Öncelikle sözlerime konser mekanıyla başlamak istiyorum. Jolly Joker’i görünce aklıma direkt, perspektif olgusu geliyor. Konser alanında, sanki şöyle bir şeyin içindeymişiz gibi hissettim nedense:
Şunu baştan söyleyelim. Konserin en can sıkıcı noktası Loomis’in, sahneye kapı açılışından yaklaşık 1-1,5 saat geç çıkmasıydı. 2 arkadaşımla 21:10′da felan içeri girdik desek, nerden baksanız 1 saati aşkın süre, öyle ayakta dev ekrandaki teenage-metal(teenage mutant ninja turtles diyesim geldi) gruplarının kliplerini izledik. Neyse ki sahneye çıktılar da eğlence başladı. 2. albümde davulda Dirk Verbeuren ve bas gitarda Shane Lentz olduğu için acaba bu 2 ismi görür müyüz diye düşünsem de, ikisi de sahnede değillerdi. Konserin başlamasına az kala arkadaşıma “bence girişi Jato Unit’le yapacaklar” demiştim ve tahminimde yanılmadım. Oldukça gaz bir girişin ardından 2. albümden Sibylline Origin çalındı. Şarkı aralarında seyirciyle sözlü iletişime geçen kişi sempatik tavırlarıyla göz dolduran 2. gitarist Keith Merrow’du. Bu arada kendisi “gördüğümüz en iyi kalabalık sizsiniz” lafıyla da “at yalanı skiym inananı” ekolünden olduğunu gösterdi. Belki de samimiydi bilemeyiz, neyse Keith aynı zamanda 3 şarkıda da scream vokallik yaptı. Bunlar orijinalinde Ihsahn’ın söylediği Surrender ve henüz yayınlanmamış 2 yeni şarkı olan “Speak Of Nothing” ve “A Liar’s Chain”di.
Setliste bakacak olursak genel anlamda ilk albümden ne çalınacağı aşağı yukarı belliydi. Jato Unit, Shouting Fire At A Funeral, Miles Of Machines ve Devil Theory çalındı zaten. 2. albümdense The Ultimatum ve Sibylline Origin kesin gibiydi ki çalındılar. Merrow’un scream vokal yaptığını düşünecek olursak, Christine Rhoades’in clean vokalli şarkıları kafadan elenmişti zaten. Beni hayalkırıklığına uğratan nokta ise biste diğer arkadışımla çalınmasını beklediğimiz “Requiem For The Living” ‘in yerine Mercurial’ın çalınması oldu. Mercurial başladığında ben gene Jato Unit’i çalıyolar zannettim ki o da benim salaklığım olsun.
Peki dünya gözüyle Loomis’i gördük, performansı nasıldı? Açıkça söyliyim hayvanoğluhayvanın ta kendisiydi. Hele Devil Theory’nin bi yerinde yaklaşık 1 dakika hiç durmaksızın klavyenin solundan başladı, sağına gitti, sağdan yardırdı sola verdi, soldaki pasını içeri çıkardı(ne diyorum ben ya), yani anlıycağınız Shecter Loomis’te 24 perde var desek, onu 7 telle çarpsak toplamda 168 notaya bastı, sahada ayak basmadık yer bırakmadı. Şarkı bittiğinde arkadaşıma dönüp “İbrahimoviç mi Loomis mi” diye sordum.
Ben tam da bu noktada bi şeyin altını çizmek istiyorum. Metalcilerden duyduğumuz “abi gitar albümlerini sevmiyorum, ne öyle baştan sona gitar mastürbasyonu ya” argümanının neden konu Jeff Loomis olunca geçerli olmadığını cidden sorgulamak istiyorum. Tamam arkadaki rifler Nevermore vari metal rifler ama shred’se olay, adam shred’in Allah’ını yapıyor. Yıllarca Malmsteen’e, bi başkasına saydıranlar konu Loomis olunca niye böyle “enstrümental metal” sevdalısı kesildiler anlamak güç. Loomis süper besteci laf yok ama getirin herhangi bi Malmsteen albümünü hız konusunda daha düşük kalır kanımca. Loomis’in müziği gaz ve heyecan vericilik açısından daha çekici olabilir belki ama en azından kendi içimizde çelişmeyelim, yemezler abi.
Evet, yazıyı yavaştan sonlandırırken Jeff Loomis gibi metal müziğin en baba isimlerinden birini canlı izlemenin keyfini çıkardık desem yeridir heralde. Loomis’in gitarının sesi ön planda olduğu için, en üstteki 2 tel hariç genel anlamda iyi duyduk. Kısa ama eğlenceli bir konserdi. Konser çıkışı İstiklal’de kendi “İdris Loomis”lerimizi görmekse hayatın küçük bir cilvesi gibiydi. Bu arada unutmadan söyleyelim 9 aralık’ta da bir başka gitar tanrısı Andy Timmons’un konseri var İstanbul’da. Bu kez az nota, çok duygu konuşacak diyor ve huzurlarınızdan ayrılıyorum.
Ufuk SÖNMEZ
Yorum alanı
“JEFF LOOMIS, Jolly Joker, 15 Kasım 2012” yazısına 81 yorum var
@Batu Sarıtürk, hakikaten ya tam epic fail olmuş. en son bi keith merrow’la videosu vardı ya, kafa oraya gitti heralde. düzeltme için teşekkürler, kendi adıma da özürler.
Çok ilginç bir konserdi. Jeff Loomis’i görmenin verdiği sevinçle, berbat bir gürültü yığını içinde can çekişme arasında gidip geldim. Nihayetinde Loomis değil babam olsa o kaosa katlanamazdım. Konsere gidip orda bira içmemiz için mi bilmiyorum ama konser saati değil kapı açılış saati bildirilmişti. Dolayısıyla 1 saatlik enerjimizi zaten ayakta dikilerek harcadık. Bu tarz grupları ve müzikleri iyi duyurmak beceri ve ekipman istiyor. O yüzden PA sisteminden, FOH Engineer’ına kadar seçimleri dikkatli yapmak gerekir diye düşünüyorum. Konsere gidenlerin tamamı konserine gittiği kişiyi kendinden üstün gördüğü için değil müziğini sevdiği için konserine gidiyor. Yani müziğin “azcık” anlaşılır olması önemli tabii.
Loomis’in signature gitarını kullanan bir hayranı olaraktan bende tabii ki bu konseri kaçırmadım.
15 gün öncesinde Anneke Van’ın konseri de yine aynı mekandaydı ve aynı işkenceyi o günde çekmiştik.Mekana giriyoruz bar kısmında en önde izleyebilmek için bekliyoruz.Daha sonra kapı açılıyor ve içeri alınıyoruz.İçeride 1.5 saat boktan boktan popüler rock gruplarının videoları eşliğinde müziklerini dinliyoruz.O sırada yanımızda bitiyor Jolly Joker’in çalışanları ve bize ”bira içmek ister misiniz” diye soruyorlar.Loomis konserinde adam 2 kere sordu bana.İçmek istesem zaten bar kısmı 2 adımlık yerde gider alırım fakat duvardaki tabloda biranın 12 tl olduğunu görünce benim gibi 20 yaşındaki işsiz gence koyuyor.Diğer anlam veremediğim olay biz o kadar erken geliyoruz en önü kapmak için fakat konser başlamadan 1-2 görevli arkadan iki sevgili getirip en öne geçiriyor.2 genç getirip en öne geçiriyor.
Konsere gelecek olursak mekandan mı ses sisteminden mi bilmiyorum fakat ses bok gibiydi.Amfiler mesaydı fakat monitörler mi dandikti bilemedim.7-8 parçadan sonra kafamı sikmeye başladı ses.Jeff’in hatırına dayandım da dinleyebildim.Yoksa adam gerçekten sağlam çalıyor.Sadece başlarda bir parçada 1-2 kez hata yaptı.Orada da tam ısınmadığı için oldu sanırım.
Ses gerçekten kötüydü ama Jeff kusursuz çaldı her zamanki gibi. Loomis en sevdiğim gitarist olduğu için konser benim adıma gayet iyiydi ancak şarkılarını bilmeyen biri olsaydım, böyle bir seste o mekanda durmak ister miydim bilmiyorum. Özellikle vokalli death metal şarkıları, düşük oktavlardan çalınmalarından mütevellit hiç anlaşılmadılar.
Konser böyleyken, asıl değinmek istediğim konu, konserden sonraki gün Dore Music’te yapılan imza günüyle ilgili.
Arkadaşım.
İmza günü yapıyorsun. Afiş bastırıyorsun. Peki o afişe, imza günü bittikten sonra bir de klinik olacağını neden yazmıyortsun? Neden bunu duyurmuyorsun? Neden imza alıp mekandan ayrılan insanlara “İmzalama bitince klinik var” demiyorsun? Sadist misin? Aklın mı az? Bunun nasıl bir mantığı olabilir?
En sevdiğim gitarist ta dibimde klinik düzenliyor, soru cevap yapıyor ve ben böyle bir şeyden haberdar edilmediğim için, mekandan çıkarken o kadar görevli bana bu konudan bahsetmediği için buna katılamıyorum.
Cidden son zamanlarda hiçbir şeye bu kadar uyuz olmamıştım. Bir daha asla Dore Music’ten alışveriş yapmayacağım.
@Ahmet Saraçoğlu, hakikaten ben de bilmiyodum ya klinik olacağını. “aman ya bi imza için o kadar zahmete değmez” diye düşünüp gitmedim etkinliğe ama bileydim giderdim abi. şahsen müzisyenlerle etkileşim konusunda öyle çok bi hastalığım yok ama senin gibi bir müzik aşığının hayalkırıklığını cidden anlayabiliyorum.
gitseydim şu soruyu sorardım. “sizi son zamanlarda en çok etkileyen, heyecanlandıran gitaristler kimlerdir? tosin abasi’yi, revocation’dan david davidson’u nasıl buluyorsunuz veya bize önerebileceğiniz amatör ya da profösyonel gitarist var mı?”
Beni konserde özellikle rahatsız eden bir nokta, Joe Nurre’nin gitarını ve özellikle vokalini pek duyamamam oldu. A Liar’s Chain’inin tadını sırf vokal yüzünden çıkartamadığıma yanarım yani.
konserin ses sisteminin istediğimiz gibi olmayacağını bildiğim için, “loomis’i duysak yeter” mantığı ile hareket ettim. hareket ettim derken, neyin hareketini ettiğimi cidden bilmiyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=9nElwM3YScM
Jeff’in kıçını çeken arkadaşa tebrikler.
yalnız ikinci gitarist/vokalist keith merrow değil, joe nurre idi. bir karışıklık olmuş sanırım. :)
30.11.2012
@Batu Sarıtürk, hakikaten ya tam epic fail olmuş. en son bi keith merrow’la videosu vardı ya, kafa oraya gitti heralde. düzeltme için teşekkürler, kendi adıma da özürler.
Site yenilendi, sen de futbol yerine bale, eskrim, dağcılık gibi alanlardan espri çıkart artık biraz abi. :) Eline sağlık.
30.11.2012
@Özgür Durakoğulları, benim yazarım nerden espri çıkarılacağını iyi bilir diyor, sana da gerçek isminle yazılarında başarılar diliyorum. :)
30.11.2012
@Ufuk Sönmez, Neydi benim fi tarihinde uydurduğum slogan. mmm. Şey: “Together, to better”. :)
Çok ilginç bir konserdi. Jeff Loomis’i görmenin verdiği sevinçle, berbat bir gürültü yığını içinde can çekişme arasında gidip geldim. Nihayetinde Loomis değil babam olsa o kaosa katlanamazdım. Konsere gidip orda bira içmemiz için mi bilmiyorum ama konser saati değil kapı açılış saati bildirilmişti. Dolayısıyla 1 saatlik enerjimizi zaten ayakta dikilerek harcadık. Bu tarz grupları ve müzikleri iyi duyurmak beceri ve ekipman istiyor. O yüzden PA sisteminden, FOH Engineer’ına kadar seçimleri dikkatli yapmak gerekir diye düşünüyorum. Konsere gidenlerin tamamı konserine gittiği kişiyi kendinden üstün gördüğü için değil müziğini sevdiği için konserine gidiyor. Yani müziğin “azcık” anlaşılır olması önemli tabii.
her ne kadar ütüyle çekmiş olsam daha güzel video kalitesi alacağım bariz olsa da, konserden videolar:
Speak Of Nothing http://www.youtube.com/watch?v=ArBDwgZcnac
Shouting Fire At A Funeral http://www.youtube.com/watch?v=stOx_7XgWjo
Miles Of Machines http://www.youtube.com/watch?v=RZo-XvJqyEg
A Liars Chain http://www.youtube.com/watch?v=WrHHDFtsrKY
bonus olarak, clinic videoları (bunlar konser videolarına kıyasla daha iyi):
Shouting Fire At A Funeral & Jato Unit http://www.youtube.com/watch?v=xy8-T4TYhCg
Mercurial & The Ultimatum http://www.youtube.com/watch?v=x1B5XzcMGGk
Miles Of Machines http://www.youtube.com/watch?v=1oVMiP9MGKM
Loomis’in signature gitarını kullanan bir hayranı olaraktan bende tabii ki bu konseri kaçırmadım.
15 gün öncesinde Anneke Van’ın konseri de yine aynı mekandaydı ve aynı işkenceyi o günde çekmiştik.Mekana giriyoruz bar kısmında en önde izleyebilmek için bekliyoruz.Daha sonra kapı açılıyor ve içeri alınıyoruz.İçeride 1.5 saat boktan boktan popüler rock gruplarının videoları eşliğinde müziklerini dinliyoruz.O sırada yanımızda bitiyor Jolly Joker’in çalışanları ve bize ”bira içmek ister misiniz” diye soruyorlar.Loomis konserinde adam 2 kere sordu bana.İçmek istesem zaten bar kısmı 2 adımlık yerde gider alırım fakat duvardaki tabloda biranın 12 tl olduğunu görünce benim gibi 20 yaşındaki işsiz gence koyuyor.Diğer anlam veremediğim olay biz o kadar erken geliyoruz en önü kapmak için fakat konser başlamadan 1-2 görevli arkadan iki sevgili getirip en öne geçiriyor.2 genç getirip en öne geçiriyor.
Konsere gelecek olursak mekandan mı ses sisteminden mi bilmiyorum fakat ses bok gibiydi.Amfiler mesaydı fakat monitörler mi dandikti bilemedim.7-8 parçadan sonra kafamı sikmeye başladı ses.Jeff’in hatırına dayandım da dinleyebildim.Yoksa adam gerçekten sağlam çalıyor.Sadece başlarda bir parçada 1-2 kez hata yaptı.Orada da tam ısınmadığı için oldu sanırım.
Ses gerçekten kötüydü ama Jeff kusursuz çaldı her zamanki gibi. Loomis en sevdiğim gitarist olduğu için konser benim adıma gayet iyiydi ancak şarkılarını bilmeyen biri olsaydım, böyle bir seste o mekanda durmak ister miydim bilmiyorum. Özellikle vokalli death metal şarkıları, düşük oktavlardan çalınmalarından mütevellit hiç anlaşılmadılar.
Konser böyleyken, asıl değinmek istediğim konu, konserden sonraki gün Dore Music’te yapılan imza günüyle ilgili.
Arkadaşım.
İmza günü yapıyorsun. Afiş bastırıyorsun. Peki o afişe, imza günü bittikten sonra bir de klinik olacağını neden yazmıyortsun? Neden bunu duyurmuyorsun? Neden imza alıp mekandan ayrılan insanlara “İmzalama bitince klinik var” demiyorsun? Sadist misin? Aklın mı az? Bunun nasıl bir mantığı olabilir?
En sevdiğim gitarist ta dibimde klinik düzenliyor, soru cevap yapıyor ve ben böyle bir şeyden haberdar edilmediğim için, mekandan çıkarken o kadar görevli bana bu konudan bahsetmediği için buna katılamıyorum.
Cidden son zamanlarda hiçbir şeye bu kadar uyuz olmamıştım. Bir daha asla Dore Music’ten alışveriş yapmayacağım.
02.12.2012
@Ahmet Saraçoğlu, hakikaten ben de bilmiyodum ya klinik olacağını. “aman ya bi imza için o kadar zahmete değmez” diye düşünüp gitmedim etkinliğe ama bileydim giderdim abi. şahsen müzisyenlerle etkileşim konusunda öyle çok bi hastalığım yok ama senin gibi bir müzik aşığının hayalkırıklığını cidden anlayabiliyorum.
gitseydim şu soruyu sorardım. “sizi son zamanlarda en çok etkileyen, heyecanlandıran gitaristler kimlerdir? tosin abasi’yi, revocation’dan david davidson’u nasıl buluyorsunuz veya bize önerebileceğiniz amatör ya da profösyonel gitarist var mı?”
02.12.2012
@Ufuk Sönmez, zaten sen, ben, Bahadır ve Ege olarak 2′şer soru sorsak siteye röportaj diye koyardık. :)
Beni konserde özellikle rahatsız eden bir nokta, Joe Nurre’nin gitarını ve özellikle vokalini pek duyamamam oldu. A Liar’s Chain’inin tadını sırf vokal yüzünden çıkartamadığıma yanarım yani.
konserin ses sisteminin istediğimiz gibi olmayacağını bildiğim için, “loomis’i duysak yeter” mantığı ile hareket ettim. hareket ettim derken, neyin hareketini ettiğimi cidden bilmiyorum.
Loomis’in TTTS t-shirt’üyle görüntüsü şurada mevcut;
http://www.youtube.com/watch?v=fl1sMs3nBmY