# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ÄNGLAGÅRD – Viljans Öga
| 19.11.2012

Sanat.

İskandinav bölgesinin gerek hava muhalefeti gerekse de yılın belli zamanında dünyanın geri kalanından karanlık olması orada yaşayan insanların belli bir kısmının donuk, sessiz ve belki de daha duygusal olmasıyla iştigaldir. İnsan orada ister istemez kendi içine gömülür be!

İsveç, Polonya gibi müzik tarihi güçlü bir ülkedir. Orada yaşayan ailelerin çocukları mutlaka genç yaşlardan itibaren bir müzik eğitimi alır ve sonra sürecin içerisine dâhil olur. Biz misal rock müziğe İsveç’in dâhil olduğu yılları 60’lı yılların sonundan başlatıyorsak izin verin de bu ülkeyi ciddi ciddi ele alalım. İngiltere Progresif Rock müziğin doğduğu topraklar olarak bilinir. Aynı yıllarda Almanya, İtalya, İspanya ve İskandinavya’da bu müzik türüne dâhil olmuş bir sürü topluluk yaratmışlar. Bir İngiltere’den King Crimson’ı Almanya’dan Tangerine Dream, Can gibi topluluklardan bahsediyorsak İsveç’ten de mutlaka Kaipa, Kebnekaise, Älgarnas Trädgård gibi toplulukları da saymalıyız.

İskandinavya’nın kendi arasında bölündüğü durumlar var. Mesela Finlandiyalı bir topluluk daha caz öğelerine ağırlık verirken, Norveçli bir grup çok daha uçuk çok daha deneysel müzik sergileyebiliyor. İsveç bu durumda daha geleneksel konumda duruyor ve The Flower Kings, Kebnekaise, Kaipa, Sinkadus, Bo Hansson gibi gruplar dışında daha son dönem dediğimiz son 15-20 yıl içerisinde de en başta Änglagård, Anekdoten ikilisi olmak üzere Landberk, Liquid Scarlet, Moon Safari, Book of Hours, Trettioåriga Kriget, Ragnarök gibi yer altı toplulukları da çok önemli işlerle karşımıza çıkmıştır. Bu gruplar içinde belki de en önemlisi sadece kendi ülkesi içerisinde değil İngiliz, Amerikan ve dolayısıyla diğer bütün dünya ülkelerinin progresif rock grupları da dâhil hepsini etkileyen bir topluluk olan Änglagård’dır.

Änglagård’ın 1992 yılında ortaya çıkardığı “Hybris”, en başta Opeth’in den Pain of Salvation’ına oradan Riverside, Wobbler, The Flower Kings, Porcupine Tree ve bazı Post Rock grupları da dâhil ilk elden etkilenilen bir albüm olmuştur. Bugün Wobbler’in “Hinterland” albümüne, Opeth’in “Heritage”, Glass Hammer’ın “Cor Cordium”, The Flower Kings’in “Adam & Eve” ve “Space Revolver” albümlerine bakın Änglagård müziğinin izlerini görürsünüz. Änglagård, İsveç progressive müziğinin tepe noktasıdır. Belki popüler bir grup değildir ama yer altından bütün toplulukları etkiler. Bir grubun popüler olmaması da hiçbir şeyi etkileyemeyeceği anlamına da gelmez. Her şey “Hybris” albümünün ilk şarkısı “Jordrök” ile başlar.

ÄNGLAGÅRD MÜZİĞİ

Bazı dinleyiciler der ki bir albüme “Jordrök” kadar kompleks ve sofistike başlayabilen bir grup daha yoktur. Änglagård’ın büyüsü de burada yatıyor, dinleyicisini ilk elden şaşırtmak sonra müziğin içerisine yavaş yavaş dâhil etmek ve en sonunda da onu uçurmak. Evet, dinlerken uçarsınız o mellotronları, piyano, saksafon, flüt kombinasyonunu dinlerken kendinizden geçer o dâhiyane kompozisyonları fark edince bir daha bir daha dinlemek istersiniz. Änglagård diğer gruplara göre daha elit bir yerde duruyor. Bir yandan klasik müziğin bütün nimetlerinden faydalanırken senfonik, İskandinav halk müziğinden flütle faydalanırken de progresif folk olur müzikleri. Synth melodileri, hammond organ’ın neredeyse bütün bestelere sinmesi, dolayısıyla albümdeki bas yürüyüşleri, karakteristik yapılar, sözsüz olağanüstü pasajlarla sizi kendinizden geçirmeye muktedir bir yapı sergiler. İlk dinlemelerde bir şey anlamayabilirsiniz, müziğin gidişatını fark edersiniz ama nereye gittiğini asla bilemezsiniz ve bunu düşündüğünüzden iki dakika sonra tek bir notayla öyle bir yere bağlarlar ki işte oradan sonra anlarsınız onları ve bunlar gerçekten de sanat yapıyor dersiniz. 1994 yılından beri albüm yapmıyorlardı, ta ki bu seneye kadar. Bundan birkaç ay önce “Viljans Öga” adlı albümleri çıktı ve tam 18 yıl sonra İsveç’ten sevenlerini selamladı. “Viljans Öga” bugün bu sene içerisinde progresif rock adına çıkmış en iyi albümlerden birisi sayıldı.

Albüm 10 dakikanın üzerinde 4 tane enstrümantal eserden oluşur. İlk eser “Ur Vilande”nin ilk giriş pasajından sonra akustik gitarların girişiyle artık bir masal diyarına girmiş olursunuz. Dramatik yapıyı çok iyi verirler ve siz bir Tolstoy ya da Dostoyevski okur gibi ciddiyetle dinlersiniz onları. İskandinav geleneksel gruplarında karakteristik olan bir şey daha mevcuttur. Beste normal seyrinde devam ederken sinyal verir gibi bir klavye soundu ile devamlılık yaratılır ve aniden yükseklere çıkar ve sonra birden alçalmaya geçersiniz. Bu Änglagård’ta da Anekdoten’de de White Willow’da da Wobbler’de de değişmez bir kuraldır.

Yine flüt melodileri ile başlayan “Sorgmantel”de oldukça yoğun bir sinematografik yapı görürüz. Basların ve diğer enstrümanların birlikte hareket edişi ile müzik yaratılır. Aynen “Jordrök” gibi karmaşık bir başlangıca sahip olan “Snårdom” her şeyi ile kusursuz bir yapıt. Psychedelic tonları da kullanmaya başlayan grup bu beste de özellikle bunu çok iyi başarmış. Flütün de geri kalmayışı hatta Jethro Tull’daki gibi masalsı devam edişi takdire şayan. Bu bestede tek bir melodi karakter olmuş ve sonlara kadar da aynı mükemmellikte devam etmekte. “Langtans Klocka”daki melodilerin ince işlenişine çok dikkat etmelisiniz. Özellikle gitarın ve flütün birlikte konuşur gibi sohbet eder gibi hareket etmesini de mutlaka dinlemelisiniz.

Bu çalışmayla “Hybris”in biraz daha geliştirilmiş şeklini sunan Änglagård, 2010’lu yıllarda 1970’li yılların müziklerini sergilemeye and içmiş, analog kayıtlarla kafasını bozmuş İsveç’in havasından suyundan ve karanlığından nasibini almış müzisyenlerden kurulan inanılmaz bir topluluktur.

Baha ÖZER

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.28/10, Toplam oy: 47)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2012
Şirket
Mellotronen
Kadro
Anna Holmgren: Flüt
Thomas Johnson: Klavye
Jonas Engdegård: Gitar
Johan Högberg: Bas
Mattias Olsson: Davul
Tord Lindman: Gitar
Şarkılar
1. Ur Vilande
2. Sorgmantel
3. Snårdom
4. Längtans Klocka
  Yorum alanı

“ÄNGLAGÅRD – Viljans Öga” yazısına 17 yorum var

  1. İlk kez dinliyorum grubu, baya iyi gerçekten. Eline sağlık.

  2. Aeonian_Lich says:

    Beni alıp götüren bir grup değil Anglagard, ama detaylı ve sofistike bir müzik yapıyorlar. Benim biraz emek sarfetmem gerekti iyi dinlemeler yapabilmem için. Kritiği öğlen okuyacağım, eline sağlık.

  3. Yazı çok güzel, eline sağlık. Ben de buraya Jordrök şarkısı ve Wobbler grubunu övmeye gelmiştim ama o alanlar kapılmış bile haha.

    Hybris cidden kült bir albümdür. Bu albüm de onun yanında anılabiliyorsa, acilen dinlemem gerekiyor. :)

  4. noise says:

    İlk albümleri Hybris ile tanımıştım Änglagård’ı. Çok severim.

    Viljans öga da çok iyi albüm.

    Şu an rateyourmusic.com’un 2012 yılı progresif rock listesinde 1. sırada bu albüm. Aynı zamanda progarchives.com’da da 1. sıradaydı ama geçtiğimiz haftalarda 2. sıraya gerilemiş.

  5. desqpio says:

    anglagard çok sevdiğim bi grup ki yeni albüm hedesine de yıllardır bekliyorduk. çıktığı gibi dinleyip çok da sevdim viljans öga’yı. snardom da favorim. hah ilk kez şu kısmını dinleyip ohş olmuştum, http://youtu.be/624morShf9E?t=4m3s

  6. Jester says:

    Yazı gerçekten çok güzel ve bilgilendirici, eline sağlık. Yeni duydum grubu, İsveçli olmaları ve prog. rock yapmaları bile bir bakmam için yetti.

  7. saw you drown says:

    Flüte fazla abanmasalardı iyidi.

    saw you drown

    @saw you drown, Yaptığım bu düz ve terbiyesizce yorum için Anglagard’tan özür diliyorum. Flütün fazlaca kullanımı olaya bambaşka bir güzellik katmış. Albüm şahaser. Hybris’le falan karşılaştırmaya da gerek yok. İkisi de zamanının başyapıtları. Ve son olarak şunu söylemeliyim. İntihar etmeyi düşünüyorsanız eğer bu albümü dinleyin. Belki vazgeçirebilir. Müthiş bir güzellik. 10

  8. Osman says:

    Bu sene çıkan hiçbir progresif rock alübümünü dinlemedim. Ama Hybris iyidir, bakmak lazım.

  9. Bu sene abartılı seviyede mükemmel müzikler/gruplara maruz kalmaktan paramparça olacağım yakında. Tek albümde aşık oldum desem yeridir. Eyvallah

  10. İlk iki albümleri 1992 ve 1994′te çıkarmışlar, ardından 18 yıl ara verip bu albümü çıkarıyorlar ve albüm İsveç albüm listelerine 6 numaradan giriyor. İlginç ülkesin İsveç.

    Aeonian_Lich

    @Ahmet Saraçoğlu, Anglagard yıllardır albüm çıkarmasa da, sürekli bahsedilip durulan bir grup orada burada. Bi nevi güncelliğini pek yitirmediler.

  11. b says:

    anglagard’ı ilk defa 98-99 yıllarında duymuştum, ta o zamandan beri progresif müzikle ilgilenen dinleyen hemen herkes “hybris” albümünden bahsediyordu. o zaman albümün kaydına ulaşmak için epey sıkıntı çekmiştim ve o zamanki prog gurusu abilerin evine gider plakların cd’lerin arasından çekip almıştım albümü. sonra da hiç bırakamadım ve prog müzikle yakından ilgilenen hemen herkes bu grubun “jordrök” şarkısını dillerinden düşürmüyordu. nette bir yazısı olan eloy prog müzik sever sayın gökgünneç’in yazısında bile anglagard’dan mutlaka bahsedilirdi. oysa o yeni şeylerden pek hazzetmezdi ama anglagard farklıydı işte çoğu dinleyici o grupta birçok şey buldu kendinden.

    anglagard elemanları her zaman müzikle iç içe yaşıyor. albüm çıkarmasalar biel başka grupların müzisyenlerine yardım ediyorlar falan. hatta anekdoten elemanlarıyla stockholm’ün kuzeyinde mellotronen isimli bir plak dükkanları bile vardı. şimdi o gelişti bu zamanki halini aldı. bu adamların müziği bir derya. içine girdiniz mi çıkmanız zor. bir de 2-3 defa dinleyim kenara atayım türden albümler de yapmıyorlar. dinlediniz mi yıllarca dinliyorsunuz. 15 senedir bırakamadım. bütün sözler için teşekkürler.

  12. e says:

    güzel kritik olmuş. yazana ve yayınlara teşekkür etmeli. prog aleminde tonla 1-2 albümlük iyi grup var ve ne yazık ki çoğunluk arkasını getiremeyen gruplardan oluşuyor. anglagard bunu kırarak uzun bir aradan sonra bizleri memnun edecek bir çalışmayla geri döndü. keşke özlediğimiz başka gruplar da bunu yapabilse.

    öte yandan, kendi işini yapan ve hem eski hem de yeni prog severleri tatmin edebilen gruplardan biri anglagard gerçekten de.

    tanınma meseliesine gelince, grupların az bilinmesi veya bilinmemesi artık benim için pek önem taşımıyor. eskiden bu konuya daha çok kafayı takardım ama bilinmesi de pek bir şeyi değiştirmiyor diye düşünüyorum.

  13. GiantZillerIndo says:

    yıl sonu listelerinde sürekli görüyodum ama hiç eğilmemiştim gruba. bu aralar hybris ve bu albümü sürekli döndürüyorum. çok muhteşemler hakkaten. ÜFLEMELİLER!!!! diye bağırasım geliyor her defasında. lezzetli çipetçipet hele hele aniyaaaaa.

  14. ihsanoird says:

    Bu grubun müziği için yapabileceğim en naif tanım, “masalsı” olur. Burayı yeniden canlandırayım ki dinlemeyenler de dinlesin, bu zevkten geri kalmasın.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.