2006’dan beri faaliyet gösteren ve Kerrang Awards 2012’de “Best British Newcomer” ödülüne layık görülmüş While She Sleeps grubunun sabırsızlıkla beklenen yeni albümü beklentileri iliklerimize kadar dolduran bir ürün olarak raflardaki yerini almıştır. İngiltere’ye kucak dolusu sevgi ve saygılar.
While She Sleeps, her geçen gün artarak ilerleyen ve artık metal müzik camiasında büyük yer edinmiş metalcore tarzının en önemli temsilcilerindendir. Besteleri insanda büyük haz uyandıran ve son derece yırtıcı bu grubu ilk mini albümleri olan “The North Stands for Nothing” den beri dinliyorum ve takip ediyorum. Tarz konusunda bir yumuşama, sözlerde ya da müziklerinde en ufacık bir geriye düşme yok, yani ayakları yere sağlam basıyor bu adamların. Tarzın tüm özelliklerini içinde barındıran iki albüm sahibi grubun 2. stüdyo albümü “This Is the Six” i inceleyeceğiz.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki albüm oldukça doyurgan bir özelliğe sahip. Zaten albümü dinlediğinizde ne demek istediğimi gayet net bir şekilde anlayacağınızdan hiç kuşkum yok. Grup bizi ilk önce “Dead Behind the Eyes” şarkısıyla karşılıyor. Şarkı özellikle ton konusunda tam istenilen ayara çekilmiş melodik ve yaratıcı bir şarkı, bunun üzerine bir de Comeback Kid’den Andrew Neufeld’in düeti ile şahane bir hal almış. Hız kesmeden yardırmaya devam eden albümde birçok melodik rifle süslenmiş şarkı var.
Özellikle vokal Lawrence Taylor’ın kendini kanıtladığını açık bir şekilde görebiliriz. Grubun duruşuna, anlatımına ve metalcore’ a yakışır gırtlağa sahip bir adam olduğunu gösterdi bizlere. Fakat gitarist Mat Welsh’in geri vokalleri olmasaydı mutlaka bir şeyler eksik derdik sanırım. Vokal konusunda şunu da belirtmeliyim, While She Sleeps duyduğum en iyi koro vokal yapan gruplar arasındadır. Bu muazzam özelliklerini de yansıtmışlar albümlerinde.
Gitarlara gelecek olursak sanırım pek fazla bir şey söylemeye gerek yok. Çünkü oldukça iyi durumdalar ton olarak, rif olarak, melodi olarak bir önceki albümde olduğu gibi bu albümde de hem öfkemizi dışarıya yansıtacak hem de içimize gömüp bizi susturacak şarkılara imza atmışlar. Davul koltuğunda oturan Adam Savage, kicklerinin gücünü ve estetiğini, MEINL zillerinin tınısını bize tüm güzelliğiyle yansıtmıştır. Ve arada sürpriz ataklarıyla bu albümde bizi hoş bir şaşkınlık sokmuştur.
Kısacası, olmuş bir grubun olmuş bir albümüdür bu. Metalcore tarzını benimseyen dinlemekten keyif alanlar için kaçırılmaması gerek bir çalışma. Özellikle “Seven Hills”, “Our Courage, Our Cancer”, “Until the Death” vb. gibi şarkılarını dinleyince bana hak vereceğinizden eminim. Şarkı trafiği, kompozisyon kurgusu, kayıtları ve enstrüman hakimiyetiyle bence son yılların en iyi sağlam-core albümlerinden. Bu güzel albüm için teşekkürler, ellerinize sağlık.
Bu grubu bana tanıtan Efkan Yıldırım’a ve grubun logosunu koluna dövdüren Engin Yıldırım’a ithafen…
Kadro Lawrence Taylor: Vokal
Sean Long: Gitar
Mat Welsh: Gitar, vokal
Aaran Mckenzie: Bas
Adam Savage: Davul
Şarkılar 1. Dead Behind The Eyes
2. False Freedom
3. Satisfied In Suffering
4. Seven Hills
5. Our Courage, Our Cancer
6. This Is The Six
7. The Chapel
8. Be(lie)ve
9. Until The Death
10. Love At War
11. The Plague Of A New Age
12. Reunite
herhangi bir grup logosunu dövme yaptıran herkes eninde sonunda pişman olur. misal ben bugüne kadar belki 10 grubu “dünyanın en iyi grubu” sanmışımdır ama herhangi birini dövme yaptırmış olsaydım “hay kafamı sikiyim” diyordum bugün…. belki death istisna olabilir buna. ama 50li yaşlarda ne olur bilinmez.
@cenk özmercan, Bu senin kişisel görüşün birader…Adam neden pişman olacak ki :) grubun şarkıları,elemanları ile özdeşleşmiş demek ki :) 40 yaşında da bi anısı olacak sonuçta o dövme onun için bir şeyi simgeleyecek…Fotoğraf gibi :)
albümü çok beğendim. metalcore dinleyicilerinden ziyade The Ghost Inside, Comeback Kid ve Counterparts tarzı melodik hardcore sevenlere hitap edecek bir albüm. şarkılar gayet ruhlu ve duygu yüklü, koro vokaller şahane. edindiğimden beri sıklıkla dinliyorum. baya sağlam yani.
Metalcore’u hiç sevmem,yine de her türlü yerde pohpohlanıyordu albüm bir dinleyeyim dedim…vokaller kötü. Klasik metalcore vokali da işte,ne bileyim,ayrıca bir beğenmedim sanki. Yine de enstrüman alanında meydandaki diğer birçok metalcore grubundan daha yetenekli olduklarını kabul etmeliyim.
Bu albümü metalcore ya da x’core tarzında sınırlı tutmak kesinlikle büyük haksızlık.İlla ki metalcore kabul ediliyorsa da türünün master of puppets’ı olacak kadar iddialı bir albüm.Grubu her ne kadar bu kritikle keşfedip yazarına minnettar olsam da kötü bir kritikle ziyan edildiğini söylemeliyim.Keşke daha hakkı verilir bir yazı olsaymış.Albüme gelince Gojira,Testament vs gibi grupların çuvalladığı bir anda ilaç gibi geldi diyebilirim.Her riff’ine, korosuna,melodisine sayfalarca methiye dizebilir ve yine de eksik tarif ettiğime inanabilirim.Öyle bir albüm işte..
Album, bahsedildigi kadar varmis. Zaten metal hammer eksik kalmadan her sayisinda wss ye yer ayiriyor.
Loz tyler’in vokalleri gercekten cok sevdim. Herifte gram clean vokal yok ama nakaratlari cleanmiscesine kotariyor. Sonraki albumu bekliyorum. İddali demecler verdiklerine gore birseyler cikacak gibi.
tek tekilmeyle şahane bir grup, şahane bir müzik yorumu. ilk albümlerinden beri hevesle dinletiyorlar kendilerini.
herhangi bir grup logosunu dövme yaptıran herkes eninde sonunda pişman olur. misal ben bugüne kadar belki 10 grubu “dünyanın en iyi grubu” sanmışımdır ama herhangi birini dövme yaptırmış olsaydım “hay kafamı sikiyim” diyordum bugün…. belki death istisna olabilir buna. ama 50li yaşlarda ne olur bilinmez.
16.08.2012
@cenk özmercan, Bu senin kişisel görüşün birader…Adam neden pişman olacak ki :) grubun şarkıları,elemanları ile özdeşleşmiş demek ki :) 40 yaşında da bi anısı olacak sonuçta o dövme onun için bir şeyi simgeleyecek…Fotoğraf gibi :)
yetersiz bir krittirik
metalcore demişken bide breakdown of sanity mirrors kritiği olaydı iyiydi..
Vocaldaki elemanı bir ablaya benzetiyorum ama çıkaramadım daha.
“Satisfied In Suffering” deli parça olmuş albümden.
albümü çok beğendim. metalcore dinleyicilerinden ziyade The Ghost Inside, Comeback Kid ve Counterparts tarzı melodik hardcore sevenlere hitap edecek bir albüm. şarkılar gayet ruhlu ve duygu yüklü, koro vokaller şahane. edindiğimden beri sıklıkla dinliyorum. baya sağlam yani.
Sevenlerine yine UK çıkışlı başka bir metalcore grubu olan The Eyes of A Traitor’u öneriyorum bende.
Metalcore’u hiç sevmem,yine de her türlü yerde pohpohlanıyordu albüm bir dinleyeyim dedim…vokaller kötü. Klasik metalcore vokali da işte,ne bileyim,ayrıca bir beğenmedim sanki. Yine de enstrüman alanında meydandaki diğer birçok metalcore grubundan daha yetenekli olduklarını kabul etmeliyim.
Bu albümü metalcore ya da x’core tarzında sınırlı tutmak kesinlikle büyük haksızlık.İlla ki metalcore kabul ediliyorsa da türünün master of puppets’ı olacak kadar iddialı bir albüm.Grubu her ne kadar bu kritikle keşfedip yazarına minnettar olsam da kötü bir kritikle ziyan edildiğini söylemeliyim.Keşke daha hakkı verilir bir yazı olsaymış.Albüme gelince Gojira,Testament vs gibi grupların çuvalladığı bir anda ilaç gibi geldi diyebilirim.Her riff’ine, korosuna,melodisine sayfalarca methiye dizebilir ve yine de eksik tarif ettiğime inanabilirim.Öyle bir albüm işte..
Album, bahsedildigi kadar varmis. Zaten metal hammer eksik kalmadan her sayisinda wss ye yer ayiriyor.
Loz tyler’in vokalleri gercekten cok sevdim. Herifte gram clean vokal yok ama nakaratlari cleanmiscesine kotariyor. Sonraki albumu bekliyorum. İddali demecler verdiklerine gore birseyler cikacak gibi.