Departure ve Into the Everblack kesinlikle 10luk şarkılar, adamı duvarlardan sektirtirler valla. 9.

  12. GiantZillerIndo says:

    baştan sona hiç dinleyemediğim :( erken boşalmaya sebep veren bi albüm olduğu içün raped by the hatred’ın başlarında pilim bitiyor. o nası tutkuluyla böğürmektir, o nasıl canhıraşlıktır oha ya. abv trevor bey.

  13. Avcı says:

    Their Beloved Absentee başından sonuna, melodilerinden kazımasına ve oradan 1 dakika süren nefis solosuna tam anlamıyla bir sanat eseri.

  14. Erutururu says:

    Raped in Hatred’ın 53.saniyesinde başlayan melodik kısım hayatımda duyduğum en güzel akor dizilimine sahip rifflerden biri, dinlemelere doyamıyorum o kısmı.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.