SATELLITE’ın çekirdek kadrosunun elemanları COLLAGE isimli önceki projelerinde öyle güçlü bir hüzün zerk ettiler ki dinleyenlerine, bu yeni projeleri bir nevi bunun yol açtığı tahribatları iyileştirici bir görev üstleniyor. “Nostalgia”, bizi sembollere boğan öğretilerden, mesajlara boğan diğer sanat eserlerinden, öğüte boğan ebeveynlerden, veya herkesin bahsedip durduğu, ama kimsenin tam açıklayamadığı “sistem” denen şeyden sıkıldığımızda, boğulur gibi olduğumuzda, kendimizi çıkmazlarda hissettiğimizde sığınabileceğimiz dinlendirici, rahatlatıcı bir liman görevini görebiliyor. Özgürlük kavramı süzme göreceli bir şey olduğundan, albümün bu minvaldeki etkileri de tamamen sübjektiftir; ama ben olabildiğince arınmış ve hür hissediyorum bu grubun albümlerini dinlediğimde. Ne albüm kapaklarında komplo teorileriyle kafayı bozmuşları alarma geçirecek semboller var, ne grubun veya albümlerinin isminde herhangi bir kesimi rahatsız edebilecek bir ima mevcut, ne de müziklerinde samimiyetsiz bir manipülasyon. Metal dinleyip içimizdeki gazı, enerjiyi boşalttıktan sonra, serin bir içecek eşliğinde huzur dolu bir dünyaya dalabiliyoruz bu albümü dinlerken.
SATELLITE’ın kurulmasından bahsederken, Wojtek Szadowski aynen şu ifadeleri kullanmış: “Başlangıçlara yeniden dönmek istedim, hiçbir bariyeri olmadan çalınabilecek müziği spontane icra etmek, yaratıcılığın ferahlatıcı rüzgarını yeniden hissedebilmek için… Bu benim için yeni bir başlangıç gibiydi. Yeniden yaratıcı hissedebilmek için, karalamalardan başlamak istedim; ve sadece yepyeni bir proje için yeni bir müzik yazmanın başlangıcında hissedilebilecek olan, kısmi bir belirsizlik de tecrübe etmek istedim.”
COLLAGE’da beraber çalıştıkları,ruh derinliği sesine yansımış Robert Amirian’ı grubuna alınca, bu tazelik ve yenilikçilik hevesi 3 albüm sürebilmiş Wojtek’in, görünene göre. Zira “Nostalgia”, adından da anlaşılabileceği gibi, bir modern dünyadan kaçıp hatıralara sığınma, tatlı-acı hüzünleri yad etme, hayatı sorgulama ve geçmişle kurulan felsefi ve duygusal bir hesaplaşma albümü denebilir.
Albüm müzikal ve şarkı sözü anlamlarında, çok güçlü bir parçayla açılıyor. “Kötüyü görmeden, iyiyi bilemezsin” sözüne benzer, hayattaki dualitelerin kaçınılmaz olarak oluştuğundan, ya da birinin öbürünün doğuşuna sebebiyet verdiğinden bahsediliyor, kısaca özetlersek. Amirian’ın, genel vokal kullanımına göre daha sert ve nüfuzlu tonlamalar sergilediği, etkileyicilik düzeyi oldukça fazla bir açılış şarkısı “Every Desert Got Its Ocean”.
Over Horizon şarkısında güçlü nidalarla dinleyiciye seslenen Amirian, bir sonraki parçada içe dönük ve melankolik bir modda, ve ardından yine agresyona kayan bir güçte vokalini kullanıyor. Parçadaki hızlı perküsyon kullanımı, ve arkadan gelen değişik hecelemelerde bulunan vokal ve buna eşlik eden ve sonrasında devam eden akustik gitar, piyano, string ve bas gitarlı pasaj da diğer dikkat çeken şeyler. İçe dönüklük demişken, modern insanın yer yer paranoyakça, yer yer ise hüzünlü biçimde kendini sorgulaması, ve kendini zayıf hissettiğinde dış dünya tarafından onay, destek görme ihtiyacını yansıtan liriklerle karşılaşıyoruz parçada. İlk başlarda çok kendinden emin biçimde haykıran vokaller, Is it Over şarkısında ise iyiden iyiye kendi içine gömülmüş bir moda bürünüyor. Ne var ki, bu esnada anlatıcının canını sıkan açmazlardan kurtulduğu da, hem müzik hem de sözlerden çıkartılabilir.
Aslında albüm burada bitse de, digipackversiyonunaiki tane bonus şarkının eklenmiş olması ve ikincisinin isminin “Relaxed” olması bir tesadüf olmasa gerek. Is it Over’da hissettiğimiz güvensizlik, burada tamamen bitiyor ve gerçek manada katartik bir rahatlamaya kavuşuyor anlatıcı, şeklinde algılanabilir albümün bitirilişi. Ek olarak, şarkıdaki pozitif hava ve vokalistin tamamen susuyor olması da bu savımı destekliyor. Bitirişte, hiddentrack olarak lıkır lıkır su içme sesinin gelmesi de…
Şaka bir yana, albümdeki muazzam synth kullanımından bahsetmezsem, bir şeyler eksik kalır. Açılır açılmaz sanki bir synthpop albümü gibi başlıyor eser, lakin değişken vokaller, fazlaca dinamik davullar ve yaratıcı parça trafikleri albümü sıkılmadan dinlettiriyor. Mutemelen alışık olmadığınız yapıda olan sound karakterine alıştığınızda, albümü sevebilirsiniz diye düşünüyorum.
Kadro Robert Amirian: Vokal
Saharan Kubeisi: Gitar, akustik gitar
Jarek Michalski: Bas Gitar
Wojtek Szadkowski: Klavye, akustik gitar, davul
Şarkılar 1. Every Desert Got Its Ocean
2. Repaint the Sky
3. Afraid of What We Say
4. I Want You to Know
5. Over Horizon
6. Am I Losing Touch?
7. Is It Over?
neredeyse başyapıta yakın bir eser. 9.5/10
üzülüyorum ki böyle muhteşem müzisyenler her zaman albüm yapmıyorlar ve seviniyorum ki bu grubu pek kimse bilmiyor ve popüler değiller.
neredeyse başyapıta yakın bir eser. 9.5/10
üzülüyorum ki böyle muhteşem müzisyenler her zaman albüm yapmıyorlar ve seviniyorum ki bu grubu pek kimse bilmiyor ve popüler değiller.
Burda tanıştığım ve hastası olduğum albümlerden birisi daha. Müzik konusunda rüya gibi bir yıl yaşıyorum ciddi anlamda :)
06.09.2012
@Ali Karabacak, Vesile olduğuma sevindim. Bu yıl benim için de harika geçiyor aynen. :)