Joe Satriani peş peşe bomba albümleri patlattıktan, yani zirveye çıktıktan sonra, 1995 yılında farklı ve daha mütevazı besteler icra ettiği, çoğunlukla da blues müziğe saygı duruşunda bulunduğu, Satch diskografisinde kıyıda köşede kalmış ama benim gözümde büyük bir değeri olan Joe Satriani albümünü çıkarır. Her ne kadar kendi ismiyle aynı adı taşıyan albüm isimlerinden nefret etsem de, kendisi “Bakın ben buyum, benim böyle bir yönüm de var” demek istedi herhalde ki, bu ismi koydu diye düşünüyorum.
Kıyıda köşede kalmışlık dedik. Evet, bu kıyıda köşede kalmışlığın sebeplerinden biri, hiç şüphesiz ki albümden çıkan hit parça sayısının azlığı. “Cool #9” dışında konserlerde çalınan bir şarkı olmadığını hemen belirteyim bu noktada. Kaldı ki “Cool #9” da esasen albümün genel havasından biraz farklı duran bir parça. İlk G3′te çalınan, aşağıdaki “Cool #9” ise sizi temin ederim ki, bence şarkının duyabileceğiniz en iyi versiyonu. Küçük bir bilgi daha: Bu şarkının girişine Satriani daha sonra güzel bir arpej yazdı. Bunu da efsanevi “Live in San Francisco” konserinde görebilirsiniz.
Albümün tınısı geleneksel satch-rock çizgisinin biraz dışında, old school blues ve biraz da funk-caz hamuruyla yoğrulmuş, gösterişten uzak bir havada seyrediyor. Bu albümde “S.M.F”., “Slow Down Blues”, “Sitting Round“ gibi blues menşeili, eskilere selam niteliğinde yavaş şarkılar barınıyor. Bunun yanında “Home”, “(You Are) My World” gibi sıkı Satriani dinleyicilerinin çok beğendiği, Joe’nun her albümünde görebileceğimiz “Cryin’”, “Love Thing”, “Until We Say Goodbye” gibi “etkileyici, duygusal slow şarkı” kontenjanına girebilecek şarkılar da mevcut. Albüm 3-4 tane hareketli şarkıya sahip olsa da, genel temposunun diğer Satriani albümlerinden daha düşük olduğunu söylemeliyim. Burada, ihtişamlı rock tanrısı Satriani’den ziyade daha sakin, daha kontrollü ve daha olgun bir Satriani görüyoruz. İşte benim bayıldığım nokta da bu.
Youtube’ta bu albümün yapılış hikâyesiyle ilgili, nasıl olup da bugüne kadar izlemediğime şaşırdığım belgesel niteliğinde bir yapım var: “Reel Satriani”. Özet geç diyecek olanlara olayları şöyle özetleyebilirim. Satriani en sonki The Extremist kadrosundan farklı isimlerle stüdyoda prodüktör Glyn Johns eşliğinde toplanıyor. Bu isimler bas gitarda Nathan East, davulda Manu Katche, 2. gitarda da Andy Fairweather Low. “Luminous Flesh Giants” şarkısıyla çalışmaya başlayan gruptaki müthiş uyumsuzluk hemen göze çarpıyor. Art arda gelen başarısız denemelerin ardından ara veriliyor ve Glyn Johns, Satriani’ye özel olarak görüştüğü başka bir odada edilmeyecek laflar ediyor (Lan Glyn, senin ben var ya neyse bişey demiyorum, orda olsam dalardım sana yeminlen). Neyse ki Satriani efendiliğini bozmuyor ve Glyn’e “Sen öyle diyorsan bi’ bildiğin vardır” diyor. Çünkü Glyn, geçmişte The Rolling Stones, Led Zeppelin başta olmak üzere pek çok önemli grubun prodüktörlüğünü yapmış bir isim. Ve Satriani’ye soruyor “Sence sorun nerde Joe?”. Satriani de davulcu Manu Katche’nin şarkıyı öldürdüğünü belirtiyor. Bu noktada Manu Katche’ye bi parantez açalım. Tamam kendisi çok yetenekli bir baterist ama çalışmalara da PES oynamaya gelinir gibi bi ruh haliyle gelinmez ki be adam? Bu ne umursamazlık? (Bu arada kendisinin ilk adı Manu olduğu için kesin PES’te Manchester Utd.’ı alıyordur bu bak, demedi demeyin)
Neyse devam edelim. Verilen arada, grup içindeki diyalog ve kimyanın artması için yemek salonunda Glyn’in sohbet başlatıcı soruları göze çarpıyor. Sürecin başından beri oldukça endişeli görünen Satriani odadan ayrılıp stüdyoya dönüyor ve eline bir kalem, defter alarak Andy ve Nathan’a basmaları gereken notaları yazıyor. Ki olması gereken de zaten bu. Sen gidip de salak gibi “Hadi beyler toplanın, çalın bakalım neler çıkacak ortaya.” diye yaklaşırsan olaya, baştan yanlış yaparsın zaten. Satriani kafasında şarkıyı çoktan oluşturmuş bile, sen neyin hesabını yapıyorsun artiz prodüktör? Önce Nathan East’le funk havasına sahip “If” şarkının provasını yapan Joe, daha sonra da 2. gitarist Andy’ye şarkının ritim gitarının akorlarını gösteriyor defterde ve bateristin katılımıyla ortaya nispeten daha derli toplu bir performans çıkıyor. Belgeselin sonunda bir bakıyoruz ki ilk başta çaldıkları “Luminous Flesh Giants” şarkısında bateride Manu Katche’yi değil Ethan Johns’u görüyoruz. Keza “You Are My World” şarkısında da Joe’nun sadık bateristi Jeff Campitelli’yi. Enteresan olansa şarkıların hücum kayıt olarak, canlı şekilde albüme kaydediliyor olması. Joe da belgeselin sonunda bunun gerçekten çok farklı bir deneyim olduğunu belirtiyor. Belgeselin başında çalınan “Luminous Flesh Giants” şarkısının hangi aşamalardan geçerek bu en son, mükemmel haline geldiğini görmek insanı gerçekten şaşırtıyor. Benim açımdansa belgeselin sonunda böyle zorlu bir süreçten yeteneği, çalışkanlığı ve ciddiyetiyle sıyrılan Satriani’ye duyduğum hayranlık ve sevgi bi kat daha artıyor. Dünyanın şanına, parasına sahip de olsa, içinde taşıdığı müzik sevgisi ve ruha kayıtsız kalmak mümkün değil gerçekten. Belgeselin sonunda duygulanmadım desem yalan olur. Sen ne güzel bi’ adamsın be Joe.
Albümle ilgili son notlara gelirsek eğer, peki Manu Katche’ye n’oldu derseniz mesela, onu albümdeki 12 şarkıdan 9′unda baterinin başında görüyoruz. Kendisinin bu şarkılarla olan uyumu ise oldukça başarılı. “Home” ve “Moroccan Sunset” gibi mesela. Keza Basçı Nathan East’in (Ki Satriani’yle Brian May ve Steve Vai’lı Sevilla’daki EXPO 92′de beraber çalmışlığı var) albüme leziz bir tat katmış olduğunu görüyoruz. Satriani açısından olaya baktığımızdaysa legato, tapping ve whammy bar’dan çıkan çılgın sesler gibi spektaküler hareketlerin daha az yer alıp, özellikle de blues gamında kurduğu kelime ve cümlelerin, yani yorum gücünün muhteşem seviyelere ulaştığını belirtmem gerekir. Ki Joe’yu özel yapan noktalardan bazıları da bu yorum gücü, doğaçlama kabiliyeti, şarkının verdiği temayı yakalaması, az notayla çok şey anlatması vb. özelliklerdir. Onun dışında melodi kurma(oluşturma) becerisinden uzun uzun bahsetmeme hiç gerek yok herhalde. Zaten kulak tarafından en kolay yakalanabilen gitaristlerden biridir Satriani.
Netice itibariyle Satriani bir kez daha kafasındaki müziği albüme taşımış oluyor. Biz de Satriani’nin böylece son kez uzun saçlı halini görmüş oluyoruz. Satch bir kez daha farklı bir yönünü göstererek “ben iyi bir gitaristim, iyi bir besteciyim, iyi bir müzisyenim üstüne üstlük iyi de bir insanım.” mesajını veriyor bizlere.
Kadro Joe Satriani: Vokal, gitar, dobro, bas
Nathan East: Bas (4,6 ve 11. şarkılar hariç)
Manu Katche: Davul (4,6 ve 11. şarkılar hariç)
Andy Fairweather Low: Gitar (6 ve 11. şarkılar hariç)
Ethan Johns: Davul ("Luminous Flesh Giants"da)
Matt Bissonette: Bas ("Look My Way"de)
Greg Bissonette: Perküsyon ("Look My Way"de)
Jeff Campitelli: Davul ("You're My World"de)
Eric Valentine: Klavye, piyano, bas, perküsyon ("Luminous Flesh Giants"da)
Şarkılar 1. "Cool #9"
2. "If"
3. "Down, Down, Down"
4. "Luminous Flesh Giants"
5. "S.M.F."
6. "Look My Way"
7. "Home"
8. "Moroccan Sunset"
9. "Killer Bee Bop"
10. "Slow Down Blues"
11."(You're) My World"
12. "Sittin' 'Round"
@dice, çok geç bi cevap oldu kusura bakma ama teşekkürler. tabii yorumun farklı şekilde de anlaşılabilir. “lan o kadar baba albüm dururken bu albüm mü yazılır” gibisinden.
sırf satriani’nin özellikle bu albümünü incelediği için ufuk arkadaşımızı tebrik ediyorum.
21.09.2012
@dice, çok geç bi cevap oldu kusura bakma ama teşekkürler. tabii yorumun farklı şekilde de anlaşılabilir. “lan o kadar baba albüm dururken bu albüm mü yazılır” gibisinden.
09.10.2012
@Ufuk Sönmez, yok iyi anlamda soylemistim :)