Tarih: 19 Ocak 2001 Yer: Brezilya/Rio de Janeiro, Rock In Rio Festivali
Bu tarihi anın canlı tanığı olmak isteyen 250.000 seyirci festival alanını tıka basa doldurmuş, Iron Maiden’ın sahne almasını heyecan içinde bekliyor.
Vokalist Bruce Dickinson ve Adrian Smith’in geri dönüşü münasebeti ile 2000/2001 “Brave New World” Turnesi ayrı bir önem kazanmış, grup Heavy Metal arenasında tüm sahne ışıklarını tekrar üzerine çekmişti. Dile kolay, Bruce Dickinson 1993 – Real Live turnesi, Adrian Smith de 1988 7th Tour of a 7th Tour turnesi sonrası ilk kez bir turnede Iron Maiden çatısı altında yollara düşmüşlerdi. Üstüne üstlük, Janick Gers’le beraber ilk kez bir turnede 3 gitaristle sahne alıyorlardı. “Brave New World” albümünün metal çevrelerince olumlu puanları hanesine yazdırması, bu turnenin ilgiyle takip edilmesinde bir diğer etkendi.
Ben de sıkı bir Iron Maiden dinleyicisi olarak “Rock in Rio”nun raflardaki yerinin aldığı 2002 senesi, hemen çift kasetlik seti temin etmiştim. O yıllarda öğrenci bütçesi anca kaset almaya elvermişti, ayrıca DVD player’ım olmadığı için DVD versiyonu almak için bir süre daha beklemem gerekmişti. Görüntü olmaksızın Iron Maiden konseri dinlemek tuzsuz yemekten farksız, ama ona rağmen o yıllarda orijinal kasetten dinlemek de ayrı bir nimetti.
Kısa giriş sonrası DVD versiyonu hakkındaki görüşlerime geçersem, DVD kutusu gayet özensiz hazırlanmış. En azından bendeki DVD’nin görünen ön ve arka kapağındaki içeriğin, DVD kapağını açtığımızda karşımıza gelen iç yüzeyindeki şarkı listesi dışında ekstradan herhangi bir içerik, kitapçık vs. karşımıza çıkmıyor. DVD kutusu ve kapağının deformasyona elverişli olduğunu da belirtmek isterim.
Kapağı açtığımızda bu özensiz hazırlanmış DVD kabı içersinde cevher değerinde 2 DVD bize göz kırpmakta. Bu mavi ve kırmızı tonlardaki DVD’lerde Eddie’nin surat ifadesi yer alıyor.
İlk DVD’de 18 şarkı ve 1 intro içeren konser performansı, ikinci DVD de, grubun konser öncesi sonrası görüntüleri ve grup elemanlarının gündelik hayatlarından kesitlerin yer aldığı ekstra
içerikler yer almakta.
İlk DVD’yi player’ımıza taktığımızda karşımıza audio seçeneklerini (Dolby digital ve DTS), şarkı listesini seçecebileceğimiz DVD menüsü bizi karşılıyor. Dipnot olarak, 2 DVD’de de, DVD menüleri arasında gezinirken süpriz enstantanelerle karşılaşabiliyoruz.
Koltuğumuza yerleşip, Play Concert kısmına basarak konserin sihirli büyüsüne kendimizi bıraktığımızda grubun konser alanına gelişi ve sahne önü-arkasında yaşananlar kısa görüntülerle aktarılıp, izleyicinın konser havasına sokulması amaçlanmış (konser boyunca, izleyen birçok kişinin, koltuk ve kanepesinden hareketleneceğine garanti verebilirim). Grup ve tur ekibi sahne önü ve arkasında son hazırlıkları tamamlayıp “Intro: Arthur’s Farewell” fondan verilmeye başladığında sahne önündeki ve festival alnındaki 250.000 seyirci, beklemeninverdiği heyecanla, çığlık ve alkışlarla Brezilya gecesini renklendirmeye başlamıştı. Nicko McBrain’in de sahnedeki karaltı içinde yer alması heyecanı bir kat artıyordu. Intro bitip Sahne ışıkları bir anda Adrian Smith üzerinde parladığında “The Wicker Man” parçası başlangıç rifi, başlangıç parçası olarak ne kadar doğru bir parça seçildiğini kanıtlıyordu. Bir nevi uzun yıllardır gruptan ayrı kalmış Adrian Smith’e jest niteliğinde bir giriş olmuş.
Ardından sahnedeki patlamalar eşliğinde grubun diğer elemanları da koşturarak sahnedeki yerini aldıklarında seyircinin tepkisi görülmeye gerçekten değer. Tek tek şarkı incelemesi yapmak istemiyorum. Son yılların önemli parçalarıyla eski klasik parçalar iyi harmanlanmış. Tabii eksikliği hissedilebilecek Aces High, Bring Your Daughter to the Slaughter, Powerslave, Clairvoyant vs. gibi şarkılar da çalınabilirdi. Ama Iron Maiden’ın her şarkısı Iron Maiden severler için best of’ta yer alabileceği için, bu durumu yadırgadığımı söyleyemem. DVD’de en güncel “Brave New World” albümünden 6 parça yer almakta. Blaze Bayley’li dönemden de Sign of the Cross ve The Clansman icra edilmiş.
Grup elemanlarının performanslarından bahsedecek olursam, özellikle Bruce Dickinson’ın konsantrasyonu üst düzeyde. Performansı da keza çok başarılı. Şarkı söylerken yaptığı hareketlerin, performansında zerre olumsuz etkisi yok. Ayrıca seyirci ile iletişim ve bağlantı en üst düzeyde. Dave Murray ve Steve Haris’in de her zamanki gibi performansları üst düzey. Steve Harris parçaların neredeyse tümünde şarkılara ezbere eşlik ediyor. Nicko McBrain yıllara meydan okurcasına bagetini bir oraya bir buraya sallıyor, grubun neşe kaynağı, o kadar rahat o kadar pozitif ki, arada seyirciyi motivasyonunu yükseltmek için yapmadığı yok. Janick Gers de bir diğer neşe kaynağı, atletik ve enerjik hareketlerle gitarı şeklilden şekle sokmaktaki tüm hünerlerini bizlere göstermiş. Adrian Smith’e ise ayrılan solo miktarında eksiklik olduğunu hissettim. The Wicker Man ve birkaç performans hariç geri planda gözükmüş. Daha ön planda olmasını isterdim.
Grup 3’lü gitarı gayet armonik şekilde kullanmış ve harmanlamış, bu da önemli bir artı. 3 gitar olması katiyetle sırıtmamakta. 250.000 kişilik mahşeri seyirci topluluğu ise, şarkı aralarında sahne ışıkları söndüğünde 1 saniye boş kalmıyorlar. Arada sanki futbol maçı seyrediyormuş gibi, “Oley oleey oley oley Maiden, Maiden…” şeklinde tezahüratlar kulaklarımıza kadar ulaşmakta.
Video kaydı 4:3 oranında. Geniş ekran seçeneği olsaydı daha iyi olurdu ama çok da önemli değil. 18 kamera, 1 raylı kamera, mikrofon ve gitarlara takılı mikro kamera, 1 helikopter kamera ile görsel bir şölen olabildiğince güzel bir şekilde DVD ye aktarılmış. Dolby digital ve DTS ses seçenekleri ile 5+1 ses sistemlerinde bu şöleni işitsel olarak da yaşayabiliyoruz. Ses kaydı gayet net, pürüzsüz.
Dekor, ışıklandırma ve şov enstrümanları gayet başarılı. Bruce Dickinson’ın bir oraya bir buraya atlamasını kolaylaştırmak için yapılmış dekorlar gayet ilginç.
İkinci DVD’de grup elemanları hakkında ayrı ayrı kısa videolarla günlük yaşamdan kesitler yer almakta, Ayrıca fotoğrafçı Ross Halfin’den turneden güzel kareler yer almakta. “A Day in the Life of Iron Maiden” videosunda ise grubun havaalanı ve uçaktaki görüntülerine, oteldeki istirahatlerine ve konsere öncesi hazırlıklarına şahit olabiliyoruz ki, Maiden hayranlarının en çok hoşuna gidecek kısmın da bu özel görüntüler olduğunu düşünüyorum.
Artılar
- Zengin kamera seçenekleri ile farklı açılardan elde edilen görüntüler.
- Surround ses seçeneği.
- 250.000 kişilik taraftar desteği.
- Grubun üst düzey konsantrasyonu ve sahne performansı.
Eksiler
- DVD kabı daha dayanıklı olabilirdi.
- DVD içersine bir kitapçık eklenebilirdi.
- 2. DVD’deki ekstra içerikler daha zengin tutulabilirdi.
- Adrian Smith’in performansına daha fazla yer ayrılabilirdi.
Sonuç
Göz ardı edilebilcek eksikleri geçersek, dönem itibari ile 50’li yaşlara merdiven dayamış grubun performansı ve 250.000 kişilik mahşeri seyirci topluluğu için bile övgüyü hak eden bu yapımın, görüntü ve ses kalitesi olarak eksiksiz olması benden yüksek puan almasına yetti. Her Iron Maiden severin arşivine, başucuna koyması gereken bir DVD. Heavy metal sever bünyeler de gerçek bir konser performansı izlemek istoyorlarsa bu DVD’yi kaçırmamalılar. Up the Irons!
Kadro Bruce Dickinson: Vokal
Dave Murray: Gitar
Janick Gers: Gitar
Adrian Smith: Gitar
Steve Harris: Bas
Nicko McBrain: Davul
Şarkılar 00. Intro: Arthur's Farewell
01. The Wicker Man
02. Ghost Of The Navigator
03. Brave New World
04. Wrathchild
05. Two Minutes to Midnight
06. Blood Brothers
07. Sign Of The Cross
08. The Mercenary
09. The Trooper
10. Dream Of Mirrors
11. The Clansman
12. The Evil That Men Do
13. Fear Of The Dark
14. Iron Maiden
15. Number Of The Beast
16. Hallowed Be Thy Name
17. Sanctuary
18. Run To The Hills
bu konserde yorumlanan blood brothers’ın hastasıyım. bir de sign of the cross’u muhteşem yorumlamış bruce. rush in rio ile birlikte en sevdiğim brezilya konserlerinden. seyirci muhteşem orada olsam geri dönmemek için her şeyi yapardım. 10′u bastım eline sağlık.
Brezilyalıların taşkın enerjisi Bruce’u epey gaza getiriyor. Çok gaz ve güzel bir DVD. İlle kusur arayacaksam da Bruce’un moda uzmanlarını bile dumura uğratabilitesi olan pantolonundan bahsedebilirim. :D
@Aeonian_Lich, Trooper’ın klibinde de görüldüğü üzere baklava desenimsi rengarenk tayt giyebilen birinden bahsediyoruz. Ondan sonra neden Iron Maiden fanısın. Adam “Immune to Moda”.
Yazar bu dvd de Iron Maiden’ın insan olmadığından bahsetmiştir.
Harbiden de bu yaşıma gelmiş benim için bile ergen gibi hoplayıp zıplamama sebebiyet vermiş, 300 bine yakın devasa kalabalığı görünce iyice dibi düşmüş, tüm Iron Maiden şarkılarını bu konserden dinler hale gelmiş oldum.
Dünyada Iron Maiden’a en büyük desteği veren kıta Güney Amerika zaten. İngiltere’de bile listelerde 1. olamazken buralarda haftalarca düşmedi. Zaten son En Vivo konser BluRay ve DVD’siyle de bir borcunu daha ödedi Iron Maiden bu kıtaya.
Şu konserde olup Blood Brothers’ı dinlesem muhtemelen Stendhal sendromundan bayılırdım. Açık ara en çok sevdiğim Maiden solosu net budur. Orijinalini en son ne zaman dinledim hatırlamıyorum bile.
Eline sağlık. Harika bir dvd. Adrian’ın çıkıp Wicker Man çalmaya başladığı andan itibaren insan gözünü kırpmadan izliyor.
bu konserde yorumlanan blood brothers’ın hastasıyım. bir de sign of the cross’u muhteşem yorumlamış bruce. rush in rio ile birlikte en sevdiğim brezilya konserlerinden. seyirci muhteşem orada olsam geri dönmemek için her şeyi yapardım. 10′u bastım eline sağlık.
yazıyı yazmaya başlamıştım daha bugün ama sen çabuk davranmışın :D güzel yazı olmuş 9u verdim
Tek kelimeyle mükemmel.başka da birşey denemez herhalde.
Brezilyalıların taşkın enerjisi Bruce’u epey gaza getiriyor. Çok gaz ve güzel bir DVD. İlle kusur arayacaksam da Bruce’un moda uzmanlarını bile dumura uğratabilitesi olan pantolonundan bahsedebilirim. :D
12.04.2012
@Aeonian_Lich, Trooper’ın klibinde de görüldüğü üzere baklava desenimsi rengarenk tayt giyebilen birinden bahsediyoruz. Ondan sonra neden Iron Maiden fanısın. Adam “Immune to Moda”.
Yazar bu dvd de Iron Maiden’ın insan olmadığından bahsetmiştir.
Harbiden de bu yaşıma gelmiş benim için bile ergen gibi hoplayıp zıplamama sebebiyet vermiş, 300 bine yakın devasa kalabalığı görünce iyice dibi düşmüş, tüm Iron Maiden şarkılarını bu konserden dinler hale gelmiş oldum.
Dünyada Iron Maiden’a en büyük desteği veren kıta Güney Amerika zaten. İngiltere’de bile listelerde 1. olamazken buralarda haftalarca düşmedi. Zaten son En Vivo konser BluRay ve DVD’siyle de bir borcunu daha ödedi Iron Maiden bu kıtaya.
Yazı müthiş, teşekkürler.
Şu konserde olup Blood Brothers’ı dinlesem muhtemelen Stendhal sendromundan bayılırdım. Açık ara en çok sevdiğim Maiden solosu net budur. Orijinalini en son ne zaman dinledim hatırlamıyorum bile.