Finlandiya, bulunduğu bölge göz önüne alındığında oldukça farklı bir memleket. Komşuları İsveç, Norveç, Rusya ve civardaki diğer Slav ülkeleri kendi aralarında ortak bir kültürü paylaşırken, küçük kardeşleri Estonya’yı saymazsak Finlandiya orada yalnız başına duran bir ülke(ve hayır Türk değiller). Tüm bunlar politikayı, sosyoekonomik durumu nasıl etkiliyor, o bizim konumuz değil. Ama metal içinde nasıl bir etki yarattığını görebiliyoruz. Finlandiya’dan çıkan çoğu metal-rock grubu bu farklılıktan dolayı abuk sabuk olarak nitelendirilebilirken, kendine has ya da farklı bir tat olarak da görülebiliyor. Bunu Dünya’nın zaman zaman Japonya’yı anlayamamasına benzetebiliriz.
Ajattara, ülkesi Finlandiya gibi nevi şahsına münhasır karakter taşıyan bir grup. 2001′de Itse ile piyasaya giren Ajattara ardından gelen Kuolema, Tyhjyys albümleri ile belirli bir sadık dinleyici kitlesi yaratmayı başarmıştı. Bu kitle, grubun yarattığı orta tempolu, karanlık ve agresif tarza o kadar alıştı ki, 2009′da çıkarılan ve bana göre, metal dünyasında yaratılmış en ilginç şeylerden biri olan Noitumaa’yı ilk başta topa tuttular.
Açıkçası ben Ajattara’nın Ajattara’ya en az benzeyen albümü ile Ajattara dinlemeye başladım ve Noitumaa’yı en az Ajattara’nın adını söylemeyi sevdiğim kadar sevdim. Tabi böyle olunca Noitumaa’ya neden böyle burun kıvrıldığını anlayamamıştım. Bir süre sonra grubun ilk üç albümünü dinleyince kafamda bazı şeyler oluşmaya başladı. Ajattara belli bir formül geliştiren ve bu formül içinde kendini dinleten bir grup. Bu kalıplaştırılan müzik dinleyiciyi öyle bir yakalıyor ki, vahşi bir köpek gibi havlayan vokaller ve düşük tempolu davullar ile odanızda çılgınca kafa sallamaya başlıyorsunuz.
Anlaşılacağı üzere Murhat, 2009′da yapılan denemelerden sonra Ajattara’nın eski tarzına dönüş albümü. Buna fanların baskısı mı neden oldu bilmiyorum, ama en azından bunun doğru yapılmış bir dönüş olduğunu söyleyebilirim. Zira Ajattara bu albümle birlikte hem onları ilk başından beri takip eden dinleyici, hem de Noitumaa ile ortaya çıkan dinleyiciyi memnun etmeyi başarmış görünüyor. İlk albümlerden farklı olarak klavye ve elektronik olaylarını Murhat’ta çok sık görmüyoruz. Onun dışında Ajattara bildiğimiz Ajattara olmaya devam ediyor. Buna Noitumaa’dan kalan ufak şeyleri ekleyebiliriz. Örneğin Noitumaa – Massat’ta duyduğumuz “throat singing” benzeri vokalleri bu albümde Ihmisen Luku’da, ve yine bu bu albümde kullanılan clean vokallerin benzerini Murhat’ın giriş şarkısında ve Apilas’ta görüyoruz.
“Cinayetler” anlamına gelen Murhat’ta, sözlerin, Google Translate ile doğru düzgün çevrilemese de albümün ismiyle alakalı olduğu anlaşılıyor. Alışılanın aksine hızlı tempoyla başlayan albüm bizi bi güzel tokatlıyor. 2. ve 3. şarkıda biraz yavaşlıyor ve sonra Aura’yı dinliyoruz. Aura’da verilen oryantal atmosfer oldukça başarılı olmuş ve yine Ajattara’nın kalıplarına çok iyi yedirilmiş. Sonra thrash’imsi Sokea Liha, Ajattara’nın standartlaşmış tarzından uzaklaşmayan Routalempi ve gırtlak vokalinin brutal death metal gruplarındaki gibi iyice ağırlaştığı Murheiden Kilta’yı dinliyoruz. Albüm, üzerinden yaklaşık 25 dakika geçmesine rağmen buraya kadar da Ajattara dinleyicilerini tatmin etmeyi başarıyor. Daha sonra bahsettiğim eski-yeni sentezinin en iyi yapıldığı şarkı olan Apilas’ı dinliyor ve ardından Veljet ile “Fatality” yiyoruz. Veljet gerçekten konserlerde dinleyiciyi azdırıp, sağa sola saldırtma potansiyeline sahip bir şarkı. Belki şarkıda çok basit rifler ve ritimler var, ama bu şarkıdaki vokaller uzun süre aç kalıp etrafa saldıran bir kurt gibi. Dinlerken verdiği enerji, insana hiç durmadan koşma isteği veriyor.
Neticede 32 dakikalık Murhat, zaman zaman yeni bir şeyler denenen, ama Ajattara’nın oluşturduğu kendine has tarzından çok fazla uzaklaşmayan bir albüm ve ilginç bir şekilde herkes bundan oldukça memnun. Grubu bambaşka bir yanıyla tanıyan ben bile Ajattara’nın bu gidişatını onaylıyorum ve sonsuza dek Fince sözlü orta tempo agresif müzik dinlemeye kendimi hazırlıyorum.
İlginç bir grup. Yazıda ki parça çok sarmadı ama baya önceleri bir şarkısı daha önerilmişti sitede. Acayip bir Septicflesh havası vardı hatta. Baya sevip dinlemiştim onu ancak çok tuhaf bir isme sahip olduğu için bir daha da bulamamıştım. Adam akıllı dinleyeceğim bir gün bu grubu mutlaka, en kısa zamanda diyelim.
İlginç bir grup. Yazıda ki parça çok sarmadı ama baya önceleri bir şarkısı daha önerilmişti sitede. Acayip bir Septicflesh havası vardı hatta. Baya sevip dinlemiştim onu ancak çok tuhaf bir isme sahip olduğu için bir daha da bulamamıştım. Adam akıllı dinleyeceğim bir gün bu grubu mutlaka, en kısa zamanda diyelim.
19.04.2012
@Itachi, Yeni başlıyorsan Itse ya da Noitumaa albümlerinden birini tavsiye ederim.
o ortada duran pasi koskinen (ruoja). hiç değişmemiş. bu albümü dinlemedim ama öncekileri adım gibi bilirim. mükemmel bir grup.
geçen hafta fark ettim konuyu görmüşken belirteyim
ajattara’yı çevirin google translate → finceden türkçeye
AAAAAAAALLLLLAAHHHIIINNAA KURBAN DİYORUM ULEEENNN 10/700bin
bunlar geçen ay dağıldıklarını açıklamış..
http://www.metal-archives.com/bands/Ajattara/2052