Bir grup harici röportajdan daha merhaba sevgili Pasifagresif takipçileri. Bu haftaki konuğumuz Kadıköy’de bulunan ve metal dinleyicileri başta olmak üzere, gürültülü şeyler dinlemek ve bir şeyler içmek isteyen herkese hizmet veren, Viking temalı metal barı, Asgard Viking Metal Bar. Kendileriyle mekânı, Vikingler’i, müşterilerin en çok tercih ettiği grupları, kısacası Asgard Viking Metal Bar’da neler olup bittiğini konuştuk. “Valhallaaaaaaaaaa!!!” diye bağırıyor, röportaja geçiyoruz.

Merhaba. Umarız her şey yolundadır diyor, röportaja başlıyoruz. Öncelikle bize Asgard Viking Metal Bar nedir ne değildir, nerededir, ne zaman açılmıştır, genel olarak biraz bahseder misiniz?

Selamlar. Asgard Viking Metal Bar Eylül 2012 de Kadıköy’de faaliyete geçmiş, hem müzik, hem de kültür açısından ortaçağ-Viking konseptini yaratmaya çalıştığımız bir metal bardır.

Neden Viking?

Sanırım bu daha çok benimle ilgili bir durum. Kendimi bildim bileli ortaçağa, barbar, savaşçı halklara, onların kültürlerine, müziğine ilgi duydum ve bu halklar arasında da en sevdiğim Vikingler oldu. Onlar gibi, insanların keyifle içki içip eğlenebileceği bir mekan olması her zaman hayalimdi.

Ülkemizde zaten az sayıda olan metal bar olayını aşıp, üstüne bir de “Viking Metal”i ekleme fikri nasıl çıktı? Bu yolla müşterilerinizi sınırlayacağınızı düşündünüz mü? Mekânda sadece Viking, pagan, folk metal grupları mı çalınıyor?

Söylediğin gibi ülkemizde metal bar sayısı çok çok az ve baktığımız zaman genel anlamda neredeyse birbirinin aynısı diyebileceğimiz yerler. Metalin bir çok türünü dinleyemiyorsunuz; çoğunlukla bir veya birkaç metal türü içinde dönmekte buralardaki müzik. Kısacası ben ve benim gibi insanların sevdiğimiz müzikleri bulabileceğimiz herhangi bir mekan yoktu. Yıllardır rock ve metal barlarda hem çalışmış, hem müşteri olarak gitmiş birisi olarak, insanlardan ve kendimden bu eksikliği iyi biliyorum. Bu yüzden böyle bir işe kalkıştık ve farklı bir mekân yarattık. Viking metal olayını eklemek ise söylediğiniz gibi belki zaten az olan kitlenin içinden daha da az bir kitleye hitap etmek gibi görünebilir, ama biz müzikten öte bir konsept bir yaşayış biçimi yaratmaya çalıştık. Bir kültürü hem yaşatıp hem de henüz tanımayan insanların tanışmasını sağlıyoruz. Ayrıca elbette para kazanmamız lâzım ama biz bu işe girerken ticari kaygılarla girmedik. O yüzden kaç kişiye hitap ettiğimizden öte ne yaptığımızı önemsedik. Bunun yanında bu müzik türü ve bu halka olan ilginin günden güne arttığını ve meraklısının çok olduğunu eminim sizler de fark etmişsinizdir. Sınırlama konusuna ek olarak şunu söyleyebilirim. Aslında biz diğer barlardan daha geniş bir kitleye hitap ediyoruz müzik anlamında. Sadece folk, viking, pagan müzik çalmıyoruz. Asgard’da metal müziğin en az dinleyicisi olan türünden en çok dinleyicisi olan türüne kadar hepsini bulma şansınız var. Şu türden sonra şu çalınmaz, yumuşak ya da sert gibi triplerimiz yok. İnsanlar keyifle istedikleri müziği dinleyip içebilirler. Bu anlamda aslında sınırlamaktan öte yelpazemizin çok geniş olduğunu düşünüyorum.

Boynuzdan veya tahta bardaktan bira içmek gibi konseptsel olaylarınız da var. Bunlara yeni eklentiler yapmayı düşünüyor musunuz? Bu “hoşluklara” olan ilgi nasıl?

Söylediğin gibi Asgard’da boynuz, ahşap bardak ve testiden şarap ya da bira içme olayı var. Bunlar konseptle ve o çağın içki içme kültürünü yansıtmakla ilgili. Söylediğim gibi yapmaya çalıştığımız bir metal bar olmaktan öte. İsteğimiz, insanların kapımızdan içeri girdiği andan itibaren kendilerini yüzyıllar öncesinde o dönemde yaşıyormuş gibi hissetmeleri. En çok ilgi çeken kısmımız da aslında bu içki içme şekli. Metal dinlemeyen insanlar bile gelip boynuzdan bira içmek istiyor. Bunlara ek olarak elimize ulaştığı zamanlarda Vikingler’in içkisi “mead” de tadabiliyorsunuz Asgard’da. Belki ilerde barın ortasında ateşte kuzu bile çevirebiliriz.

Açıldığınızda çevredeki barlardan, esnaftan, olumlu olumsuz tepkiler aldınız mı? Konumunuzdan memnun musunuz?

Açıldığımızda çevredeki esnaflardan ya da barlardan olumsuz bir tepki almadık. Genel anlamda büyük bir merak ve ne yaptığımızı anlamaya çalışma durumu oldu, çünkü pek bir fikirleri yoktu bu konuda. :) Konum konusunda ise ben hiçbir zaman herhangi bir tereddüt duymadım. Öyle işlek bir yerde olmasını da istemedim. Sonuçta kapıdan geçen herhangi birisinin tercih edip gireceği türden bir yer değiliz. Zaten sadece ilgili olan ve bilen insanlar geldiği için, nerede olduğumuzun pek de bir önemi yoktu. Bu keyfi yaşamak isteyen insan bir şekilde geliyor.

Mekâna gelen müşterilerin istedikleri şarkıları çaldırmaları gibi bir seçenek de var. En çok çaldırılan gruplar kimler?

Evet, genel olarak tüm müşterilerimizin şarkı isteklerini çalıyoruz. Ben insanların bir mekana gitmekteki en büyük amaçlarından birinin de dilediği müziği dinleyip içkisini içmek olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden gelen insanları bu konuda mutsuz etmenin bir anlamı yok. Yine söylediğim gibi biz metalin her türünü çalıyoruz. İnsanlar da istedikleri şarkılar çalınca hep söyledikleri gibi Asgard’da kendilerini evdeymiş gibi hissediyorlar. Bu da istediğimiz samimi ortamı yaratıyor. En çok istenen gruplara gelirsek sanırım en çok istenen GRUP AMON AMARTH. Onun haricinde ENSİFERUM, KORPİKLAANİ, ELUVEİTİE çok istenen gruplar.

“FALKENBACH gecesi” gibi çok spesifik bir kitleye hitap eden geceler de düzenliyorsunuz. Sizce bu hep böyle konsept dâhilinde ve sizin de sevdiğiniz gruplarla, türlerle mi ilerleyecek, yoksa ticari açıdan düşününce, bir yerden sonra olayı Viking’likten çıkarıp daha bir genele hitap edeceğinizi düşünüyor musunuz?

Evet, Asgard’da FALKENBACH ve bunun gibi birçok grup için özel gece düzenliyoruz. Aslında böyle gecelerde bu grupları taçlandırıyoruz. Türle ilgili olan herkesin sevdiği özel gruplar bunlar ve belirli saatler arasında o gruplara ait şarkıların çalınması, o gruba ait kliplerin ya da konser görüntülerinin yayınlanması hem bize hem de müşterilerimize ayrı bir keyif veriyor. Tekrar söylüyorum ticari kaygımız yok; mekânın devam etmeyecek kadar kötü bir duruma düşmesinden başka. Bu durum mümkün olduğunca böyle devam edecek.

Sizin tür içerisindeki favorileriniz kimler? Pek kimsenin bilmediği ama “keşke daha fazla insan bilse” dediğiniz az bilinen gruplar var mı?

Tür içinde herkesin sevdiği gruplar elbette çok sevdiğimiz, bizim de favori gruplarımız. Bunun haricinde o kadar çok grup var ki zaten hepimizin takip etmesi ve hepsini bilmesi mümkün değil. Asgard’a gelen insanlarla bu konuda sürekli karşılıklı bir paylaşım içindeyiz. Bazen bir müşteri bir şarkı istiyor ve bilmediğim için utanıyorum, ya da çok soru geliyor “bu çalan grup kim” şeklinde. Yani favori gruplarımız her an değişebilir. Bunun haricinde kendi adıma mekân içinde bir sorumluluk hissediyorum, mümkün olduğunca çok yerli grup çalmaya gayret ediyorum ve insanların bu gruplardan haberdar olmasını sağlamaya çalışıyorum. En çok keşke dediğim de yerli gruplarımızın tanınması sanırım.

Asgard’da film izleme olayı da var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Mekânda her ne kadar teknolojiye karşı olsam da, sanırım en çok istediğim şeylerden birisi de buydu. Çünkü orada görsel bir şeyin olması hem konsepti destekliyor, hem de havaya girmemizi sağlıyor. Genellikle savaş, ortaçağ ve Vikingler’le ilgili film, dizi, belgesel yayınlıyoruz ve insanların en çok hoşuna giden şeylerden birisinin bu olduğunu çok sık duyuyorum. Çoğu kişinin bir çok güzel filmi ilk defa Asgard’da izlediğine şahit olmak keyif verici. Diğer bir konu olarak, bundan sonra Asgard’da ayda bir ya da iki defa bir ortaçağ folk-pagan müziği yapan grup da sahne alacak.

Barda yaşanan ve anlatmak istediğiniz ilginç bir olay var mı?

Barda yaşadığımız en ilginç anlar sanırım belli bir alkol seviyesinden sonra kalkan ve baltaları alıp birbirimizle tehlikeli bir şekilde saldırmamız. Her an bir uzvumuzu kaybedebiliriz, işte o zaman daha da ilginç olur.

Röportajın manşetine koymamız için bir cümle söyler misiniz?

Manşet için en uygunu sanırım “Guardians of Asgard” olur.

Sorularımız bu kadardı. Hayırlı işler diyelim, son sözlerinizi alalım.

Son olarak söylemek istediğim; öncelikle Asgard’a gösterdiğiniz ilgiden memnun olduk ve teşekkür ederiz. Biz zor şartlar altında eksik olan bir şeyi kendimizce gidermeye çalıştık. İmkânlar sınırlı olunca yapabildiklerimiz de sınırlı oldu haliyle. Zaten ülkemizde bu tarz şeyleri yapmanın zorluğunu hepimiz biliyoruz. Biz kendi adımıza Türkiye’de belki küçük çapta da olsa metal müziğe destek verdiğimize inanıyoruz, ya da böyle olduğunu umuyoruz. Çoğu zaman metal dinleyicisini anlamakta güçlük çeksem de inancımı yitirmemeye gayret ediyorum. Bu işler, grubuyla olsun, mekanıyla olsun, belli bir destekle sürebiliyor maalesef. İnsanlar çok kolay eleştiriyor ama işin özünü, gönülden yapılan bir işi bazen görmek istemiyorlar. Umarım zamanla bu konuda birlik olmayı öğreniriz ve böylece yapılmaya çalışılan işlerin daha düzgün ve iyi boyutlara gelmesini sağlarız. Kendi mekânımız adına; evet eksikler çok, fakat o eksikler gelip orada içmediğiniz sürece de giderilemeyecek. Üzgünüm ama bu böyle. İlginize tekrar teşekkür eder, son olarak mekânımıza gelen dostlarımıza son bir şey söylemek isterim. Lütfen boynuzları çalmayın! Çok zor bulunuyor onlar. :)

Sakız Sok. 34/A Kadıköy
Boğa heykelinden Bahariye Caddesi’ne çıkınca 2. Sağdan (Yapı Kredi’nin yanı) dönüp 3. sola girince, Anarres Bar’ın Alt Katı.)
0507 7187072
Facebook

Röportaj
Ahmet Saraçoğlu