Yeni bir editör yazısından herkese selam. Bu hafta fazla önemli bir gelişme olduğu söylenemez aslında. Bahsetmeye değer üç olay olduğu kanısındayım ve onlar da şunlar:
Yeni albüm haberini veren DARK TRANQUILLITY, geçtiğimiz haftanın en cok konuşulan gruplarından biriydi. Çalışkanlığı elden bırakmayan grubun bu yanını takdir etsem de, DARK TRANQUILLITY’nin giderek kendi sound’u içinde hapsolan gruplar arasına girmemesi için bence artık bir şeyler yapmasının zamanı geldi. Aynı durumu benzer düzeyde karakteristikleşmiş bir tınısı olan pek çok grupta -ne yazık ki- görüyoruz ve eğer heyecan düzeyini düşürmek istemiyorlarsa, bence DARK TRANQUILLITY’nin de risk alma zamanı geldi. Tamam, bunca yıldır oturttukları DARK TRANQUILLITY sound’unu elbet korusunlar, ancak son birkaç albümdeki şarkıların albümler arası yer değiştirildiklerinde fazla sırıtmayacaklarını düşünen tek kişi ben değilim sanırım.
PROTEST THE HERO da yeni albüm haberi veren gruplardan. “Scurrilous” ile “Fortress”ta yakaladıkları etkiyi yakalayamamış olsalar da, son yılların yetenekli gruplarından biri olmaları dolayısıyla kendilerinden beklentim büyük.
BEFORE THE DAWN ve BLACK SUN AEON da dâhil tüm aktif projelerini sonlandırıp WOLFHEART adlı yeni solo projesi ile yola devam kararı alan Fin insanı Tuomas Saukkonen de haftaya damgasını vuran isimlerden biriydi. 15 yıldır gayet aktif şekilde devam eden BEFORE THE DAWN’un bitişi pek çok insanı üzse de, Saukkonen demek ki ilginç bir yola baş koydu ki, böylesi radikal bir seçimle tüm geçmişini bir anda silmeyi göze aldı. Hayırlısı olsun diyorum. Bakalım WOLFHEART diğer her şeyin bitmesine sebep olacak kadar iyi ve özel miymiş.
Bu haftalık tabağımızdakiler bunlardan ibaret, haftaya çok daha dolu bir gündemle karşınızda olmak ümidiyle.
DT’nin sound değişimi konusunda risk almasına katılmakla beraber, endişelenmiyor da değilim. Ne zaman bu tarz değişikliklere kalkışan gruplar olsa müzikal açıdan ve en önemlisi belki de karakter açısından ödün verilebiliyor. Belki de ben karamsarım ama aklıma ilk gelen örnekler megadeth – risk, opeth – heritage olunca çekinmiyor değilim. Gerçi testament 99da the gathering albümüyle death metalden nağmeler sunmuş ve büyük ses getirmişti. Bilemedim şimdi…
@atoutlemonde, eğer grup harmonik lead gitar olayına girer ve klavye kullanımını azaltırsa sağlam bir albüme imza atmış olur.Bence son albümleri hep birbirine benzeten şey klavye kullanımı
DT nin sound degisikligi gitmesi konusuna kesinlikle katiliyorum. DT bu tarz bir degisimi zamaninda hakkini vererek yapmisti zaten (Minds I – Prjector gecisi). Heralde kariyerlerinde verdikleri en akillica karadir.
Bence Character’den sonra bu degisime gitmeleri gerekiyordu zaten, Character o tarzda yapabilecekleri en iyi albumdu. Sonrasinda gelen iki album pek bi sey katmadi DT nin muzigine.
Yalniz boyle atip tutuyoruz, ama sound ya da tarz degisikligine gitmek feci zor bir sey aslinda. Cunku “beste yapim tarzi” insanin kisiliginin parcasi gibi birsey, degistirmek (hele belli bir yastan sonra) cok cok zor. Bu saatten sonra Sundin cok kassa da acaip farkli riffler ve melodiler uretemeyecektir diye dusunuyorum. Umarim haksiz cikarim.
DT’nin sound değişimi konusunda risk almasına katılmakla beraber, endişelenmiyor da değilim. Ne zaman bu tarz değişikliklere kalkışan gruplar olsa müzikal açıdan ve en önemlisi belki de karakter açısından ödün verilebiliyor. Belki de ben karamsarım ama aklıma ilk gelen örnekler megadeth – risk, opeth – heritage olunca çekinmiyor değilim. Gerçi testament 99da the gathering albümüyle death metalden nağmeler sunmuş ve büyük ses getirmişti. Bilemedim şimdi…
16.01.2013
@atoutlemonde, eğer grup harmonik lead gitar olayına girer ve klavye kullanımını azaltırsa sağlam bir albüme imza atmış olur.Bence son albümleri hep birbirine benzeten şey klavye kullanımı
DT nin sound degisikligi gitmesi konusuna kesinlikle katiliyorum. DT bu tarz bir degisimi zamaninda hakkini vererek yapmisti zaten (Minds I – Prjector gecisi). Heralde kariyerlerinde verdikleri en akillica karadir.
Bence Character’den sonra bu degisime gitmeleri gerekiyordu zaten, Character o tarzda yapabilecekleri en iyi albumdu. Sonrasinda gelen iki album pek bi sey katmadi DT nin muzigine.
Yalniz boyle atip tutuyoruz, ama sound ya da tarz degisikligine gitmek feci zor bir sey aslinda. Cunku “beste yapim tarzi” insanin kisiliginin parcasi gibi birsey, degistirmek (hele belli bir yastan sonra) cok cok zor. Bu saatten sonra Sundin cok kassa da acaip farkli riffler ve melodiler uretemeyecektir diye dusunuyorum. Umarim haksiz cikarim.
16.01.2013
@Kemal, Söylediğine katılmakla beraber, Niklas’dan şöyle işler de çıktığını belirtmek isterim.
http://www.youtube.com/watch?v=SYwWXDZIkvI
O adamdan her zaman farklı bir şey beklerim ben şahsen.
17.01.2013
@DrAQA, dogru soyluyosun Niklasin evveliyatini bilmeden biraz desteksiz sallamisim :) dedigim gibi umarim haksiz cikartirlar beni
Site editörleri Ulcerate’yi topluma kazandırmak için hizmetten kaçınmıyor, büyükşehir çalışıyor…