Son 10 yılın en büyük birkaç grubundan biri olan MASTODON’un deli gibi büyüyeceği, aslında çok öncelerden belliydi. Grubu daha üçüncü demosundan keşfeden Relapse Records’un anında himayesine aldığı grup, sonradan her biri bir başka kavramı (su, toprak, eter, odun) temel alan albümler silsilesine işte bu albümle, yani ateşle başlamıştı.
MASTODON’un bu kadar manyakça büyüyüp ortamlara akmasının temel sebebini “Remission”da görmek mümkün. Zira grup ilk andan beri bir tını arayışında olmamış, en başından beri, bugün MASTODON olarak bildiğimiz müzikal yapının içeriksel anlamda büyük bir kısmını sunabilmeyi başarmıştı. Daha ilk albümden böylesi sofistike bir müziği hiç deneme yapmadan, tını arayışına girmeden tam hedeften vuran grup, sonraki açlışmalarında da yine aynı yoldan, yalnızca ve yalnızca kendini geliştirerek gitti, hiçbir zaman “bu albümde şöyle denemeler yapmışlar” dedirecek düzeyde sapışlara mahal vermedi.
Bugün yine büyük grup olarak karşımıza çıkan OPETH’ten IN FLAMES’e kadar sayısız grubun öncesi ve şimdisi arasında dağlar kadar fark varken, MASTODON’da bu tarz dev nüanslara hiç tanık olmadık. Elbet kendi içlerinde gelişmeler, ufak farklılıklar yaşadılar, ancak misal bir “Orchid” ile “Heritage“ı OPETH’i bilmeyen birine dinletsek iki albümün aynı grup tarafından çıkarıldığını kimsenin tahmin edemeyeceği ortadayken, MASTODON’da böyle bir durum asla söz konusu olmaz ve her ne kadar tavırda değişiklikler olsa da, az çok müzik dinlemiş her dinleyici “Remission” ve “The Hunter“ın aynı grup tarafından yapıldığını tahmin edebilir.
“Remission”a dönersek, albümde MASTODON’un günümüzde klasik olarak kabul edilen kimi şarkılarını görüyor, tercihe göre duyuyoruz. Çoğu yüzeysel MASTODON hayranı için March of the Fire Ants’in olduğu albüm şeklinde özetlenebilecek çalışmada, “Leviathan“daki sayısız oyunun, düzenlemenin benzerleri mevcut. Dikkat ederseniz “temelleri” değil “benzerleri” diyorum, zira “Remission”ın her tarafından yıllanmış bir grubun tecrübesi akıyor.
Müzisyenlere baktığımızda, Brann Dailor’ın -önceki EP’leri dinleme fırsatı bulamayanları baz alırsak- metal dünyasına girişi ve pek çok insanı “Höst” dedirtmesi durumu var. Vokallerde ise tıpkı “Leviathan”da olduğu gibi Troy Sanders’ın egemenliği söz konusu.
Şarkılara bakınca karşımıza çıkan değişkenlik ve şarkıların tümünün farklı karakterde olmaları da MASTODON’un yıllar içinde gözümüze sokacağı yeteneğinin bir göstergesi gibi. Sludge’ın damardan verildiği, progresifliğin arttığı, grubun çiğ yanının olanca vahşetiyle sergilendiği, daha dumanlı kafalarda yazılan alengirli kısımlar ve grubun en başından beri ne kadar iyi beste yapabildiğini ağzımıza yümüze çarptığı ne yaptığını bilirliği, “Remission”ın her yerinde karşımıza çıkıyor.
Grubun, piyasaya çıkış yapması sebebiyle, en heyecanlı ve iştahlı olduğu, en cayır cayır yandığı albümü demekte beis görmediğim “Remission”ın, günümüzde MASTODON’u çok sevenlerce dahi tam olarak bilinmediği ve az dinlendiğini görmek, bana garip geliyor. Elbette ki grup sonraki yılalrda çıkan çalışmalarında daha ayağı yere basan, hatta belki de ilerde klasikleşecek albümler ortaya koydu, ama “Remission” da MASTODON evreni içerisinde asla bir geçiş veya basamak vazifesi görmeyen, başlı başına çok iyi olan, gayet yarman bir albüm.
Kadro Brann Dailor: Davul
Troy Sanders: Bas, vokal
Brent Hinds: Gitar, vokal
Bill Kelliher: Gitar
Şarkılar 1. Crusher Destroyer
2. March of the Fire Ants
3. Where Strides the Behemoth
4. Workhorse
5. Ol'e Nessie
6. Burning Man
7. Trainwreck
8. Trampled Under Hoof
9. Trilobite
10. Mother Puncher
11. Elephant Man
crusher destroyer öldürüyor beni. yani iki dakikalık şarkı ama özellikle 58. saniyeden sonra başlayan atraksiyonlar ve ardından gelen rakınrol soslu sololar çok hoş. hep küçük mutluluklar bunlar.
@Ahmet Saraçoğlu, harika yorum gerçekten hahahsh. Mastodon podcastinde, 32:46′da bu introyu söylemeye başlayıp sonra bir anda vazgeçmen biraz üzdü açıkçası :D
tamam iyi grup hoş grup.şu bulunduğumuz 2012 yılında,heavy metalin etkisini kaybettiği yıllarda popülerlikten uzak olduğu yıllarda adamlar taş gibi heavy metal yapıyor.
dinliyoruz,seviyoruz.ama kusura bakılmasın biraz abartılıyor.
yurdum insanı herşeyi abarttığı gibi güzelim mastodon grubunu da o kadar abarttı ki soğudum gruptan.
Bill Kelliher ve Brann Dailor’un Lethargy diye de bi grubu var; ’96 çıkışlı tek albümlük bişey. Mastodon kurulmadan bi yıl önce dağılmışlar. Remission’ın sludge değil de, mathcore hali gibi. Pöf, nası anlatayım bilemedim. Onu da bi dinleyin edin, kendiniz şey edin. Nefis.(Yani heriflerdeki hayvanoğluhayvanlık, tee o zamanlardan. Onu diyecem, heh.)
Yaşasın horse metal!
at gibi albüm
İlk resimde ne kadar çirkin adamlarmış. Bıyık insanı çok değiştiriyor.
crusher destroyer öldürüyor beni. yani iki dakikalık şarkı ama özellikle 58. saniyeden sonra başlayan atraksiyonlar ve ardından gelen rakınrol soslu sololar çok hoş. hep küçük mutluluklar bunlar.
aşırı yanarlı dönerli, çılgın bi albüm. sekiz buçuktan dokuz.
en kötü mastodon albümü. dinleyip silmiştim
19.03.2012
@Haxprocess, mother puncher
19.03.2012
bunu ben yazsam yayınlanmaz =)
MARCH OF THE FIRE ANTS!
19.03.2012
@Onur Altınay, daaa daaa daaa deiye deiye deiye dooo deiye deiye dooo deiye deiye deiye daaa daaa daaa daat.
10.01.2023
@Ahmet Saraçoğlu, harika yorum gerçekten hahahsh. Mastodon podcastinde, 32:46′da bu introyu söylemeye başlayıp sonra bir anda vazgeçmen biraz üzdü açıkçası :D
10.01.2023
@Zeitgeist, ahaha evet anlık bir cayış oldu.
tamam iyi grup hoş grup.şu bulunduğumuz 2012 yılında,heavy metalin etkisini kaybettiği yıllarda popülerlikten uzak olduğu yıllarda adamlar taş gibi heavy metal yapıyor.
dinliyoruz,seviyoruz.ama kusura bakılmasın biraz abartılıyor.
yurdum insanı herşeyi abarttığı gibi güzelim mastodon grubunu da o kadar abarttı ki soğudum gruptan.
Bill Kelliher ve Brann Dailor’un Lethargy diye de bi grubu var; ’96 çıkışlı tek albümlük bişey. Mastodon kurulmadan bi yıl önce dağılmışlar. Remission’ın sludge değil de, mathcore hali gibi. Pöf, nası anlatayım bilemedim. Onu da bi dinleyin edin, kendiniz şey edin. Nefis.(Yani heriflerdeki hayvanoğluhayvanlık, tee o zamanlardan. Onu diyecem, heh.)
Remission 9/10
Leviathan 9.5/10
Blood Mountain 10/10
Crack the Skye 9/10
The Hunter 8.5/10
Ben de yapayım bari bi tane.
Remission 8.5/10
Leviathan 9/10
Blood Mountain 10/10
Crack the Skye 10/10
The Hunter 8.5/10
15.06.2014
@Kingdom of Tyrants,
Yeni albümü dinledikten sonra;
Remission 8/10
Leviathan 9/10
Blood Mountain 9.5/10
Crack the Skye 10/10
The Hunter 8.5/10
Once More ‘Round The Sun 10/10
bi tanede benden.
Remission 8/10
Leviathan 9/10
Blood Mountain 9.5/10
Crack the Skye 8.5/10
The Hunter 10/10
26.01.2021
@ismail vilehand, ah be, sonunda the hunter’a 10 veren bir babayiğit.
Remission 8,5/10
Leviathan 9/10
Blood Mountain 10/10
Crack The Skye 10+/10
The Hunter 9,5/10
Once More ‘Round The Sun ??? (net 9 üstü)
Konu Mastodon’sa nottan bol şey yok eheh.
Ben de yapayım canım çekti ahah
Remission 8.5/10
Leviathan 9/10
Blood Mountain 9.5/10
Crack the Skye 10/10
The Hunter 9/10
Once More ‘Round The Sun 9-9.5/10
Not: Crack The Skye aslına 11-12 falan
Yıllar olmuş ama ben de yapayım:
Remission 8/10
Leviathan 9.5/10
Blood Mountain 9/10
Crack the Skye 10/10
The Hunter 8.5/10
Once More Round the Sun 9/10
Emperor of Sand 9.5/10
TAŞ gibi albümsün lan!
Ya amk ilk albümden belli adamların normal olmadığı, şahane şahane, bir albümünüz de sıradan, sönük ya da fikirsiz olsun. Hem ayılama hem progresif.