Eski OPETH davulcusu Martin Lopez ile milyonların basçısı Steve DiGiorgio tarafından başlatılan ve son dönemde adından sıkça söz ettiren SOEN’le röportaj yapma fikri ortaya ilk atıldığında, Pasifagresif toplantı odasında soğuk rüzgarlar esmişti…

Ertuğrul Özkök/Ayşe Arman tandanslı kurumsal basın organı makalesi girişi deneyelim dedik ama pek olmadı. Neyse devam edelim. Bu seferki konuğumuz, İsveçli SOEN. Grubun vokalisti Joel Ekelöf’ü Kumkapı’ya götürüp hem felekten bir gece çaldık, hem de röportaj yaptık, türü şeyler demek güzel olurdu; ancak biz ona mail atmakla yetindik ve bu röportaj da bu şekilde gerçekleşmiş oldu. Buyrunuz.

Selam Joel, hemen sorulara geçelim. SOEN’de durumlar nasıl? Her şey yolunda mı?

Teşekkürler, her şey iyi gidiyor.

“Cognitive“in genel olarak aldığı tepkileri nasıl özetleyebilirsin? Kayıt sırasında neler bekliyordunuz ve gelen sonuç ne oldu?

Dünya genelinde birçok yerden müthiş yorumlar alıyoruz ve bu tabii ki bizi cesaretlendiriyor. Bu albüm için çok çalıştık ve diğer insanların da gps phone spy tracker doğru yönde ilerlediğimizi düşünmeleri iyi bir durum. Ayrıca sosyal medya üzerinden bize ulaşan hayranlarımızdan da harika yorumlar aldık, bu da gelecek için motive edici etkenlerden biri tabii ki.

Birçok yönden değerlendirildiğinizde bir metal grubusunuz, ancak gitaristiniz Kim Platbarzdis SOEN’i bir “rock grubu” olarak nitelendiriyor. SOEN’in müziğini nasıl tanımlayabilirsin?

Müziğimizde birçok metal ögesi bulunduğuna ve hepimizin metal kökleri olduğuna katılıyorum. Ancak içinde bulunduğumuz kategori herhangi bir birey tarafından belirlenemez, o yüzden burada herhangi bir yanlış veya doğruyu belirtmeyeceğim. Dinleyiciye progresif ve bir noktaya kadar “zorlayıcı” bir deneyim yaşatacak bir müzik yaratmak istiyoruz. Dinleyicinin bir şarkıyı özümsemesinden önce o şarkı ile my spy phone biraz uğraşması iyi bir şeydir. Herkesin

hızlı, kolay erişilebilir ve sindirilebilir olmasının beklendiği bir toplum içinde bir alternatif sunmak istiyoruz.

Gruba nasıl dâhil olduğundan bahsedebilir misin english letter writing for school students bize? Başlıca vokalist adayı en başından beri sen miydin, yoksa grup birtakım vokalist adaylarını denemek suretiyle mi seni aldı?

Kim’i Stockholm camiasından, belki de 12 yıldır tanıyordum. Kendisi bir gün beni aradı ve projeyle ilgili kimi detayları paylaştı, ben de ona vokallerle ilgili birtakım fikirler sundum

ve o dönemden itibaren SOEN şekillenmeye başladı. Ardından bu süreç doğal şekilde devam etti ve parçalar bir bir yerlerine oturdu.

Avrupa’da bazı konserler phone spy verdiniz, tepkiler nasıldı? İnsanlar grubu tamamen benimsemiş durumda mı, yoksa henüz “SOEN ismini insanlara tanıtma” evresinde misiniz?

Ekim’de PARADISE LOST’un altında çıktık custom written papers in the united states ve harika bir reaksiyon aldık. Bu kadar çok seyircinin şarkılara eşlik etmesini beklemiyorduk. Şimdi ise, tanınırlığımızı artırmak için çok daha fazla turlamaya hazırız.

Martin’in geçmişi yüzünden konserlerde OPETH cover’lamanız için bağıranlar oluyor mu?

Hayır hiç böyle bir istek almadık ama

OPETH zamanlarından beri Martin’in ve onun davul tekniğinin hayranı olan dinleyicilere konserlerde sıkça rastlıyoruz. Bu benim normal karşıladığım bir durum, sonuçta OPETH hayranlarının epey yüksek müzikal standartları var. İşin müzikalite ve performans noktasında güçlü bir algıya sahipler.

Martin bir defasında SOEN isminin hiçbir anlam taşımadığını söylemişti. Ona neden bu ismi seçtiğini sordun mu? Sadece kulağa hoş geldiği için mi bu ismi seçmiş?

Aslına bakarsan SOEN isminin bir anlam taşımaması bize bu ismin içeriğini doldurma imkânı sağlıyor. Dikkatin grup isminden çok müziğe yönelmesine de katkı sağlıyor.

Martin’den bahsetmişken, sağlık durumu nasıl oldu? Tamamen iyileşti mi yoksa hâlâ atlatması gereken bazı şeyler var mı?

Martin şu anda muhtemelen daha önce hiç olmadığı kadar iyi. SOEN’le tüm yaratıcı zekasını ortaya koyup kendini ifade edebiliyor ve hepimiz de bu duruma müteşekkiriz!

SOEN’de kimi TOOL ilhâmları olduğu bir gerçek. Bu durum, metal medyasındaki bazı kesimlerin çok da hoşuna gitmiş değil. TOOL’la karşılaştırılmak ya da TOOL’dan çok yoğun bir şekilde etkilendiğiniz yönünde yorumlar görmek sizi rahatsız ediyor mu?

TOOL ile karşılaştırılmak bizi rahatsız etmiyor; ama bir kişinin grupla ilgili tek söylediği buysa, north american writers doctoral paper writing assistance o kişi bizi yeterince dikkatli dinlememiş demektir. Albümü birden fazla kez dinleyen çoğu insan, gözlerine ilk çarpan bu durumun üstesinden gelip çalışmanın daha derinlerine inebiliyor.

Martin Lopez, müzik endüstrisinden uzun bir süredir uzak duruyordu. Bence tüm bu süre içerisinde şu ana kadar dinlediklerimizden daha fazla parça yazmıştır. İkinci albüm üzerinde çalışmaya başladınız mı, ilk albümle aralarında ne gibi farklar olacak?

Şu anda ikinci albüm üzerinde çalışıyoruz, açıkçası genel bir tanımlama yapmak için çok erken, ancak spybubble cell phone spy software yeni albüm muhtemelen işi “Cognitive”in bıraktığı yerden devam ettirecek.

Steve DiGiorgio ile çalışmak nasıldı? Kendisi konserlerde gruba pek dahil olmuyor. Gelecek albümde onunla çalışacak mısınız?

Steve DiGiorgio inanılmaz bir müzisyen ve grubun da sabit bir üyesi. Şu ana kadar bizimle beraber konserlerde bulunamamasının nedeni her şeyi yerine oturtmakta zorlanmamızdı. Umuyorum ki grup olarak bir düzene oturdukça bu problemleri de çözebilecek duruma geleceğiz.

Kırılgan ve dokunaklı bir vokal tekniğine sahipsin. Sesinin iyi durumda kalması için turneler sırasında özel bir çaba sarf ediyor musun?

Sakin olmaya ve fazla streslenmemeye çalışıyorum. Vücuda zarar veren asıl şey, strese girmek ve gerilmektir.

Birlikte turlamayı istediğin gruplar hangileri?

Çok fazla grup var. Turnede olmak demek, istesen de istemesen de başkalarıyla birlikte zaman geçirmek zorunda olmak anlamına geldiğinden, en azından biraz olsun aklı başında insanlarla turlamaya çaba göstermen senin yararına olur.

2012′de dinlediğin iyi albümlerden bazılarını sayabilir misin?

GOJIRA – L’Enfant Sauvage
LEONARD COHEN – Old Ideas
ERIK LINDERBORG – Salonul Magic

Zaman ayrıdığın için teşekkür ediyoruz, umarım sizi bir gün Türkiye’de de görürüz diyerek, kucak dolusu sevgiler sunuyoruz.

Ben teşekkür ederim, oradaki dinleyicilerimize selamlar.

Röportaj/Tercüme
PASİFAGRESİF