# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
THE GATHERING – Disclosure
| 22.10.2012

Silje Wergeland!

Müziklerini birdenbire değiştiren ve diğeriyle hiçbir alakası olmayan tarzları başarıyla sentezleyen cesur grupları seviyorum. Opeth ve Pain of Salvation hariç. Bundan hareketle The Gathering’in yarattığı o büyülü ambiyansa geçiş yaparak biraz geçmişe dönmek bu grubun geçirdiği evreleri kısaca ele almak, vokalist değişiminin bir grubu yerin dibine değil de nasıl yukarılara çektiğini, oluşturdukları müziğin bugünkü modern piyasada nasıl kabul gördüğünden de kısaca bahsetmek lazım. 90’lı yılların hemen başlarında kadın vokalli Doom ve Gothic metal gruplarının heavy metal dünyasını nasıl da çevrelediği bugün çoğumuzun bilgisi dâhilinde olan bir konudur. Theatre of Tragedy’nin nasıl ki bir Liv Kristine’i varsa The Gathering’de o zamanlar Anneke van Giersbergen ile kitleleri peşlerinden sürüklemekteydi. Bunların arkasından bir dolu topluluk gelmekteydi ki onlarda inanılmaz bir şekilde neredeyse birbirinin aynı tarzlarda ve tonlarda müziklerini sergileyerek pek başarılı iş yapmış sayılmazlardı.

Zaman içerisinde nasıl ki Paradise Lost, Moonspell, Katatonia, Anathema gibi kabul gören topluluklar müzikal değişime girdiler onlarda bu durumdan nasiplenip bu farklılaşmayı kendilerine görev bildi. Theatre of Tragedy müzikal değişimin ilk sergisini sunduğu “Aegis”den sonraki çıkardığı albümlerle pek tat vermeyip başka sulara açılınca grubun sonu da kaçınılmaz oldu. Buna rağmen The Gathering ise “Nighttime Birds”ün başarısı üzerine değişimin ilk sergilendiği “How to measure a planet?” ile ilk önce sevenlerini şaşırttı ve Anneke van Giersbergen’in sesinin de bu sound değişimlerine uyması üzerine gelecek devam albümlerinde de tarzlarını daha da değiştirerek müzik tarihinde cesur topluluklara bir diğer örnek oldular. Nasıl olmasınlar ki, sonraki çıkan albümler olan “if_then_else” ve çok büyük başarılar yakalayan “Souvenirs” ile The Gathering artık kendisini kabullendirmişti ve bu başarıydı.

Bu son iki albümdeki müziğin ilk The Gathering soundu ile benzeştiğinin söyleyemeyiz. Topluluk artık Doom ve death metal elementlerini kullanmayı bırakmış bunun yerine trip hop ve elektronika etkili alternatif süslü bestelerle albümlerini oluşturmaya başlamıştı. Peki, The Gathering bu başarıyı nasıl sağladı? “Nighttime Birds”ten “How to measure a planet?”a geçişte grubun kendini yeniden yaratması çok zor olmadı, çünkü grup üyeleri bu değişimi zaten kabullenmişti ve trip hop ve alternatif müzikler zaten dinledikleri bir türdü ve Anneke’nin de cesur çıkması ve sesinin tonlamalarının bu tarza uyum sağlaması bunu beraberinde getirdi. Kadın vokalli diğer toplulukların bu kadar başarılı sayılmasının sebebi bestelerinin vasat oluşuydu ki bunu da The Gathering’de göremiyoruz.

Anneke grup ile son albümünü yapıp ayrıldıktan sonra topluluk kendi açısından daha da başarılı sayılıyor. “Home” adındaki bu albümde artık dönemin en önemli albümlerinden birisini çıkarmaları, oluşturdukları bestelerin -Home” albümünün ilk iki şarkısına bakabilirsiniz.- nasıl da vazgeçilmez olduğunu böylelikle anlıyoruz. Eğer bir trip hop, elektronika fanıysanız bu albüm sizi kendine çekecektir, aksi takdirde bundan pek memnun olmazdınız. Müzikseverlikle alakalı bir konu olduğunu düşünüyorum.

Grubun Anneke’den sonraki “The West Pole” devri ise gerçekten de çok sıkıydı. Türkiye’de pek yanına yaklaşılmadı ama Anneke’nin yerine gelen Silje Wergeland’ın sözlere büyük anlamda katkı sağlayışı hem de bir müzisyen oluşu bunu çok etkiledi. Sadece bu da değil, sesi de inanılmaz iyiydi ve şarkılara çok iyi uyum sağlıyordu. “When Trust Becomes Sound”, “The West Pole”, “Treasure” gibi şarkılara kulak kabarttığınızda beste gidişatının progresif bir kimlik taşıdığını da düşünüyordunuz.

DISCLOSURE

Pop, shoegaze, alternatif, psikedelik, trip hop, deneysel, hipnotik, melankolik, adına ne derseniz deyin albümü hangi kisveye sokarsanız sokun “Disclosure” size en iyi cevabı veriyor ve kesinlikle bu çalışma grubun çıkardığı en olgun en ciddi yapıt. Disclosure sadece bu yönüyle değil dinlerken Post Rock gruplarının izlerini de hissediyorsunuz. Zamanında Tortoise’in yaptıklarının küçük bir halini, temelinde Cocteau Twins’in yarattığı o huzursuz melankolinin bir diğerini de bunlar gerçekleştiriyor. The Gathering’in beslendiği bir diğer tarafta elektronik müziğin kendisi. Gerek beste girişlerinde kullandıkları elektronik sample’lar gerekse de altyapıda karşımıza çıkan o hipnotik ritimler artık grubun demirbaşı olmuş durumda. Massive Attack ve The Chemical Brothers gruplarında dinlediğimiz bu yapının daha minimal halini dinlemekteyiz kendilerinden. Bütün bunların arasında Silje Wergeland’ın vokalinin melankolisi, elektronik altyapının üzerine gitar süslemeleri ve aniden giren klavye oyunlarının naifliği de grubun bize sunduğu diğer güzelliklerden. Yani şu albümdeki “Meltdown” isimli şarkıyı bir dinleyin nasıl da güzel geliyor kulağa nasıl da titretiyor.

Atmosferik kelimesini kullanmayı pek sevmiyorum ama bu albüm için en gerekli kelime sanırım o. Klavyelerle yaratılan bazı beste yönlerinde Silje’nin artık derinlik ihtiva eden vokalleri sayesinde “Disclosure” amaca uygun hizmet ediyor ve akılda kalıcı seçenekler sunuyor.

10 dakikayı aşan “Heroes For Ghosts”, hayal kırıklarının açıkça ortaya sergilendiği “Missing Seasons”, ayrıca Post Rock etkili “Gemini I” ve “Gemini II” bölümleri “Disclosure”daki en önemli anlardan birkaçı. Uzun şarkı yapmaya pek zamanı olmayan grubun bunu bu çalışmayla kırdığını görüyoruz ve Anneke ile üzülmeye alışmış bizler, şarkıların söz yazarı Silje Wergeland ile en fazla melankolik oluyoruz ve kendisi inanılmaz söylüyor, duygu dolu ve içten. Gerilerden melankoliye katılan klavye melodileri Silje’nin sesiyle karışınca ortaya gayet samimi şeyler çıkıyor.

“Disclosure”, yenilikçi, modern, cesur, bestelerinin sözsüz bölümlerinde oldukça başarılı olan, Silje’nin Anneke’yi unutturduğu, pop kalıplarının arasından nasıl da rock yapılabileceğinin kanıtı olan çok güçlü bir albüm hüviyetinde. O dopdolu davul vuruşlarının bas yürüyüşlerinin arasından Wergeland hayret verici bir melankoli dünyası haykırıyor, o emekçi haliyle.

Baha ÖZER

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.94/10, Toplam oy: 34)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2012
Şirket
Psychonaut Records
Kadro
Hans Rutten: Davul
René Rutten: Gitar
Frank Boeijen: Klavye
Marjolein Kooijman: Bas
Silje Wergeland: Vokal
Şarkılar
01. Paper Waves
02. Meltdown
03. Gemini I
04. Heroes For Ghosts
05. Missing Seasons
06. See For Miles
07. Paralyzed
08. Gemini II
  Yorum alanı

“THE GATHERING – Disclosure” yazısına 11 yorum var

  1. Eline sağlık Baha. The Gathering^le garip bir ilişkim var aslında. 2002 dolaylarında, grubun hiçbir şarkısını dinlemişliğimin olmadığı bir dönemde, birkaç arkadaş kurduğumuz -ancak çok da ciddi olmayan- bir grup ile (davul çalıyodum) Strange Machşnes, Eleanor, Leaves ve On Most Surfaces çalardık. Bu 4 şarkıyı yüzlerce kez dinledim ve davulda çaldım, ancak ilginç şekilde bu dördü dışında tek bir The Gatheringşarkısı dinlemişliğim yok. Böyle işte.

    Bu dördü çok kral şarkıdır. :)

  2. Aeonian_Lich says:

    Çok güzel kritik adamım, eline sağlık.

  3. b says:

    rica ederim, ne demek. o dinlediklerin de the gathering’in en iyileri arasına girecek şarkılar. vokalist ayrımı yapmaksızın “home” ve bu albümü tavsiye edebilirim, hayatın her alanında iyi gidiyor. yürürken, çalışırken, hiçbir şey yapmayıp sadece albümdeki şarkılara konsantre olurken. :)

  4. Rotten Angel says:

    Neredesin hen? puanlama yap çabuk :)

    Aeonian_Lich

    @Rotten Angel, hen’in yavrusu kapaktakinin beynini didiklemekle meşgul, şuna bi sahip çık hen!

    Rotten Angel

    @Aeonian_Lich, Güzel yakalamışsın haha :D

    hen

    @Rotten Angel, hen! a-AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAaa! He’s a miracle!

  5. Ugur says:

    Çok başarılı ve farklı bir albüm.Bu senenin güzel sürprizlerinden biri oldu bu.

  6. Bahadir Sarp says:

    Eline sağlık. Çok hoş.

  7. İtiraf edeyim ki The Gathering’in Anneke ayrıldıktan sonra yaptığı albümleri dinlemeye cesaret edememiş bir The Gathering dinleyicisiyim. Bu kritikten sonra cesaretimi toplayıp “Disclosure” ı dinlemeye başlayabilirim sanırım. Eline sağlık :)

  8. b says:

    bazı gruplarla özdeşleşmiş vokalistler ayrılıp yerlerine yeni isimler gelince onu kabullenmekte zorlanabiliyoruz ama konu the gathering olunca bu pek başımıza gelmiyor, çünkü anneke zaten kendi yolunu seçmiş birisi ve farklı tarzlarda müzik sergiliyor. yerine gelen silje ise komple bir müzisyen, şarkılara da çok katkı sağlıyor ve şurası da önemli ki artık the gathering fanları “anneke gitti, the gathering öldü.” gibilerinden kolaycı laflar etmiyorlar. önemli olan sonuca bakmak. şu albüm eğer önyargısız bir şekilde dinlenilirse beğeninize bir albüm daha katılır çünkü basit bir albüm değil aksine şarkılar oldukça katmanlı ve yıllarca dinleyebileceğiniz bir çalışma. ben kendi adıma bu albümle karşılaşmaktan hoşnutum. the gathering silje ile artık çok farklı bir kulvarda ve daha önce hiç the gathering dinlememiş deneysel rock seven, trip hop benzeri müziklerden hoşlanan dinleyicileri bile kalpten vurmuş durumda.

    @teşekkürler.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.