Sürüyle Grammy kazanmış, Alex Lifeson’ın bile ilham verdiği için kendisine teşekkür ettiği ulvi bir gitarist o. 54 yılında Texas’ta dünyaya gelen “allahsız sarı” diyebileceğimiz türden gitar çalan bir virtüöz. Texas’lı olmasından olacak ki Country etkilerini de taşır müziğine.
Eric Johnson’la ilk tanışmam G3 dvd’siyle oldu. Steve Vai’i beklerken “arada çıkan adam” olarak tanıdım kendisini. Sesi pek çıkmıyordu. Gitarının sesi de aynı şekilde. İyi çaldığı her halinden belliydi, zaten öyle olmasa o sahnede ne işi vardı ama dikkatimi çekememişti işte…
Zaman geçti, ben gitarla daha haşır neşir oldukça adını daha sık görür oldum. Millet onun çalışından, soundundan bahsediyordu. Yok Eric Johnson’ın gitar tonu, yok onun pentatonik gam yürüyüşleri vs. E durum böyle olunca ben de Venus Isle albümünü bir dinleyeyim dedim. Ne iyi etmişim de böyle bir ziyafeti kaçırmamışım. Gerçekten üzülürdüm eğer kaçırmış olsaydım.
Eric Johnson’ın gitar çalışı pek çok yönden Jimi Hendrix’e benziyor. Hendrix’in o kendine has akorlarla karışık melodi çalışı Eric Johnson’da bolca var. Hendrix’in o saldırgan blues’unun aksine Eric Johnson insana söylemek istediğini güzellikle anlatan bir üslup seçmiş kendine.
Genelde temiz tonlarında tercih ettiği Fender Twin Verb amfisi pırıl pırıl ışıldarken, solo tonlarında kullandığı Marshall amfisi ve pedallarından gelen o bulanık tonu, meşhur Eric Johnson soundunu oluşturuyor. Eskici dükkanına girmişsiniz gibi paslı paslı ekipmanları tercih eden Johnson’ı her daim Fender Stratocaster çalarken görebilirsiniz. Ocak ayınının 4,5,6,7,8,10,11,12,13,14,18,19,21. günlerinde konserleri gözüken gitaristin nefes almadan konsere çıktığını da anlıyoruz.
Bolca doğu ezgilerini duyduğumuz albümde efsane blues gitaristi Stevie Ray Vaughan’a ithaf edilmiş bir şarkı da mevcut. Gitar çalışı kadar sesi de kadife gibi olan müzisyenin Venus Isle albümünü dinleyip dinlememekte kararsızsanız sizleri Manhattan’ın büyülü atmosferine davet ediyorum. Karar sizlerin.
Kadro Eric Johnson: Gitar, Piyano, pedal steel gitar, vokal, sitar
Tommy Taylor: Davul
Kyle Brock: Bas Gitar
Stephen Barber: Synthesizer, klavye, Hammond B3 organ
C. Roscoe Beck: Bas Gitar
James Fenner: Perküsyon
Steven Hennig: Gitar
Christopher Cross: Vokaller
Jimmie Vaughan: Gitar (S.R.V.)
Amit Chatterjee: Vokaller
Şarkılar 1. Venus Isle
2. Battle We Have Won
3. All About You
4. S.R.V.
5. Lonely in the Night
6. Manhattan
7. Camel's Night Out
8. Song for Lynette
9. When the Sun Meets the Sky
10. Pavilion
11. Venus Reprise
bu mukemmel albumun kritiginin yapilmasini oldukca takdir etmekle beraber, daha detayli ve uzun bir yazi olmasini dilerdim.
girisinden sonuna kadar buyulu bir album.
ilk önce yazı için teşekkürler güzel olmuş. siteyi açmamla yüzümde gülücük belirdi. benim için efsane bir albümdür, çok dinlemişimdir. son albümü de iyidir ama bu başka tabii.
ben de ilk g3′te izlemiştim ve pek çok ergen gibi “ne işi var lan bu adamın burda” demiştim ama değerini sonradan anladım tabii. bu albümü dinlemedim ama Bloom albümünü dinlemişliğim var. bu arada ah be abi keşke manhattın’ın g3 videosunu koysaydın, ya da dur ben koyim.
gitar hiroda (bir japon müzisyen) cliffs of dover ile tanıyan çoktur herhalde bu abiyi.
bu mukemmel albumun kritiginin yapilmasini oldukca takdir etmekle beraber, daha detayli ve uzun bir yazi olmasini dilerdim.
girisinden sonuna kadar buyulu bir album.
ilk önce yazı için teşekkürler güzel olmuş. siteyi açmamla yüzümde gülücük belirdi. benim için efsane bir albümdür, çok dinlemişimdir. son albümü de iyidir ama bu başka tabii.
ben de ilk g3′te izlemiştim ve pek çok ergen gibi “ne işi var lan bu adamın burda” demiştim ama değerini sonradan anladım tabii. bu albümü dinlemedim ama Bloom albümünü dinlemişliğim var. bu arada ah be abi keşke manhattın’ın g3 videosunu koysaydın, ya da dur ben koyim.
http://www.youtube.com/watch?v=FL8aeeSTthQ