2012 yılı biz metal severler için mükemmel geçecek gibi. Bunun ilk habercisi 2012 yılında girdikten 5-6 gün sonra çıkan “Les Voyages de l’Âme” isimli Alcest albümü.
“Souvenirs d’un autre Monde” ve “Écailles de Lune” isimli 2 albümden sonra Alcest kendini daha da geliştirerek çıtayı çok daha yükseğe koyuyor ve asıl bombayı bu albümle patlatıyor. “Les Voyages de l’Âme”, black metal ile shoe-gaze arasında gidip gelen bir çalışma. Gerçekten orijinal bir fikir olduğunu söylemek mümkün. Müziği sığ bir çizgiye koymaktan çok, hepsinden teker teker alıp ortaya bir müzik ziyafeti sunuyor. Albüm özellikle uçuşa geçmek, ruhlar aleminde yolculuğa çıkmak için yazılmış gibi. Tek yapmanız gereken, yatağınıza uzanmak, gözlerinizi kapamak, kulaklığı takıp albümün sizi götüreceği diyarlara doğru yol olmak. Neige’in tüyleri diken diken eden clean vokalleri ve kendine has, tadı acı scream vokali birleştiğinde, bu yolculuk inanılmaz zevkli geçecek.
“Les Voyages de l’Âme”, müzik markete girip, rafları karıştırdığınızda dikkatinizi çekecek güzellikte bir kapağa sahip. Aslında albüm kapağına bakacak olursanız, sizi çıkaracağı yolculuğa götüren bir nehir göreceksiniz. Bana göre albüm kapağı bunu anlatmak istemiş, yorumlamaya açık. Ayrıca albümün adının ”Ruhların Yolculuğu” anlamına geldiğini de belirtelim. Müziğiyle, kapağıyla, isimiyle her şeyiyle uyumlu.
Albümün açılış ve çıkış şarkısı olan Autre Temps özellikle nakaratıyla dikkat çekiyor. Dinlediğim en iyi nakaratlardan birine sahip olmasına rağmen sadece iki defa tekrarlanması, şarkıyı tekrar tekrar dinlemenize ya da nakaratın başladığı yere doğru şarkıyı geriye sarmanıza yol açıyor. Là où Naissent les Couleurs Nouvelles albümdeki ağır toplardan, Autre Temps’in ardından sinsice gelip bünyede patlayan bomba etkisi yapıyor.
Ama asıl dikkat çekmek istediğim ve albümde en güzel şarkı olduğuna şiddetle katıldığım parça: altınca sırada bulunan Faiseurs de Mondes. Adeta kalbe bir hançer sokan bu şarkı, depresif black metal ile post-metalin hüzünlü bir dansı. Arka arkaya kaç kez dinlediğimi tam olarak hatırlamıyorum, ama özellikle Neige’in acı ve hüzün dolu scream vokalinin ruhumdaki tüm mutluluğu alıp götürmesi ve yerine keder ile hüzün doldurması beni en çok etkileyen nokta. Kesinlikle depresif anlarda dinlenmesini tavsiye etmiyorum.
Bu albüm için çok fazla yazmak istemiyorum, çünkü anlatacak çok şey bulamıyorum. Sadece dinlemenizi öneriyorum, gözlerinizi kapayıp dinlemenizi.
Şarkılar 1. Autre temps
2. Là où naissent les couleurs nouvelles
3. Les voyages de l'âme
4. Nous sommes l'emeraude
5. Beings of Light
6. Faiseurs de mondes
7. Havens
8. Summer's Glory
sitede les discrets in son albümünü dinleyen var mı? ben daha bu albümüde dinleyemedim malesef ama les discrets i de çok merak ediyorum. dinleyen arkadaşlar iyi yada kötü bişi derse sevinirim…yalnız ‘Les Voyages de l’Âme’ en kısa zamanda dinlemem gerekiyor yorumlara bakarsak…çok merak ettim la
@B U R Z U M, Les discrets in son albumunu dinledim..once sunu soliyim eski soundundan uzaklasmis yani karanlik hava gitmis daha net bi sound var bu beni uzdu diyebilirim..
Hatta apres lombre parcasini tekrar kaydetmisler cok merak etmistim ama eski hali daha iyiydi bence
Ha birde karsilastirma yap dersen alcest albumu cok daha guzel derim
@B U R Z U M, evet bence de dinleme vakti gelmiş te geçiyor bile..
Ama sana tavsiye albümü birde plaktan dinle derim ben :))
Plak arşivine gitmeye başladığımdan beri albümler sandığımdan gördüğümden daha fazlası haline geldi
@B U R Z U M, Swdish hocaya katılıyorum.Ben de dinledim biraz o eski küflü,esrarlı hava gitmiş bence de.Bir de ben ce o rüyadaymış gibi akan sound sanki biraz sıradanlaşmış gibi.Dinlemeşsin diye tahmin ediyorum ama ömzellikle Septembre Et Ses Dernières Pensées albümünü tavsiye ediyorum.Bu albümde olayı bitirmişler babalar…
şurdan bakabilirsin hocam… http://mysterious-wood.blogspot.com/2011/10/les-discrets-septembre-et-ses-dernieres.html
@TAAKE, sağol taake kardeş…o albümü tabiki dinledim…çokta sevdim…youtube dan son albümlerinden 1 kaç şarkıyı en sonunda dinleme fırsatım oldu…dediğin gibi sound eskisi gibi bizi cezbedecek şekilde olmamış ama yinede müzikal açıdan gideri var…
Kesinlikle bu yılın en iyi ilk 5 albümüne girecek kalitede bir albüm. Albümün genelindeki tüm parçaların ayrı bir havası var diyecek birşeyim yok ama keşke “Nous sommes l’emeraude” adındaki parçayı bu kadar iyi yapmasalardı. 2 gündür aralıksız dinletiyor kendini. Ne olucak bakalım sonumuz.
Yeni dinliyorum albümü ve şu son 1 aydır hep ihtiyacım olduğunu düşündüğüm müziği sonunda buldum. Kesinlikle çok güzel bir albüm, Koloss ve Urd ile birlikte şimdilik senenin en iyilerinden.
Uzun zamandır dinlediğim en komple albümlerden biri hakikaten. Neige ciddi anlamda saygı duyulası bir müzisyen. Albüm her ayrıntısıyla bir başyapıt adayı bence. “Şu şarkının şurası” demeye kalksam sayfalarca yazmam lazım. Her şeyine bayılıyorum.
Ama şeyi söylemem lazım, yukarıda adı birkaç kez zikredilen Là où naissent les couleurs nouvelles’in 2.45′inde brutal vokalle giren:
“Trop de pesanteur ici, de bras obstinés
Retenant les esprits voyageurs
Sur le point de s’échapper”
bu kadar mı acıtır arkadaş. Tüylerim öyle bir diken diken oluyor ki yakında yerlerinden fırlayacaklar.
@Ahmet Saraçoğlu, abi zaten albümü deli gibi merak ediorum bide sen böle yazmışsın iyice gözüm döndü…bu arada bu kadar iyi yorumlara ragmen albümün metal-archives deki ortalamasının %76 olması garibime gidiyor…orada da troll sayısı çok sanırım…
@Rotten Angel, prensip meselesi…bu tür albümleri indirerek değil orijinale sahip olarak dinliyorum…illaki dinleyeceksemde sadece 1 yada 2 şarkıyı youtube dan 1-2 kere dinlerim fikir sahibi olmak için…sadece burzum albümlerini albüm çıkmadan hatim etmeye çalışırım, çıktıktan sonra orijinale sahip olup ayıla bayıla dinlemeye devam ederim…
Diğer Alcest albümleri gibi, bu albüm de beni pek etkilemedi. Çok kuru buluyorum Neige’in yaptığı besteleri. Belki zamanla oturur ama, bakalım. Daha dinlemek gerek.
Autre temps baya OHA bir şarkı bence, ilk dinlediğimden beri etkisindeyim, onun dışında Batuhan’a katılıyorum, Alcest’le ilgili “bir şeyleri olmamış müzik” düşüncem devam ediyor. Şu Shoegaze gitar tonunu sevmiyorum diyeceğim de Amesoeurs’e (hiçbir yere bakmadan yazdım, birazdan kontrol edeceğim, doğruysa soğuk bir Dr. Pepper’la ödüllendireceğim kendimi) falan bayılırdım. Bilemedim.
bir kaç defa dinledim ama çok etkilemedi açıkçası. ilk bestelerde şarkı başlarken oldukça güzel gidiyor fakat aynı etkiyi şarkının devamında duyamadım. şarkılarda hissiyat eksikliği var ben bunu duyamadım hissedemedim. belki elemanlar bu besteleri yaparken onlarca şeylerden etkilendi ve yaptı fakat dinleyiciye aktarırken bu farklı işliyor. mesela atıyorum agalloch’u dinlerken bi afallıyorum ve o üzgün melodiler tam gitmek istediği yere gidiyor ve tam ortasından vuruyor. işte bu albümde bunlar eksik. tabii bir başkasının hayatının albümü olabilir zevk ve renk olayıdır bu.
@wikus van de merwe, ecailles de lune’in bana gore bazi cevreler tarafindan sisirilmis balon. bu album cok daha iyidir. ama zevkler ve renkler tabiki…..
alcest in “souvenirs..” ve escailles albümlerini de dinlemiştim ama escailles de lune’i çok daha fazla sevmiştim ki yine ona benzer bi şey gelir diye ben de albüm çıkar çıkmaz ilk otobüs yolculuğumda 3 kez dinlemiş ama pek beğenmemiştim.kritikten ve tabii ki alttaki salyalardan sonra bi şans daha vereyim dedim..ışığı kapattım yorganı üzerime çektim ama maalesef yine olmadı..6/10
Là où naissent les couleurs nouvelles şarkısı dışında “iyi” buldum albümü. Ama o şarkı nedir öyle. 2.17′de başlayan o melodi hayatımın melodileri arasına girdi bile.
Genel konuşursak, kick tonlarını abartılı buldum. Sound genel olarak da tam olmamış bence. Vokal melodileri farklı ve güzel geldi kulağıma. 7.5 çalışır 10 üzerinden benden.
@Korhan Tok, albüm ve genel olarak alcest müziği son derece yoğun ve katmanlı bir atmosfere sahip.
“yavan” denince benim aklıma “dümdüz” bir müzik geliyor. alcest’in müziğinin neresi düz ya da sığ pek anlayamadım.
zaten yavaş yavaş icrası pek de kolay olmayan “shoegaze”e kaymış durumda. ki bu adam salt shoegaze yapmayıp, bir de bu türü başka türlerle harman ediyor. şu koşulda “yavan” olması zaten imkansız.
@noise, İlk albümünden bu albüme kadar hep bir sunilik var gibi geliyor bana, ısınamıyorum o yüzden de hiçbir albümlerine. Mesela şu Faiseurs de mondes şarkısını bir kez daha dinledim bu yorumu girmeden evvel; ilk riff çok keyifli ve muhtemelen bir yarım saat bir saat kafamda dönecek, ama genel resimde hep bir eksiklik var gibi geliyor bana. Geçişlerinden vokallerine, göz kırptığı türlerin müziğe yedirildiği icra noktalarına kadar hepsinde sanki o türü çok iyi yapan bir grubun bir şarkısından alınmış gibi o sekanslar, oturmuyor üst üste haliyle. Böyle bir düşünceyi ve hissi sana nasıl anlatabilirim, bilmiyorum. Yavanlığı müzikalitesi ile ilgili değil yani, onu söyleyeyim en azından.
Albümü edinemedim henüz ama sadece yorumları ve kritiği okuduğumda (yok sondan başa okumadım) tüm sitenin, ben hariç, fransızca bildiğine ve en az 2 defa fransa’da bulunduğuna kanaat getirdim.
@Samuel L. Jackson, anlamamaktan kastım şarkı sözlerini tam duyamamaktı. Ayrıca şu backmasking olayının abartıldığını düşünüyorum. Herşeyin altında bit yeniği aramaya gerek yok.
Backmasking olayı kötü bir şaka yahut uydurma değildir..Rock müziğin özellikle 70′lerdeki halinde açık açık satanizm vurgusu yapmak mümkün değildi(((yakın zamanda da farklı örnekleri var)))..Bu bakımdan gruplar asıl vermek istedikleri mesajı şarkının içine gömmüşlerdir.. http://www.youtube.com/watch?v=67ZtuW9sKdc
Dahası şarkı(((kısım))) orjinal olarak ilk önce backmaskingli haliyle yazılmış, daha sonra tersten çıkartılarak albüm sürümü backmaskingli kısmın üzerine giydirilmiştir…Aksi halde tersten çalındığında şarkı sözlerinin anlamlı bir bütün ihtiva etmesi imkansızdır… Bu yüzden zaten şarkı sözleri kıtalararası anlamlı bir bütün ihtiva etmeyen, satır satır saçma mesajlar veren şarkıların hepsi benim gözümde backmasking şüphelisidir.. Tek tek Audocity’de ters çevirip tekrar tekrar dinlerim…Hiçbir şarkı benim arşivime öyle ”hoop torrent’ten çek indir at arşive”, giremez…
Led Zeppelin, KISS(((Knights in Satan Service??))), Pink Floyd hemen hepsi backmasking yapmıştır…Venom Grubunun üyelerinden biri zamanında: ”Led Zeppelin açık açık satanist olduğunu deklare etseydi piyasadan çarçabuk silinirdi..” demiştir… Çünkü 70′lerde bunu açıktan yapacak bir atmosfer yoktu.. http://www.ccs.neu.edu/home/feneric/occultandrock.html
King Diamond’da Allah tarafından müthiş bir sesle donatılmış bir canlı… Büyülü bir sesi var adamın.. Ama en zararlı müziği icra edenlerden biri de odur… http://www.michaeljournal.org/dangerous.htm
Bu bakımdan Black/Death(((bir kaç grup hariç))) Metal yapan grupları dinlemesem de bu grupların dürüstlüklerini takdir etmişimdir… Adam çıkıp açık açık ben şuyum diyebiliyor, zaten bu atmosfer 1980′ler ile beraber gelen serbestiyetlik ile alakası vardır…
ABD’de Ronald Reagen, İngiltere’de Margaret Thatcher’ın öncülüğünü yaptığı Neo-Liberalizm akımının getirdiği özgürlük ve serbestlik ortamı sayesinde olmuştur…O özgürlük ve rahatlık ortamını metalci-rockçı gruplar verdikleri konserlerle, yaptıkları albümlerle sağlamamışlardır. Bu tür müzik gruplarına ”mücedeleci insanlar, özgürlük savaşçıları” gözüyle bakmak bana abesle iştigal gibi gelir hep…
Nitekim Venom bunu hemen değerlendirmiş, arkasından da Slayer vb gruplar ortaya çıkarak rahat rahat din karşıtlığı, şeytan vb konuları açık açık işlemeye başlamışlardır…
Bu grupların hiç birini dinlemesem de ‘ben buyum’ deme dürüstlüklerini takdir ediyorum… Bu açıdan bakıldığında gizli gizli backmasking yapan özellikle Led Zeppelin, Deep Purple gibi gruplar benim gözümde çok daha tehlikelidir. Hem benim zekamla alay ettiği için, hem de truva atlığı yaptığı için…
@Samuel L. Jackson, Abi cidden arşivindeki her şarkıyı tersten dinledin mi? Tam bir Sözcü okuru, yazlık gönüllüsü emeklinin yapacağı hareket. Pink Floyd ayrıca hap-eroin manyağı bir gruptu, Florida kıyılarında Floyd adında pembe renkli çiçeklerin köklerinden uyuşturucu elde ediliyormuş. Grubun eroin sevgisinden sonra o çiçeğe bu isim verildi.
Her şarkıyı dinlerim… özellikle 1970-1990 arasını.. Zaten thrash(bir iki istsna dışında), black ve death(bir kaç istisna dışında) arşivimde yok…bu yüzden kolay oluyor…
Tabi ABD’de ve Avrupa ülkelerinde çeşitli yasal düzenlemeler olduktan sonra backmasking olayı azalmıştır.. Zaten artık isteyen istediği konuyu işleyebiliyor… Ama kimse pazardan kavun alıp içinden karpuz çıkmasını istemez… Müşteriyi aldatmaya girer bu…Müzik dinleyicisi de bir müşteri
@Samuel L. Jackson, yazdığın mevzuları biliyorum ama senin de dediğin gibi günümüzde artık bu tarz şeylere gerek yok, herkes istediğini rahatça söyleyebiliyor zaten. o yüzden yeni nesil gruplarda back masking olayına pek ihtimal vermiyorum açıkçası ama kesinlikle yoktur diyemem tabi.
@Rotten Angel, Öncelikle Fransızca bilmediğimi söyliyim bu alttaki çevirileride bir hocaya rica ettirerek çevirttirmiştim umarım işine yarar.
2.Là Où Naissent Les Couleurs Nouvelles-Yeni renklerin doğduğu yerde
J’ai toujours vécu ici pourtant – Ben hep burada yaşadım ama
Tel un étranger errant – Başıboş bir serseri gibi
Sur cette terre, esseulé, – Yüz üstü bırakılmış şu topraklarda
En perpétuel détachment,- Sürekli kopma halinde
J’entends en moi l’appel d’un autre univers – İçimde acı acı çınlayan başka bir evrenin
Qui résonne amèrement. – Çağrısını duyuyorum
Les yeux rivés vers le ciel, – Gökyüzüne perçinlenmiş gözlerimle
Portant le fardeau de mon corps,- Vücudumun yükünü taşıyarak
Je perçois ma demeure – Bulutlarda kaybolmuş
Perdue dans le nuées.- Evimi hissediyorum
Trop de pesanteur ici, de bras obstinés
Retenant les esprits voyageurs – Burada çok fazla ağırlık,kaçamak üzere olan Gezici ruhları tutan
Sur le point de s’échapper.- Çok fazla inatçı kol var
D’ici bas je perçois ma demeure,- Buradan,aşağıdan evimi,
Ses prairies éternelles – Bulutlarda kaybolmuş
Perdues dans les nuées.
Là où naissent les couleurs nouvelles,- Uçsuz bucaksız çayırlarını hissediyorum Orada,yeni renklerin doğduğu yerde
Là où coeur et mon âme sont restés.- Orada,kalbimin ve ruhumun kaldığı yerde
- – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - — -
6.Faiseurs De Mondes – Dünyaları yapanlar
Tes yeux sans âge – İhtiyarlamayan gözlerin
Sont des miroirs pénétrants – Yansımalarıyla Dünya’yı şekillendiren,
Qui façonnent le monde – Onu süsleyen,
Par leurs reflets, l’embellissant. – (insanın)içine işleyen aynalardır.
L’Orée des bois au loin – Uzaktaki ormanların sınırı
Devient un temple mouvant, irisé,- İlkbaharın doğuşunu kutlayan
Célébrant la naissance du printemps.- Parıldayan,seyyar bir tapınak oluyor
Et ces montagnes immenses,- Ve uçsuz bucaksız dağlar
Aspirent à rejoindre les cieux – Başımızın üzerinde dönen
Au dessus de nos têtes, – Göklere ulaşmaya
tournoyants. – Can atıyorlar
Cette réalité qui nous entoure – Bizi kuşatan bu gerçek
Est celle que tu as choisie – Seçmiş olduğun şeydir
Et tes rêves habillent notre sphère – Ve hayallerin,sesinin melodisinde
D’un tableau idéal qui se déploie – Bakışlarımızın ışığında yayılan
A la lueur de nos regards,- Mükemmel bir tablo ile
Au son de ta voix. – Çevremizi kaplar.
@Rotten Angel, aslında ben de merak ediyorum ama itiraf etmek gerekirse pek bakmadım sözlere. yoksa ben de merak ediyorum bana bu huzuru veren şarkılarda ne geçtiğini. boşluğum olursa birkaç şarkıda şansımı denicem.
Bu albümün değeri halen anlaşılmış değil. Çok sonra belki. Sadece kendi kulvarında değil, tüm türler içinde çıktığı dönemin en mühim eserlerinden. Zaten Alcest bu albümdeki seviyeye bir daha ulaşamadı.
2012 içerisinde dinlediğim en iyi albüm. Kusursuz.
bir albümü hep böyle “gözlerinizi kapayın, uzak diyarlara yol alın” biçiminde betimliyorlar sonra da benim merakım artıyor. ilgilenicem.
Tek kelimeyle MÜKEMMEL. Benim de 2012 içerisinde dinlediğim en iyi albüm. Alcest iyice kendini aştı
Uzun zamandır ilk dinlediğim andan itibaren bu kadar ısındığım bir grup olmamıştı. Çohilginç dostlar.
sitede les discrets in son albümünü dinleyen var mı? ben daha bu albümüde dinleyemedim malesef ama les discrets i de çok merak ediyorum. dinleyen arkadaşlar iyi yada kötü bişi derse sevinirim…yalnız ‘Les Voyages de l’Âme’ en kısa zamanda dinlemem gerekiyor yorumlara bakarsak…çok merak ettim la
23.04.2012
@B U R Z U M, Les discrets in son albumunu dinledim..once sunu soliyim eski soundundan uzaklasmis yani karanlik hava gitmis daha net bi sound var bu beni uzdu diyebilirim..
Hatta apres lombre parcasini tekrar kaydetmisler cok merak etmistim ama eski hali daha iyiydi bence
Ha birde karsilastirma yap dersen alcest albumu cok daha guzel derim
24.04.2012
@Swedish, cevabın için sağol dost…şu alcest albümünü edinme vakti geldi;)
24.04.2012
@B U R Z U M, evet bence de dinleme vakti gelmiş te geçiyor bile..
Ama sana tavsiye albümü birde plaktan dinle derim ben :))
Plak arşivine gitmeye başladığımdan beri albümler sandığımdan gördüğümden daha fazlası haline geldi
25.04.2012
@swedish, dostum elimde sadece 1 tane plak var oda Burzum-Hliðskjálf plağı:) cd arşivi yapmaktan plağa sıra gelmedi malesef:)
25.04.2012
@B U R Z U M, Güzel bi plak varmış elinde bende de Burzum Filosefem ve Hvis Lyset Tar Oss albümlerinin plağı var Hlidskjalf henüz arşive girmedi
26.04.2012
@B U R Z U M, burzum’un en kötü albümüdür o
24.04.2012
@B U R Z U M, Swdish hocaya katılıyorum.Ben de dinledim biraz o eski küflü,esrarlı hava gitmiş bence de.Bir de ben ce o rüyadaymış gibi akan sound sanki biraz sıradanlaşmış gibi.Dinlemeşsin diye tahmin ediyorum ama ömzellikle Septembre Et Ses Dernières Pensées albümünü tavsiye ediyorum.Bu albümde olayı bitirmişler babalar…
şurdan bakabilirsin hocam…
http://mysterious-wood.blogspot.com/2011/10/les-discrets-septembre-et-ses-dernieres.html
24.04.2012
@TAAKE, Sağol dostum bende sana katılıyorum :))demekki aynı tarza gönül verenler böyle hissediyor..
25.04.2012
@TAAKE, sağol taake kardeş…o albümü tabiki dinledim…çokta sevdim…youtube dan son albümlerinden 1 kaç şarkıyı en sonunda dinleme fırsatım oldu…dediğin gibi sound eskisi gibi bizi cezbedecek şekilde olmamış ama yinede müzikal açıdan gideri var…
Écailles de Lune’den daha iyi ne olabilir diyordum da hakikaten oluyormuş.
Là où naissent les couleurs nouvelles ;_;
04.06.2012
Écailles de Lune – Part 2, hepsini döver bence
”faiseurs de mondes” der susarım.ne guzel çığlıklar onlar öyle.
Kesinlikle bu yılın en iyi ilk 5 albümüne girecek kalitede bir albüm. Albümün genelindeki tüm parçaların ayrı bir havası var diyecek birşeyim yok ama keşke “Nous sommes l’emeraude” adındaki parçayı bu kadar iyi yapmasalardı. 2 gündür aralıksız dinletiyor kendini. Ne olucak bakalım sonumuz.
albüm çok iyi, beings of light çok başka.
Gri dumanlar nüfuz ediyor içime. Dehşet bir albüm. 2012 yılı metal müzik severler için unutulmaz bir yıl oluyor.
Yeni dinliyorum albümü ve şu son 1 aydır hep ihtiyacım olduğunu düşündüğüm müziği sonunda buldum. Kesinlikle çok güzel bir albüm, Koloss ve Urd ile birlikte şimdilik senenin en iyilerinden.
Album gercektende leziz yazarin dedigi gibi uzerine konusmak sacma geliyo dinleyince hissediyosun ne oldugunu
Müziğe aşık oldum. Beni bu albümle tanıştıran PasifAgresif’e teşekkür ederim.
25.04.2012
@Filoz, +1
Bu arada plak versiyonunu alirsaniz icinden bonus olarak en alttaki resmin posteri cikiyor..
Duvarda gercekten tablo gibi duruyor..
beings of light ile faiseurs de mondes birleşince ölümcül vuruş oluyor. arka arkaya konmuş olmaları baya iyi
Albümdeki herşey o kadar komple ki.Gerçekten müthiş bir kayıt.
Galiba Faiseurs De Mondes parçasında ki melodiler beni cennete götürdü.Cennet güzelmiş.
Adamda tam entel ressam tipi var. http://c1204.hizliresim.com/w/s/4vfu8.jpg
Uzun zamandır dinlediğim en komple albümlerden biri hakikaten. Neige ciddi anlamda saygı duyulası bir müzisyen. Albüm her ayrıntısıyla bir başyapıt adayı bence. “Şu şarkının şurası” demeye kalksam sayfalarca yazmam lazım. Her şeyine bayılıyorum.
Ama şeyi söylemem lazım, yukarıda adı birkaç kez zikredilen Là où naissent les couleurs nouvelles’in 2.45′inde brutal vokalle giren:
“Trop de pesanteur ici, de bras obstinés
Retenant les esprits voyageurs
Sur le point de s’échapper”
bu kadar mı acıtır arkadaş. Tüylerim öyle bir diken diken oluyor ki yakında yerlerinden fırlayacaklar.
25.04.2012
@Ahmet Saraçoğlu, abi zaten albümü deli gibi merak ediorum bide sen böle yazmışsın iyice gözüm döndü…bu arada bu kadar iyi yorumlara ragmen albümün metal-archives deki ortalamasının %76 olması garibime gidiyor…orada da troll sayısı çok sanırım…
25.04.2012
@B U R Z U M, mağaraya net kablosumu çektin kardeşim. indir dinle :) hiç olmadı üstteki videolara tıkla
25.04.2012
@Rotten Angel, prensip meselesi…bu tür albümleri indirerek değil orijinale sahip olarak dinliyorum…illaki dinleyeceksemde sadece 1 yada 2 şarkıyı youtube dan 1-2 kere dinlerim fikir sahibi olmak için…sadece burzum albümlerini albüm çıkmadan hatim etmeye çalışırım, çıktıktan sonra orijinale sahip olup ayıla bayıla dinlemeye devam ederim…
Neige’nin bu kadar huzurlu olmaya hakkı yok.
Diğer Alcest albümleri gibi, bu albüm de beni pek etkilemedi. Çok kuru buluyorum Neige’in yaptığı besteleri. Belki zamanla oturur ama, bakalım. Daha dinlemek gerek.
Autre temps baya OHA bir şarkı bence, ilk dinlediğimden beri etkisindeyim, onun dışında Batuhan’a katılıyorum, Alcest’le ilgili “bir şeyleri olmamış müzik” düşüncem devam ediyor. Şu Shoegaze gitar tonunu sevmiyorum diyeceğim de Amesoeurs’e (hiçbir yere bakmadan yazdım, birazdan kontrol edeceğim, doğruysa soğuk bir Dr. Pepper’la ödüllendireceğim kendimi) falan bayılırdım. Bilemedim.
güzel albüm olmuş ama ecailles de lune kadar yoğun değil bence.
bir kaç defa dinledim ama çok etkilemedi açıkçası. ilk bestelerde şarkı başlarken oldukça güzel gidiyor fakat aynı etkiyi şarkının devamında duyamadım. şarkılarda hissiyat eksikliği var ben bunu duyamadım hissedemedim. belki elemanlar bu besteleri yaparken onlarca şeylerden etkilendi ve yaptı fakat dinleyiciye aktarırken bu farklı işliyor. mesela atıyorum agalloch’u dinlerken bi afallıyorum ve o üzgün melodiler tam gitmek istediği yere gidiyor ve tam ortasından vuruyor. işte bu albümde bunlar eksik. tabii bir başkasının hayatının albümü olabilir zevk ve renk olayıdır bu.
29.04.2012
@b, neden şişirildiğini anlamadığım albümlerden biri… 6 makul gibi.
@wikus van de merwe, ecailles de lune’in bana gore bazi cevreler tarafindan sisirilmis balon. bu album cok daha iyidir. ama zevkler ve renkler tabiki…..
alcest in “souvenirs..” ve escailles albümlerini de dinlemiştim ama escailles de lune’i çok daha fazla sevmiştim ki yine ona benzer bi şey gelir diye ben de albüm çıkar çıkmaz ilk otobüs yolculuğumda 3 kez dinlemiş ama pek beğenmemiştim.kritikten ve tabii ki alttaki salyalardan sonra bi şans daha vereyim dedim..ışığı kapattım yorganı üzerime çektim ama maalesef yine olmadı..6/10
Là où naissent les couleurs nouvelles şarkısı dışında “iyi” buldum albümü. Ama o şarkı nedir öyle. 2.17′de başlayan o melodi hayatımın melodileri arasına girdi bile.
Genel konuşursak, kick tonlarını abartılı buldum. Sound genel olarak da tam olmamış bence. Vokal melodileri farklı ve güzel geldi kulağıma. 7.5 çalışır 10 üzerinden benden.
Albümü ve genel olarak Alcest müziğini yavan bulan bir ben varım herhalde.
20.05.2012
@Korhan Tok, albüm ve genel olarak alcest müziği son derece yoğun ve katmanlı bir atmosfere sahip.
“yavan” denince benim aklıma “dümdüz” bir müzik geliyor. alcest’in müziğinin neresi düz ya da sığ pek anlayamadım.
zaten yavaş yavaş icrası pek de kolay olmayan “shoegaze”e kaymış durumda. ki bu adam salt shoegaze yapmayıp, bir de bu türü başka türlerle harman ediyor. şu koşulda “yavan” olması zaten imkansız.
25.05.2012
@noise, İlk albümünden bu albüme kadar hep bir sunilik var gibi geliyor bana, ısınamıyorum o yüzden de hiçbir albümlerine. Mesela şu Faiseurs de mondes şarkısını bir kez daha dinledim bu yorumu girmeden evvel; ilk riff çok keyifli ve muhtemelen bir yarım saat bir saat kafamda dönecek, ama genel resimde hep bir eksiklik var gibi geliyor bana. Geçişlerinden vokallerine, göz kırptığı türlerin müziğe yedirildiği icra noktalarına kadar hepsinde sanki o türü çok iyi yapan bir grubun bir şarkısından alınmış gibi o sekanslar, oturmuyor üst üste haliyle. Böyle bir düşünceyi ve hissi sana nasıl anlatabilirim, bilmiyorum. Yavanlığı müzikalitesi ile ilgili değil yani, onu söyleyeyim en azından.
22.11.2012
@Korhan Tok, bir tek sen yoksun.
AAAAAAAH AAAAAAAAAAAH AAAAAHAAAAAAAAA EEEEEEEEHEEEEEEEE HEEEEHEEE HEEEEEEEE
Birde albümün en çok uçuran kısmı Faiseurs de Mondes’in 4:50 ile 6:10 arası (imho)
14.06.2012
@Rotten Angel, Faiseurs de mondes 5:19 6:15.
Albümü edinemedim henüz ama sadece yorumları ve kritiği okuduğumda (yok sondan başa okumadım) tüm sitenin, ben hariç, fransızca bildiğine ve en az 2 defa fransa’da bulunduğuna kanaat getirdim.
03.09.2012
@Beleg, artık dinledim ve huzura erdim. Bu nedir arkadaş, nerden alıyonuz bu kadar ilhamı. Peh!
14.03.2013
@Beleg, ben fransızca biliyorum sözlerden hiçbişey anlamadım ama yatarken oldukça huzur verici olduğunu farkettim.
14.03.2013
@atoutlemonde, Backmasking vardır… Parçayı Audacity ile tersine çevirip dinle bir de… Bak bakalım Cennete Giden Yol(!) oradan mı geçiyor…
14.03.2013
@Samuel L. Jackson, anlamamaktan kastım şarkı sözlerini tam duyamamaktı. Ayrıca şu backmasking olayının abartıldığını düşünüyorum. Herşeyin altında bit yeniği aramaya gerek yok.
15.03.2013
@atoutlemonde, Ateş olmayan yerden duman çıkmaz… http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_backmasked_messages
Backmasking olayı kötü bir şaka yahut uydurma değildir..Rock müziğin özellikle 70′lerdeki halinde açık açık satanizm vurgusu yapmak mümkün değildi(((yakın zamanda da farklı örnekleri var)))..Bu bakımdan gruplar asıl vermek istedikleri mesajı şarkının içine gömmüşlerdir.. http://www.youtube.com/watch?v=67ZtuW9sKdc
Dahası şarkı(((kısım))) orjinal olarak ilk önce backmaskingli haliyle yazılmış, daha sonra tersten çıkartılarak albüm sürümü backmaskingli kısmın üzerine giydirilmiştir…Aksi halde tersten çalındığında şarkı sözlerinin anlamlı bir bütün ihtiva etmesi imkansızdır… Bu yüzden zaten şarkı sözleri kıtalararası anlamlı bir bütün ihtiva etmeyen, satır satır saçma mesajlar veren şarkıların hepsi benim gözümde backmasking şüphelisidir.. Tek tek Audocity’de ters çevirip tekrar tekrar dinlerim…Hiçbir şarkı benim arşivime öyle ”hoop torrent’ten çek indir at arşive”, giremez…
Led Zeppelin, KISS(((Knights in Satan Service??))), Pink Floyd hemen hepsi backmasking yapmıştır…Venom Grubunun üyelerinden biri zamanında: ”Led Zeppelin açık açık satanist olduğunu deklare etseydi piyasadan çarçabuk silinirdi..” demiştir… Çünkü 70′lerde bunu açıktan yapacak bir atmosfer yoktu.. http://www.ccs.neu.edu/home/feneric/occultandrock.html
King Diamond’da Allah tarafından müthiş bir sesle donatılmış bir canlı… Büyülü bir sesi var adamın.. Ama en zararlı müziği icra edenlerden biri de odur… http://www.michaeljournal.org/dangerous.htm
Bu bakımdan Black/Death(((bir kaç grup hariç))) Metal yapan grupları dinlemesem de bu grupların dürüstlüklerini takdir etmişimdir… Adam çıkıp açık açık ben şuyum diyebiliyor, zaten bu atmosfer 1980′ler ile beraber gelen serbestiyetlik ile alakası vardır…
ABD’de Ronald Reagen, İngiltere’de Margaret Thatcher’ın öncülüğünü yaptığı Neo-Liberalizm akımının getirdiği özgürlük ve serbestlik ortamı sayesinde olmuştur…O özgürlük ve rahatlık ortamını metalci-rockçı gruplar verdikleri konserlerle, yaptıkları albümlerle sağlamamışlardır. Bu tür müzik gruplarına ”mücedeleci insanlar, özgürlük savaşçıları” gözüyle bakmak bana abesle iştigal gibi gelir hep…
Nitekim Venom bunu hemen değerlendirmiş, arkasından da Slayer vb gruplar ortaya çıkarak rahat rahat din karşıtlığı, şeytan vb konuları açık açık işlemeye başlamışlardır…
Bu grupların hiç birini dinlemesem de ‘ben buyum’ deme dürüstlüklerini takdir ediyorum… Bu açıdan bakıldığında gizli gizli backmasking yapan özellikle Led Zeppelin, Deep Purple gibi gruplar benim gözümde çok daha tehlikelidir. Hem benim zekamla alay ettiği için, hem de truva atlığı yaptığı için…
15.03.2013
@Samuel L. Jackson, Konu: Alcest
15.03.2013
@Samuel L. Jackson, kardeşim yeter ya adamı satanist sempatizanı yaptın..
15.03.2013
@Samuel L. Jackson, Abi cidden arşivindeki her şarkıyı tersten dinledin mi? Tam bir Sözcü okuru, yazlık gönüllüsü emeklinin yapacağı hareket. Pink Floyd ayrıca hap-eroin manyağı bir gruptu, Florida kıyılarında Floyd adında pembe renkli çiçeklerin köklerinden uyuşturucu elde ediliyormuş. Grubun eroin sevgisinden sonra o çiçeğe bu isim verildi.
16.03.2013
@Jester, WHERE DOES THE NAME PINK FLOYD COME FROM? Pink Floyd was taken from two blues singers: Pink Anderson and Floyd Council. http://www.pinkfloyd.com/miscellany/faqs.php
Her şarkıyı dinlerim… özellikle 1970-1990 arasını.. Zaten thrash(bir iki istsna dışında), black ve death(bir kaç istisna dışında) arşivimde yok…bu yüzden kolay oluyor…
Tabi ABD’de ve Avrupa ülkelerinde çeşitli yasal düzenlemeler olduktan sonra backmasking olayı azalmıştır.. Zaten artık isteyen istediği konuyu işleyebiliyor… Ama kimse pazardan kavun alıp içinden karpuz çıkmasını istemez… Müşteriyi aldatmaya girer bu…Müzik dinleyicisi de bir müşteri
Backmasking sübliminal mesaj vermeye girer ve anayasal suçtur… http://kalemce.wordpress.com/2012/02/08/bilincalti-subliminal-mesajlar-ve-ulkemizdeki-duzenlemeler/
Buna rağmen http://www.youtube.com/watch?v=W3wxtRFdmDs&feature=youtu.be gibi örnekler olabiliyor… Bunların şikayet edilmesi lazım.. yada RTÜK kendiliğinden de harakete geçebilir. Halen radyolarda TV’de dönüyor bu şarkı mesela..
Kimse çıkıp da: ‘vay be adamlardaki müzik zekasına bak, bunu düşünmüş, uğraşmış’ diyemez..
15.03.2013
@Samuel L. Jackson,
Django Unchained’ten fırlamış gelmiş gibisin. (bknz. Jackson’ın canlandırdığı her şeyden işkillenen Stephen karakteri)
15.03.2013
@Samuel L. Jackson, yazdığın mevzuları biliyorum ama senin de dediğin gibi günümüzde artık bu tarz şeylere gerek yok, herkes istediğini rahatça söyleyebiliyor zaten. o yüzden yeni nesil gruplarda back masking olayına pek ihtimal vermiyorum açıkçası ama kesinlikle yoktur diyemem tabi.
14.03.2013
@Samuel L. Jackson, Abi şaka mı bu.
15.03.2013
@atoutlemonde, Şarkı sözlerini bir çevirde, göster marifetini. Valla merak ediyorum şu albümde ne anlatıyor Nej?
15.03.2013
@Rotten Angel, Öncelikle Fransızca bilmediğimi söyliyim bu alttaki çevirileride bir hocaya rica ettirerek çevirttirmiştim umarım işine yarar.
2.Là Où Naissent Les Couleurs Nouvelles-Yeni renklerin doğduğu yerde
J’ai toujours vécu ici pourtant – Ben hep burada yaşadım ama
Tel un étranger errant – Başıboş bir serseri gibi
Sur cette terre, esseulé, – Yüz üstü bırakılmış şu topraklarda
En perpétuel détachment,- Sürekli kopma halinde
J’entends en moi l’appel d’un autre univers – İçimde acı acı çınlayan başka bir evrenin
Qui résonne amèrement. – Çağrısını duyuyorum
Les yeux rivés vers le ciel, – Gökyüzüne perçinlenmiş gözlerimle
Portant le fardeau de mon corps,- Vücudumun yükünü taşıyarak
Je perçois ma demeure – Bulutlarda kaybolmuş
Perdue dans le nuées.- Evimi hissediyorum
Trop de pesanteur ici, de bras obstinés
Retenant les esprits voyageurs – Burada çok fazla ağırlık,kaçamak üzere olan Gezici ruhları tutan
Sur le point de s’échapper.- Çok fazla inatçı kol var
D’ici bas je perçois ma demeure,- Buradan,aşağıdan evimi,
Ses prairies éternelles – Bulutlarda kaybolmuş
Perdues dans les nuées.
Là où naissent les couleurs nouvelles,- Uçsuz bucaksız çayırlarını hissediyorum Orada,yeni renklerin doğduğu yerde
Là où coeur et mon âme sont restés.- Orada,kalbimin ve ruhumun kaldığı yerde
- – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - – - — -
6.Faiseurs De Mondes – Dünyaları yapanlar
Tes yeux sans âge – İhtiyarlamayan gözlerin
Sont des miroirs pénétrants – Yansımalarıyla Dünya’yı şekillendiren,
Qui façonnent le monde – Onu süsleyen,
Par leurs reflets, l’embellissant. – (insanın)içine işleyen aynalardır.
L’Orée des bois au loin – Uzaktaki ormanların sınırı
Devient un temple mouvant, irisé,- İlkbaharın doğuşunu kutlayan
Célébrant la naissance du printemps.- Parıldayan,seyyar bir tapınak oluyor
Et ces montagnes immenses,- Ve uçsuz bucaksız dağlar
Aspirent à rejoindre les cieux – Başımızın üzerinde dönen
Au dessus de nos têtes, – Göklere ulaşmaya
tournoyants. – Can atıyorlar
Cette réalité qui nous entoure – Bizi kuşatan bu gerçek
Est celle que tu as choisie – Seçmiş olduğun şeydir
Et tes rêves habillent notre sphère – Ve hayallerin,sesinin melodisinde
D’un tableau idéal qui se déploie – Bakışlarımızın ışığında yayılan
A la lueur de nos regards,- Mükemmel bir tablo ile
Au son de ta voix. – Çevremizi kaplar.
15.03.2013
@Şafak, Çok teşekkürler. Google’da arattım, bir sürü sonuç çıktı ve ”Çeviren: Ahmet Kadı” yazıyor :)
16.03.2013
@Rotten Angel, Evet Ahmet Kadı çevirmişti :)
15.03.2013
@Şafak,
netsret muduko ve……. : )
15.03.2013
@Rotten Angel, aslında ben de merak ediyorum ama itiraf etmek gerekirse pek bakmadım sözlere. yoksa ben de merak ediyorum bana bu huzuru veren şarkılarda ne geçtiğini. boşluğum olursa birkaç şarkıda şansımı denicem.
Là Où Naissent Les Couleurs Nouvelles
Kış geldiğine göre dinleyebiliriz. Acı ve huzur hiç bu kadar iç içe olmamıştı.
01.12.2018
@deadhouse, Yazın bile fazlasıyla çok dinliyordum. Neige yeni albüm verse de dinlesek.
alcest’in tüm albümlerini severim ama pik noktaları bence bu albümleriydi.
aşkm bnm.s.s
Bu albümde “Là où naissent les couleurs nouvelles” diye bir şarkı var. Her nefes alışımızda bunun bilincinde olmalıyız, onu pamuklara sarmalıyız.
Sanki daha dün çıktı bu albüm. 10 yıl geçmiş.
Neyse zaten hiçbir şey gerçek değil diye teselli bulayım. 10 sene geçmiş olmasını ne zihinsel ne fiziksel ne de ruhsal olarak kaldıramıyorum.
Bu albümün değeri halen anlaşılmış değil. Çok sonra belki. Sadece kendi kulvarında değil, tüm türler içinde çıktığı dönemin en mühim eserlerinden. Zaten Alcest bu albümdeki seviyeye bir daha ulaşamadı.
12.07.2023
@deadhouse, Summer’s glory açtırdın.
Là où naissent les couleurs nouvelles Alcest’in yapıp yapabileceği en iyi şarkı. Daha iyisi gelmez gelemez.
02.11.2023
@owlbos, net.
02.11.2023
@owlbos, Net 2.
02.11.2023
@owlbos, katıldım.