# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CHROME DIVISION – Doomsday Rock’n Roll
| 09.10.2011

İtlik peşinde.

Berca B.

Arkadaş şu dünyada rock’n roll gibisi yok ya. Hakkaten acayip geniş müzik zevki olan bir adamım, pek tür takıntım yoktur. Çok sevdiğim gruplar genelde thrash gruplarından çıkar ancak en sevdiğim grup bir death metal grubudur, lakin herhangi bir southern grubu dinlerken başka bir şey dinlemek aklıma bile gelmez.

Progresif müziğe karşı da bir kaşıntım yoktur, aynı şekilde senfonik grupları da belli bir kalitenin üzerindelerse rahatlıkla dinleyebilirim. Hayatımı metal dışına kapatmamışımdır, rock gruplarından da hastası olduğum topluluklar vardır. Sadece bunlar da değil, rap/hiphop diyarlarından da süper sevdiğim adamlar vardır. Reggae, jazz, bossanova hep saygıda kusur etmediğim tarzlardır. Kısacası her tür müziğe kapım açıktır. Benim için bir müziğin dinlenebilir olmasının iki kıstası vardır; ağlamaması ve samimi olması. Gel gelelim ki bana “hayatın boyunca sadece bir tür dinleyebilirsin, seç birini” deseler, cevabım hiç düşünmeden rock’n roll olurdu.

Neden rock’n roll olurdu? Çünkü rock’n roll, en sert müzik olmasa bile en güçlü müzik türlerinden biridir. Kesinlikle ağlamaz, serseridir, samimidir, içinden geldiği gibi davranır, damarlara kanı daha bir hızlı pompalar, enerji verir, dertlendirmez tasalandırmaz, aksine hiçbir şeyi o kadar da umursamamak gerektiğini ve her zaman güçlü olmayı öğretir. Rock’n roll’un verdiği o eşsiz heyecan bambaşkadır. Kendinizi yenilenmiş hissedersiniz. Yumruğunuzu avucunuzun içine sertçe yapıştırıp, hayatınızdan daha da zevk alarak dışarıya çıkarsınız. Sanki kimse önünüze çıkamaz. Çıkan varsa da ezer geçer, kadınını da elinden alırsınız.

Görünüşe bakılırsa, aşağıdaki cengaver de benimle aşağı yukarı aynı şeyi düşünüyor:

Evet, Shagrath. Dimmu Borgir’le turlarken tur otobüsünden genellikle heavy metal seslerinin yükselmesinden, en çok turlamak istediği grup sorusuna cevap olarak Kiss demesinden, Dimmu Borgir ile şimdiye kadar Accept ve Twisted Sister cover’ları yapmasından, bu aslen şeker suratlı kardeşimizin nasıl bir rock’n roll / heavy metal tutkunu olduğu sinyallerini zaten alıyorduk fakat 2004 yılında, bu sevgi Dimmu Borgir sınırları dışına taşmaya başlamış olacak ki, Chrome Division, bir yan proje olarak faaliyete geçirilmiş. Hem de bir başka black metal yıldızı, Lex Icon ile. Chrome Division ile ilgili akıllarda ilk imajı yaratmak adına kuracağım cümle ise şudur ki; bu grup kesinlikle bir yan projeden daha fazlası.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Doomsday Rock’n Roll kesinlikle sesin köklenmesinin gerektiği, aksi takdirde o canlılığın ve heyecanın tadına tam olarak varılamayacak birkaç albümden biri. Zaten leşlik övücü bir grup olduklarından kelli, sound’larına da biraz bok bulaştığını düşünürsek, tüm o groove’luktan ölen gitar riflerinin, göğüse göğüse inen basların ve Eddie Guz’un tosunpaşa vokallerinin keyfini çıkarmanız için sesi 11′e çekmeniz gerekiyor.

Albüm, cumartesi gecesi cehennemde leş gibi bir rock’n roll konseri olacağının haberini veren kötülük dolu bir introyla başlayıp, Motörhead’e olabilecek en güzel selamlardan birini çakan Serial Killer’la devam ediyor. Eğer dediğim gibi sesi 11′e aldıysanız ve Motörhead hastası biriyseniz, mutluluktan suratınızın genleştiğini ve övgü dolu küfürlerin ağzınızdan nasıl da boşaldığını rahatlıkta fark edebilirsiniz. Devam eden şarkılarda da Chrome Division tavrını hiç bozmuyor ve groove riflerle, kütür kütür davullarla ve en önemlisi Eddie Guz’un kusursuz haykırışlarıyla kendinizden geçmiş oluyorsunuz. Elinizin sık sık hayali gitara gitmesine ve albüm sonunda komşuların duvarlara vurmasına hazır olun.

Eddie Guz dedik, tek bir cümleyle geçiştirmeyelim. Şöyle söyleyeyim, şimdiye kadar çok fazla Motörhead’in kölesi olmuş ve etkilenmiş vokalist gördüm fakat, bu herif sanırım aralarında en güçlüsü (en benzeri demiyorum çünkü ortada Bömbers gibi bir gerçek var). Aslen the Carburators’te vokalist olan bu buldozer, Shagrath grubu oluştururken aklına gelen ilk isimlerden biri olmuş ve allahım bu ne kadar da doğru bir karar olmuş. Motor sesiyle, tavandan zincirle asılmış mikrofonuyla, muhteşem sahne duruşuyla, içkisiyle, karı-kız düşkünlüğüyle, umursamazlığıyla (bu umursamazlık yüzünden daha sonra gruptan atıldı gerçi) böylesi bir gruba bu kadar uygun bir başka frontman düşünemiyorum doğrusu. Adamda öyle aslan kral bir vokal gücü var ki, her nakaratta kendinizi yırtmaktan, ciğerlerinizi patlatmaktan alı koyamıyorsunuz. Ben özellikle Trouble with the Law, 1st Regiment, Breath Easy ve We Want More’da kendimi bayağı bir hırpaladım.

İnanın sevgili okurlar, kendimi o kadar tutuyorum ki her şarkıdan tek tek bahsetmemek için, her anın size bir sürpriz olması için. Ama içimde bazı şeyler kaynıyor, taşıyor resmen. Bilmiyorum, beklentiyi de o kadar yükseltmek istemiyorum, sizde aynı etkiyi göstermemesi ve gruptan soğumanız en büyük endişem ama arkadaş BU NASIL BİR ALBÜM BE. Resmen gaz bombasına dönüyorum her dinleyişte. Otobüste dinliyorum, tam bir hayvan gibi tempo tuttuğum için tepki çekiyorum. İş yerinde dinliyorum, ister istemez sesi açtığım için kimse telefonda konuştuğu zaman karşı tarafı duymuyor, tepki çekiyorum. Eve gidiyorum, gecenin bir vakti sesi yine ister istemez açıp dinliyorum, sabaha komşunun kapıya iliştirdiği “lütfen gece ses yapmayın” notunu görüyorum. Ama ben ne yapabilirim ki? “Listen up, pay attention, it’s ASS KICKIN TIME YEEAAH” diye başlayan bir şarkı karşısında kim sakin sakin durabilir ki?

Zaten şöyle de bir durum var, albümdeki istisnasız bütün şarkılar tam bir konser şarkısı, hepsi bir ayıboğan gücünde. Şarkıları dinlerken bazen gözümün önüne bunların bir konserde nasıl olabileceğini getiriyorum ve sonuç inanılmaz oluyor. Yani bir mucize olsa ve Chrome Division birdenbire inanılmaz ünlense, stadyum konseri falan verilse, o konserden kimse canlı çıkamaz herhalde. Bütün o riflerin, şarkıların patlayıcı anlarının, nakaratların ve Eddie Guz’un, sahne ışıklarıyla, dumanlarla, alevlerle ve açık havayla birleştiğini düşünüyorum da, of be of.

Çenemi biraz daha kapalı tutmazsam albümün bütün sihrini burada baltalayacağım. O yüzden çok uzatmadan bitiriyorum. Chrome Division, leş gibi bir grup ve “Doomsday Rock’n Roll” da leş gibi bir albüm. Rock’n roll seviyorsanız kaçırmayın. Motörhead seviyorsanız durduğunuz kabahat. Gerçek bir frontman nasıl olmalı merak ediyorsanız, dersiniz bu olsun. İçki, karı-kız ve motor denkleminde dolaşan bir grup arıyorsanız başka bir yere gitmenize gerek yok. Son olarak, her zaman yaptığım gibi, öne çıkan şarkıları sayacağım fakat bunda öyle bir durum yok, hepsi çocuğum gibi. O yüzden, yukarıda saydığım kıstaslardan biriyle örtüşüyorsanız, gidin ve bu albümü dinleyin. Zaten kolay dinlenen bir albüm olduğu için hemen içine girecek ve rahat birkaç gününüzü bu albüme ayıracaksınız. Sonra isterseniz, albüm üzerine ayıla bayıla sohbet ederiz. Şimdilik hoşça kalın.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.38/10, Toplam oy: 29)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
Nuclear Blast
Kadro
Eddie Guz: Vokal
Shagrath: Gitar
Ricky Black: Gitar
Björn Luna: Bas
Tony White: Davul
Şarkılar
1. Doomsday Overture
2. Serial Killer
3. Hate
4. Trouble With the Law
5. Chrome Division
6. Here Comes Another Me
7. 1st Regiment
8. Breath Easy
9. The Angel Falls
10. Till the Break of Dawn
11. We Want More
12. When the Shit Hits the Fan
  Yorum alanı

“CHROME DIVISION – Doomsday Rock’n Roll” yazısına 8 yorum var

  1. arkadaşım sen şimdi o fotoğraftan sonra kritiğini okumamı mı bekliyorsun :D

    Zeynel

    @saklanan saman, keşke biraz daha koysaymış sitenin ihtiyacı var sıkıldık kıllı adam görmekten :)

  2. Fotoğraf o kadar büyük ki 5 sn sayfayı aşağı çektim. Ayrıca kötü bir popo (evet sansüre takılmamak için popo!).

    tolga

    @Bahadır Sarp, popo bence güzel.fotonun çekim açısı öyle göstermiş adamım.

  3. pea says:

    2. fotoğraf soğuk duş etkisi yaptı.

  4. John Sykes says:

    Grubu daha önce de duydum, tavsiye eden arkadaşlarım oldu ama dinlememiştim. Şimdi kritikteki 3 şarkıyı dinledim. Özellikle Serial Killer’ın klibini izlerken bir yerden Lemmy çıkacak gibiydi. Vokal o kadar Lemmy, sound da o kadar Motörhead ki bu bir Motörhead hastası biri olarak büyük bir zevk verdi.

    Yalnız kritikte okuduğum kadarıyla Eddie Guz gruptan atılmış, tek kötü yanları bu olsa gerek. Ne kadar umursamaz da olsa atılır mı şu canım vokal.

  5. ismail vilehand says:

    her zamanki gibi çok güzel bir kritik olmuş. Motörhead’in başlattığı sert ve hızlı rock ‘n’ roll olaylarına verilebilecek en güzel örneklerden biri bu albüm. kesinlikle es geçilmemeli.

  6. Berca B. says:

    AŞIRI İYİ HABER: Eddie Guz Chrome Division’a geri dönmüş ve yeni albüm vokal kayıtları bitmek üzereymiş. KÜKREYEDUR MOTOR NEFESLİ ADAM.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.