Şu albümün kritiğini yapmak hem çok kolay, hem çok zor. Kolay, çünkü sayfalar dolusu şeyden bahsedebilirsiniz albümle ilgili, zor çünkü birçok eleştirel göz, kritiği yapana doğru dönecek, “bu devasa şaheserin yazısı layıkıyla yazılmış mı?” türevi sorular belirecek kafalarda. “Fear of the Dark” gibi, IRON MAIDEN sevenleri ikiye bölen bir albümün bile sitede ilk aldığı tepki “Kutsal kitap gibi albüm, neyini inceliyorsunuz anlamadım” gibi bir şeyken, bu hemen hemen herkes tarafından başyapıt olarak görülen albümün yazısına ne tip tepkiler gelebilir tahayyül edemiyorum. (Defansif bir kendini koruma moduna girdiğim sanılmasın, acımasızca eleştirebilirsiniz, çekinmeyin.)
Hiç kasmaya gerek yok, bu albümün ilk iki ve son iki şarkısı, grup tarihinin en hit şarkıları arasında zirvededirler, ya da zirveyi zorlarlar.
8 şarkılık bir albümün 4 parçası, grubun en iyi eserleri arasına kafadan giriyorsa, zaten bana ekstra bir tespit yapmak düşmez. Ayrıca AcesHigh’ın, biz manyaklarına yaşattığı hazzı metal tarihinde kaç şarkı yaşatabilmiştir ki? 3’lüsünden destekli nakarat vokalleri, Dickinson’ın “Rolling, turning, diving” derkenki sesindeki heyecan? Mısra vokallerinin ikinci kısımlarındaki, notalara tam basamayışını tutkusuyla çok iyi kamufle eden vokalistin sesindeki güç ve enerjiye kaç tane vokalistte denk geldik şimdiye kadar? Steve Harris gibi kontrol manyağı ve mükemmeliyetçi bir müzisyen, eğitimsiz sesli, canlılarda detone olabilen, entonasyonu dengesizleşebilen, etrafa patavatsızca sözlerde, sataşmalarda bulunan yarı deli bir vokalistle neden çalışıyor? Daha kusursuz söyleyebilen, kafalarının daha iyi uyuşacağı bir vokalist bulamaz mıydı Harris? Bu tür sorular işte AcesHigh’ı dinlediğinizde buhar olup havaya karışıveriyor.
Albümdeki şarkıların çoğunluk tarafından bilindiğini düşündüğüm için, kritiği başka bir yöne çekmek istiyorum. IRON MAIDEN bence genç dinleyicilere iyi mesajlar vermiş, hatta yer yer bazılarımızın hayata bakışına zenginlikler katmış bir topluluk olagelmiştir. “The Number of the Beast”in kapağında, şeytanı kukla gibi oynatan Eddie, bence Harris gibi rahat bir insanın fikridir mesela. Adam Illuminati dememiş, teoloji dememiş, kafasına göre bir İngiliz bey efendisi modunda dalgasını da geçmiş hayatla. (Cehennem o kadar da kötü bir yer değil.
Hehe). Bruce Dickinson ise Powerslave isimli şarkıda, kendisine özgü ciddiyeti ve sorunluluğuyla güzel mesajlar vermiş. (İngilizlerin sanat eserlerinde mesaj veriş stillerine hastayımdır bu arada. Kabak gibi gösterirler çelişkileri, ama öyle de sinsi ve kibar üslupları vardır ki, dalga geçilen olguların yobazları aptal bi sırıtış dışında tepki veremezler genellikle.)
“Powerslave” eserinin temasındaki “gücün kölesi olmak” olgusunu da en iyi işleyen sanat eserlerinin başında, yine bir İngiliz yapıtı olan “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesi gelir bence. Tarihinin önemli bir döneminde dünyaya hükmetmiş, sömürgeciliğin kralını yapmış bir ülkeden böylesi eleştirel gözlerin çıkması da gayet doğal bir sonuç sanırım.
Lan konuşuyorum da, albüm başa döndü Aces High gene başladı. Tam da yine bir İngiliz şiirinden kotarılmış TheRime of the Ancient Mariner’ın düşsü dünyasındaydım, hatta ciddi meselelerden bahsederken hayal dünyam da beni taciz ediyordu “Boşver herkes biliyor zaten albümü, sen bu rüyamsı müziğe dön” gibilerinden. Direndim, ve yazmayı sürdürdüm. Ne rüyamsı müziği kardeşim, ben havada dönmek, salto atmak, dalış yapmak istiyorum diye haykırmak geldi içimden.
Evet, sondaki şu “Eysıshaa-AAAAAAAAAAAAAAAAAAA” kısmı geldiğinde o an aklıma gelen ilk şeyi yazacağım: *bekleyiş*…..:“Moonwalk.”
Kadro Bruce Dickinson: Vokal
Dave Murray: Gitar
Adrian Smith: Gitar
Steve Harris: Bas
Nicko McBrain: Davul
Şarkılar 1. Aces High
2. 2 Minutes to Midnight
3. Losfer Words (Big 'Orra)
4. Flash of the Blade
5.The Duellists
6.Back in the Village
7.Powerslave
8.Rime of the Ancient Mariner
Son zamanlarda sitede okuduğum en vasat kritik olabilir, sanki birisi zorlamış da öyle yazılmış gibi. Keşke entel olacağım ayağına 10000 karakter yazılan incelemeler kadar özenli olunabilseydi.
@gergedan, Yanlış düşünce, bu albümün kesinlikle herhangi bir incelenmeye – yüksek/düşük notlu olsun farketmez – ihtiyacı yok. Ancient Mariner’ın videosunun 9:30 sularında bunu bir kez daha anlıyor insan. Benim açımdan bu kritik olsa da olur olmasa da, eminim bu sitedeki birçok takipçi için durum böyledir, hayatımın albümleri arasında çoktan yerini aldı çünkü. Albümü dinledikten sonra o güne kadar boşuna nefes almışım gibi hissetmiştim. AeonianLich de öyle demiş zaten yazının başında.
Demem odur ki böyle bir şaheseri uzattıkça uzatıp sulandırmaya hiç gerek bile yok. Kısa ve öz yazılmış yalnız 265465165 kelime yazılsa da bu albümün metal tarihindeki yeri değişmeyecekti. Albümü dinleyen zaten bugüne kadar dinlemiştir, dinlemeyene de ekstra bir lafım yok zaten. Kapak ta illu zaten. YIH YIH hehehemeheheh
@gergedan, Değerli arkadaşlar, bu şekilde moral bozucu ve heves kırıcı eleştiriler gerçekten bir Metalciye yakışmayan şeyler. Arkadaşın kritiğinde bir yanlışlık varsa bunu daha iyi bir üslup ile söyleyebilirsiniz. Bugün vasat yazan, yarın iyi yazar, öteki gün daha iyi yazar. Edebiyatın kaidesidir bu…
Ayrıca bu işin entellik ile ne alakası var onu anlayamadım. Bizler entellik iddiasında bulunsaydık gider Klasik, caz müzik dinlerdik…
yav adam klasik kritik dışına çıkmış siteyi takip edenlerde bilir, zaten kendine has kritikleri olan biri Aeonian Lich! bunu bilmeden sallamayalım içinden nasıl gelmişse öyle duygularını kelimelere dökmüş, şarkı şarkı kasacağına (klasik duruş) albümün genel havasının bünyeden nasıl nüfuz ettiğini anlatmış önemli olan budur yani hissiyat! gerisi işin prosedürü…
İlk defa aynı notu veriyoruz Aeonian_Lich. Zaten başka not verseydin kritiği ofansif bulup şikayet edicektim seni BTK’ya falan.
Efsane 7 albüm arasında en sevdiğim. Genel olarak da en sevdiğim albüm. Güneşli albüm. Sıcak albüm. 1 gram objektif falan olmayacağımdan yazmadım kritiğini.
Aces High: 84′deki stüdyo kaydındaki gaz, şarkının başka hiç bir versiyonunda ya da coverında tekrar elde edilemedi. “Gaz” bile yeterli değil lan şarkı için. “Uçmak” tek kelimeyle.
2 Minutes To Midnight: 1984 yazılabilecek en güzel sözlere sahip olabilir. Gitarı da bası da davulu da vokali de acayip güzel. Rock tarihinin en güzel klasiklerinden bana kalırsa. Sözlerinin güncelliğini yitirmemiş olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir konu.
Losfer Words: Transylvania kadar catchy değil, Genghis Khan kadar içi dolu turşucuk değil. Fakat şarkının ritmi çok sağlam be. “O” melodisiyle kötü geçen gün sonrası bile iyimser oluveriyor insan. Nicko canını senin.
Flash of the Blade: Parmak alıştırması riffi, Dickinson’ın hayvan vokalleri ile düz, basit, “bu budur” diyen bir parça.
Back in the Village: Başka grup yapsa hit olacakken, şu albümde arada kaynayan şarkı. Deli riff, daha da deli vokaller. Smith/Dickinson çok güzel şarkılar besteliyor bazen.
The Duellists: Back in The Village’a Harris’in cevabı. Vokalin git gite yükselip tavan yapması, dıgıdık ritmiyle ve harmonileriyle: “Maiden bunu hep yapıyor”.
Powerslave: 80 sonu 90 başı thrash manyaklığının habercisi, yapı itibariyle Master of Puppets’ın abisi. O nasıl rifftir, bir vokalist nasıl böyle şarkı besteler. Ortasındaki gitar-bas gitar kısımları, düm-tek-tek davulları, harika Dickinson yorumu: Çok görkemli ulan.
Iron Maiden’ın en sevdiğim albümü kesinlikle. 10/10 olduğu için de fazla diyecek bir şey yok sanırım. Eleştirirsem ayıp olur yani. Muhtemelen de dünyadaki en iyi albüm giriş parçası Aces High’dır.
Albümdeki çok üstün yerlerden de bahsetmek gerekiyordur herhalde ama sadece “Tell me why I have to be a Powerslave” vokal melodisi yetiyor sevgimi özetlemeye.
Klasik olmus albumlerin kritikleri cokca elestriliyor. Genel kani “Ne gerek var bu albumun incelenmesine”, “Neden puan verilmis ki ?” ya da “Kritik bu efsane albumun hakkini verememis” seklinde. Sadece bu sitede degil genelde boyle bu durum. Oysa su gercek genelde goz ardi ediliyor:
Metal muzik dinlemeye yeni baslayan bir suru genc eleman var, daha Iron Maiden gibi birseyin varligini yeni ogreniyorlar. Eski ve efsane olmus albumlere yapilan bu “guncel” kritikler, albumleri goz onunde tutuyor ve yeni yetisen kitlenin bu albumlerin farkina varmasini kolaylastiriyor. Dusunsenize 14 yasinda filan oldugunuzu hic Powerslave dinlemediginizi ve yukaridaki kritigi okudugunuzu. Gidip kosa kosa albumu almazmiydiniz ?
Simdi dogal olarak “Koskoca Iron Maiden’in bizim tanitimimiza mi ihtiyaci var ?” diyebilirsiniz. Fakat benim gozlemledigim bir sey, bu yeni yetisen gencligin hatri sayilir bir kisminin klasik metal gruplarini bilmedigi, dahasi merak etmedigi (“Iron Maiden mi ? Onlar dinozor degilmi yaa, gitarlarinda dogru durust distortion bile yok ne dinlicem onlari” diyen o kadar cok gencle tanistimki …)
Kisacasi, yeni nesle ulasmak icin bu tarz sitelerin yeni gruplara yer verdigi kadar yeri gelince klasik gruplara da yer vermesi lazim. Bence PA bu konuda guzel bir is yapiyor, hatta bu tarz kritiklerin sayisinin arttirilmasi lazim.
@Kemal, Bu kusursuz ve bana göre doğru bir bakış açısı, ama diğer yönden de nasıl ki tarih gibi alanları merak etmeden, gözümüzün içine sokulunca değil de, kendimiz merak edip araştırınca daha iyi anlıyoruz, daha keyifle okuyoruz. Bunda da böyle bir durum olabilir Kemal. Bence yeni albümlerin ağırlıkta olması daha mantıklı, genç dinleyiciler de bir zaman sonra merak edip klasikleri edineceklerdir sanırım. Dediğin bence çok mantıklı ve noksansız bir görüş, ama işte yeni albümlere ağırlık vermek sanırım daha fonksiyonel oluyor.
Pasifagresif’i bir gazeteye benzetebiliriz sanırım. Köşe yazısı, gazetelerin web sayfalarındaki gibi okuyucu yorumları, röportajlar falan. Gazetede de sanırım katılırsın ki, güncel şeyler görmek ister okuyucular daha çok. Benim fikrim de bu yönde.
@Aeonian_Lich, Haklisin tabi, agirligin yeni albumlere verilmesi lazim, sonucta surekli sahane albumler cikiyor baska turlu nasil haberimiz olacak bunlardan :) Bana ideal oran her 5 yeni album kritigine karsilik 1 de klasik album kritigi dusmeli gibi geliyor.
Son zamanlarda sitede okuduğum en vasat kritik olabilir, sanki birisi zorlamış da öyle yazılmış gibi. Keşke entel olacağım ayağına 10000 karakter yazılan incelemeler kadar özenli olunabilseydi.
17.01.2012
@gergedan, Yanlış düşünce, bu albümün kesinlikle herhangi bir incelenmeye – yüksek/düşük notlu olsun farketmez – ihtiyacı yok. Ancient Mariner’ın videosunun 9:30 sularında bunu bir kez daha anlıyor insan. Benim açımdan bu kritik olsa da olur olmasa da, eminim bu sitedeki birçok takipçi için durum böyledir, hayatımın albümleri arasında çoktan yerini aldı çünkü. Albümü dinledikten sonra o güne kadar boşuna nefes almışım gibi hissetmiştim. AeonianLich de öyle demiş zaten yazının başında.
Demem odur ki böyle bir şaheseri uzattıkça uzatıp sulandırmaya hiç gerek bile yok. Kısa ve öz yazılmış yalnız 265465165 kelime yazılsa da bu albümün metal tarihindeki yeri değişmeyecekti. Albümü dinleyen zaten bugüne kadar dinlemiştir, dinlemeyene de ekstra bir lafım yok zaten. Kapak ta illu zaten. YIH YIH hehehemeheheh
17.01.2012
@Sleepless,
Dire puanı yazabilirdi o halde, 4 paragrafa bile gerek yoktu.
20.01.2012
@gergedan, Değerli arkadaşlar, bu şekilde moral bozucu ve heves kırıcı eleştiriler gerçekten bir Metalciye yakışmayan şeyler. Arkadaşın kritiğinde bir yanlışlık varsa bunu daha iyi bir üslup ile söyleyebilirsiniz. Bugün vasat yazan, yarın iyi yazar, öteki gün daha iyi yazar. Edebiyatın kaidesidir bu…
Ayrıca bu işin entellik ile ne alakası var onu anlayamadım. Bizler entellik iddiasında bulunsaydık gider Klasik, caz müzik dinlerdik…
Saygılar.
“başka şeyler” diye bi bölüm var bence ordakileri okumalısın entel öyle olunmaz böyle olunur dercesine :D
yav adam klasik kritik dışına çıkmış siteyi takip edenlerde bilir, zaten kendine has kritikleri olan biri Aeonian Lich! bunu bilmeden sallamayalım içinden nasıl gelmişse öyle duygularını kelimelere dökmüş, şarkı şarkı kasacağına (klasik duruş) albümün genel havasının bünyeden nasıl nüfuz ettiğini anlatmış önemli olan budur yani hissiyat! gerisi işin prosedürü…
albüme gelirsek notlar ötesi bir albüm
10.
17.01.2012
@SeventhSon, aslında not vermek bile ayıp bu albüme.
İlk defa aynı notu veriyoruz Aeonian_Lich. Zaten başka not verseydin kritiği ofansif bulup şikayet edicektim seni BTK’ya falan.
Efsane 7 albüm arasında en sevdiğim. Genel olarak da en sevdiğim albüm. Güneşli albüm. Sıcak albüm. 1 gram objektif falan olmayacağımdan yazmadım kritiğini.
Aces High: 84′deki stüdyo kaydındaki gaz, şarkının başka hiç bir versiyonunda ya da coverında tekrar elde edilemedi. “Gaz” bile yeterli değil lan şarkı için. “Uçmak” tek kelimeyle.
2 Minutes To Midnight: 1984 yazılabilecek en güzel sözlere sahip olabilir. Gitarı da bası da davulu da vokali de acayip güzel. Rock tarihinin en güzel klasiklerinden bana kalırsa. Sözlerinin güncelliğini yitirmemiş olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir konu.
Losfer Words: Transylvania kadar catchy değil, Genghis Khan kadar içi dolu turşucuk değil. Fakat şarkının ritmi çok sağlam be. “O” melodisiyle kötü geçen gün sonrası bile iyimser oluveriyor insan. Nicko canını senin.
Flash of the Blade: Parmak alıştırması riffi, Dickinson’ın hayvan vokalleri ile düz, basit, “bu budur” diyen bir parça.
Back in the Village: Başka grup yapsa hit olacakken, şu albümde arada kaynayan şarkı. Deli riff, daha da deli vokaller. Smith/Dickinson çok güzel şarkılar besteliyor bazen.
The Duellists: Back in The Village’a Harris’in cevabı. Vokalin git gite yükselip tavan yapması, dıgıdık ritmiyle ve harmonileriyle: “Maiden bunu hep yapıyor”.
Powerslave: 80 sonu 90 başı thrash manyaklığının habercisi, yapı itibariyle Master of Puppets’ın abisi. O nasıl rifftir, bir vokalist nasıl böyle şarkı besteler. Ortasındaki gitar-bas gitar kısımları, düm-tek-tek davulları, harika Dickinson yorumu: Çok görkemli ulan.
The Rime of the Ancient Mariner: Dünyanın en iyi şarkısı sanırım. http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=WU_jhIv2vJY#t=98s
Son olarak:
“84 çılgın bir yıldı” -Dee Snider.
17.01.2012
@hen, “The Rime of the Ancient Mariner: Dünyanın en iyi şarkısı sanırım. ”
+1000000000
steve harris’in bu albümü cliff burton’a ithaf ettiğini herkes bilir. yazmaman kötü olmuş.
18.01.2012
@sert müzik, herkesin bildiğini değil de bilmediğini yazması daha mantıklı değil mi sert çocuk? örneğin ben bilmiyordum sen yazdın öğrendim iyi oldu.
18.01.2012
@sert müzik, nasıl yani,ne zaman etmiş?
18.01.2012
@sert müzik, Niye öyle bişey yapsın daha bu albüm çıktığında cliff hayattaydı?
17.02.2012
@SeventhSon, http://tinyurl.com/6rzomk7
16.02.2012
@sert müzik, öleceği içine mi doğmuş adamın:) bu nasıl sallamadır.
17.02.2012
sazan.avi
Iron Maiden’ın en sevdiğim albümü kesinlikle. 10/10 olduğu için de fazla diyecek bir şey yok sanırım. Eleştirirsem ayıp olur yani. Muhtemelen de dünyadaki en iyi albüm giriş parçası Aces High’dır.
bir de şu albümdeki indiana jones was here olayını bir ben göremedim sanırım.
Powerslave = Maiden nın EN GAZ, EN SERT Hali
Yazı güzel lan. Kısa hatta eheh. Böyle takılmacaları “Bildiğimiz gibi..” kritiklerine tercih ediyorum şahsen ben kendim olarak.
Yorumlar için teşekkürler arkadaşlar. :)
Fiskos masasına dantel olacağıma, pasifagresife entel olurum daha iyi. :F
Albümdeki çok üstün yerlerden de bahsetmek gerekiyordur herhalde ama sadece “Tell me why I have to be a Powerslave” vokal melodisi yetiyor sevgimi özetlemeye.
cug cugu cug cugu cug cugu cu geee, cug cugu cug cugu cug cugu cu geee, cug cugu cug cugu cug cugu cu geee, riv riv riv riv riv riv riv riv! (main riff)
23.01.2012
@hen, Bu yorumun altına kocaman bi’ iks de çok iyi giderdi. :D
albümdeki 4 şarkı direk efsane, geri kalan şarkılar da baya iyi, artık bu dediklerimden çıkartın notumu :D
bir “piece of mind” değil elbette ama maiden’in en iyi 4-5 albümünden biri kesinlikle.
Klasik olmus albumlerin kritikleri cokca elestriliyor. Genel kani “Ne gerek var bu albumun incelenmesine”, “Neden puan verilmis ki ?” ya da “Kritik bu efsane albumun hakkini verememis” seklinde. Sadece bu sitede degil genelde boyle bu durum. Oysa su gercek genelde goz ardi ediliyor:
Metal muzik dinlemeye yeni baslayan bir suru genc eleman var, daha Iron Maiden gibi birseyin varligini yeni ogreniyorlar. Eski ve efsane olmus albumlere yapilan bu “guncel” kritikler, albumleri goz onunde tutuyor ve yeni yetisen kitlenin bu albumlerin farkina varmasini kolaylastiriyor. Dusunsenize 14 yasinda filan oldugunuzu hic Powerslave dinlemediginizi ve yukaridaki kritigi okudugunuzu. Gidip kosa kosa albumu almazmiydiniz ?
Simdi dogal olarak “Koskoca Iron Maiden’in bizim tanitimimiza mi ihtiyaci var ?” diyebilirsiniz. Fakat benim gozlemledigim bir sey, bu yeni yetisen gencligin hatri sayilir bir kisminin klasik metal gruplarini bilmedigi, dahasi merak etmedigi (“Iron Maiden mi ? Onlar dinozor degilmi yaa, gitarlarinda dogru durust distortion bile yok ne dinlicem onlari” diyen o kadar cok gencle tanistimki …)
Kisacasi, yeni nesle ulasmak icin bu tarz sitelerin yeni gruplara yer verdigi kadar yeri gelince klasik gruplara da yer vermesi lazim. Bence PA bu konuda guzel bir is yapiyor, hatta bu tarz kritiklerin sayisinin arttirilmasi lazim.
17.02.2012
@Kemal, Bu kusursuz ve bana göre doğru bir bakış açısı, ama diğer yönden de nasıl ki tarih gibi alanları merak etmeden, gözümüzün içine sokulunca değil de, kendimiz merak edip araştırınca daha iyi anlıyoruz, daha keyifle okuyoruz. Bunda da böyle bir durum olabilir Kemal. Bence yeni albümlerin ağırlıkta olması daha mantıklı, genç dinleyiciler de bir zaman sonra merak edip klasikleri edineceklerdir sanırım. Dediğin bence çok mantıklı ve noksansız bir görüş, ama işte yeni albümlere ağırlık vermek sanırım daha fonksiyonel oluyor.
Pasifagresif’i bir gazeteye benzetebiliriz sanırım. Köşe yazısı, gazetelerin web sayfalarındaki gibi okuyucu yorumları, röportajlar falan. Gazetede de sanırım katılırsın ki, güncel şeyler görmek ister okuyucular daha çok. Benim fikrim de bu yönde.
18.02.2012
@Aeonian_Lich, Haklisin tabi, agirligin yeni albumlere verilmesi lazim, sonucta surekli sahane albumler cikiyor baska turlu nasil haberimiz olacak bunlardan :) Bana ideal oran her 5 yeni album kritigine karsilik 1 de klasik album kritigi dusmeli gibi geliyor.
Dünyanın en iyi birkaç Heavy metal albümünden biri. 10.
En sevdiğim İron Maiden albümü.
Losfer Words dünyanın en tatlış, en sevimli enstrümantal şarkısı. Parçadan makas alasım geliyor hahah. Değişik.