Arkadaşlar merhaba. Öncelikle geçen hafta editor yazısı olmaması dolayısıyla özür dilemek istiyorum, yıllık iznimin bir kısmını falan kullanıyor değildim ancak bazı sebeplerden yazı bir türlü yazılamadı ve geçen haftayı es geçmek zorunda kaldık. Bu hafta iki haftalık bir editor yazısıyla sizlerleyim.
Konular çok, hemen başlayalım.
Müsadenizle önce kendi grubun THROWN TO THE SUN’la başlamak istiyorum. Çok iyi tepkiler alan ve bizi her açıdan çok mutlu eden ilk albümümüz “Of Oceans and Raindrops”ın ardından devam ettirdiğimiz çalışmalarımız neticesinde, ikinci albümümüzün şarkı yazımında epey ilerleme kaydettik. “Out of Themselves Things Will Come” adlı albüm, şarkı sözü bazında ve genel havasıyla konsept bir yapıda olacak. Ne zaman çıkar şu an için bir şey söylemek için erken, ancak ilk albümü sevdiyseniz, “Out of Themselves Things Will Come”ı daha da çok seveceğinizie inanıyorum. Süreç boyunca çeşitli paylaşımlarla gidişattan haberdar olmanızı sağlayacağız zaten.
İlk albümleriyle en sevdiğim power metal gruplarından biri haline gelen FALCONER’ın yeni albümünde ilk albüme benzer bir sürat arayışı içine gireceğini açıklamasına pek sevindim. Şarkıların İngilizce olacak olmaları da grup adına iyi bir karar bence.
OCEANO da yeni albüm haberi veren gruplardan. Deathcore’a karşı kökten bir uyuzluğum, karşılığım olmasa da, bunca grubun farkında olarak ya da olmaksızın kendi bindikleri kesiyor olmalarını izlemek bana garip geliyor. Bu kadar çok grup nasıl oluyor da hiçbir yenilik, farklılık arayışı gütmeksizin yıllardır aynı birkaç formül arasında mekik dokuyor, cidden şaşırıyorum. Olacak şey değil hakikaten. Yüzlerce grup, memur gibi “Biz deathcore yapıyoruz hacı, bu birkaç formül dışında bir şey yapmamız yasak” dercesine hep aynı şeyi yapmayı sürdürüyorlar. Harbiden acayip bir şey.
Her ne kadar daha siteye koymadıysak da, MERCENARY’nin yeni albüm haberi beni baya mutlu etti, grup bu albümde “Metamorphosis”in üstüne çıkabilirse gözümde metal dünyasının en iyi grupları arasındaki yerini sağlamlaştıracak. Umarım adlarını çok daha fazla duyururlar.
Deli bir gazla patlayan ancak sonradan karanlık atmosfer yaratma amacıyla aşırı sıkıcılaşan ve heyecanını kaybeden EVILE’ın yeni albümünden ne yazık ki pek bir şey bekleyemiyorum. Yetenekli bir grup olsalar da, beste yapıları ve heyecansız şarkıları nedeniyle EVILE giderek daha az dinlenir hale geliyor, umarım yeni albüm olumlu yönde bir adım olur.
Dinlerken çok aşırı sıkıldığım ve resmen yaratıcı bir şeyler aradığım ancak pek bulamadığım bir diğer grup da LEGION OF THE DAMNED. Sertlik namına iyice bayık bir müzik sunan grubun yeni albümünde biraz olsun daha karakterli şarkılar yazmasını ümit ediyorum.
Dağılmaktan vazgeçenMUTINY WITHIN’in bu kararından ziyadesiyle memnunum. Grubun kendi imkânlarıyla yarattığı ikinci albümü “Synchronicity” her ne kadar ilk albüm kadar iyi olmasa da, MUTINY WITHIN kesinlikle yetenekli bir grup. İstenildiği kadar satmayınca Roadrunner tarafından bir çırpıda silinen MUTINY WITHIN, bu albümde şirket desteği olmadan belki o kadar hızlı büyüyemeyecek, belki ilk albüm sonrası katıldığı türde turnelere katılamayacak, ancak eminim onları kadrosuna katmak isteyen şirketler çıkacaktır ve grup tekrar yükselişe geçecektir.
Jeff Loomis ve Keith Merrow’un projesine Alex Webster’ın da katılması yurt çapında halaylarla karşılandı. Bir de sağlam davulcu buldular mı al sana potansiyel olarak hayvan bir albüm. Ne yapacaklar, abartı merak ediyorum.
Rob Caggiano’nun ANTHRAX’ten ayrıldıktan birkaç dakika sonra VOLBEAT’e katılması, yılın ilk “Hö?” tepkisi verdiren olayıydı. İki yıl önce bir davette tanışan VOLBEAT ve Caggiano’nun samimi görüntüler verdiği ve ikilinin o günden beri gizli gizli görüştüğü, hatta Caggiano’nun yaz tatilini VOLBEAT’in Marmaris açıklarındaki teknesinde yaptığı, konuşulanlar arasında. VOLBEAT ve Caggiano, kısa bir sure önce aynı mekanda birlikte görülmüş, ancak çıkışta muhabirlerin birlikte misiniz sorularını cevapsız bırakarak mekandan ayrı araçlarla ayrılmışlardı. ANTHRAX’ın ise konuya ilişkin, “Senin gibilerden daha çok var güzelim, aşkıma değmezsin, sana mutluluk dilerim” diye konuştuğu öğrenildi (tam bu sırada da arkada Demet Akalın çalıyormuş).
Herkesin ayılıp bayıldığı ancak şahsen sevmediğim “Unto the Locust”un ardından hız kesmeyen MACHINE HEAD de yeni albüm hazırlığında olduğunu duyurdu. Günümüzde metalin sert tarafı revaçta olduğundan o şekilde takıldığı için yeni nesil tarafından çok sevilen, ancak geçmişten günümüze bakıldığında aslında dönemsel trendlere gore şekillenen müzikler yapan MACHINE HEAD, bu “uzun süreli, epic gibi” şarkı olayında tutunmuş görünüyor (şimdilik). Rob Flynn’in başka tür bir şeylerin tutacağını düşündüğü ana kadar böyle gitsin bakalım. Umarım yeni albümü “Unto the Locust”tan daha çok severim.
Son albümlerinin şimdiye kadarki en sıradan işleri olduğunu düşündüğüm pek can grup REVOCATION da yeni albüme girişiyor. “İyi olacaktır elbet” diyorum, ama son albüm gibi olursa REVOCATION’a eskisi kadar hasta olamayabileceğim ihtimaliyle de tedirgin oluyorum. Ne olur ilk iki albüm gibi bir şey olsun.
WINTERSUN’ın “Time II”nun 2014’te çıkacağını açıklaması bence gayet normal bir durum, zira “Time I” böylesi başarılı olmuş ve grup konser üstüne konser verirken, onun ekmeğini tam yemeden “Time II”yu çıkarmak ticari açıdan baya saçma olur. İlki için 8 yıl bekledik, ikincisi için de 1,5 yıl bekleyelim işte, çok mu?
Yeni albümünü bu sene içinde kesin çıkaracağını duyuran TOOL, albümün en erken birkaç yıl sonra çıkabileceğini açıkladı. “Bir sürpriz yapıp albümü haftaya bile çıkarabiliriz” diye konuşan TOOL, açıklamasına “2017’den önce yeni albüm bekleyenler avucunu yalasın” diye devam ederek, “bipolar grup” kavramını da literatüre sokmuş oldu.
Bu haftalık bu kadar, haftaya görüşmek üzere diyor, sizi Phil Anselmo’nun çilesiyle başbaşa bırakıyorum.
Time II’yu gene mi yetiştiremedi bu adam derken, işin ticari tarafını unuttum. Evet, albümün kaymağını tam olarak hüpletmedi Jari. Time II bu sebepten 2014′de çıkar tabi.
” “Out of Themselves Things Will Come”ı daha da çok seveceğinizie inanıyorum” ”
en iyi albümümüz :)
biz sizi her türlü seviyok canlar
Time II’yu gene mi yetiştiremedi bu adam derken, işin ticari tarafını unuttum. Evet, albümün kaymağını tam olarak hüpletmedi Jari. Time II bu sebepten 2014′de çıkar tabi.
1.5 sene sonra ensendeyim Jari…