Bazı şeyleri dinlerken kollarınızı sonuna kadar açıp havayı sonuna kadar ciğerlerinize çekmek istersiniz. O an dinlediğiniz şeyin duygusu sizi özgür hissettirir. Aviations dinlerken gidip geldiğim çizgi de buna benziyordu. Ortalığı dağıtmak ve avazım çıktığı kadar bağırmakla, güneşli bir havanın hissettirdiği özgürlüğü hissetmek arasında gidip geliyordu.

Grubu Chopstick Suicide’dan Alican söylemişti. O sayede tanıdım kendilerini. İyi ki de tanımışım. Son zamanlarda müzik dinlerken heyecanlanmaya çok ihtiyacım vardı. Aviations bunu başardı ve sevgimi kazandı. İlk dikkatimi çeken güzel yan vokallerin René Pedersen (Mercenary) ve Einar Solberg (Leprous) arasında bir ses rengine sahip olması. Bu da grubu ilk anda benim gözümde uzun ömürlü bir noktaya koydu. Nakaratlardaki vokal melodileri ise albümü tekrar tekrar dinlemeniz için diğer bir sebebi oluşturdu.

Şarkıların aranjeleri ve yer yer efektlerle güçlendirilmiş geçişler epey hoş. Akıllıca kullanılmış clean gitarlar ve ambiyans yaratmak için kendini gösteren piyano grubun sound’unu bulmasında son derece etkili olmuş.

Her ne kadar yaptıkları tür çok genç bir tarz olsa da, kullandıkları ritmler insanların pek alışık olmadığı şeyler olsa da, ben metalin yeni neslinin bu yöne daha fazla kayacağına inanıyorum. Djent etkisi git gide yeni metal gruplarında daha sık görülmeye başladı. Gitarların telleri arttı, bas gitar sub frekanslara kaydı, elektronik müzik öykünmeleri başladı vs. Bu da bence hoş ve dinamik bir anlayış. Dolayısıyla ilk albümleri olmasına karşın Aviations daha da iyi yerlere gelecek ve birçok insani tepindirecek bir oluşum. En azından öyle umuyorum zira yetenekli bir grup. Sizi de grubun müziğini keşfetmeniz için aşağıdaki adrese bekliyoruz. İyi dinlemeler.