2003 yılından beri ilk defa bu kadar heyecanlı dinliyorum bir Katatonia albümünü. Fazla söze gerek yok aslında Katatonia’nın insanın hangi dertlerine derman olduğunu, ruhunu huzursuzluğa sokuşunu, Jonas Renkse’nin tek bir kelimeyle bir insanın hayatını tepetaklak edeceğini bu grubun dinleyicileri çok iyi biliyorum. Bu uğurda hangi canlar kendi evinde odasına kapanarak ağlak gözlerle dinlemiştir bu tehlike dolu notaları. Bu grubu biraz da Paradise Lost’a benzetiyorum, hem onlar kadar mutsuz hem de onlar kadar inançlı ve tutku dolu. Bir insanın taşıdığı hüznün dünyayı çepeçevre sararak yine o insana dönüşünü çok iyi anlatabilen bir grup Katatonia, “Tonight’s Decision” albümünün maviye bulanışının ve o tren raylarının takibinde yol nereye gidiyor bilinmiyor fakat ışığı bulmak için yollara koyulan, bir umut ışığı arayan insanı/insanları anlatan yegâne bir topluluktur. Kendine dönmektir Katatonia, bir iç yolculuğu yapmaktır. Çıkış yolu belki bulanıktır onlar için ama hayatın yine kendisi gösterir ayakta durmayı, yaşamayı onlar için, bizim için, insanlık için. Notalarıdır belki bizi ayakta tutan, onların diyarına götüren, soğuğu hissettiren ve rüzgârda sallanan yaprakların sesini duyuran da onlardır. Bir gitar tınısı, anlık bir klavye melodisi, Renske’nin o dâhiyane nüansları Katatonia’nın ta kendisidir, bunlardır onları farklı kılan yıllardır kendi içimizde büyüttüğümüz. Dönülmeyen gitmelerdir onların her acısı.
Bu grup dinleyicileri için “Dance of December Souls”, “Brave Murder Day” gibi klasiklerin ne derece önemli olduğunu anlıyorum. Katatonia’nın daha sonraki müzikal değişiminin de ne derece doğru ve ne derece mantıklı olduğunu da yıllar geçtikçe ürettiği müzikaliteden anlayabilmekteyiz. Lacrimas Profundere, Theatre of Tragedy gibi topluluklar bu değişimden dolayı tepetaklak düşerken Katatonia’nın çok doğru bir hamle gösterip hem de doğru etkilenimlerle bir kalbin yepyeni müziğini yapması takdir edilesi bir olay. “Discouraged Ones’dan bahsediyorum. Tek başına karanlık müzikten intihar müziğine varana dek değişimi tek albümle “Discouraged Ones” ile başaran bir grup Katatonia. O albüm tek başına yaratımların en değerlilerinden birisi. Pek beğenilmeyen daha doğrusu Katatonia dinleyicilerince yok sayılmaya mahkûm edilen “Tonight’s Decision” bile kendi içerisinde başyapıttır bana göre.
Bu albümle kendi üçüncü müzikal evresine giren Katatonia müziği bir sonraki “Last Fair Deal Gone Down” albümü ile dördüncü evreyi yaratıyor ve yine iç titreten bir başyapıta imza atıyordu. The Cure etkisiyle o kirlenmiş, paslanmış tonlarıyla içe kapanık bu albüm kendi yaratımlarının zirvesi niteliğine bürünüyor, “Last Fair Deal Gone Down” ve özellikle “Viva Emptiness” Katatonia diskografisinin en uçuk, en deneysel halini resmediyordu. 2006’daki “The Great Cold Distance’ın Opeth’in sertliğini bir nebze aldığı doğrudur hatta “Soil’s Song’un bazı bölümleri bunu ele verir. “Night is the New Day’in de bu albümle arkadaş olduğunu söyleyebiliriz ancak “Dead End Kings’in her ne kadar aynı tonlarda gezinse de Katatonia’nın bu son iki albümü de aşan yapıda olduğu gün gibi açık.
“Dead End Kings’in son Katatonia albümüyle akrabalık bağları olduğu, şarkılarıyla yine hayattan soğutturan ama gariptir dinleyince hayata karşı sıkı bir mücadeleye girme hissi veren bir albüm olduğu izlenimi edindim. Per Eriksson ve Anders Nystörm oldukça bu grubun depresif, melankoli düzeyi yüksek besteler yapma kabiliyeti hiç kaybolmayacak. Jonas Renkse “Last Fair Deal Gone Down’dan beri ilk defa bu kadar şarkılarda sıkılmış, hayattan bıkmış umutsuz karakteri oynuyor. Gerçi o albümde “I Transpire”, “Teargas” ve “Tonight’s Music” gibi dehşet besteler vardı ama şunu da belirteyim o şarkıların hissiyatı bu albümdeki bazı şarkılara da bulaşmış. Ritim gitarların yer yer “Buildings” gibi bestelerde sertliğe yol almaları, hüznün ise albüm ismine konu olan “Hypnone”, Renkse’nin vokalleriyle kendinizden geçip ağlamanıza sebep olabilecek “The Racing Heart”, “Lethean” ve giriş müziğiyle mahveden “Undo You” gibi çalışmalarda kendini gösterdiği apaçık. “Hypnone”u alın ve hayatınızın en depresif zamanına koyun kesinlikle sırıtmayacaktır ve o görüntülerin müziği olacaktır kesinlikle.
Müziğin gerisinde giden tekrar eden o tuşluların yarattığı hüzün bunalımını kim tarif edebilir? “Leech”in hemen başlangıcındaki klavyeler ve Renske’nin vokalleri albümün gidişatıyla tezat görünmekle beraber ilk gitarın duyuluşuyla kendini ele veren bir beste yapısına sahip. Katatonia’ya klavye kullanımı özellikle bu tarz şarkılarda çok yakışıyor ve yaratılan hüzün bombardımanının etkisini iki katına çıkarıyor. The Gathering’den Silje Wergeland’ın konuk olduğu “The One You Are Looking For Is Not Here” oldukça etkileyici ancak Wergeland’ın sesini biraz daha öne çıkarsalarmış belki etki daha fazla olurmuş.
“Dead Letters’daki Tool etkileri ve yine “Last Fair Deal Gone Down’ın açılışındaki “Dispossession”ın etkisini yaratan “The Parting” bu albümün enfes çalışmalar. Katatonia’nın son iki albümüne benzer bir çalışma üretmesi bana göre kendini tekrar düşüncesiyle açıklanamaz. Çünkü tonlar benzese de beste kaliteliliği açısından çok yol katedildiği kesin. Özellikle “Hypnone”, “Ambitions” ve “The Racing Heart” bunun en büyük kanıtları. İki gitaristin bestelerde kullandığı psychedelic tonlar da cabası. Genellikle son dönem Alman deneysel rock gruplarında gördüğüm gitar kullanımlarının bir değişiğini Katatonia denemiş.
Bu grup ilk çıktığından beri bizim akıllarımızda İsveç karanlık ve soğuk diyarların ülkesi olmaya başlamıştı ve öyle olmaya devam ediyor. Tek bir melodiyle insanın bütün gücünü elinden almak kolay bir şey değil ve kesinlikle bu topluluk bu müziğiyle çok hayatları mahvediyor ve bir insana dinlerken kendi kafasında roman yazdıracak derecede güçlü bir topluluk. İnsana ait, ruha dair ve hüzünden öte…
Kadro Anders "Blakkheim" Nyström: Gitar, programlama, geri vokal
Niklas Sandin: Bas
Per "Sodomizer" Eriksson: Gitar
Daniel Liljekvist: Davul
Jonas Renkse: Vokal
Şarkılar 1. The Parting
2. The One You Are Looking for Is Not Here
3. Hypnone
4. The Racing Heart
5. Buildings
6. Leech
7. Ambitions
8. Undo You
9. Lethean
10. First Prayer
11. Dead Letters
Albüm çok güzel, gerçekten güzel. Ama dinlerken sıkıldığım ilk Katatonia albümü oldu bu. Şarkıları tek tek dinlediğimde kulaklarım şenleniyor, hem dağıtıyor hem mest ediyor. Fakat, komple baştan sona dinlemeye çalışınca bi’ kaç şarkı sonrası bayıyor. Şarkıların çoğu yapı olarak birbirine benziyor,
özellikle de vokal melodileri konusunda bi’ kıtlık var. Çoğu şarkının verse vokalleri neredeyse bire bir, nakaratlar aynı işlemese de mantığı aynı. Öyle olunca da albüm boyu bazı şarkılar ya da kısımlar dışında sürekli aynı şeyi dinliyormuş gibi oluyorum. Belki henüz daha alışamadığım içindir ama ilk fikirlerim bunlar oldu albüm için.
son iki albümle aynı ayarda veya az da olsa geride olduğunu düşünüyorum. onlara kıyasla daha az karanlık bir albüm. düşüncelerim dinledikçe değişebilir. yine de her anından kalite akıyor.
albüm inanılmaz olmuş. kritikte çok keyifli olmuş eline sağlık. bu albümü defalarca dinledim ama son günlerde 3. şarkıdan ötesine geçemiyorum. hypnone da kalıyorum. trust kısmı ile beni alıyor duvara atıyor, yeniden yakalıyor tavanla yer arasında tüm klaburgalarımı ve kafatasımı eziyor. fiziksel olarak ifade edilemiyor katatonia’nın verdiği acı. saw’daki sahneler ile kıyaslamaya kalksak bile dengesini tutturmak imkansız. tanımlardan uzak gene kendine ait olan yerde kalıyor katatonia.
bu acı, bu sıkıntı bu adamlar ile yıllardır bitmedi, bitmeyecek gibi de gözüküyor. yaz günü katatonia’da dinledik ya, buzulların erimesi gibi…
@Umut, +1 bende hala sindiremeyenlerdenim. The Act of Darkening nasıl güzel birşeydir, sulfurden beri nedir bu bonusların katatonia’dan çektiği anlamadım.
Sanırım kritik fazla abartılı yazılmış. Puan çok fazla, dead end kings 9.5 ise, last fair deal gone dawn, discouraged ones veya the great cold distance kaç puan merak ediyorum. Albüme gelirsek albüm çok güzel. Normal bir müzik albümü olarak bakıldığında çok harika bir albüm. Yalnız olaya katatonia müziği olarak bakarsak albümün çokta iyi olmadığını ve katatonia standartları altında kaldığını görürüz. Katatonianın diğer albümlerinde soğukluk yok bir kere bu albümde. Bir deadhouse, bir transpire albümde yok. Acıyı daha az müziklerine katmışlar bu kez. Genel olarak bakıldığında diğer katatonia albümlerinin yanında sönük kalıyor. Mesela last fair deal gone dawn albümünde her şarkı o kadar özellikli ve harika ki albümün nasıl bittiğini bile anlamıyorsunuz. Aynı şekilde discouraged ones albümündeki aşırı hissiyat ve saf acıyı bu albümde göremiyoruz. En iyisi bu albümü diğer katatonia albümleriyle karşılaştırmadan dinlemek. Diğer albümleri çok başkaydı. 10/7.5
Delirtici derecede sıkıcı. Davullar atmosferi paramparça ediyor. Müzik ne sakin, ne de sert. Melodiler zaten son 5 yıldır olduğu gibi aynı. Arada sırada güzel rifler duyuyorsun (2), ama yetmiyor. Çok kvlt veya alternative düşmanı biri olmamama rağmen depresyonun d’sini alamıyorum. Favori parçalarım 1, 5, 11, notum 5. Şurda daha detaylı, özenli ve ilginç bir kritiğim var, ingilizcesi olan ve yüksek dozda eleştiriyi kaldırabilen bakabilir.
night is the new day bana göre bu albüme nazaran biraz sönüktü, onun dışında katatonia’nın her albümüne 9′u 9’5′u çakarım. last fair deal gone down ise bu grubun başyapıtıdır başka bir şey söylemem gereksiz adamlar dinledikçe açılan güzelleşen albümler yapıyorlar çünkü. bu albüm hakkında ilk önce olumsuz, fakat dinledikçe “çok güzelmiş abi” diyenleri çok gördüm. biraz sabır. :)
not: katatonia bütün iyi ve abartılı kelimeleri hakeden bir topluluktur.
Söz konusu Katatonia olunca beklentileri ve yüksek düzey eleştirileri anlayabiliyorum ama bence sadece kulaklığı takın ve keyif almaya bakın. Bazı albümler için kritiğe ihtiyaç yoktur çünkü melodiler ruh halinize göre şekil değiştirir. Katatonia böyle bir grup ve yeni albüm Dead End Kings bence müthiş bir albüm. İyi dinlemeler!
@önder, +1 önder onu bunu şunu aramayın bu hayat koşturmacasında kulaklığı takıp gözünüzü kaptığınızda sizi başka diyarlara götürüyorsa ve haz alıyorsanız eşelemeye gerek yok. adamlar uğraşıyor ve ortaya ziyafet çıkıyor. albüm çok iyi gerçekten bu herifleri takip edip gerçekten dinleyip ağlamaya varmıdır merak ediyorum ,boğazınızın düğümlenip göğsünüzde bi ağırlık kalbinizin istem dışı hareketlenmesi zor nefes almadınızmı hiç neyse çok uzadı etrafda iki akorla bi albüm yapıp klibe çıplak hatun koyup yapma kanla şebeklik yapan ergenlerde çok çok daha iyidir.
Albüm nete düştüğünde ilk olarak Dead Letters’ı dinlemiştim ve hâlâ daha onu dinliyorum yahu. Dinlemekten bir bıkabilsem diğer parçalara da bakabileceğim ama yok bıkamıyorum, ne yapmışlar bunlar bu kadar?
Katatonia da tıpkı dinlemeyi sonraya sakladığım bir sürü grup gibi “kesin seveceğim ama sonra dinlemem daha iyi” hissi uyandırıyor bende. Bu kritikten sonra kesin dinlerim artık, teşekkürler.
1 – last fair deal gone down 10/10 (böyle bir albüm bir daha çıkmaz.)
2 – tonight’s decision 10/9.5
3 – discouraged ones 10/9.5
4 – dead end kings 10/9.5
5 – brave murder day 10/9.5
6 – viva emptiness 10/9
7 – dance of december souls 10/9
8 – the great cold distance 10/9
9 – night is the new day 10/7
fazlasıyla vuruyor. uzun bir çivi çakıyor vücuda onu çeviriyor çeviriyor çeviriyor. tabi bunu her bünye farklı hissediyor. kimisini de delip geçiyor be!
bariz night is the new day albumunun devamı olmus muzikal acıdan, hypnone,ambitions ve the racing heart albumde en vurucu 3 parca olmus. Kritikte puan verirken baya abartmıssın ortalama bir katatonia albumu olmus ama katatonia kalitesinden odun vermemis sozleri hala cok vurucu tgcd ve oncelerine gore cok daha sert bir album bence album icin 7.5 ideal
Katatonia’nın farklılaşmasını gözlemlemek hakikaten keyif verici. Albümü ilk dinlediğimde çok tek düze ve birbirine benzeyen şarkılardan oluştuğunu düşünmeden edemedim. Birkaç gün ara verdikten Katatonia’nın kötü şeyler yapamayacağına olan inancımın da etkisiyle albümü tekrar tekrar dinledim ve albüme hayran kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Sanki Katatonia’nın 2000′lerde çıkardığı albümlerin tamamını öyle bir sertezlemiş ve yılların verdiği o parçaların trafiği içindeki o çok ince vokal nüansları, sert tonlanmış ritm gitarın arkasında giden arpejler ve melodiler , klavye düzenlemeleri ve ufak orkestral pasajlar.. Katatonia çok özel ve güzel bir albüme imza atmış.Evet “The one you are looking for is not here” :)
@Batuhan Bekmen, undo you’nun başlarında olan o çıtır çıtır sesler ardındaki sanki plaktan geliyormuşcasına konuşmalar, klavye ve şarkının tamamı nasıl da etkiliyor insanı.
bir de hypnone’un nakaratı. o şarkıyı hergün dinlemekten kendimi alıkoyamıyorum. o “i need the sound of rain” cümlesi ve ondan sonraki yer beni mahvediyor.
@b, Her gün başka bi şarkının, başka bi yerine aşık oluyorum. Şu an Ambitions’taki “at night there is no other view” cümlesini 6 gün boyunca sıkılmadan döndürebilirim mesela. undo you ve leech de aynı şekilde.
Uzun süre dinledim ve karar verdim ki Night Is The New Day’in üstüne ilaç gibin bir albüm oldu bu. Öncülündeki bayıklık, monotonluk ve sıkıcılık yok bu albümde. The Parting, Hypnone, Undo You, Dead Letters zirvesel bölgeler.
Ama yine de Katatonia, bu albümde de olan The Great Cold Distance temelini gelecek albümde bırakmalı.
Öncelikle kritik için Baha’yı tekrardan tebrik edeyim, çok iyi bir kritik. “The Night is the New Day”in biraz geride olduğunun söylenmesi haricinde her şeyinin altına imza atarım.
Albümü son 2 haftadır adam gibi dinliyorum. Her gün, günde en az 3-4 kez. Olağanüstü bir albüm bence. Katatonia kesinlikle dünyanın en iyi gruplarından biri.
Albümün, çok belli etmese de ve ilk dinlemelerde “herhangi bir Katatonia albümü” gibi gelse de, bence kendine özgü bir genel havası var. Bunu dinledikçe belli ediyor olması, albümü biraz zor içine girilir yapıyor, ki “Dead End Kings”i değerli kılan şeylerin başında da bu geliyor. Nazlanan, ayak sürüyen, merak ettiren, içine girmek için az da olsa çaba sarf etmek zorunda bırakan bir albüm.
Albümü ilk dinlemede “Jonas yine aynı vokal olaylarını yapmış yeaeaea” diye düşünmüş, biraz tat kaçıklığı yaşamıştım. Ama sonradan öyle bir kendini açtı ki albüm, ciddi anlamda köpeği oldum. Hakikaten köpeği oldum. Her vokal yorumu, her gitar oyunu, davul kullanımı, klavyeler, her şeyiyle enfes bir iş var ortada.
Hypnone’ın nakaratını kaç kez sözlere eşlik ederek dinledim bilmiyorum. Sözler demişken, çok nefis, mükemmel sözler var albümde. Belki de “Last Fair Deal Gone Down”dan beri ilk kez bir Katatonia albümünün tüm özlerini ezberlemeye kasıyorum dinlerken. “Last Fair Deal Gone Down” albümünün tüm sözlerini halen ezbere biliyorum, ki sanırım bu şekilde tüm sözlerini bildiğim tek albüm de o. Sesim olsa konserde çıkar baştan sona şaşırmadan söylerim, o derece. :)
Her şarkıdan birkaç paragraf olarak bahsedip kritikten uzun bir yorum yazabilirim, ama yine de atladığım yerler olacağından kendime uyuz olurum, o yüzden bu işe girişmeyeyim.
Katatonia kötü bir albüm yapamaz, yapamayacak, yapmayacak. Bu o kadar güzel bir duygu ki. Bu albüme tapışımın şerefine bir de “Dethroned and Uncrowned”ın çıkıyor olması da pek güzel olacak.
Bir de Hypnone’ın nakaratı;
“I need the sound of rain
Wearing dependence down
The line must be kept so thin
To live near life
Not within”
@Ahmet Saraçoğlu, çok güzel yazmışsın…ama bu albümü dinlediğimde bendeki durum biraz farklı oldu. dinlediğim anda nasıl olduysa beni içinde hapsetti albüm…gerçekten abartmıyorum ki çok az albümde bunu yaşamışımdır…belkide bunun en büyük nedeni ‘The Parting’ gibi bir parça ile açılışın yapılması olabilir…
@Ç A P U L C U (B U R Z U M), Bende albümü ilk dinleyişlerimde çok sevmiştim zamanla sıradanlaştı hatta uzun zamandır açma isteği oluşmuyor. Bence tatlı bir albüm sadece o kadar.
Chrome, teargas, deadhouse, for my demons, july, I am nothing, I transpire, saw you drown, unfurl, I break, cold ways,omerta -daha da eklenebilir- gibi bir parça var.
Desin biri hadi bekliyorum. Sakın müzik görecelidir argümanıyla gelmeyin yalnız.
liljekvist’in yeri dolmayacak ya. amınakoyim o kadar güzel ki şu albüm çok pis koyuyor adama daniel’în bi sonraki albümde çalmayacak oluşu. bi de baya zor hakkını vermek baya dinlemek icap ediyor ve kesinlikle night is the new day’den iyi bence.
çok ön yargıyla yaklaşıp sonradan “vay arkadaş ben ne kaçırmışım ya” dediğim bir albüm gerçekten etkiledi beni. kritik için teşekkürler. eline ağzına sağlık
Yeni albüm haberi falan yok mu hiç ya, 3 seneye yaklaştı albüm çıkalı hala ses seda yok.
Dead End Kings’e gelirsek, 3. dönem Katatonia’nın Night Is the New Day ile birlikte en sevdiğim albümü diyebilirim(LFDGD’ı saymıyorum tabii). The Racing Heart, Hypnone ve Lethean kusursuz parçalar cidden. Katatonia’nın 2 albümdür daha sotisfike ve çok ucundan da olsa progresif işler yapması çok hoşuma gidiyor. Gezegenin en güvenilir gruplarından birisi olduğu için bir sonraki albümün mükemmelliği konusunda en ufak şüphem yok.
Pek bahsedilmemiş yorumlarda ama bence Ambitions albümdeki en müthiş parça. Dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi. Albümün de The Great Cold Distance^tan sonra çıkan en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum.
Birkaç hafta önce Fin geliştirici Remedy’nin Control oyununu bitirdim. Oyunun başlarındaki yönetim bölümünde dolanırken “Dead Letters” kısmına geldim ve kafamda, albümde en çok dinlediğim şarkı olan Dead Letters çalmaya başladı. Şimdi şarkıyı dinlerken o an aklıma geldi, yazayım dedim.
Parçayı konserde çalsalar çok kral bir iş yapmış olurlar var ya.
Sabah 7′de dinlenecek bir albüm değil, içim karardı, erken uyanmanın keyfiyle dinleyecek bir şeyler arıyordum. Bu albümü bulunca düşüncelere daldım. Birçok insan “bayık” olarak nitelemiş ama ben Jonas’ın bu albümdeki vokalini “Tonight’s Decision”dakine yakın buluyor, dolayısıyla baya da seviyorum.
ben bu albüme bayıldım.hatta buildings şarkısı albümün en iyi şarkısı olmuş diyebilirim.bu albüme notum 10 üzerinden 10.
Albüm çok güzel, gerçekten güzel. Ama dinlerken sıkıldığım ilk Katatonia albümü oldu bu. Şarkıları tek tek dinlediğimde kulaklarım şenleniyor, hem dağıtıyor hem mest ediyor. Fakat, komple baştan sona dinlemeye çalışınca bi’ kaç şarkı sonrası bayıyor. Şarkıların çoğu yapı olarak birbirine benziyor,
özellikle de vokal melodileri konusunda bi’ kıtlık var. Çoğu şarkının verse vokalleri neredeyse bire bir, nakaratlar aynı işlemese de mantığı aynı. Öyle olunca da albüm boyu bazı şarkılar ya da kısımlar dışında sürekli aynı şeyi dinliyormuş gibi oluyorum. Belki henüz daha alışamadığım içindir ama ilk fikirlerim bunlar oldu albüm için.
12.09.2012
@Eren, “vokal melodileri konusunda bi’ kıtlık var” +1
28.09.2012
@Eren, Baştan sona +1
04.09.2015
@Korhan Tok, +1
08.07.2013
@Eren, +1
son iki albümle aynı ayarda veya az da olsa geride olduğunu düşünüyorum. onlara kıyasla daha az karanlık bir albüm. düşüncelerim dinledikçe değişebilir. yine de her anından kalite akıyor.
albüm inanılmaz olmuş. kritikte çok keyifli olmuş eline sağlık. bu albümü defalarca dinledim ama son günlerde 3. şarkıdan ötesine geçemiyorum. hypnone da kalıyorum. trust kısmı ile beni alıyor duvara atıyor, yeniden yakalıyor tavanla yer arasında tüm klaburgalarımı ve kafatasımı eziyor. fiziksel olarak ifade edilemiyor katatonia’nın verdiği acı. saw’daki sahneler ile kıyaslamaya kalksak bile dengesini tutturmak imkansız. tanımlardan uzak gene kendine ait olan yerde kalıyor katatonia.
bu acı, bu sıkıntı bu adamlar ile yıllardır bitmedi, bitmeyecek gibi de gözüküyor. yaz günü katatonia’da dinledik ya, buzulların erimesi gibi…
Mikembel bir albüm 9′u rahatlıkla hak ediyor. Hypnone’da ne parça ama beni yerden yere vuruyor.
katatonia nın brave murder day den sonra en iyi albümüdür bana göre…benim gibi black çi adamı ciddi triplere soktu…daha ne diyebilirim ki..
12.09.2012
@B U R Z U M, An itibariyle ocak dışısın…
Buildings’e hastayım. Genel olarak da gayet güzel olmuş albüm.
Albümü genel olarak hala sindiremedim, Night Is the New Day’le kıyasladığımda zayıf kalıyor şimdilik.
Ama albümün bonuslarından biri olan The Act of Darkening bugüne kadar dinlediğim en iyi Katatonia şarkılarından biri olabilir.
12.09.2012
@Umut, +1 bende hala sindiremeyenlerdenim. The Act of Darkening nasıl güzel birşeydir, sulfurden beri nedir bu bonusların katatonia’dan çektiği anlamadım.
Dinledikçe güzelleşen en iyi Katatonia albümlerinden biri.
Night is the New Day’in kardeşi olarak görülse de, ondan iki tık daha üstte bir albüm…
Favori parçalarım; The Parting (3:14′ten sonrası müthiş), Lethean ve The Act of Darkening (bonus)..
12.09.2012
Bu arada, Limited Edition’da “Second” isimli bir bonus track daha var. http://youtu.be/tIJx93DcId8
Sanırım kritik fazla abartılı yazılmış. Puan çok fazla, dead end kings 9.5 ise, last fair deal gone dawn, discouraged ones veya the great cold distance kaç puan merak ediyorum. Albüme gelirsek albüm çok güzel. Normal bir müzik albümü olarak bakıldığında çok harika bir albüm. Yalnız olaya katatonia müziği olarak bakarsak albümün çokta iyi olmadığını ve katatonia standartları altında kaldığını görürüz. Katatonianın diğer albümlerinde soğukluk yok bir kere bu albümde. Bir deadhouse, bir transpire albümde yok. Acıyı daha az müziklerine katmışlar bu kez. Genel olarak bakıldığında diğer katatonia albümlerinin yanında sönük kalıyor. Mesela last fair deal gone dawn albümünde her şarkı o kadar özellikli ve harika ki albümün nasıl bittiğini bile anlamıyorsunuz. Aynı şekilde discouraged ones albümündeki aşırı hissiyat ve saf acıyı bu albümde göremiyoruz. En iyisi bu albümü diğer katatonia albümleriyle karşılaştırmadan dinlemek. Diğer albümleri çok başkaydı. 10/7.5
12.09.2012
@saw you drown, Şahsi görüşüm albümde vurucu sayılabilecek tek şarkı lethean. Birde hypnone biraz. Diğerlerine pek ısınamadım.
17.09.2012
@saw you drown, haklı
bir de jonas’dan freedom ve sold kelimelerini duymaktan sıkıldım. çok batıyor dinlerken.
12.09.2012
@Lefthandpath, Şu geldi aklıma istemsizce: http://www.youtube.com/watch?v=eGPS6dLpkHY
12.09.2012
@Eren, nedense bu kelime o kadar rahatsız etmiyor. belki de telaffuzunu seviyorumdur.
08.07.2013
@Lefthandpath, haha iyi yakalamışsın. Beni özellikle freedom rahatsız ediyor.
Delirtici derecede sıkıcı. Davullar atmosferi paramparça ediyor. Müzik ne sakin, ne de sert. Melodiler zaten son 5 yıldır olduğu gibi aynı. Arada sırada güzel rifler duyuyorsun (2), ama yetmiyor. Çok kvlt veya alternative düşmanı biri olmamama rağmen depresyonun d’sini alamıyorum. Favori parçalarım 1, 5, 11, notum 5. Şurda daha detaylı, özenli ve ilginç bir kritiğim var, ingilizcesi olan ve yüksek dozda eleştiriyi kaldırabilen bakabilir.
http://rateyourmusic.com/review?id=47369810
16.09.2012
@Osman, sanırım albümü bir kez ve aceleci şekilde dinlemişsin çünkü ilkten bende böyle sıkıcı düşünmüştüm. Biraz daha dinlemeni öneriyorum.
16.09.2012
@önder, 4 kez dinledim, ve son dinleme çok kötüydü, zaten The Night is the New Day’in ikizi olduğu için daha fazla dinleme ihtiyacı duymadım.
night is the new day bana göre bu albüme nazaran biraz sönüktü, onun dışında katatonia’nın her albümüne 9′u 9’5′u çakarım. last fair deal gone down ise bu grubun başyapıtıdır başka bir şey söylemem gereksiz adamlar dinledikçe açılan güzelleşen albümler yapıyorlar çünkü. bu albüm hakkında ilk önce olumsuz, fakat dinledikçe “çok güzelmiş abi” diyenleri çok gördüm. biraz sabır. :)
not: katatonia bütün iyi ve abartılı kelimeleri hakeden bir topluluktur.
Söz konusu Katatonia olunca beklentileri ve yüksek düzey eleştirileri anlayabiliyorum ama bence sadece kulaklığı takın ve keyif almaya bakın. Bazı albümler için kritiğe ihtiyaç yoktur çünkü melodiler ruh halinize göre şekil değiştirir. Katatonia böyle bir grup ve yeni albüm Dead End Kings bence müthiş bir albüm. İyi dinlemeler!
13.09.2012
@önder, +1 önder onu bunu şunu aramayın bu hayat koşturmacasında kulaklığı takıp gözünüzü kaptığınızda sizi başka diyarlara götürüyorsa ve haz alıyorsanız eşelemeye gerek yok. adamlar uğraşıyor ve ortaya ziyafet çıkıyor. albüm çok iyi gerçekten bu herifleri takip edip gerçekten dinleyip ağlamaya varmıdır merak ediyorum ,boğazınızın düğümlenip göğsünüzde bi ağırlık kalbinizin istem dışı hareketlenmesi zor nefes almadınızmı hiç neyse çok uzadı etrafda iki akorla bi albüm yapıp klibe çıplak hatun koyup yapma kanla şebeklik yapan ergenlerde çok çok daha iyidir.
16.09.2012
@moon, Katılıyorum,aynı hisleri paylaşıyoruz bu yüzden Katatonia ‘ nın yeri ayrı. Bu hisleri yaşatan grup özeldir.
Albüm nete düştüğünde ilk olarak Dead Letters’ı dinlemiştim ve hâlâ daha onu dinliyorum yahu. Dinlemekten bir bıkabilsem diğer parçalara da bakabileceğim ama yok bıkamıyorum, ne yapmışlar bunlar bu kadar?
Bence en iyi beş albümü:
1.brave murder day 10/10
2.last fair deal gone dawn 10/9.5
2.discouraged ones 10/9
4.tonight decision 10/9
5.the great cold distance 10/9
14.09.2012
@saw you drown, dance of december souls’da 6. benim için ama ona da puanım dokuz:)
‘The One You Are Looking for Is Not Here’ çok fena :(
Katatonia da tıpkı dinlemeyi sonraya sakladığım bir sürü grup gibi “kesin seveceğim ama sonra dinlemem daha iyi” hissi uyandırıyor bende. Bu kritikten sonra kesin dinlerim artık, teşekkürler.
1 – last fair deal gone down 10/10 (böyle bir albüm bir daha çıkmaz.)
2 – tonight’s decision 10/9.5
3 – discouraged ones 10/9.5
4 – dead end kings 10/9.5
5 – brave murder day 10/9.5
6 – viva emptiness 10/9
7 – dance of december souls 10/9
8 – the great cold distance 10/9
9 – night is the new day 10/7
birisi organizatörlere söylesinde şu albüm üstüne gelsinler buralara ya. Yok mu adam gibi organizatör bi Unirock vardı o da yalan oldu.
17.09.2012
@önder, evet lan gecen sene bunlar var diye gittim mahyem gelmişti
Lethean’ın solosuyla beneath the mire’ın solosunu benzettim baya gayet güzel albüm ama vokaller bayık çeşitlilik yok katılıyorum o yorumlara.
17.09.2012
@Wildchild, katatonia’nın hangi şarkılarında çeşitlilik vardı?
17.09.2012
@b, sürekli aynı nakarat yapısı ve vokal melodileri içermeyen albümleri var elbet :)
Çok özendim şimdi niye bunu bana yaptırıyonuz
1. BMD 10
2. DO 9
3. LFDGD 8
4. DODS 8
5. TGCD 7
6. TD 7
7. TNITND 5
8. DEK 5
9. VE 4.5
Albüm adları çok uzun
katatonia dan bekledigimi bulamadim bu albumde. ne bekledigimi de bilmiyorum gerci ama.
28.11.2012
kendime yanit; sozlerini dikkatli sekilde takip edip konsantre sekilde dinleyince ne kadar guzel bi album oldugunu belli ediyor.
vurmuyor.
fazlasıyla vuruyor. uzun bir çivi çakıyor vücuda onu çeviriyor çeviriyor çeviriyor. tabi bunu her bünye farklı hissediyor. kimisini de delip geçiyor be!
bariz night is the new day albumunun devamı olmus muzikal acıdan, hypnone,ambitions ve the racing heart albumde en vurucu 3 parca olmus. Kritikte puan verirken baya abartmıssın ortalama bir katatonia albumu olmus ama katatonia kalitesinden odun vermemis sozleri hala cok vurucu tgcd ve oncelerine gore cok daha sert bir album bence album icin 7.5 ideal
jonas’ın vokallerinden de tiksindim ya artık yeni ne yapsalar dinlemek istemiyorum.
O değil de ‘brave murder day’ albümünün sitede olmaması PA için büyük bir talihsizlik.
15 sene gecmis aradan ilk dinledigim zamandan bu yana..cok sey degisti
Bir degismeyen bunlarin bunalimi arkadas omrumu yedi serefsizler
hypnone’un 2:55′deki o aniden giren solosu hiç olmayacaktı. hiç böyle bir solo yazamayacaklardı. kısa sürede kalıcı hasarlar bırakabiliyor.:)
Katatonia’nın farklılaşmasını gözlemlemek hakikaten keyif verici. Albümü ilk dinlediğimde çok tek düze ve birbirine benzeyen şarkılardan oluştuğunu düşünmeden edemedim. Birkaç gün ara verdikten Katatonia’nın kötü şeyler yapamayacağına olan inancımın da etkisiyle albümü tekrar tekrar dinledim ve albüme hayran kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Sanki Katatonia’nın 2000′lerde çıkardığı albümlerin tamamını öyle bir sertezlemiş ve yılların verdiği o parçaların trafiği içindeki o çok ince vokal nüansları, sert tonlanmış ritm gitarın arkasında giden arpejler ve melodiler , klavye düzenlemeleri ve ufak orkestral pasajlar.. Katatonia çok özel ve güzel bir albüme imza atmış.Evet “The one you are looking for is not here” :)
Buildings sanırım dinlediğim en iyi Katatonia şarkılarından biri. Müthiş albüm. Yeni dinleme fırsatı buldum ama 2 gündür vazgeçemiyorum.
08.11.2012
@Batuhan Bekmen, işte.;)
09.11.2012
Ambitions’ın nakaratında ise cidden parçalanıyorum. Valla müthiş ötesi ya.
09.11.2012
@Batuhan Bekmen, undo you’nun başlarında olan o çıtır çıtır sesler ardındaki sanki plaktan geliyormuşcasına konuşmalar, klavye ve şarkının tamamı nasıl da etkiliyor insanı.
bir de hypnone’un nakaratı. o şarkıyı hergün dinlemekten kendimi alıkoyamıyorum. o “i need the sound of rain” cümlesi ve ondan sonraki yer beni mahvediyor.
09.11.2012
@b, Her gün başka bi şarkının, başka bi yerine aşık oluyorum. Şu an Ambitions’taki “at night there is no other view” cümlesini 6 gün boyunca sıkılmadan döndürebilirim mesela. undo you ve leech de aynı şekilde.
O değil de Daniel Liljekvist hakkaten muazzam davulcu.
11.11.2012
@Ahmet Saraçoğlu, dispossession’ın ilk dakikalarında kendini hemen belli etmişti. tonight’s decision albümüyle arada dağlar kadar fark var.
o değil de sen bu albümü sevdin mi?
11.11.2012
@b, ben bu albümü henüz tam anlamıyla dinleyemedim. Dinleyecek o kadar çok şey var ki önümde. Ama ilk sıralarda.
öyle böyle değil…. çok sevdim albümü, kapağıyla bu kadar bütünleşen albüm görmedim ayrıca…
Uzun süre dinledim ve karar verdim ki Night Is The New Day’in üstüne ilaç gibin bir albüm oldu bu. Öncülündeki bayıklık, monotonluk ve sıkıcılık yok bu albümde. The Parting, Hypnone, Undo You, Dead Letters zirvesel bölgeler.
Ama yine de Katatonia, bu albümde de olan The Great Cold Distance temelini gelecek albümde bırakmalı.
7.66 ııh. 8.5 olmalı notu.
ahmet saraçoğlu nun albüm hakkındaki yorumunu fazlası ile merak ediyorum:) sonuçta katatonia yı ne kadar sevdiğini biliyoruz…
07.07.2013
@B U R Z U M, bugüne nasip oldu. :)
Öncelikle kritik için Baha’yı tekrardan tebrik edeyim, çok iyi bir kritik. “The Night is the New Day”in biraz geride olduğunun söylenmesi haricinde her şeyinin altına imza atarım.
Albümü son 2 haftadır adam gibi dinliyorum. Her gün, günde en az 3-4 kez. Olağanüstü bir albüm bence. Katatonia kesinlikle dünyanın en iyi gruplarından biri.
Albümün, çok belli etmese de ve ilk dinlemelerde “herhangi bir Katatonia albümü” gibi gelse de, bence kendine özgü bir genel havası var. Bunu dinledikçe belli ediyor olması, albümü biraz zor içine girilir yapıyor, ki “Dead End Kings”i değerli kılan şeylerin başında da bu geliyor. Nazlanan, ayak sürüyen, merak ettiren, içine girmek için az da olsa çaba sarf etmek zorunda bırakan bir albüm.
Albümü ilk dinlemede “Jonas yine aynı vokal olaylarını yapmış yeaeaea” diye düşünmüş, biraz tat kaçıklığı yaşamıştım. Ama sonradan öyle bir kendini açtı ki albüm, ciddi anlamda köpeği oldum. Hakikaten köpeği oldum. Her vokal yorumu, her gitar oyunu, davul kullanımı, klavyeler, her şeyiyle enfes bir iş var ortada.
Hypnone’ın nakaratını kaç kez sözlere eşlik ederek dinledim bilmiyorum. Sözler demişken, çok nefis, mükemmel sözler var albümde. Belki de “Last Fair Deal Gone Down”dan beri ilk kez bir Katatonia albümünün tüm özlerini ezberlemeye kasıyorum dinlerken. “Last Fair Deal Gone Down” albümünün tüm sözlerini halen ezbere biliyorum, ki sanırım bu şekilde tüm sözlerini bildiğim tek albüm de o. Sesim olsa konserde çıkar baştan sona şaşırmadan söylerim, o derece. :)
Her şarkıdan birkaç paragraf olarak bahsedip kritikten uzun bir yorum yazabilirim, ama yine de atladığım yerler olacağından kendime uyuz olurum, o yüzden bu işe girişmeyeyim.
Katatonia kötü bir albüm yapamaz, yapamayacak, yapmayacak. Bu o kadar güzel bir duygu ki. Bu albüme tapışımın şerefine bir de “Dethroned and Uncrowned”ın çıkıyor olması da pek güzel olacak.
Bir de Hypnone’ın nakaratı;
“I need the sound of rain
Wearing dependence down
The line must be kept so thin
To live near life
Not within”
Amına koyim Katatonia.
07.07.2013
@Ahmet Saraçoğlu, çok güzel yazmışsın…ama bu albümü dinlediğimde bendeki durum biraz farklı oldu. dinlediğim anda nasıl olduysa beni içinde hapsetti albüm…gerçekten abartmıyorum ki çok az albümde bunu yaşamışımdır…belkide bunun en büyük nedeni ‘The Parting’ gibi bir parça ile açılışın yapılması olabilir…
08.07.2013
@Ç A P U L C U (B U R Z U M), Bende albümü ilk dinleyişlerimde çok sevmiştim zamanla sıradanlaştı hatta uzun zamandır açma isteği oluşmuyor. Bence tatlı bir albüm sadece o kadar.
sevgiliyi düşünmek + hypnone + jagermeister………….yarraa yidik aq………………
18.08.2013
@B U R Z U M, jagermeister dünyanın en muhteşem şeylerinden biri. sonsuz içebilirim.
17.08.2014
@B U R Z U M, part 2…50 lik Export yeni raki + kizil(kirmizi tuborg) x 2 + jagermeister…nisanliyi dusunmek…
Bu albümü beğenemeyen bir ben varım herhalde.
Bir bunlara bakıyorum:
Discouraged one, last fair deal gone down, the great cold distance, tonight’s Decision, viva emptiness.
Bir de dead end kings’e. Çok fark var çoook!
Katatonia benim için son iki albümle birlikte -özellikle dead end kings- eski vurucu ”özellikle duygu sikerteninden” özelliğini kaybetmiştir.
Biri bana desin ki bu albümde;
Chrome, teargas, deadhouse, for my demons, july, I am nothing, I transpire, saw you drown, unfurl, I break, cold ways,omerta -daha da eklenebilir- gibi bir parça var.
Desin biri hadi bekliyorum. Sakın müzik görecelidir argümanıyla gelmeyin yalnız.
13.02.2014
@saw you drown, Ben Hypnone ve Lethean’a kefilim ama bütün olarak benim için de yeterince iddialı bir albüm değil. LFDGN ve BMD’e göre zayıf kalıyor.
13.02.2014
@atoutlemonde, Evet. Lethean ve biraz hypnone. Ama onlar bile bu saydigim sarkilar karşısında sönük kaliyor.
Galiba saw you drown’a katılıyorum. OHA, ilk kez saw you drown’a katılıyorum. Bunun şerefine eve iki lehmacum söylüyorum. Söyledim.
liljekvist’in yeri dolmayacak ya. amınakoyim o kadar güzel ki şu albüm çok pis koyuyor adama daniel’în bi sonraki albümde çalmayacak oluşu. bi de baya zor hakkını vermek baya dinlemek icap ediyor ve kesinlikle night is the new day’den iyi bence.
çok ön yargıyla yaklaşıp sonradan “vay arkadaş ben ne kaçırmışım ya” dediğim bir albüm gerçekten etkiledi beni. kritik için teşekkürler. eline ağzına sağlık
Yeni albüm haberi falan yok mu hiç ya, 3 seneye yaklaştı albüm çıkalı hala ses seda yok.
Dead End Kings’e gelirsek, 3. dönem Katatonia’nın Night Is the New Day ile birlikte en sevdiğim albümü diyebilirim(LFDGD’ı saymıyorum tabii). The Racing Heart, Hypnone ve Lethean kusursuz parçalar cidden. Katatonia’nın 2 albümdür daha sotisfike ve çok ucundan da olsa progresif işler yapması çok hoşuma gidiyor. Gezegenin en güvenilir gruplarından birisi olduğu için bir sonraki albümün mükemmelliği konusunda en ufak şüphem yok.
Pek bahsedilmemiş yorumlarda ama bence Ambitions albümdeki en müthiş parça. Dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi. Albümün de The Great Cold Distance^tan sonra çıkan en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum.
Birkaç hafta önce Fin geliştirici Remedy’nin Control oyununu bitirdim. Oyunun başlarındaki yönetim bölümünde dolanırken “Dead Letters” kısmına geldim ve kafamda, albümde en çok dinlediğim şarkı olan Dead Letters çalmaya başladı. Şimdi şarkıyı dinlerken o an aklıma geldi, yazayım dedim.
Parçayı konserde çalsalar çok kral bir iş yapmış olurlar var ya.
Sabah 7′de dinlenecek bir albüm değil, içim karardı, erken uyanmanın keyfiyle dinleyecek bir şeyler arıyordum. Bu albümü bulunca düşüncelere daldım. Birçok insan “bayık” olarak nitelemiş ama ben Jonas’ın bu albümdeki vokalini “Tonight’s Decision”dakine yakın buluyor, dolayısıyla baya da seviyorum.
Hatunla rakı masasından kalkıp sırf bu mereti dinlemek için 2 bira alıp gecenin köründe tek başına sahile iniyosun, nasıl bi zehirsin aq Katatonia.