Görkem ŞAHİN

1991’de kendisine ilk defa MANOWAR ve IRON MAIDEN gibi gruplar dinletilen, ilk aldığı kaset olan (o yıllarda malum CD falan hak getire) Iron Maiden’ın “Ten Years Collection” serisinden “Wasted Years EP”si ile heavy metal dinlemeye başlayan birisi olarak müziğe kimi zaman at gözlükleriyle bakmış olduğum bir gerçek.

Ama siz de takdir edersiniz o zamanlar şu post, avangard muhabbetleri falan pek yoktu, müzik “true” dediğimiz kriterlere göre şekillenirdi. Tabii yıllar geçtikte doğal olarak bendenizin de müziğe bakış açısında değişiklikler oldu. Mesela çılgın metalci gençlik günlerimde PINK FLOYD, KING CRIMSON gibi pek çok grubun değerini bilemedim. Benim için fazla yumuşak ve unorthodox (buraya çok uydu, başka ne yazsam bu kadar cuk oturmazdı) olan her şey yanlış ve eksikti.

Sert ve bildiğimiz metal olan her şey kabulümüzken, diğerlerine tü kaka mualemesi yaptık.

Biz diyorum çünkü o zamanlar metal dinleyen kitle genelde böylesine muhafazakar bir tavra sahipti. Aslında çok da pişman değilim; nu-metal, metalcore gibi türlerin ne kadar laçkalaştığı ortada. Tamam, sonuçta müzik de önemli bir sanat dalı olarak sınırlı kalıplar içerisinde düşünülmemeli, ama bunu anlamak için de biraz yaşlanmak gerekiyor galiba…

Neyse, çok uzatmadan size bu yazıya sebep olan albümden bahsedeyim.. CONVERGE gibi bazı pırlantaların giremediği metal-archives’a girmiş ve metal grubu olarak tescillenmiş bir grup BURIED INSIDE ve müziklerini atmosferik post hardcore/sludge olarak tanımlamak mümkün diye düşünüyorum. Gerçi metal-archives gruba grindcore ibaresini de yapıştırmış ama ben şahsen pek bu tabire katılamıyorum.

Pek çok albüme şarkı sözü bakımından pek dikkat etmemekle beraber şarkı adlarından ve kabataslak incelenecek liriklerden de anlaşılacağı üzere grup bu konsept albümünde, zaman ve onun insana etkisinden bahsetmiş.

Bazı albümler müzikal anlamda insana hissettirdikleri ile sözlere gerek bırakmıyorlar. BURIED INSIDE’ın “Chronoclast”ı da işte böyle bir albüm. Grup anlatmak istediklerini aynı zamanda hissettirmeyi de başarmış. Genel olarak hardcore değil de crust/grindcore gibi türleri tercih etsem de ciddi anlamda etkilendiğim bir albüm oldu bu. Zaten Relapse gibi sağlam bir firmadan çıkan “Chronoclast”, bünyesinden çıktığı bu güzide firmanın hakkını veriyor.

Prodüksiyon anlamında çok başarılı bulduğum “Chronoclast”, insanı adeta alıp götürüyor. Bazen müthiş fikirlerle örülü birçok albüm –en azından benim açımdan– gereksiz derecede uzun süresiyle değer kaybedip bayabiliyor. BURIED INSIDE bu albümünde, 40 dakikada söyleyeceğini söyleyip, yumruğu indirip kaçıyor, tabii ki insanda tekrar dinleme isteği uyandırarak.

Son 10-15 yıla damgasına vuran ISIS, CULT OF LUNA, NEUROSIS gibi çok bilinen ve bunlara işbirlikçilik yapan, daha az bilinen YEAR OF NO LIGHT, KYLESA vb. yığınla grupla aynı janr içinde sayılabilecek Kanadalı BURİED INSİDE’ın “Chronoclast”ı, bence kimi zaman daha vahşi ve meditatif tarzıyla, eski metalcilerin bile kulak kabarttıklarında sevebilecekleri bir albüm.