İstanbullu VORTEX OF CLUTTER, 2009′da çıkardığı “Everlasting Journey” EP’siyle sitemize konuk olmuş ve Ayşe tarafından, “Grup böyle devam ettiği sürece, profesyonel bir kayıtla karşımıza çıktıklarında şansları da açık olacaktır” şeklinde özetlenmişti. Aradan iki yıl geçti ve VORTEX OF CLUTTER, uzun ve meşakkatli bir uğraşın ürünü olarak, bahsedilen türde bir kayıtla karşımıza çıktı.
“Source of Sickness”ta thrash metal ile death metalin dozu thrash’e kayan bir kırmasını yapan VORTEX OF CLUTTER, olabildiğince varyasyonlu şarkılardan oluşan bir albüm yapmış diyerek müziğe doğru yollanalım. Albümde ilk andan fark edilen şey, grubun en güçlü silahının gitarlar olduğu. Solo gitarist Zafer Tunaboylu ve ritim gitarist Güneş Kaya tarafından icra edilen gitarlar, “Source of Sickness”ın tartışmasız en çok öne çıkan tarafı. Tüm müziğinin ve sözlerinin Zafer Tunaboylu ile davulcu Özgür Akıncı tarafından yazıldığı albüm, barındırdığı sololar ve lead gitar oyunlarıyla da bunu zaten belli ediyor.
Sözlerini ve tavrını siyasi bir tabana oturtan grubun yaptığı müzikte oturduğu taban ise, agresiflikten ödün vermeyen ve kolay dinlenirliği amaçlamayan bir düzlemde duruyor. Şarkılarda öne çıkarılmaya çalışılan nakaratlar olmadığı gibi, amaçladığı kitle dışından insanların aklını cezbetmeye yönelik, albümün geri kalanından farklı duran tarzda bir şarkı da yok. Ülkemizde yazılan metal konulu makalelerin sonunda “Sert kalın”, “Taviz vermeyin” gibi ibareleri hepiniz görmüşsünüzdür; VORTEX OF CLUTTER işte bu düsturu benimsemiş ve yaptıkları müziğin çok yönlü ve deneyselliğe çok da açık olmadığı düşünüldüğünde, iyi de etmiş.
Grubun thrash metal tarafına bakıldığında, “X gibi” diyebileceğimiz bir benzerlikle karşılaşmıyoruz. Yer yer Orta Doğu’sal melodik rif yapılarının da kullanıldığı albümde, Conscientious Objection gibi iyice oynaklaşan bölümlere sahip şarkılar olsa da, ortada PENTAGRAM tarzı bir sırtı yerele, Orta Doğu’ya yaslama olayı yok. Death metal tarafı ise daha ziyade vokaller vasıtasıyla ortaya çıkıyor ve grubun belki de yüzde 75′i thrash metal olan enstrümantal tarafını bir anda daha ekstrem bir noktaya taşıyor.
Şarkılara baktığımızda, Zafer ve Özgür’ün farklı ilham kaynaklarını güzel şekilde müziklerine yedirdiklerini görüyoruz. Yerli albüm kritiklerini yabancı grup adına bulamaktan pek haz etmediğimden, şurada şundan, burada bundan etkilenmişler gibisinden bir referanssal açıklamaya gitmeyeceğim. VORTEX OF CLUTTER’ın bir “X klonu” olmadığını ve farklı etkilenimlerden de faydalanarak kendi müziklerini yapmaya çalıştığını söylemem, sanırım yeterince olumlu bir yorum olacaktır. Albümün en sevdiğim şarkılarından olan Proletaria Prevails ve Memory of Guilt gibi parçalarda, müziklerinden taviz vermeden hit şarkı yaratmayı başaran grubun, her şarkıya kişilikli bir yapı kazandırmayı başardığını söylemek mümkün.
Albümün eleştiri getirebileceğim taraflarından biri; davulların, kimi yerlerde, bilgisayarda yazılmış olduklarını fazlasıyla belli ediyor olmaları. Suni bulduğum trampet tonu haricinde, davulların bazı kısımlarda müziğin hoyratlığına yetişemeyen bir mekaniklikte seyrettiğini belirtmek gerek. Albümü çok kereler dinlemiş biri olarak, VORTEX OF CLUTTER’ın bir sonraki albümü için dileyeceğim ilk şey, davulu biraz daha gerçek göstermeye çalışmaları olurdu. Eminim iyi bir ses sistemi eşliğinde canlı olarak çalındıklarında, davullar asıl kimliklerini yansıtıyorlardır.
Bir grubun sevilip sevilmeme konusundaki en büyük belirleyicisi olan vokaller de, VORTEX OF CLUTTER konusu açıldığında bahsedilmeden geçilemeyecek bir unsur diye düşünüyorum. Gökhan Koç’un vokalleri, grubu tanımlarken araya sokulan “death metal” etiketinin başlıca sorumlusu. İcra edilen vokal tarzı adına iyi bir performans olsa da, bu tek tip vokallerin, albümü dinleyen ve çalan müziği seven herkes tarafından benimsenmemesi olası. Zira kimi zaman vokaller, arkasındaki müziğin orijinalliğini kapatabiliyor. Bunu vokaller kötü olarak algılamayın; dediğim şey, üzerine clean vokal, yahut yırtıcı bir thrash metal vokali konsa da olabilecek bir müzik icra eden VORTEX OF CLUTTER’ın, ekstremite anlamında müziğinden daha uçta duran bir vokal tarzı kullanıyor oluşu. Yoksa Koç’un vokal konusunda üzerine düşeni yaptığı aşikâr.
Son paragrafa geldiğimizde, VORTEX OF CLUTTER’ın, çok iyi diyemesem de, yeterli iyilikte bir ilk albüm yaptığını söylemek mümkün. Grup, bence baştan sona harika olmayan kimi şarkılarında bile bir şekilde daha iyisini yapabileceğinin ışığını yakan ayrıntılar sunuyor. Müziği yazan arkadaşların dinledikleri şeyleri iyi özümsemiş olmaları, enstrümanlarını ciddiye almaları ve besteler üzerine epey kafa yorduklarını belli eden yaklaşımları, grubun daha iyi işler de yapacağının göstergeleri.
En başa dönersek, Ayşe 2 yıl önceki EP yorumunu “Lağım kanalında değil de okyanusta boğulmayı” göze alıp yurt dışı piyasayı hedef aldıklarında, yaptıkları müziğin değeri anlaşılacaktır” diye bitirmişti. Öyle düşünüldüğünde, VORTEX OF CLUTTER’ın yurt dışını hayretlere düşürecek bir müzik yaptığı yok; burası açık. Ancak ülkemiz söz konusu olduğunda, VORTEX OF CLUTTER’ın gayet yeterli olduğunu, hatta kendilerini zorlama dozuna göre değişmek suretiyle, ilerde ülkemizden çıkmış hakikaten iyi albümlerden birini yapma ihtimalinin bulunduğunu söylemek de olası. İç ve dış basından “Source of Sickness” için aldıkları yorumları iyi tahlil eder ve övülen kısımları geliştirir, eleştirilen kısımları da düzeltme yoluna giderlerse, VORTEX OF CLUTTER’ın gayet takip edilesi bir grup olmaması için hiçbir neden yok.
Samimiyetle müzik yaptığını her halinden belli eden VORTEX OF CLUTTER’a açık bir yol ve bol şans dilerim.
Albümü satın alabileceğiniz noktalar:
Extreminal İstanbul: Beşiktaş Pena Müzik Ankara: Stüdyo Deep Bursa: Şenol Heavy Metal Shop
@ihsan, yok yok yazıyı okudum. kredi kartım falan olmadığı için netten sipariş verme şansım yok, o yüzden istanbul’dan arkadaşları ahizer ederek albüm edinebiliyorum. yazıda da ankaradan cd alınabilecek yer ismi verilince, sorayım dedim.
her neyse yerli bir grubun albüm tanıtım yazısında konuyu başka yerlere çekmeyeyim.
@caksu, Sitemiz farklı bir sunucu uzerinde çalışıyor bu aralar devlet ile vergi problemleri var bu nedenle bazen erişimini engelliyorlar. Yakında sorunsuz biryere taşıyacağız. :)
klipteki şarkıyı dinleyicne beğenmişitm. şimdi aklıma geldi cannabis corpse şarkılarına çok benziyor.
albümle alakalı olmayacak ama ankarada albüm alabileceğim neresi war? yardımcı olabilirmisiniz.
22.07.2011
@ihsan, yazıda geçiyor nereden alabileceğin.
22.07.2011
@ihsan, abi yazıyı okusanız keşke.
22.07.2011
@ihsan, yok yok yazıyı okudum. kredi kartım falan olmadığı için netten sipariş verme şansım yok, o yüzden istanbul’dan arkadaşları ahizer ederek albüm edinebiliyorum. yazıda da ankaradan cd alınabilecek yer ismi verilince, sorayım dedim.
her neyse yerli bir grubun albüm tanıtım yazısında konuyu başka yerlere çekmeyeyim.
22.07.2011
@ihsan,zıd müzik var kök çarşısında orda bulabilirsin.
22.07.2011
@ihsan, kızılayda hayri plak var
Ankarada sadece stüdyo deep’e albümü gönderdik. Bir sıkıntı olur ise furkancc@hotmail.com dan bana ulaşabilirsen eğer yardımcı olabilirim.
Siteye erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi ?
Albüm de Pena’da kalmamıştı birkaç hafta önce. Yolum düşünce bakayım yine. Klip şarkısı çok tatlı, canı albüm çekiyor insanın.
22.07.2011
@caksu, “Siteye erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi?” derken?
22.07.2011
@caksu, olm tırstırmayın adamı lan sdfsd. DNS’i kapatıp girdim baktım, sorun yok.
http://www.vortexofclutter.com/
Grubun sitesi yani. Pardon :)
Atladım ama grubun hinliği belki de. Siyah üzerine kırmızı..
23.07.2011
@caksu, Sitemiz farklı bir sunucu uzerinde çalışıyor bu aralar devlet ile vergi problemleri var bu nedenle bazen erişimini engelliyorlar. Yakında sorunsuz biryere taşıyacağız. :)
albümde tek bir fire bile yok bence. dinlemesi çok zevkli şarkılar gerçekten. geçen yıl yayınladıkları ep’yi bunun kadar sevmiyorum.