Sanırım geçen yılların sayısının artmasına rağmen bir şey götüremediği gruplardan bir tanesi, belki de en belirgin örneklerinden biri olan, blues kökleriyle donattığı müziğini insanlığın huzuruna sunmaya başladığından itibaren belki bir önceki albümüne/albümlerine göre daha düşük düzeyde olabilen albümler yapmış, fakat büyük resme baktığımızda ivmesini korumayı bilmiş, hep kaliteli işlere imza atmış olan CLUTCH’ın 10. stüdyo albümü “Earth Rocker”a bu uzun cümleyle başlıyor ve artık nokta koyuyorum çünkü daha devam ettiremedim. Yoksa niyetliydim. Neyse…
…ve soruyorum; AC/DC sever misiniz? Çok acayip bir müzik zevkiniz olsa bile Pasifagresif gibi rakmetal tabanlı bir müzik sitesinde bu satırları okuyorsanız %99 AC/DC dinlemişsinizdir. (Dinlemeyen varsa çaktırmadan bi’ bakıversin, sonra buradan okumaya devam etsin artık.) Hatta belki dinlemekle kalmamışsınızdır, “Tİ EN Tİ” diye eşlik bile etmiş olabilirsiniz zamanında. Belki hala ediyorsunuz. Belki de uzaklaştınız, başka başka şeylere yöneldiniz ve bir anı olarak kaldı zihninizde bu grup. Özellikle 1975’den 1980’e kadar çıkardığı 7 adet albümüyle müzik tarihine adını kazımış olan AC/DC’den para mı alıyorum da hala onlardan bahsediyorum? Almıyorum, keşke alsam. Geçmişte AC/DC’miz vardı, bugün ise “Earth Rocker”ını bizlerle buluşturan CLUTCH var. Bu eşleştirme ilk bakışta gayet garip gelebilir, farkındayım. Fakat neden AC/DC adını geçirdiğimi söyleyeyim. Rock müzik ile ilk tanıştığım zamanlarda en sevdiğim gruplardan bir tanesi AC/DC idi. Grubun parçalarının nakaratlarını, eşlik etmek için özellikle ezberlerdim ve AC/DC dinlerken “iyi” hissettiğim gerçekti.
Bildiğimiz üzere AC/DC derin, üzücü, düşündürücü bir müzik yapmıyordu. Kendilerinin dertleri eğlenmekti ve bunu yapmayı da gayet iyi biliyorlardı. RAKINROL işte. “Earth Rocker” da çok farklı bir şey yapmıyor. Alakasız bir sitede gördüğüm bir yorum bu noktada derdimi anlatabilir diye düşünüyorum; “bu albüm sıcak biradan bile zevk almanızı sağlıyor”. Ve bu albümü dinlerken hissettiğim ilk şey AC/DC dinlediğim zamanları hatırlattı.
CLUTCH’ın kendisine gelirsek; grubu daha önceden bilenlerin zaten müziklerine dair fikirleri vardır az çok. Bilmeyenler için ufak bir tanımlama yapmak gerekirse, kendileri en basit anlamda blues ve hard rock türlerini stoner ununa bulamakla iştigal ediyorlar. Fakat grubun, bunu yapma şekli sıradan yollardan geçmiyor. Alıştığımız ve bazen “yine mi…” dedirten, hard rock kalıplarının aralarına blues soloları serpiştiren grupların aksine, CLUTCH, bunu daha eşsiz, kendine özgü bir şekilde yapmayı başarıyor. En azından benim ve niceleri için tür içindeki yığınla gruptan ayrılabilmelerinin başlıca nedenlerinden biri bu ustalık. Fakat teoride formülü oturtmak değil bunu pratiğe dökmek asıl başarı. CLUTCH ise bunun dersini verebilecek bir grup.
Bu konuda ilk değinmek istediğim nokta Neil Fallon. Grubun vokalisti ve Tim Sult ile beraber gitar da çalan insanı. “Gone Cold” isimli parçayı dinlerseniz zaten bu abinin ne kadar güçlü bir sesi olduğunu bir kez daha anlarsınız (Ufak bir not; bana şunu da hatırlatmadı değil yahu). Sesinin tonuyla bile “blueslu müzik yapmak için doğdum” diye bağıran bu insan evladı, sesindeki gücün arkasına da saklanmıyor, onun yerine yaratıcılığını kullanıyor utanmadan. Vokalist olarak üzerine düşen her şeyin altından başarıyla kalkabilen biri. Şarkı sözlerinden vokal melodilerine, nakaratlardaki “Oturmaya mı geldik? Kalkın coşun!” temalı dokunuşlarına kadar, Neil Fallon, CLUTCH türündeki her grubun düşünmeden sahip olmak isteyeceği bir varlık, insan, mahlukat. “Earth Rocker”ın vokal kısmı zaten grubun diğer albülerinden farklı değil pek. Kısacası her zaman olduğu gibi vokal konusunda gayet sevilesi bir albüm.
Bu adamın gitar çaldığından da bahsetmiştim. Grubun asıl gitaristi Tim Sult ile Neil Fallon arasında nasıl bir denge var, açıkçası bilmiyorum. Kim ne yazıyor, nasıl bölüşüyorlar, her şey tek bir elden mi çıkma, fikrim yok. Fakat her ne yapıyorlarsa bu yoldan şaşmamalarını diliyorum. Konu hard rock olunca, müziği yaratan en büyük öğelerden biri de gitar oluyor doğal olarak. Ve bu ikilinin yazdığı sade ve son derece yaratıcı, aynı zamanda da sizi kalkıp oynamaya iten, gününüze neşe katan, stoner türünün imzası niteliğindeki boğuk gitar tonuna pek rastlamadığımız groove dolu rifler “Earth Rocker”ın dört bir yanında gürültü yapmayı beklemekte. Oynamaya iten demişken, albümün açılışındaki rif bunu ciddi anlamda yapmaya çalışıyor. RADIOHEAD’in “In Limbo”su kadar ısrarcı olmasa da albümü açtığımda gülümsetmedi değil.
Albümde benim için en öne çıkan parça, armonika seven biri olduğum gerçeğinden ötürü ister istemez “D.C. Sound Attack!” oldu. Ayrıca yine Neil Fallon fanboyu gibi görüneceğim fakat her seferinde “..and you know you can’t deny!” diye eşlik etmekten kendimi alamıyorum bu şarkıda. Bunun dışında “Gone Cold” isimli, sessiz, sakin, güçlü bir dev var, masal okusa ya bu adam. Albümle aynı isimdeki “Earth Rocker” da en çok öne çıkan parçalardan. Parçaya ayrı bir hız, hava katan davullarını da ayrıca sevdiğim bu parçayı dinlerken de yine “I’m a Earth Rocker!” dememek elde değil. Davul demişken; albüm, dinleyenlere rutinin dışında bir davulculuk sergiliyor. Tabii ki çok karmaşık, zor, acayip acayip ölçülü davullardan bahsetmiyorum. Fakat yine de sıradanlığın dışına çıkmak istedikleri ve bunun ölçüsünü de gayet yerinde belirledikleri gözler önünde. Bu konuda da davulların başında oturan insan Jean-Paul Gaster’a hakkını fazlasıyla vermek gerek. “The Face” ve “Cyborg Bette” isimli parçalara da dikkat etmenizi öneririm. Hatta “Cyborg Bette” albümün en rock n roll parçası bile olabilir. Hareketli gitarları ve daha hareketli davullarıyla en eğlenceli anlardan bir tanesi. Aslına bakarsanız her şarkıya dikkat etmenizi öneririm. Çünkü gerçekten boş bir şey yok albümde. Benim için öne çıkan 3-4 tane şarkıdan bahsetsem de, albüm sizi son dakikasına kadar elinden bırakmıyor. Riflerinden davullarına, vokallerden albüm boyunca devam eden enerjisine kadar, “Earth Rocker” her şeyiyle size kefiyli dakikalar geçirtebilecek bir albüm.
Keyifli olması kısmının yanında da CLUTCH gayet güçlü bir grup, “Earth Rocker” da gayet güçlü bir albüm. İlk albümleri “Transnational Speedway League” şu an bildiğimiz CLUTCH’a göre biraz farklı olsa da, grupla aynı ismi taşıyan ikinci albümlerinden itibaren soundlarını yavaş yavaş oturtmaya başladılar ve o zamandan beri neredeyse hatasız gittiklerini düşünmekteyim. 2004’teki “Blast Tyrant” ile doruğuna ulaşan grup, “Blast Tyrant” sonrası albümlerde çıtayı bana göre birazcık düşürmüş olsa da “Earth Rocker”, grubun potansiyelini ve tecrübesini tekrar ortaya koydu. Son albümleri “Strange Cousins From the West”in daha bir bluesluğu, hatta yer yer saykodelik sulara göz kırpması “Earth Rocker”da pek yok. Dediğim gibi, daha bir “hard rock”. Zaten bu albümü, aynı zamanda en sevdiğim albümleri olan “Blast Tyrant”a biraz daha yakın buluyorum. Başta bahsettiğim AC/DC benzetmesi de tamamen müzikal yapıyla değil, dediğim gibi hissettirdikleriyle alakalı büyük ölçüde. Hemen hemen ortak köklerden gelmeleri de bu düşüncemi desteklemedi değil.
CLUTCH “var”. Dile kolay, 22 senedir var ve bizi mutlu etmeye devam ediyor. Fakat asla ucuz formüllerle değil. “Earth Rocker” da bu işi biraz daha hard rock kökenlerine selam vererek yapıyor. Bunu yaparken de diğer iki kardeşi blues ve stoner’a karşı da ezici bir üstünlük uygulamıyor, her şey olması gerektiği gibi. Albümde, sırf şarkı sayısı artsın diye eklenmiş şarkı da yok. Her biri çok iyi. Biranızı miranızı kapın, imkanınız varsa arkadaşlarınızı falan çağırın, albüme bağıra çağıra eşlik edin. Yapın bunu. İyi eğlenceler.
Eline sağlık Onur, cidden güzel anlatmışsın albümü. 1 haftadır deli gibi dinliyorum, sana paslamasam ben yazacaktım. :) Neil Fallon’un sesi üzerine yazdığın paragrafın altına da imzamı atarım ayrıca. Herifin sesindeki tınıyı geçtim, inanılmaz bi vokal melodisi yeteneği de var adamın. Mr. Freedom ve The Face gibi iki tane müthiş parça da bunun asıl kanıtı sanırım. Clutch’a hiç ağırlık vermemiştim bundan önce, ne kadar ağır salaklık yaptığıma yanıyorum bi süredir haha.
Bu sene ilk 10′uma koyacağım gibi duruyor, bakalım.
@Batuhan Bekmen, ahah iyi ki paslamışsın, albümü yeniden keşfettim resmen. Ayrıca The Face’in nakaratında tüylerin diken diken olması durumunu sen de yaşadın sanırım. Albümde o nakaratı ayrı bir sevdim ben ya.
Bu grubu şimdiye dek dinlememiştim ama nedense yeni albüm süreçlerini burdan takip ettim, ilgimi çekti. Çıkan single’ları duyunca baya da umutlandım. Beklediğim gibi de oldu.
Tam böyle nash rambler’ı altıma çekip sürücü koltuğunda bir ayağımın altında şıngırdayan içi boş cam bira şişeleri, diğer ayağımı arabanın camından sarkıtmış vaziyette rüzgarda boru gibi şişen ispanyol paça gri kumaş pantolonum ve ağızda MARLBORO ile son gaz bu albümü dinlediğimi hayal ediyorum. Ardından şerif beni durduruyor ve ona rüşvet olarak bira zannettiği sidiğimi içirip yine son gazla tüyüyorum.
@aliihsan balı, Yok valla, o isimle yorum yapmadım hiç. Buraya yolladığım kritiklerden birinde o ismi kullanmıştım sadece. Neyse konu dışına çıkmayalım :)
Cyborg bette ve the face favorilerim. Kritik oldukça keyifli olmuş, albüm de bu seneki en iyiler listemde olacak gibi. 2013ün beklediğim albüm serisi mayıs hazirana sıkıştığından şu an pek yeni çıkan şeyleri kendime yakın bulamadım ama clutch her türlü başka bi grup.
Neil Fallon denen muhteşem adamdan hiç bahsetmiycem çünkü cidden üst kalite bir ses. bilen bilir, bilmeyenler ise ya kendini intihar etsin yada bu adamı bir dinlesinler.
albümdeki favorim D.C. Sound Attack!. hızlı geçen bir gecenin ardından az uykuyla güne başlarken ilaç gibi gelen bir şarkı.
albüm çıktığından beri düzenli dinlediğimden mütevellit zamanla en fazla dinlediğim ve en çok sevdiğim Clutch albümü haline geldi bu. onca dinlemeye rağmen Crucial Velocity veya Cyborg Bette çaldığı zaman bünyem çılgın atıyor. Clutch sen nasıl manyak bir grupsun böyle ya.
Albümü ne zaman açsam Earth Rocker vokaliyle beraber atmosferine balıklama giriyorum. Nasıl gaz nasıl! Gone Cold gerçekten aşmış bir eser. Neil Fallon zaten her zaman müthiş bir vokalisti ama gerçekten bu şarkıda ne kadar büyük bir ses olduğunu gözler önüne seriyor. Earth Rocker Clutch için çok önemli bir albüm oldu. 2 yıldır ara ara açıp dinliyorum ve hala zerre kadar sıkmıyor. İlk dinlemeye başladığım 6 ay kadar bir süre ”En iyi albümleri olmuş işte” ile kendimi ikna etmeye çalıştım ama bence Blast Tyrant bir adım olmasa da yarım adım önde bir iş.
2013′ün en özel albümüydü Earth Rocker, hazır havalar da ısınmaya başlamışken tekrar telefona attım ve Clutch’ın ne kadar müthiş bir grup olduğunu tekrar hatırlıyorum şu sıralar. Ayrıca albümdeki favori şarkım ilk dinlememden beri sürekli değişiyor ama bu aralar D.C. Sound Attack’i çok ayrı seviyorum ya. Sonundaki tekrarlı kısım falan inanılmaz gaz.
En sevdiğim vokal performansına sahip albüm. Benim için, her parçasına eşlik etme isteği uyandıran tek albüm olabilir. Neil Fallon, ne büyük bir adamsın be! Vokal melodisi yaratıcılığı konusunda şahika. Çok büyüksün be Neil baba, çok büyüksün amına koyayım.
@Black Thunder, hocam beni şu tek yorumunla Clutch fanı yaptın ya helal olsun. Bu yorumu attığın gün kaydettim bu albümü,çok iyi sattın bana bu albümü bu yorumla. 2 ay bu albümden başka Clutch albümüne geçemedim, sürekli bunu dinledim. 1,5 aydır falan da diğer albümlerini dinliyorum, yarısını falan dinledim daha kötü işlerini görmedim. İleride en sevdiğin grup ne diyecek olurlarsa gönül rahatlığıyla Clutch diyebilirim sanırım.
Tek yorum nelere gebe.
@Rust in Peace, yorumuna 9 ay sonra cevap verdiğim için üzgünüm, görmedim. Yine Neil Fallon övmek için bu albümün altına bir şeyler yazmak için geldiğim bir zamanda denk geldim. Tek yorum ile bunu başarmış olmama sevindim ama benlik pek bir şey yok, çünkü ortada acayip kaliteli bir albüm var. Earth Rocker, en iyi albüm listeme, ilk 10′a kafadan yazacağım, aklıma ilk gelen albümlerden biridir. Clutch’ın 10. albümü! Akıl almaz bir şey.
Earth Rocker’ın deluxe edition versiyonunda iki tane bonus track parça varmış: Night Hag ve Scavengers. Dün öğrendim. Çok iyi parçalar. Albümü seven ve bu parçalardan haberi olmayan insanlar varsa diye yazayım dedim. Earth Rocker siker.
Kapsamlı ve güzel bir inceleme olmuş emeğinize teşekkür ederiz
Gerçekten müthiş bir albüm.
Clutch var dediler geldik =)
Kritikte bir o kadar güzel olmuş ellerine sağlık.
Eline sağlık Onur, cidden güzel anlatmışsın albümü. 1 haftadır deli gibi dinliyorum, sana paslamasam ben yazacaktım. :) Neil Fallon’un sesi üzerine yazdığın paragrafın altına da imzamı atarım ayrıca. Herifin sesindeki tınıyı geçtim, inanılmaz bi vokal melodisi yeteneği de var adamın. Mr. Freedom ve The Face gibi iki tane müthiş parça da bunun asıl kanıtı sanırım. Clutch’a hiç ağırlık vermemiştim bundan önce, ne kadar ağır salaklık yaptığıma yanıyorum bi süredir haha.
Bu sene ilk 10′uma koyacağım gibi duruyor, bakalım.
04.04.2013
@Batuhan Bekmen, ahah iyi ki paslamışsın, albümü yeniden keşfettim resmen. Ayrıca The Face’in nakaratında tüylerin diken diken olması durumunu sen de yaşadın sanırım. Albümde o nakaratı ayrı bir sevdim ben ya.
Bu grubu şimdiye dek dinlememiştim ama nedense yeni albüm süreçlerini burdan takip ettim, ilgimi çekti. Çıkan single’ları duyunca baya da umutlandım. Beklediğim gibi de oldu.
Tam böyle nash rambler’ı altıma çekip sürücü koltuğunda bir ayağımın altında şıngırdayan içi boş cam bira şişeleri, diğer ayağımı arabanın camından sarkıtmış vaziyette rüzgarda boru gibi şişen ispanyol paça gri kumaş pantolonum ve ağızda MARLBORO ile son gaz bu albümü dinlediğimi hayal ediyorum. Ardından şerif beni durduruyor ve ona rüşvet olarak bira zannettiği sidiğimi içirip yine son gazla tüyüyorum.
Bu arada yazıda da belirtilmiş, benim de favori parçam D.C Sound Attack! Yazının tamamını yeni okudum, eline sağlık.
05.04.2013
Telefondan yazınca eski kullanıcı adımla göndermişim fark etmeden. Sorry.
05.04.2013
@ihsanoird, bir de eskiden ihsahn vardı burada yazan.. o da sendin müdür değil mi?
05.04.2013
@aliihsan balı, Yok valla, o isimle yorum yapmadım hiç. Buraya yolladığım kritiklerden birinde o ismi kullanmıştım sadece. Neyse konu dışına çıkmayalım :)
Grupla alakam yok ama Yazi çok guzel olmuş..albümü de aldim listeye
Cyborg bette ve the face favorilerim. Kritik oldukça keyifli olmuş, albüm de bu seneki en iyiler listemde olacak gibi. 2013ün beklediğim albüm serisi mayıs hazirana sıkıştığından şu an pek yeni çıkan şeyleri kendime yakın bulamadım ama clutch her türlü başka bi grup.
Neil Fallon denen muhteşem adamdan hiç bahsetmiycem çünkü cidden üst kalite bir ses. bilen bilir, bilmeyenler ise ya kendini intihar etsin yada bu adamı bir dinlesinler.
albümdeki favorim D.C. Sound Attack!. hızlı geçen bir gecenin ardından az uykuyla güne başlarken ilaç gibi gelen bir şarkı.
16.12.2013
@ismail vilehand, sanırım benim favorim de o ya. insanı badassliği ile uyandırıyo, ben de tecrübe ettim onu
Neil Fallon’ın Unto The Breach’teki understaiind diyişi <3 Hoş bir aksanı var. Clutch böyle bir vokale sahip olduğu için çok şanslı.
albüm çıktığından beri düzenli dinlediğimden mütevellit zamanla en fazla dinlediğim ve en çok sevdiğim Clutch albümü haline geldi bu. onca dinlemeye rağmen Crucial Velocity veya Cyborg Bette çaldığı zaman bünyem çılgın atıyor. Clutch sen nasıl manyak bir grupsun böyle ya.
bu arada değinmeyi unutmuşum, Gone Cold diye bişey var bu albümde. aman yarabbi.
Albümü ne zaman açsam Earth Rocker vokaliyle beraber atmosferine balıklama giriyorum. Nasıl gaz nasıl! Gone Cold gerçekten aşmış bir eser. Neil Fallon zaten her zaman müthiş bir vokalisti ama gerçekten bu şarkıda ne kadar büyük bir ses olduğunu gözler önüne seriyor. Earth Rocker Clutch için çok önemli bir albüm oldu. 2 yıldır ara ara açıp dinliyorum ve hala zerre kadar sıkmıyor. İlk dinlemeye başladığım 6 ay kadar bir süre ”En iyi albümleri olmuş işte” ile kendimi ikna etmeye çalıştım ama bence Blast Tyrant bir adım olmasa da yarım adım önde bir iş.
2013′ün en özel albümüydü Earth Rocker, hazır havalar da ısınmaya başlamışken tekrar telefona attım ve Clutch’ın ne kadar müthiş bir grup olduğunu tekrar hatırlıyorum şu sıralar. Ayrıca albümdeki favori şarkım ilk dinlememden beri sürekli değişiyor ama bu aralar D.C. Sound Attack’i çok ayrı seviyorum ya. Sonundaki tekrarlı kısım falan inanılmaz gaz.
“I have blood in my eyes and i’m lookin’ at you!” demiyor mu Niyıl’cığım, orada coşuveriyor insan.
en mükemmel Clutch albümü olduğunu belirtmeye geldim. ve şimdi gidiyorum.
En sevdiğim vokal performansına sahip albüm. Benim için, her parçasına eşlik etme isteği uyandıran tek albüm olabilir. Neil Fallon, ne büyük bir adamsın be! Vokal melodisi yaratıcılığı konusunda şahika. Çok büyüksün be Neil baba, çok büyüksün amına koyayım.
10.08.2022
@Black Thunder, hocam beni şu tek yorumunla Clutch fanı yaptın ya helal olsun. Bu yorumu attığın gün kaydettim bu albümü,çok iyi sattın bana bu albümü bu yorumla. 2 ay bu albümden başka Clutch albümüne geçemedim, sürekli bunu dinledim. 1,5 aydır falan da diğer albümlerini dinliyorum, yarısını falan dinledim daha kötü işlerini görmedim. İleride en sevdiğin grup ne diyecek olurlarsa gönül rahatlığıyla Clutch diyebilirim sanırım.
Tek yorum nelere gebe.
11.05.2023
@Rust in Peace, yorumuna 9 ay sonra cevap verdiğim için üzgünüm, görmedim. Yine Neil Fallon övmek için bu albümün altına bir şeyler yazmak için geldiğim bir zamanda denk geldim. Tek yorum ile bunu başarmış olmama sevindim ama benlik pek bir şey yok, çünkü ortada acayip kaliteli bir albüm var. Earth Rocker, en iyi albüm listeme, ilk 10′a kafadan yazacağım, aklıma ilk gelen albümlerden biridir. Clutch’ın 10. albümü! Akıl almaz bir şey.
Earth Rocker’ın deluxe edition versiyonunda iki tane bonus track parça varmış: Night Hag ve Scavengers. Dün öğrendim. Çok iyi parçalar. Albümü seven ve bu parçalardan haberi olmayan insanlar varsa diye yazayım dedim. Earth Rocker siker.
Clutch’a bir türlü tam ısınamadım ama Unto the Breach genel olarak en sevdiğim şarkılardan biri
YAŞAYAN EN BÜYÜK, EN ULU, EN YÜCE VOKAL: NEIL FALLON!
Yarrağım-ı Bahur sıcakları gün itibariyle bittiğine göre Buz Parmak yiyip viski içerek bu albümü dinlemeye başlayabilirim.