Bugün sitemize kazandırdırmaya çalışacağım güzide Amerikan grubumuz, extreme metal türlerinin şahlanıp ha buradan o yani gittiği bir dönemde “lan ne güzel adamlar uğraşmış yapmışlar, ne kasıyoz old-school falan ko götüne” demek suretiyle başta Meshuggah, Lamb of God gibi iki pehlivanı takip ederekten er meydanına çıkmış, hatta bir de çakallık yapıp Edirneli olmalarının avantajını kullanmış bir grup. Pehlivaaan pehlivan diyerekten boktan boktan şakalarla devam ettiriyoruz incelememizi.
Ev sahibi olmanın avantajıyla maça 1-0 önde başlayan grup 2003’te Lamb of God’lan beraber bir East Coast turu atıyor ve turun ekmeğini yiyor açıkçası. Tur sonrası grubun adı ayı gibi yayılmakla kalmıyor bir de kendilerine label buluyor bu concon Amerikan gençleri. Urfa ve Oxford’un inanılmaz birlikteliğiyle oluşan o sözün akıllara gelmemesi mümkün olmuyor maalesef. Neyse, “madem LoG’la turlamışlar bi bakalım meheh” diyerek yavşak yavşak sırıtıp, açıkçası biraz da “fakin’ amerikıns” diye düşünerekten grubun söz konusu albümüyle 10-15 gün önce içli dışlı olmaya başladım.
Hani filmlerde görürüz adam arkadaşıyla sevgilisinin hakkında hoş olmayan sözler sarf ederek konuşur arkadaşı da poker face’imsi bir surat takınıp “ırkındı lın sılık” tarzı kurtarma cümleleri mırıldanır, adam arkasını döner ve kız arkadaşının suratına kötü sıçılmış bir bok gibi bakar ya, işte aynısını yaşattı bu kalleşler bana.
LoG hastası bir arkadaşıma(albümün play tuşuna bastıktan 10-15 saniye kadar sonra) “Byzantine varmış LoG sevenler için ama tırt çıkçaklar gibi geliyo” diye bir mesaj atmak üzereyken ilk şarkı Hatfield’in 25. saniyesindeki “dü dülül dülül dülül dülül dül dıl” kısmında aha o sikko ifadeyi takındım kendi kendime.(Çok pis hızlı mesaj yazarım) Veşarkı bittiğinde silip şunu yazdım: “Byzantine var, bi bak istersen”.
Yaptıkları müzik tam olarak bir “Modern Metal”. Meshuggah ve LoG etkisi zaten herhangi bir şarkının herhangi bir kısmında çok rahat hissedilebiliyor. Ancak genel olarak albümü irdeleyerek dinlerseniz 90’ların sonundan sonra thrash metal, prog. metal ve groove metal’in temel aldığı nota bileşimlerinin, ritimlerin, geçişlerin, vokallerin iyi algılanıp müziklerine bir harman olarak oturtulmuş olduğunu görebilirsiniz(duyarsınız daha çok). Özgünlük açısından bakıldığında çok deli gibi manyak şekilde farklı ol(a)masalar da grup gerçekten modern sound’un nasıl olması gerektiğini çok iyi anlamış ve kendince sound’unu oturtmuş durumda. Bu sebeple de benzer türdeki çoğu gruptan sıyrılabileceklerini düşünüyorum.
Müzikal irdelemeye girersek önce rifflerden bahsetmek istemekteyim. Zaman zaman direk “oha lan Meshuggah!” diyebileceğiniz türde bölümler bulunsa da Meshuggah’ın ne kadar ayı gibi bir grup olduğunu ve etkisinin nasıl balyozvari olabileceğini göz önünde bulundurursak bunda yanlış herhangi bir şey yok gibi. Ayrıca genel olarak bu etkileşimlere rağmen grup (henüz çok net olmasa da) özgün bir tarz oturtmuş.
Yani grubun hiç duymadığınız bi riff’ini duyduğunuz anda “aha Byzantine lan” diyemeseniz bile “ne bu yav Byzantine galiba dimi?” diyebileceğinizi düşünüyorum. Çünkü her ne kadar çığır açmasalar, olmayanı yapmasalar da tüm şarkılar etkileyici ve akılda kalan rifflerle dolu. Gitarlarla ilgili bir diğer husus da sololar. Sololar şarkılara zorla sokulmamış. Yaptıkları tür “progressive thrash” olarak nitelendirildiğinden(türün de soloya müsait olmasından) gayet uygun bir şekilde şarkıların gidişatına uygun Megadeth-Kreator’vari sololarda duyabiliyorsunuz ara sıra.
Davullara gelelim. Öncelikle çok hoş yazıldıklarını söylemeli ve haklarını vermeliyim. Aksak ritimli kısımlarda gerçekten cross’lar etkileyici olabiliyor. Yine Tomas Haake’den alışık olduğumuz şekilde 4-4lük bir ritmin üstüne yazılan kickler sırıtmamış ve riffler de yine buna uygun olduğundan genel olarak güzel bir tat vermiş. Davulların bana kötü gelen tek kısmı kick’in tonuydu sanırım. Zaman zaman bir tuş sesini andırıyor ve rahatsız edici oluyor olsa da genele güzel oturmuş.
Vokallere gelelim. Clean ve brutal karması bir vokal kombinasyonu görüyoruz(baya gözümle duyuyorum üçtür) albümde. Özellikle bazı şarkıların akılda kalıcı nakaratlarının clean vokalle icra edilmesi daha hoş ve bölümü öne çıkarmak adına yerinde olmuş. Çok nefis olmasa da gayet yerinde ve müziği destekler nitelikte bir vokal performansı var. Prodüksiyon ise tabii ki cillop. E zaten modern bir müzik olduğundan ses kalitesi de oldukça yüksek ve enstrüman algısı gayet kolay.
Hastası olduğum şarkılar kısmındaysa dilime dolanan Hatfield, Stoning Judas ve Kill Chain’i söylemek isterim. Albüme bu şarkılarla giriş yaparsanız daha bir gaz dolarsınız, daha bir keyif alırsınız. Zira albümün bütünlüğü ne iyi ne de kötü. Çünkü bütünlük olmasını gerektirecek bir konsept, şarkı yazımı vs. yok. Her şarkı teker teker değerlendirilebilecek şekilde uyarlanmış albüme ve bu sayede bol bol da hit duyabiliyorsunuz.
Bitirelim. “The Fundamental Component” Byzantine’in ilk albümü ve grubun ne olduğunu tanımlayan bir albüm. Diğer albümlerini sadece birer kez dinlediğimden “en iyi albümleri” vs. diyemiyorum şu anda fakat içinde onlarca “catchy” ve “groovy” (sürekli tövbe ediyorum bunları kullanmayacağım diye ama Türkçesi yok ki arkadaş) bölüm bulunduran; dile dolanan nakaratlarıyla, clean kısımlarıyla, coşturan introlarıyla içine girmesi kolay, dinlemesi oldukça zevkli bir albüm olduğu kesin. Grup genel olarak metal tarihine adını yazdırmıyor olsa da bunu yapmış olan (ki adlarını onyüzbinmilyon defa tekrarladım) grupları iyi sentezliyor ve kendinden de bir şeyler katarak metalin gittiği yoldan hoşlanan, az çok da bahsettiğim grupları dinleyenler için oldukça eğlenceli bir 52 dakika sunuyor.
Kadro Chris ''OJ'' Ojeda: Vokal, gitar
Tony Rohrbough: Gitar
Chris ''Cid'' Adams: Bas
Matt Wolfe: Davul
Şarkılar 1. Hatfield
2. Stick Figure
3. Stoning Judas
4. My New Casket
5. Sin Remover
6. Slipping on Noise
7. Kill Chain
8. The Devil's Arithmetic
9. Brundlefly
10. The Filth of Our Underlings
bu grubu yıllardan beri duyuyorum, Killswitch Engage ve All That Remains tarzı clean vokalli klişe metalcore sandığımdan dinlemiyordum. şimdi baktım kritikteki şarkılara gideri varmış. bakarım bi ara.
Kritiği baya beğendim, ama başlık klişenin kralı olmuş.
09.07.2012
@Aeonian_Lich, eyvallah sağolasın.
lamb of god ve meshuggah tarafımca sevildiği ve grubunda bunu iyi sentezlemesinden dolayı benden 10 puanı kaptı.
bu grubu yıllardan beri duyuyorum, Killswitch Engage ve All That Remains tarzı clean vokalli klişe metalcore sandığımdan dinlemiyordum. şimdi baktım kritikteki şarkılara gideri varmış. bakarım bi ara.