Grup ve albüm hakkında hiçbir fikrim olmamasına rağmen kapağı ilgimi çektiği için alıp dinlediğim ve aklımın çıktığı ilk albüm “Vulgar Display of Power”dı. Rafta duran CD’yi elime almış, bu ne lan böyle demiş, akabinde albümü satın almaya karar vermiş ve eve varıncada albümü dinleyip metale olan bakışımı itinayla değiştirmiş, adeta bir anda dünyanın en büyük PANTERA hayranı olmuştum. Bu şekilde ilgimi çeken ve elimin altında internet olmasına rağmen “dur bakalım neymiş” bile demeden, sadece kapağını sevdiğim için edindiğim ve sürpriz mahiyetinde dinlemeye başladığım bir albüm de, İsveçli grup SATARIEL’in 2005 çıkışlı son albümü “Hydra” idi.
Turkuaz ve camgöbeği renklerine olan tutkusal boyuttaki sevgimin bir neticesi olan bu durum, elbette ki PANTERA’daki kadar büyük bir akıl alınmasına vesile olmadıysa da, bana iyi bir yeni grup kazandırmıştı. SATARIEL, garip ve soğuk bir havası olan müziğini, sıcak ve samimi bir tavırla yapan, farklı bir gruptu. “Biz melodik death metal yapıyoruz!!1!! Buna göre davranalım!!!!” diye kasmayan, melodilerini göze sokma amacı gütmeyip esas amaç olarak şarkıyı nasıl güçlü kılacağını düşünen bir grup izlenimi veren SATARIEL, 3 ila 5 dakika arası değişen sürelerde kompakt şarkılar yaparak lafı ağzında gevelemiyor, iyi bestelere imza atıyordu.
Clean ve brutal vokalin iç içe ve çok başarılı şekilde kullanıldığı albümde güçlü bir gitar tonu, duygunun öne çıktığı, eşlik edilesi nakaratlar ve canlı bir davul kullanımı söz konusu. Sözleri bir tecavüzcüye hitaben yazılan ve genel olarak tecavüzü anlatan Vengeance is Hers, albümdeki mutlak favorim. Sadece albümdeki değil, genel olarak da en sevdiğim şarkılardan biri. Farklı vokal türlerinin en iyi şekilde kullanıldığı şarkı olarak da niteleyebileceğim Vengeance is Hers, SATARIEL nedir diye soran birine dinleteceğim ilk şarkı olma onurunu da bileğinin hakkıyla taşıyor.
Onun haricinde, açılışı yapan ve dramatik atmosferiyle epikl tatlar yaşatan Freedom Falls, çok tatlı giriş rifiyle yine favorilerim arasında yer alan Claw the Clouds, yenilikçi düzenlemesiyle Be You Angel, Be You Beast ve damarlardan damar beğendiren Scattering the Timeweb de öne çıkan yapıtlar. Genelde böyle şarkı ismi vererek adı anılmayan şarkıları geri plana itmekten hoşlanmam, ancak bu şarkılar son 6 yıldır düzenli olarak dinlediğim, karışık empeeüç listelerimden eksik etmediğim güzelliklerdir.
Vokal konusu, SATARIEL’in ve “Hydra”nın en çok dikkat çeken özelliği diyebiliriz. TORCHBEARER vokalisti de olan Par Johansson’un farklı ve kalıpların dışına taşmaya özen gösteren vokal yorumu, clean vokalden hoşlanmayanları gruptan uzaklaştırabilecekse de, birçoklarının da SATARIEL’i ilginç bulmasına vesile olacaktır. Sayfadaki şarkılar bu durumu anlamanız için gayet yeterli vokal örnekleri barındırıyorlar.
Velhasılı kelam, “Hydra” klasik melodik death metal kalıplarının dışına çıkmaya çalışan, bunu da modern olmaya çalışıp herkes gibi olarak değil, farklı fikirler ve ufak çaplı epiklik paketleri şeklindeki ilgi çekici besteleriyle yapmayı başaran bir bir albüm.
SATARIEL her ne kadar geniş kitlelere mal olmuş bir grup olmasa da, hiçbir şey için geç değil; “Hydra”yla başlayıp SATARIEL’i sevdiğiniz gruplar arasına katabilirsiniz.
Kadro Mikael Granbacke: Bas
Magnus Alakangas: Gitar, klavye
Pär Johansson: Vokal
Zoid: Davul
Mikael Granqvist: Gitar
Şarkılar 1. The Freedom Fall
2. Be You Angel, Be You Beast
3. Claw the Clouds
4. Vengeance Is Hers
5. For Galaxies to Clash
6. The Springrise
7. Scattering the Timeweb
8. 300 Years Old
9. Nihil Juggernaut
10. No God Loves
“camgöbeği” diye bir renk olduğunu ilk kez duyuyorum. onun haricinde müzikal anlamda bana pek cazip gelmedi. bir de Satariel ismi bana hep isveçli black metal grubu setherial’i aklıma getirtiyor.
Grubun gerçekten de özgün bir yorumu var.Nasıl bir şanssa ben bu adamları 2007 senesinde melodik death metal’in yeni yeni köpeği olmaya başladığım zamanlarda keşfetmiştim.Soilwork’e In Flames’e alışmış biri olarak ilk dinlediğimde baya farklı gelmişti, tam kavrayamamıştım albümü.Vokal konusunda da Pär Johansson için ikinci bir Alvestam yakıştırması yapabilirim.Hem düz vokalleri hem de screamleri muazzam.
Bu arada yeni albüm haberiyle birlikte sitede ‘Satariel haftasonu’ oldu hehe.
“camgöbeği” diye bir renk olduğunu ilk kez duyuyorum. onun haricinde müzikal anlamda bana pek cazip gelmedi. bir de Satariel ismi bana hep isveçli black metal grubu setherial’i aklıma getirtiyor.
Negzel logo.
Albümü de dinleyeceğim şimdi.
Grubun gerçekten de özgün bir yorumu var.Nasıl bir şanssa ben bu adamları 2007 senesinde melodik death metal’in yeni yeni köpeği olmaya başladığım zamanlarda keşfetmiştim.Soilwork’e In Flames’e alışmış biri olarak ilk dinlediğimde baya farklı gelmişti, tam kavrayamamıştım albümü.Vokal konusunda da Pär Johansson için ikinci bir Alvestam yakıştırması yapabilirim.Hem düz vokalleri hem de screamleri muazzam.
Bu arada yeni albüm haberiyle birlikte sitede ‘Satariel haftasonu’ oldu hehe.
bundan sonra bi album yapmadilar mi?
dagildilar mi?
bu albumu baya severim, fakat yillardir dinlemedigimi farkettim
26.12.2011
@dice, Chifra adlı bir EP çıkardılar 4 tane taş gibi şarkı barındırıyor onları da dinle mutlaka.Yeni albüm de yolda dün haberi verilmişti.
26.12.2011
@Ugur, oo super,teşekkürler
logosunu okurken şaşı olmadım buna da şükür