Hayatın en derin gizemlerinde tek başına dolaşabilmek huzur verebiliyor bazen insana. Belki bir kaçış yolu da olabiliyor bu tek başına dolaşmak tek başına koşmak ve de bağırabilmek. Doom Metal dinlendiği sırada insanın içine biraz rehavet getirebiliyor. Herkeste bu oluyor mu bilmiyorum ama bana rahatsızlıktan rehavetten çok bir güç getirdiği kesin. Çoğumuz pek sevmese de Doom Metal duyguları açığa çıkarabilen sizi kısmen güçlü kılan ama melankoliye de sürükleyen derin bir ihtiyaç kimileri için.
Black Sabbath’ın o ağır ve yoğun ritim gitar bombardımanı olmasa bu müziğin geleceği noktayı çok ediyorum. Kimi doom grupları yön değiştirdi stoner rock taraflarına yönelmişti ama yeraltındaki çoğu topluluk ise aynı müziği yıllar boyunca sergiliyor. Yıllar önce Theatre of Tragedy’nin “Velvet Darkness They Fear”ı, Funeral’ın “Tragedies” ve Celestial Season’ın “Solar Lovers” albümlerini dinlerken bu müziğin bendeki iç yansımalarını düşünüyorken aynı şekilde bugün bu dinlediğim Rus grubunu da öyle hissediyorum içimde.
Aradan yıllar geçmiş ama aynı şekilde düşünen aynı şekilde yaşayan ve aynı şekilde müziği icra eden bir müzisyenin ruhundan ise eksilme olmamış. Otkroveniya Dozhdya benim son bir sene içinde tanıştığım bir topluluk. Elemanları Batı Rusya’da küçücük Podolsk kentinde yaşıyor. Az bir nüfusları var ve dolayısıyla böyle bir müziği ortaya çıkarmak için yeterince imkânları var. Her zaman ki gibi de karlar yağıyor şehirlerinin üstüne Rusya’da.
İlk albüm 2007’de çıkınca gruplarında iki müzisyen vardı ve program davul ile olayı geçiştirmişlerdi. Ilya Remizov ve Olesya Muromskaya tarafından kurulan topluluk klasik doom metal ve melodik doom arasında gidip gelen bir müzik icra ediyorlar. Rusça besteledikleri şarkılar kulaktan o kadar rahat geçiyor ki ilk duyduğumda “böyle bir şey nasıl olabilir?” diye iç geçirmiştim içimden. Rusça ile çok az haşır neşir olduğum için yıllardır İngilizce dinlediğim bir müzik türünü şimdi Rusça dinleyecektim merak içindeydim ama sonuç gayet mükemmeldi.
İlk albümün tarif edilemez yönleri mevcut. Bunu kelimelere dökemiyorum ancak negatif gördüğüm ve keşke olmasaydı dediğim yönleri de vardı. İkinci albüm ise kendi adları altında yayımlandığında grubun çevresince çok iyi karşılanmış hatta doom metal tarihinde kalburüstü dediğimiz çalışmalardan birisi olduğunu da söyleyen kitle de oldukça fazla. Grubu kuran ikili yanlarına bir vokalist, bir basist ve bir solo gitarist alarak yollarına devam etmişler ve albüm böyle çıkmış.
Zaman zaman Funeral Doom’un yarattığı o ağır kasvetli ortam bu albümde de mevcut ancak bu çalışma bir Funeral Doom çalışması değil. Klavyeyle desteklenen, romantik-şiirsel-melodik, bazen hızlanan gerilerden black metal etkilerinin ve vokallerinin bile duyulduğu çok çeşitli farklılıklar içeren inanılmaz bir çalışma. Müziğin kesildiği anda bir anda piyano ile baş başa kalmanız ve vokalistin acı acı derinlerden inleyişi gibi etkilerle süren bir nadide eser. İkinci albüm ilk albüme nazaran çok daha iyi tertemiz kaydedilmiş ve besteler açısından ise arada dağlar kadar fark olduğunu yazabilirim.
Albümdeki besteler normal bir şarkının süresinden çok daha uzun süreleri ile dikkat çekiyor. Ölüm, umutsuzluk hakkındaki sözlerle ruhani bir atmosfer yaratımı bu albümün özellikleri arasında bulunuyor. Brütal vokallerin hemen altında çığlık tarzındaki vokallerin birkaç bestede kısmen duyulacağı, üç bölümden oluşan 15 dakikalık epik “Sny” serüveni ise Otkroveniya Dozhdya’nın size sunacağı küçük sürprizlerden birisi.
Vokalist Forseed’in yanı sıra gitarlarda bulunan Olesya Muromskaya ve Vladimir Andreev’in yarattığı inanılmaz kompozisyonlar, bas gitarist Letarg’ın ise birkaç notada ortaya çıkardığı ve içinize işleyen o melodiler sayesinde standartlar üstünde bir çalışma dinliyoruz. Sonraki 10 dakikalık “Serym Gnevom Oseni Oblichen” adlı bestenin hemen başlarındaki oryantal melodiler, “Monumental’noy Tishiny Apofeoz”da solo gitarist Vladimir Andreev’in öncülüğünde ortaya çıkarılan hüzün bombardımanı ise vazgeçilmez cinsten.
Otkroveniya Dozhdya’nın doom metal tarihindeki yerini elbette geçen zaman belirleyecek. Ancak bu müziği sevenlerce ilgi göreceğini tahmin ettiğim bu topluluk pek ortalıklarda gezinmiyor. Drudkh kadar gizemli bir topluluk değiller ancak doom metali hakkıyla yaptıkları bir gerçek.
@noise, sana göre standart bir doom metal albümü olabilir ancak ama başkalarına göre değil. bu albüm doom metal tarihinde çok iyi bir yerdedir buna karar verenler ise sadece ben değil yurt dışı yorumları ve dinleyiciler. bu grubun doom metal grupları arasında efsanevi bir yeri mevcut, şöyle bir dış yorumları ve dinleyicilerin ne düşündüğünü okursan bu 9′un az olduğunu görürsün. hatta tam puan veren bile vardır. ha, tüm bunları göz ardı edip yine de standart diyorsan bu ancak “sana göre” olur bir şey denilemez.
@b, dinlediğim şeyi insanların belirlediği ölçülere göre değerlendiren biri değilim. nasıl ki, diğer arkadaşlar 10 numara diyebiliyorsa, ben de o kadar da etmez diyebilirim.
illa yurtdışı yorumları ya da puanları ile ilgileneceksek, atıyorum rateyourmusic.com sitesine girip bu albüme 5 üzerinden 1,5 – 2 – 3 gibi puanlar vermiş dinleyicileri de görebilirsiniz. benim gibi düşünenler de varmış gördüğünüz gibi. ama bunun da önemi yok, yukarıda dediğim gibi, ben dinlediğime bakar ve kendi görüşümü sunarım.
“abi efsane bu albüm ya, herkes 10 puan vermiş” denilen bir albümü “ha öyle mi, ben standart bulmuştum ama durun 9 puan basayım bari” şeklinde değerlendirenler yalnızca kendilerini kandırırlar.
kışın dinlenir
07.06.2012
@wikus van de merwe, gelmiş geçmiş en iyi albüm dersek kimse bir sey diyemez herhalde
07.06.2012
@hen, Bence sen nickini “hin” olarak değiştir. :D
07.06.2012
@hen, yok artık daha neler. standart bir doom metal albümü işte. verilen 9 puan da epey fazla.
07.06.2012
@noise, sana göre standart bir doom metal albümü olabilir ancak ama başkalarına göre değil. bu albüm doom metal tarihinde çok iyi bir yerdedir buna karar verenler ise sadece ben değil yurt dışı yorumları ve dinleyiciler. bu grubun doom metal grupları arasında efsanevi bir yeri mevcut, şöyle bir dış yorumları ve dinleyicilerin ne düşündüğünü okursan bu 9′un az olduğunu görürsün. hatta tam puan veren bile vardır. ha, tüm bunları göz ardı edip yine de standart diyorsan bu ancak “sana göre” olur bir şey denilemez.
07.06.2012
@b, dinlediğim şeyi insanların belirlediği ölçülere göre değerlendiren biri değilim. nasıl ki, diğer arkadaşlar 10 numara diyebiliyorsa, ben de o kadar da etmez diyebilirim.
illa yurtdışı yorumları ya da puanları ile ilgileneceksek, atıyorum rateyourmusic.com sitesine girip bu albüme 5 üzerinden 1,5 – 2 – 3 gibi puanlar vermiş dinleyicileri de görebilirsiniz. benim gibi düşünenler de varmış gördüğünüz gibi. ama bunun da önemi yok, yukarıda dediğim gibi, ben dinlediğime bakar ve kendi görüşümü sunarım.
“abi efsane bu albüm ya, herkes 10 puan vermiş” denilen bir albümü “ha öyle mi, ben standart bulmuştum ama durun 9 puan basayım bari” şeklinde değerlendirenler yalnızca kendilerini kandırırlar.
07.06.2012
@hen, çok afedersin ama sitenin taşakçısı mısın? (:
07.06.2012
@saw you drown, iş yerinde çok sıkılıyorum
07.06.2012
@hen, anlamıştım. bir nedeni olmalıydı (: