Şarküteri işletmeciliğinde cinsellik ve parlamenter erotizm köşemizden bir kez daha merhaba. Evet, bir haftayı daha geride bırakırken, karşımızda konuşulabilecek bir sürü konu var ve aklını ekmek ve şarapla yemiş sikimsonik bir tarikat, yahut İngiltere’de açılan ve bir sürü zengin bebesinden oluşan ilginç saçlı metal boy band’leri üretecek bir heavy metal okulu bu konular arasında değil.

Yeni MEGADETH şarkısı, gerçekten de tam bir yeni MEGADETH şarkısı. “Olsa da olur olmasa da” demek zorunda kalacağım kadar düz, özelliksiz, yaratıcılıktan uzak buldum şarkıyı. Mustaine’in olayı fabrikasyona döktüğü uzun zamandır belli, ama azıcık değişiklik olsa, biraz varyasyon olsa. Albümü dinlemek için içimde en ufak bir heyecan yok cidden.

LEPROUS yeni şarkısı “The Cloak” ile isterse çok farklı sularda yüzebileceğini, müziklerine bir sınır koymadıklarını bir kez daha gösterdi. Açıkçası klibin bir madende çekileceğini duyduğumda daha agresif, daha karanlık bir şarkıya çekilmesini bekliyordum, ancak “The Cloak” adeta kasıtlı bir kontrast yaratırcasına huzur dolu, sakin bir şarkı. Böylesi bir klip olunca şarkıyı bir patlama beklentisi ile dinlemedim desem yalan olur, ancak şarkı muhakkak ki albüm içerisindeki görevini en iyi şekilde yerine getiriyordur. Çıksın artık da dinleyelim.

WATAIN heyecanlandırmaya devam ediyor. Henüz sadece bir single kapağı sundular, ama bu benim grubun eski işlerini hatırlayıp olduğum yerde “Liiiicınz ovdı blek laaaayt!!” diye bağırmama engel olmadı. Yine WATAIN tadında bir şarkı çıkacağını hepimiz biliyoruz herhalde, ama insan heyecanlanmadan edemiyor. Neden, çünkü WATAIN.

REVOCATION’ın bu işe duyduğu tutkuyu cidden seviyorum. Eğlenceli adamlar olmalarının yanı sıra, bir şekilde her şeyleri ile metal olduklarını hissettiriyorlar. Yeni albümün “Chaos of Forms”dan daha iyi olmasını umuyorum. Noolur olsun.

Yeni KORN albümünün iyi olacağını düşünüyorum nedense. Head’in geri gelmesi mutlaka olumlu bir etki yapacaktır. Bazen oluyor bu durum; bir şekilde iyi bir şeyler geleceğini hissediyor insan. Babayı da alabilirim tabii ama şu anki düşüncem bu yönde. Bayağı uzun süredir bocalasa da KORN geçmişinde muazzam işler yaptı, eski kalitesini birazcık hatırlatan şeyler yapsa bana yeter.

THE BLACK DAHLIA MURDER’ın yayınladığı ikinci şarkıyı ilk yayınlanan şarkı kadar sevmedim. İlk şarkı bayağı karanlık, ürpertici bir havadayken, bu şarkıda daha sıcak bir hava var. Umarım albümün geneli az şeker, çok acı şeklindedir de beklenen kafa koparma potansiyeli havada kalmaz. Yine de iyi bir albüm bekliyorum.

TYR’in yeni albüm kaydında George Kollias’tan faydalanması güzel bir olay. Önceki davulcunun bir sıkıntısı yoktu elbet (gerçi sağlık namına varmış ki gruptan ayrılmak zorunda kaldı), ancak Kollias muhakkak ki albüme yönelik ilgiyi artıracaktır. TYR müziği Kollias’ın yeteneklerini tümüyle sergileyebileceği bir yapıda olmadığından, akıl almaz şeyler beklemiyorum tabii ki, ancak dinlemesi ilginç olacak orası kesin.

CYNIC’in yeni albüme dair yaptığı açıklama ağzımda kekremsi tatlar bıraktı desem yalan olmaz. Eski kafalılık mı, grubun AEON SPOKE’a çok benzeme olasılığından duyduğum endişe mi bilmiyorum ama, “birileri kızacak, birileri teşekkür edecek” demek, bariz şekilde ikilemde bırakıcı bir yorum. Bekleyelim görelim diyeceğim, ama gel gör ki müzikten bahsediyoruz. Göremiyoruz. :/

CHIMAIRA’yı sevmiyorum, sevemiyorum. Yeni şarkı da düzlükten ölüyor bence. Groove dendi, gaz dendi, Talley dendi, ama olmadı. Yıllardır olmadı, olmuyor. Rif yazım tarzları, hiçbir şeyleri ilgimi çekmiyor. Peki neden bunları herkese duyurma yoluna gidiyorum? Çünkü grup bayağı bir değişim yaşadı, kadrosunun yarısını DAATH’tan aldı, ama yine olmadı. Eyse bir daha CHIMAIRA yorumu yapmayayım bari.

İçinde bir kez bile GHOST lafı geçmeyen- ah ulan…