2007 yılında Tosin Abasi tarafından kurulan ANIMALS AS LEADERS, son yıllarda adı sıkça anılan gruplardan. Misha Mansoor ve dolayısıyla PERIPHERY ile özellikle ismini görebileceğimiz ANIMALS AS LEADERS’ı diğer djent gruplarından ayıran yanı ise tamamen Tosin Abasi’nin işi caz müziğe çekme çabaları ve bu çabaların sonucu ortaya çıkan güzellikler. Zaten gitarda yapamayacağı şeyin pek de olmadığını düşündüğüm bu tosun gibi delikanlının ritmler üzerinde oynadığı oyunlar, Tosin’i ve grubunu farklı bir yere koyuyor. Başka bir kafadalar anlayacağınız. İster enstrümantal progresif metal, ister djent, isterseniz de cazlı metal diyin, size kalmış.
Böyle övmeme rağmen, açıkçası ANIMALS AS LEADERS ölüp bittiğim bir grup değil. Zevkler, renkler diyelim. Her ne kadar teknik yeterlilikleri çok (çok… [çok çok]) yükseklerde olan insanlardan kurulu olsa da bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. Hayır, vokal değil, “daha iyisi olabilirdi çocuklar” gibi. Ama yine de gitar çalan biri olarak Tosin Abasi’ye imrenmiyor muyum? İmreniyorum. Hem de nasıl. Çok afedersiniz, hayvan gibi soloları “hehe bak böyle işte bişeyi yok ki” ifadesiyle çalması insanı sinir ediyor. Yedi telli gitar da yetmiyor bu adama. Bir de teorik müzik bilgisi yeterince fazla olunca tutabilene aşk olsun yahu. Poliritim olayını uygulamalı olarak anlattığın video için de teşekkürler Tosin, havandan geçilmiyor kliniklerde.
ANIMALS AS LEADERS kendine has köşesinde, kendisine has gariplikleriyle uğraşmaya devam ededursun, T.R.A.M.’ye geçelim. İlk önce grubun adını merak ediyorsanız söyleyeyim, grup elemanların isimleri; Adrián Terrazas, Javier Reyes, Tosin Abasi, Eric Moore. ANIMALS AS LEADERS’tan tanıdığımız Tosin Abasi ve Javier Reyes yine burada da gitar işçiliğini üstleniyorlar. Yanlarında da THE MARS VOLTA’dan aklımıza gelebilecek multi-instrumentalist Adrián Terrazas-González ve SUICIDAL TENDENCES’tan tanıdığımız yetenekli davulcu Eric Moore var. Özellikle ANIMALS AS LEADERS çatısı altında Tosin Abasi’nin gölgesinde kaldığını düşündüğüm Javier Reyes’in bu projede rol oynaması beni sevindirdi. Akıllı ol Tosin diyorum ve “Kimmiş bu Javier Reyes?” diyen varsa aşağıdaki videoya davet ediyorum kendisini.
Böyle bir insan işte. Evet… “Lingua Franca”, x müzisyenin öne çıktığı bir albüm değil ve bu, denedikleri şey açısından da büyük bir artı. Tosin Abasi ve Javier Reyes ikilisinin gitar işçiliği ilgi çekici bir nokta. Gitar yazımındaki baskın taraf kimdir bilmiyorum fakat atıyorum Tosin Abasi baskınsa (muhtemelen böyle zaten) Reyes’in ona uyumu (ya da tersi) takdiri hakediyor. Daha çok evde sıkıldıkça çaldıkları ilginç clean gitar riflerini burada toplamış gibiler (ev olması şart değil burada tabii). Eric Moore’un davullardaki performansına da ayrıca “yürü be koç” demek istiyorum. Tosin Abasi gibi ritimlerle kafayı bozmuş birinin arkasında davul çalmak kolay değildir. Yürü be koç şeklinde tekrarlıyor ve Adrián Terrazas González’e geçiyorum. T.R.A.M.’ı sevmemi sağlayan en önemli etkendir Adrián ve saksafonudur.
“Seven Ways Till Sunday”in ANIMALS AS LEADERS’ı anımsatan girişi ve bir dakika sonrasında gelen saksafonu ile gayet enerjik bir başlangıç yapıyor “Lingua Franca”. Grup genel olarak birlikteliğini oturtmuş. Olmasa da olurmuş dediğim yerler de var ama artıları çoğunlukta. “HAAS Kicker” ile “ne yaptın be abi” dedirten bir Adrián Terrazas-González eseri dinliyoruz. “Inverted Ballad” diğer parçalara göre “olmasa da olurmuş” dedirtmedi değil. “Endeavor” ve “Hollywood Swinging” yine güzel anlar barındırsa da genele vurulduğunda düşük kalıyorlar biraz. Ara ara karşımıza çıkan ve şarkı sözü okumak yerine daha çok enstrüman gibi kullanılan vokallerse gayet hoş, zevk veren bir ekleme olmuş.
Albümün sevdiğim bir özelliği de, genel olarak ortaya koyulan öğeler olması gerektiği gibi. “Şov yapma” kaygısı gütmeden, müzikle ilgili yıllardır biriktirdikleri birikimlerini abartmadan, bir nevi kendilerini ortaya koydukları bir albüm “Lingua Franca”. “Bizim böyle böyle gruplarımız var ama bi de bunu dinle bakalım” denmiş biraz da. Şöyle de bir nokta var, eğer ANIMALS AS LEADERS’ın ya da belki THE MARS VOLTA’nın daha “caz” versiyonunu bekliyorsanız çok da size göre diyebileceğimi sanmıyorum. Bu gruplardaki kimlikler bir kenara bırakılmış ve farklı bir müzik denemesiyle baş başa kalmışlar. Ama caz-fusion dinleyen, seven biriyseniz içiniz rahat olsun. İlişkili grupları sevip üstüne bir de caz-fusion’la alakalı biriyseniz durmayın, dinleyin.
Lingua Franca “iyi” bir albüm. Ama bana sorarsanız pek de fazlası değil. Daha çok adı geçen bu 4 müzisyenin değişik bir şeyler yapma isteğiyle ortaya çıkan bir süpergrup diyebiliriz. 29 dakika gibi kısa sürmese yerine 10-15 dakika daha aynı enerjiyle olmak kaydıyla süreyi uzatsalarmış belki daha çok zevk alabilirdim. Çünkü bu şekilde albüme gayet güzel akarken birden son buluyor. Yine de dinlemekte fayda var. Değişik adamlardan belki de yapmak istedikleri başka bir şeyin güzel bir örneği “Lingua Franca”.
sitede incelemesinin olmaması eksiklik olan bir albümmüş ki bunu yazıyı görene kadar farketmemiştim :). animals as leaders’dan bildiğimiz, duyduğumuz gitarlar üzerine bir de saksafon eklenince bana “caz djent” gelen bir albüm aslında. tabi rock/metalin yanında en sevdiğim tür caz olunca ayrı bir hoşuma gitti benim.
@Gustav Mahler, zaten albümde djent yapılmak istenmediği belli bence. Animals as Leaders’taki o deli solo bölümler (CAFO nedir yahu) olmasa da Lingua Franca’nın altında yatan müzisyenlik daha farklı, farklıdan öte özel bir yerde diye düşünüyorum. Tosin yine Tosin’liğini yapmış ama farklı bir yönüyle.
@MakeMeSpinn, abi inan bana tosin abasi cidden kendine özgü stili olan, çok manyak bi gitarist. bu projeyi es geç, animals as leaders’ta yaptıkları ortada. gitaristleri ve gitar müziğini çok severim, kaç yüz tane gitarist dinledim, bu adam heyecan verici bi gitarist abi. herşeyi kenara bırak şu videoda bile adamdan yetenek fışkırıyo resmen.
öncelikle kritik için eline sağlık, gayet açıklayıcı olmuş. gruba gelirsek eğer, ben tosin abasi’nin ve animals as leaders’ın cidden hastasıyım. son zamanlarda oldukça beğendiğim 3 gitaristten biri(diğerleri david davidson ve feodor dosumov). ama bu proje, her ne kadar caz-fusion sevsem de beni çekmedi kendine. kötü demiyorum kesinlikle ama erotik\porno film müziği kategorisinde bi müzik açıkçası. şu 2 şarkıdan çıkardığım izlenim bateristin çok iyi işler çıkardığı yönünde. sonuç olarak güzel müzik ama açıp dinlemem abi.
saksafon demişken meshuggah’tan fredrik abimizin solo albümünde şöyle bi efsane saksafon solosu vardı çok deli, paylaşmadan olmaz:
@caksu, evet dostum çok iyi adam ya. impact fuze diye bi grubu var hatta. bişeye dikkat ettin mi bilmiyorum ama sağ el penadan sonra 3. parmağını da kullanıyo çalarken. eskilerden brett garsed diye bi fusion gitaristi yapardı bunu, o 4. parmağını da kullanırdı hatta.
bayağı severek dinlemiştim albümü ilk çıktığında fakat bi şekilde kaynadı daha sonra. hah javier reyes demişken kendisi basal ganglia adında bi ep çıkardı ki bu kafalarda sanıyorum. ona da bakmak gerek bi ara.
sitede incelemesinin olmaması eksiklik olan bir albümmüş ki bunu yazıyı görene kadar farketmemiştim :). animals as leaders’dan bildiğimiz, duyduğumuz gitarlar üzerine bir de saksafon eklenince bana “caz djent” gelen bir albüm aslında. tabi rock/metalin yanında en sevdiğim tür caz olunca ayrı bir hoşuma gitti benim.
Ne zamandır görüyordum Sumerian Records’un videolarında ama hiç bakma fırsatım olmadı. Şimdi dinleyeceğim,teşekkürler.
oha. çok güzel.
eric moore suicidal şapkası ve epik tişörtüyle photobombing yapmış gibi duruyor :)
pek de bi jaz djentliğini göremediğim bi albüm bu özellikle tosin hiç tosinlik yapmamış ama baterist adına bayağı başarılı bi albüm olmuş.
04.12.2012
@Gustav Mahler, zaten albümde djent yapılmak istenmediği belli bence. Animals as Leaders’taki o deli solo bölümler (CAFO nedir yahu) olmasa da Lingua Franca’nın altında yatan müzisyenlik daha farklı, farklıdan öte özel bir yerde diye düşünüyorum. Tosin yine Tosin’liğini yapmış ama farklı bir yönüyle.
Ayrıca Suicidal Tendences yazmışım, şimdi gözüme çarptı.
http://www.blogcdn.com/www.urlesque.com/media/2008/08/dawsons-ugly-cry.jpg
An gelir, medyanın canı sıkılır ve birilerini yüceltmek ister.Bu tosun mudur tosin midir, malum can sıkıntılarının sonucudur.
05.12.2012
@MakeMeSpinn, abi inan bana tosin abasi cidden kendine özgü stili olan, çok manyak bi gitarist. bu projeyi es geç, animals as leaders’ta yaptıkları ortada. gitaristleri ve gitar müziğini çok severim, kaç yüz tane gitarist dinledim, bu adam heyecan verici bi gitarist abi. herşeyi kenara bırak şu videoda bile adamdan yetenek fışkırıyo resmen.
http://www.youtube.com/watch?v=bt-RoSzsEKA
05.12.2012
@Ufuk Sönmez, haklı olabilirsin tabi ama ben fikrimi söylemiştim.Sevemedim gitti.
05.12.2012
@MakeMeSpinn, ok, no problem :D
05.12.2012
@MakeMeSpinn, Steve Vai tarafından da gitara yenilik katan insanlardan biri olarak gösterilmişliği var.
öncelikle kritik için eline sağlık, gayet açıklayıcı olmuş. gruba gelirsek eğer, ben tosin abasi’nin ve animals as leaders’ın cidden hastasıyım. son zamanlarda oldukça beğendiğim 3 gitaristten biri(diğerleri david davidson ve feodor dosumov). ama bu proje, her ne kadar caz-fusion sevsem de beni çekmedi kendine. kötü demiyorum kesinlikle ama erotik\porno film müziği kategorisinde bi müzik açıkçası. şu 2 şarkıdan çıkardığım izlenim bateristin çok iyi işler çıkardığı yönünde. sonuç olarak güzel müzik ama açıp dinlemem abi.
saksafon demişken meshuggah’tan fredrik abimizin solo albümünde şöyle bi efsane saksafon solosu vardı çok deli, paylaşmadan olmaz:
http://www.youtube.com/watch?v=czkVhQz7x6g
12.12.2012
@Ufuk Sönmez, http://www.youtube.com/watch?v=UtVF9O3DJQk
Yuh.
13.12.2012
@caksu, evet dostum çok iyi adam ya. impact fuze diye bi grubu var hatta. bişeye dikkat ettin mi bilmiyorum ama sağ el penadan sonra 3. parmağını da kullanıyo çalarken. eskilerden brett garsed diye bi fusion gitaristi yapardı bunu, o 4. parmağını da kullanırdı hatta.
14.12.2012
@Ufuk Sönmez, o olayı çok kullanan bir de Joe Haley vardır ki çok severim kendisini zaten. bkz: http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=wdKl8q7Ffqk#t=730s (12:10′da durdurup attım)
14.12.2012
@Ufuk Sönmez, Klavyede bir perdedeyken o telde köprüye yakın yerlere vurup cikletiyolar ya sesi.. O mevzuya hastayım ben de. :)
Yaratıcılığı, tonu falan acayip ama çocuğun. Repini verdim.
Bi de Brent var Mastodon’dan, penanın yanında diğer parmaklarını kullanan. Ben de onu diyeyim, altta kalmayayım.
http://www.youtube.com/watch?v=a1i2_pYCN88
bayağı severek dinlemiştim albümü ilk çıktığında fakat bi şekilde kaynadı daha sonra. hah javier reyes demişken kendisi basal ganglia adında bi ep çıkardı ki bu kafalarda sanıyorum. ona da bakmak gerek bi ara.